22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Asker, sivil, medya ve gerçekler...

"Gemidekiler, uyanın babaya geldik" diye bir söz vardır... Ne yazık ki durumumuz öyle...

Vay be… Ne siyaset… Ne askerlik…

Üç aylık eğitimden sonra, dağlara gönderilen zavallı delikanlıların günahı kime yazılacak peki?

Tayyip’e mi, Tayyip’in çok iyi anlaştığı eski genelkurmay başkanına mı, Büyükanıt’a mı?

Bence önce Tayyip’e, sonra askere!

Yani önce siyaset, sonra da asker dünyasına…

Niçin mi?

Türkiye'yi yönetmek sivil siyasetçilerin işi de ondan..

Dağlarda niçin savaşılıyor…

29. Kürt isyanını bastırmak için…

Dikkat edin, 29. Kürt isyanı…

Durumu ne siyaset dünyası ciddiye almış ne de asker dünyası…

Bu durumu önce siyaset dünyası ciddiye alacak…

Siviller siyaseti belirleyecek, asker de tatbik edecek… 


Bu ciddi devletlerin, ciddi sivillerinin ve ciddi devlet adamlarının kuralıdır…

Fakat ortada  ne ciddi devlet ne  ciddi  sivil iktidar var…  Ve tabii ki ciddi asker...

Alın, "Zeytin Dağı"nın ünlü yazarı  Falih Rıfkı Atay'ın "ÇANKAYA" kitabını okuyun, ey ehli siviller ve ehli askerler!

Sivil iktidarın işi, senelik ihracat rakamlarını açıklamakla sınırlı değildir...  Askerlerin de her soruna çözümü maceracı yaklaşım değildir...

Efendim.. Tayyip efendi  de umarız  aklını başına devşirir... Tabii ki asker de...

Dağlarda gençler ölürken, oğlunun, yeni fıstıki mesleği; armatörlüğü için  söylediği, bu ülkenin gariban gençlerini aşağılayıcı  sözlerini " bir kez kez daha hatırlar ve ibret alır!

O söz neydi; "Oğlum ne yapsaydı...  Sokakta oturup, ona buna mı baksaydı, -komisyonculuk mu yapsaydı-" gibi garip konuşma değil miydi! Hatırladığım kadarıyla?

Vay be...

Başbakan'ın oğlu için biçtiği gelecek de buymuş...Olabilir, paşa keyifleri bilir...

Paki... Çocuklarını armatör, tüccar  yapmak istemeyen veya yapamayan ana-babalara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz sayin Tayyip Efendi?

Tabii ki  el cevap: "Tısssss"...

Başbakanımız böyle!

"Allah'ı , inancı, adaleti,  çağdaşlığı," olan Başbakanımız böyle...

Bırakalım başbakanı;  gelelim esasa...

Şimdi asker dünyası diyor ki; bundan sonra dağlara, PKK teröristleriyle savaşmaya sıradan asker gönderilmeyecek; oralara  uzman çavuş göndereceğiz…

Uzman çavuşlar…

Dağlarda sayısal olarak en fazla ölen onlar… 

Yani uzman çavuşlar...

Kışlalardaki subayların sahip olduğu imkanlara da onlar hiç sahip değiller…

Garibandırlar… Şehit olduklarında da garibandırlar…

Hiçbir tanesi orduevlerine (ne subay ne de astsubay) kabul edilmezler…

Askerdirler ama sanki ne ordu mensubudurlar ne jandarmadır… Sanki Araf’tadırlar..

Hatırlandıkları tek yer, musalla taşından kaldırıldıkları cenaze merasimleridir…

Sesleri çıkmaz, sesleri çıksa bile duyuramazlar…

Umarız, uzman çavuşların yasal, ekonomik ve sosyal haklarını da ele alır ve çözer TSK ile hükümet…

Tayip Efendi’nin zaten haberi bile yoktur onların sıktıntılarından..

O yalnız subaylara bakar… Çünkü onun korkusu subaylardır..

