16
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Bakan bey burnunuz uzamış!

İktidar olduktan sonra, üstümüze kibir elbisesini giymeyi çok seviyoruz…

Oysa, o sahte, ışıltılı elbiseyi giymeden önce, dönüp siyaset mezarlıklarımıza bakılsa; o kibir elbiseleriyle gömülmüş, şimdilerde ismi dahi akla gelmeyen niceleri hatırlanır, ibret alınır…

Ne yazık ki o elbisenin ayrıcalığı mutluluk veriyor galiba fani insancıklara…

Örneğin; Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik!

Artık Kasımpaşalılıkla ilgisi kalmayan, sınıf atlamış Başbakan gibi o da Van’dan çıkmış yoksul bir köylü çocuğuydu… Devlet okullarında okudu, akademisyen, siyasetçi, uzun bir süredir de bakanlık yapıyor…

İktidar ve güç insanı kendisine yabancılaştırır. Bu yabancılaşma başkalarına zarar vermiyorsa, gerçeği çamurla sıvamıyorsa önemli değildir.

Fakat durum tersiyse, bizi ilgilendirir… Ve hemen gelelim esas konuya…

Evet, Milli Eğitim Bakanı sorumlu olduğu bakanlık koltuğundayken bazı konularda doğruyu söylemedi…

Halkın gözünün içine baka baka gerçeği, eğdi-büktü, sorumluluğu okul müdürlerinin ve velilerin sırtına yükleyerek, bir kenara sıvıştı…

Kendisinin burnu uzamış… Pinokyo gibi…

Çünkü doğruyu söylemedi…

“Okul öncesi ve ilköğretim kayıtlarında kimseden para alınmayacak, para isteyeni, yardım isteyeni bana şikayet etsinler” diye buyurmuştu geçen sene Vanlı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik.

Fakat onun buyurmasıyla olmadı ve olmuyor… Gerçek koskocaman bir dağ gibi hükmünü sürdü; sürüyor.

Fıkra anlatmayı çok seven Sayın Bakan’a tavsiyem, tebdil-i kıyafet ederek, İstanbul’un, İzmir’in, Ankara’nın herhangi bir okuluna (sürekli gittiği, pilot okula değil ama) gitsin de dünyanın kaç bucak olduğunu görsün…

Bakanlık genelgeleri ve veliler arasında  sıkışmış o zavallı, çaresiz okul müdürlerinin, öğretmenlerin, okul aile birliği yöneticilerinin yerine bir an kendinisini koysun!


Biliyor musunuz 500-600 öğrencinin eğitim gördüğü kurumların yıllık tahsisatları nedir? Devede kulak. Özellikle ilköğretim okulları tam bir felaket…

O tahsisatlarla okulların ihtiyaçları giderilebilir mi? Sihirbaz olsan, mucize yaratsan mümkün değil!

O nedenle de okul müdürleri, okul aile birliklerinin topladığı yardımlara muhtaç.

Her kayıt zamanı okul müdürleri bu duruma feryat ediyor…

Çünkü topu onlara atmış bakanlık… Bakan için sorun yok… Verir demecini olur, biter… Sonra da, “Size baskı yapıyorlarsa, sizden para istiyorlarsa bana bildirin” deyip işin içinden sıyrılır…

Hemen hemen her yerde (özellikle büyük kentlerde) çocuğunu okula kaydetmek için okul aile birliğine, velilerin para vermesi şartın da şartı…

Başka çare de yok bu durumda. Yoksa okullarda eğitim durur. Affedersiniz, ortalığı bok götürür. Nitekim, fakir semtlerdeki okullarda durum çok kötü. Tuvaletlere girmek imkansız gibi.

Doğruyu söylemeyen Bakan Hüseyin Çelik, burnunuz Pinokyo gibi uzamasın.

İcranın başında olan insanların mazereti yoktur. İcra soruna çare bulma yeridir, gerçeği halının altına süpürme yeri değildir…

Bu gerçeği, -en azından hak, hukuk sınırlarına çekerek- daha paylaşımcı bir hale getirmek çok mu zor!

Pembe dünyanızdan sıyrılıp sıkıntıdan patlamış okul müdürlerinizi dinleyin… Halka kulak verin, öğrencilere kulak verin… Vermezseniz burnunuz hep uzayacak.


Yayın Tarihi : 8 Temmuz 2007 Pazar 19:28:04
Güncelleme :13 Temmuz 2007 Cuma 03:15:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?