Yeni Açılım; Pisuvar (5)

HÜKÜMET PİSUVARIN NERESİNDE?

Kimden gelirse gelsin bu tür davranışlar, insanın aklına neler getirmekte ve neler düşündürmektedir derseniz, benim ilk aklıma gelen ‘Arı kovanına çomak sokmak’ ya da ‘cami duvarına işemek’ deyimleri oluyor. Bilirsiniz bu deyimler, olumsuz, gereksiz ve tersine yapılan işler için kullanılır. Bu pisuvar olabileceği gibi, kadının çuvala girmesini, erkek elini sıkmamasını savunmak da olabilir.

Durduk yerde ve hiç gereği yokken, ülke türban tartışmalarının hasarını henüz daha üzerinden atamamışken, benzeri yeni bir tartışmaya yol açmak, sanırım başka biçimde açıklanamaz. Anlaşılan biz hiçbir zaman için, bu tür cinsel içerikli dinsel tartışmaların dışına çıkıp da, ileri yönde bir yol alamayacağız. Cumhuriyete çarşafla karşı çıkılmıştı, çağdaşlaşma türbana takıldı. Şimdi de en önemli sorunlarımız, varıp pisuvara çakılmamalı.

Oysa hükümet çok doğru şeyler yapmaktadır. Gerçi her şeye salt AKP karşıtlığı penceresinden bakanlar farkında olmayabilir; ama hükümet bu güne dek kimsenin üstüne gidemediği, ülkenin kangrenleşmiş sorunlarının üzerine cesaretle gitmektedir.

Alevi açılımı böyledir. Kürt açılımı böyledir. Derin devlet, çete mafya böyledir. Bence bunların bir tanesinin çözümü bile büyük bir devrimdir.

Fakat nedense, cesaretle üstüne gidilen her sorun bir süre sonra sulandırılmakta, dinsel ve cinsel içerikli bir tartışma yaratılarak perdelenmektedir. Hükümet doğrularını yanlışla beslemeye çalışmakta, yanlış beslenme kabızlık yaratmaktadır. Bir üretim elde edilememekte, sonuca gidilememektedir.

Gerçi muhalefet doğru yanlış iktidarın her şeyine karşı çıkmakta, insafsızca saldırmaktadır. Ama hükümet de, ortaya koyduğu sorunu çözmek için harcadığı enerjiden fazlasını, muhalefetle didişmeye ayırdığından ve çağ dışı çağrışımlar içeren yöneticilerini sanki el altından desteklediğinden, pek çok noktada muhalefeti haklı çıkarmaktadır.

Pisuvar söktüren, çağdaşlığı saçma bulup vatandaşa kötek gösteren valinin hükümette desteği varsa, o zaman hükümetin bu fevkalade açılımları, gerçek değil göstermeliktir. Destek olmasa vali bu gücü nereden bulmaktadır? Atatürk’ün çağdaş uygarlık hedefini, (Atatürk’ü sevmeseniz bile, aklın ve bilimin gereği olan bir hedefi) nasıl saçma bulmaktadır?

Örneğin Ergenekon, ülkeyi derin devletin, mafyanın çetenin egemenliğinden kurtarıp, demokrasiyi işler hale getirebilecek çok önemli bir projedir.

Ama tutuklanma biçiminden, tutuklananların kimliğine dek pek çok soru işaretleri vardır. Pek çok tutuklu tutuklanmasının üstünden aylar geçmesine rağmen ne ile suçlandığını bilmemektedir.

Yargıya güven hangi tarafta olduğuna göre değişmektedir. Hükümet bu güne dek, haklı haksız pek çok yargı kararının (367 kararı, ve kendi partisinin kapatılması davası dahil) muhatabı olarak, yargıya güvenir görünse de, muhalifler: yargının siyasallaştığını ileri sürmektedir. Kimi tutukluların, Ergenekon ile mafya veya çete ile hiç alakası olmadığı halde iktidara muhalefetleri yüzünden tutuklandığı veya muhaliflerin sindirilmesi gibi amaçlarla tutuklananların olduğu ileri sürülmektedir.

Böyle bir durum varsa, bunlar da yanlış beslenmedir. Küçük çıkar hesaplarıyla, ana davanın kaybolmasına, önemini yitirmesine neden olmakta, yargıdan yana kaygıları beslemektedir.

Kürt açılımı da bu ülkenin en önemli ve öncelikli sorunlarından biridir. Çözemese bile, sorunu ortaya getirip, taraflara kabul ettirmesi bile hükümet için çok büyük bir başarıdır. Ama büyük sorunun büyük zorlukları olacaktır. Hükümet bunlara karşı sabır ve cesaretle ve dahi iyi niyetle mücadele etmesi gerekmektedir.

Ergenekon’da ve Kürt sorununda samimi ve iyi niyetliyse eğer hükümet, tam çözüm anında, türbanın arkasına saklanmamalı veya pisuvarlara saldırmamalıdır.

Star gazetesinde Aziz Üstel: “! Hükümet kardeşlikten, demokratikleşmekten söz ediyor, gece gündüz çalışıyor, öte yanda Ordu Valisi, bambaşka bir yoldan giderek, insanları tedirgin ediyor, bir çuval inciri berbat ediyor!” diyor

Lütfen ne olur, türbandan sonra şimdi bir de pisuvar veya benzeri bir tartışma başlatılmasın. Kimse durduk yerde böylesi, sonu başı olmayan, kısır çekişmeleri kaşımasın, Bunlardan faydalanarak kendime taraftar sağlayacağım, bir mevki kapacağım diye, ülkeye ve insanlarına kötülük yapmasın. Herkes aklını başına toplasın ve hükümet de gereğini yapsın.

Ülkenin gündemini karartmasın, bilgi çağında ileri dönük enerjiyi, tuvalete kapatarak, milletin önünü kesmesin, zamanını çalmasın, ülkenin geleceğine işemesin.