20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Geri çekilmede iletişim skandalı

Cephede savaşmak nasıl askeri gücü; silah üstünlüğünü, uygulanacak strateji ile taktik zamanlamayı gerekli kılıyorsa, askeri harekatın başlayışında ve bitirilişindeki kamuoyunu bilgilendiriş ve hazırlayış da ustalık ister…

25. Kuzey Irak askeri operasyonunun bitirilişi ne yazık ki tam bir skandala dönüştü…

Dün, (29.02.2008) İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) sayfasını açtığımda, Hürriyet’in manşet haberi gibi askeri harekatın bitirilişi başa çekilmişti. Tek fark; İHA, habere bir soru işareti yüklemişti. Hürriyet’in manşeti ise kesine yakındı: Günlerdir süren “asker ne zaman çekilecek” sorusuna: “Asker çekiliyor” cevap veriliyordu..

Hemen hükümete yakın Star gazetesinin manşetine göz gezdirdim.. Onlar geri çekilişi açık ve vurgulu bir biçimde soru işaretiyle vermişlerdi…

Demek ki hükümetten kesin bir açıklama ve teyit alamamışlardı ve ortalıkta dolaşan söylentiye de haklılık kazandırıyorlardı: Askerin geri çekilişinden hükümetin -tabii ki- başbakanın haberi yoktu… İşte size skandal….

Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates, Türkiye’ye gelmeden önce gerek Avustralya, gerekse Hindistan’da yaptığı açıklamalarda, “mesaj” göndermiş ve Türkiye’nin “kısa süre içinde çekilmesi” çağrısını yapmıştı. Ayrıca, bırakın Kürt sorununu, PKK sorununun bile “sadece askeri yöntemler”le ve bizzat bu “kara harekatı” ile çözülemeyeceğini söylemişti. Ankara’da da bu görüşlerini tekrarladı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, “Kısa süre izafidir. Bir yılda olabilir, bir gün de. Amerikalılar, Afganistan’da terörizme karşı yıllardır savaşıyorlar” demişti.

Siyasetin devreye girip cevap vereceği yerde Büyükanıt, ne yazık ki basiretsiz dış politikanın pususuna düşürüldü…

Bağdat’a “gölge dışişleri bakanı” gibi gönderilen Ahmet Davudoğlu, ABD’nin dile getirdiği geri çekilmenin zamanı ve süresine ilişkin haberleri kesin bir dille reddetmişti.. Ahmet Davudoğlu’ndan, harekatın “süresi ve sınırları”na ilişkin oradan yapılan açıklamalar da, “Amerikan mesajı”nın “kabul görmediğini” algılamaya imkan veriyordu.

Tabii Türk medyası tüm bu açıklamaları hamaset ve ABD’ye gol atma fırsatı olarak değerlendirip, yine kerameti kendinden menkul “stratejistlerin” ve emekli askerlerin gerçeğe aykırı Kandil Dağı fatihi fukaralıklarını mebzul miktarda ortaya saçmıştı…


Bu konuların uzmanı olan Referans gazetesi yazarı Cengiz Çandar, sivil siyaset beceriksizliğinin ürünü olan ve Türk halkını rencide eden askerin geri çekilmesi sürecini şöyle yazdı: “Gates, Amerika yolunda uçakta bilgi verirken, ‘Sanıyorum, Türkler, mesajımızı aldı’ dedi. O havadayken, bizzat, Başkan George W.Bush, -bu konuya ilişkin olarak alışılmadık biçimde- kameraların önüne çıktı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘hızla hareket ederek amaçlarını elde etmelerini ve ardından mümkün olan en kısa sürede çıkmalarını’ istedi. (to move quickly, achieve their objective and then get out... as quickly as possible)... Herhalde, Bush’un bu sözlerinden ‘Birkaç saat içinde çıkın’ anlamı çıkmaz. Bush’un ve Gates’in dünya kamuoyu önünde açıkça yaptıkları çağrıların ardından yarım gün geçmeden TSK’nın Kuzey Irak topraklarını terkettiği haberleri geldi.”

01.03. 2008 tarihli yabancı medya askerin geri çekilişini şöyle duyurmuştu okuyucularına:

*NY TİMES: ABD Savunma bakanı uyarısından sonra Türkiye güçlerini birden çekti…
*FINANCIAL TIMES:ABD 'operasyona son ver' talebini yüksek sesle ifade etmeye başlamıştı…
*WASHINGTON TİMES: Yorgun ve tıraşsız askerler ABD'nin çabukluk talebinin ardından döndüler…
*TIMES: Harekat Bush'un açıklamasından bir gün sonra bitti…
*EL CEZİRE: Geri çekiliş zamanı soru işaretlerine neden oldu…

*AFP: Bush’un Türklere kuzey Irak’ı’çabucuk terketme’ çağrısı Ankara’da sağır kulaklara düştü….

