Buruk bayram ve sonrası
PKK Kuzey Irak’a girmemizi çok istiyor… Plan, Türkiye’nin Irak bataklığına çekilmesi..
Gabar’daki pusu bunu işaret ediyor.
Peki Türkiye bu oyuna gelecek mi?
Başbakan dahil tüm sorumluların demeçleri önceleri temkinliydi.. Fakat Ermeni tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dış Ilişkiler Komitesi’nde kabul edilmesinden sonra durum değişti...
Başbakan Erdoğan’ın tasarının kabul edilmesinden sonra yaptığı açıklama son derece sert ve sınırötesi harekatın kapsamının geniş tutulacağını işaret ediyor. Hem tasarı için hem de sınırötesi için Erdoğan’ın söyledikleri “Nereden inceyse oradan kopsun” şahinliğinde:
“-Şu andaki ABD yönetimi gerek sayın Bush gerekse sayın Rice ellerinden gelen bütün gayretleri ortaya koydular. Bunun belki çok daha ileri seviyelerde ortaya konması lazım. Ama biz de Türkiye olarak kusura bakmasınlar sıradan bir işe pabuç bırakamayız. En sonunda bu nereye gelir. Nereden ince ise ordan kopsun. Bu oraya gidiyor.
- Bu işin aması yok yaptırımı var. Sınır ötesi için kimse bize akıl vermesin. ABD Irak'a girerken bize sordu mu?
- Şu anda ve şu ana kadar eğer bir adım atmadıysak burada Irak'ın toprak bütünlüğü üzerinde birşeyler mi düşünülüyor’ düşünceleri için yapmadık.
- Irak'ın toprak bütünlüğü üzerinde bir operasyon yapılmasına olumlu bakmayız dedik. Kerkük belli bir etnik kökenin unsuru olamaz dedik.Biz bunları söylerken birilerinin kalkıp akıl vermesine ihtiyacımız yok.
- Bu adımı atarken herşeyimizle enine boyuna görüşürüz bu adımı atarız. Netice alınır veya alınmaz kimseyi ilgilendirmez.”
Bu demeçin arkasındaki duygu bize pek yabancı değil.. Kuşatılmışlık, yalnızlık duygusu... "Türk'ün Türk'ten başka dostu" yoktur ezberi...
Eğer bilinen duyguyla bu demeç verildiyse işimiz gerçekten zor...
Belki de Türkiye böylesi bir bulanık suda yüzdürülmek isteniyor... Yani Türkiye'nin ve AKP'nin giderek dünyadan kopması, istikrarsızlaştırılması ve hata yapması; klasik manada Ortadoğululaştırıması...
Umarız tribünlere duygusal konuşan Erdoğan, gerçeklerle boğuşurken duygusal olmaz... Çünkü gerçekler dünyasında duygunun yeri yoktur...
Eğer sınır ötesi yapılacaksa şimdiye kadar olanlar gibi olmasın, çünkü sürdürülebilir bir kalıcılığı olmadı geçmişte yapılan 24 operasyonun... Genel kanı bu yönde...
Öte yandan kamuoyu Gabar pususuna cevap verilmesini istiyor ama mecara da istemiyor...
Seçmenin yüzde 47'si AKP'ye istikrar için, daha iyi bir ekonomi, genişletilmiş demokrasi ve özgürlükler yanında Kürt sorununun çözümü için rey verdi...
O nedenle, kamuoyu hata yapanı affetmez, bir yere not eder...
Bu arada önemli bir demeç de İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız'dan geldi. Iğsız, “Önümüzdeki günlerde inanıyorum ki sizlerin de içini rahatlatacak halkımızın da içini rahatlatacak gelişmeler olacaktır” dedi.
Malatya Valiliğinin resmi bayramlaşma törenine katılan Orgeneral Iğsız, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:“Gerçekten buruk bir bayram içerisindeyiz. Kayıplarımız bizleri fevkalade üzmüştür. Ama eğer soruyorsanız, 'Tutumunuzda bir değişiklik var mı?' diye, bizler şu an daha da kararlıyız. Benim size şu anda söyleyeceğim tek şey bizi dikkatle izlemeye devam edin. Ama yaptıklarımızın hepsini izleyerek dikkat edin. Sadece olumsuzlukları değil. Önümüzdeki günlerde inanıyorum ki sizlerin de içini rahatlatacak halkımızın da içini rahatlatacak gelişmeler olacaktır.”
Ayrıntı yok fakat, anlaşılan, yapılacak operasyon kamuoyunu “rahatlatacak” nitelikte olacak…
Operasyon öncesi belli ki tüm ülkede bir anti Amerikan rüzgârı esecek…
Bir soru: Acaba o rüzgâr Türkiye’nin demokratikleşme projelerini olumsuz etkiler mi?
AB ile ilişkiler ne duruma gelir?
Seçimden sonra normalleşmenin başladığı Kuzey Irak Kürtleriyle ilişkiler ne olacak?
Tezkere bayram sonrası TBMM’de olacak ve onaylanacak…
Bu arada tüm piyasalar bayram sonrasına kilitlenmiş durumda…
Sorunların ülke ve dünyanın iyiliği için çözülmesinde en çok ihtiyaç duyduğumuz akıl, mantık, serinkanlık nerede diye soran varsa cevap vereyim: Onlar tatile gönderilmiş...
İlk kez buruk ve sonrası merakla beklenen bir bayram kutluyoruz…