Meclis’te, nüfusun yüzde yirmi oranıyla 300 küsur milletvekili ile tek başına iktidar olan Erdoğan, yani oğlu askerlik yapmayan Başbakan da lütfeder de olaya ilgi gösterir mi?

Bilinmez…

Artık askerlikten yırtmak isteyenler rahat etsin…

Onların yerine uzman çavuşlar savaşacak…

Askere gitmek istemeyenlerin sağlıkları bozukmuş….

Yesinler…

CNN’e Kanal 7’den, hangi hesaplarla getirtildiği muğlak olan ve domuz gibi sağlıklı olan, benzeştiği Ali Kırca gibi ağzını burnunu, gözünü, kaşını bir aşağı bir yukarı tuhaf bir şekilde oynatıp, ekranseverlere şirin görünmeye çalışan  Ahmet Hakan da ne gariptir ki bir medya “maymunu” olarak askerlikten yırtmıştır…

Ve tabii ki hem Tayyib’in oğluna hem CNN’in medya uyanığına askerlik yapmaz raporu veren de, herhalde bizim mahallenin sağlık ocağı değil…

Anlı şanlı Askeri hastanelerdir…

Yani TSK’ya (Türk Silahlı Kuvvetlerine- General Yaşar Büyükanıt gibi komutanlara) bağlı kurumlardır…

Yani, vicdansızlık ordunun sağlık kurumundan başlamış…
Vicdansızlık, bu işe tevessül edenlerdedir..

Ne diyelim…

Diyeceğim şu… Dağlarda savaşanlara, ovadaki orduevlerini açın…

Onların da eşi, çoluğu çocuğu var…

Ordu…  Adaletli ol…

Yoksa savaşacak insan bulamazsın…

Bu arada, derdim, tarikat üçkağıtçısı Fethullah medyası gibi araya nifak sokmak değil, bir gerçeği cesurca  ortaya koymaktır! Bu da biline...

Seçimler mi?

10 milyon kişinin sınırdaki açlığını;  6 milyon gencin işsizliğini,  ülkenin Türk-Kürt ve  özgürlük;  adalet sorununu  çözemeyen Türkiye'nin seçimi çok önemlidir..

O nedenle seçimler çok önemli... Sandık çok önemli...

 

Yayın Tarihi : 4 Temmuz 2007 Çarşamba 03:06:10
Güncelleme :7 Temmuz 2007 Cumartesi 00:15:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
emre özcan IP: 88.226.148.xxx Tarih : 4.07.2007 23:32:55
Yüksel bey çok güzel yazmışsınız şu an iktisat mezunu bir uzman jandarmayım eğer musala taşına ortaokul mezunu olarak konursam hakkımı helal etmiyorum.Benim okuduğum okul sayılmıyor,polis ve diğer kamu personelininki sayılıyor.kanun çıkarırken uzman jandarmanın Yüksek okul mezunu olacağını unutmuşlar.Şunu kimse unutmasınki ne para, ne derece kademe için biz üniversite okumadık biz bu okulu adam yerine konmak için okuduk,biz dağlardayız hakkımız verilsekte verilmesede ;İstiklal gazileri bile bu ülkede yıllar sonra hatırlandığına göre bizi sizlerden sonra kim düşünecek

mustafa kahya IP: 88.246.34.xxx Tarih : 4.07.2007 10:18:56
ahmet hakan neden askerlik yapmadığını hemen açıklasın.köşe yazarı olarak bunu yapmalı yada köşesinde ahkam kesmemeli

İSMAİL DEMİRKOL IP: 88.247.215.xxx Tarih : 4.07.2007 16:41:33
YÜKSEL BEY YÜKSEL BEY AYNI FİKİRLERİ PAYLAŞIYORUZ TEBRİK EDİYORUM SİZİ BİR ÇOK KÖŞE YAZARININ YAZAMADIĞI DEĞİNMEYİ BİLE GÖZE ALAMADIĞI KONUYU YAZMIŞSINIZ.