Hürriyet gazetesi yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök de olayın arka planına ulaştığını söyleyerek, şunları kaleme aldı 01.03.2008 tarihli yazısında:
”İşte dün gazeteyi hazırlarken Ankara’da çeşitli yerleri arayarak, işin aslını araştırdım. Cevabını aradığım soru, hepimizin bilmek istediği şeydi.
Türk ordusu, ‘Amerika bastırdığı için mi geri çekildi?’
Yoksa ‘görev tamamlanmış’ ve çekilme kararı buna göre mi alınmıştı?
Benim aldığım cevap şu oldu:
’Bu, kesinlikle planlı, programlı bir çekiliştir.’
Yine aldığım bilgiye göre, bu karar geçen çarşamba gecesi alınmıştı.”

Geri çekiliş algılamalarının altında kalan Erdoğan, kara harekatının sona ermesine ilişkin olarak, "Biz başından itibaren devamlı, Genelkurmay başkanımla birlikte irtibat halinde olduk. An be an her şeyden haberimiz vardı" şeklinde konuşmak zorunda kaldı…

Askerin apar topar Kuzey Irak’tan dönüşü, Zap Kampı çevresinde PKK’nın sert direnişine bağlanamaz. Asker zaten PKK’yı çatışmaya çekip, mümkün olduğu kadar kayıp verdirdi.. Zaiyatın sayısal durumu onu gösteriyor.

Kendi içinde başarılı gözüken bu harekatın bitiş biçimini, sivil siyaset ne yazık ki yüzüne gözüne bulaştırdı…

Amerikalılar ile Türkiyle arasındaki o tuhaflıklara neden olan sivil siyasettir..
Asker değil…

Geçmişteki siyasilerin her şeyi askere yıkma alışkanlığını AKP ve onun toy liderliği de tekrarlıyor…

İletişim ve siyasetin önceliklerinde önceden planlanmış bir iş bölümü ortalıkta yoktu…

İletişim bir sanattır… Erdoğan'ın sık sık yaptığı gibi; ikide bir kürsülerden Çanakkale Savaşı şiiri okumak değildir iletişim.

AKP, harekatın bitirilişinin halkla iletişimini sonuç olarak iyi bitiremedi… Durum onu gösteriyor…

Askerin görevi savaşmak, sivilin görevi de askere siyasal destek vermek ve hem yurtdışı hem de yurtiçi iletişimi ustalıkla yürütmektir…

İyi giden bir şeyi yüze göze bulaştırmak, dünyaya rezil olmak ancak böyle olur…

İletişimdeki bu başarısız örnek gerektiği yerlerde ders olarak okutulsun… Başarısızlığın başına da Recep Tayyip Erdoğan yazılsın..

Yayın Tarihi : 1 Mart 2008 Cumartesi 14:20:28
Güncelleme :1 Mart 2008 Cumartesi 14:32:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mustafa kahya IP: 78.176.116.xxx Tarih : 1.03.2008 19:30:23

kalemine yüreğine sağlık bu iş bu kadar güzel anlatılırdı tabii anlayana


TeomanTörün IP: 85.108.161.xxx Tarih : 5.03.2008 10:40:58

Siyasetin mutad zırvalama yarışında, şimdi muhalefet çok öne çıktı. ulusal onura ne kadar katkıda bulunduğu ortada.


İsmail Aslan IP: 85.98.152.xxx Tarih : 1.03.2008 19:14:53

DışişleriBakanlığı döneminde ABD ile gizli anlaşma yapkış Abdullah Gül Cumhurbaşkanı, milletvekili olmadan önce Beyaz Saraya gidererek olur alan Tayyip Erdoğan başbakan olarak sivil siyaseti oluşturuyorlar. Dolayısıyla sivil siyaset ulusal çıkarlarımız için oluşturulmuyor. Ama ne hazindir ki Askerlerde gereken dik duruşu gösteremediler. Ulusal bağımsızlığın yoksa ABD ye göbeğinden bağlı isen, borcun varsa dik duramazsın. Dilencinin dirençi olmaz. 'Çanakkale Şehitleri' şiirini okuyarak bu işler olmaz. Mehmet Akif Tayyip Erdoğan gibi ılımlı islamcıları görse kulağını çekerdi.