2
Mayıs
2024
Perşembe
SİYASET

Encümen adayları

Varlık sebepleri karanlıktır dersek yıldızlara haksızlık ederiz, Ancak görülme, fark edilme sebepleri kesinlikle karanlıktır. “Karanlık ne kadar dostsa yıldızlara, aydınlık da o denli düşmandır.” İlki var ederken yıldızı, ikincisi yok eder.

Arapça’da necm’dir yıldızın karşılığı. Necm’den gelen “Encüm”de yıldızları ifade eder. Encümen ise bir meclisi, şurayı, toplanmış insanları anlatır. Ve tabi ki bunlar konusuna vakıf ne yaptığını bilen her biri bir yıldız olan insanlardır.

Bizim İl Genel Meclisini oluşturan ve oradan il daimi encümenliğine dikey geçiş yapan encümenlerimizde böyledir. Yıldızlar topluluğudur. Şura’nın parlayan üyeleridir her biri.

Belediye encümenimiz içinde aynı sözler geçer akçedir. Onlarında her biri karanlıkta parlayan yıldızdır. “Karanlığı tam da bu yüzden severler.” Daha çok fark edilir daha çok görülürler.

Bu güne kadar aldıkları saçma sapan kararların gerekçesini bir türlü anlayamamıştım. Şimdi biliyorum. Onlar karanlığı sevdikleri için şehrin aydınlanmasına yarayacak hiçbir işlemin arkasında olamıyor tam tersine karşısında duruyorlarmış.

Tazelenmediği takdirde sonsuza dek unutmayı erdem sayan hafızalarımızı yoklayalım. Bingöl tarihinde en büyük kazıkları adına daimi il encümeni denilen bir gurup az okumuş çok yalamış adamdan yedi.

“Karanlığın bu şehri daimi ikamet yeri olarak seçmesindeki her kararın altında il daimi encümenlerimizin imzası oldu”.

Bu gün havaalanı yoksa ve “Bingöl dünyanın her yerine daha uzaksa” sebebi encümeninin 2001 yılında aldığı karardır. Devlet Hava Meydanlarına encümen kararı ile devredilmeyen havaalanı inşaatı orada öylece durmaya, durduğu yerde çürümeye devam ederken bu güne kadar şehrin diğer hizmetlerinden, sağlık, eğitim, yol v.s kesilerek havaalanına akıtılan trilyonlarca liranın nereye gittiğini bilen yok.

Aklı başında olanı bırakın bedeninin “herhangi bir uzvunda bi gram akıl olan” bir adamın asla anlayamayacağı kadar saçma olan bu red kararı ile havaalanının sonsuza kadar yapılamayacağı ve “Bingöl’ün ulaşılması gereken bir yer olmadığının altı kalınca çizilmiş oldu.”

Aynı Encümen 2002 yılında başka bir basiretsizlik örneği sergileyerek “şehrin geleceğine bedensel atık muamelesi yaptı.”

Yüksekokul binasının encümen tarafından “yılan hikayesine” çevrilen yapım ihalesini hatırlarsınız. Nisan veya Mayıs ayında yapılan ihale Bingöllü müteahhitlerde kalmadığı için iptal edilmiş, aylarca süründürüldükten sonra yılın sonunda ihale yapılmış ve ancak her şey için geç, çok geç olmuştu.

Fırat Üniversitesi ile yapılan protokolde bina inşaatının özel idarenin imkanları ile bitirilememesi halinde üniversiteye devredileceği ve üniversite tarafından yapılacağı karara bağlanmış olmasına rağmen bizim karanlık sever yıldızlarımız ilk ihaleyi iptal ederek inşaatın başlamasına engel olmuş, ikinci ihaleyi çok geç yaparak her şeyin bitmesine ve şehirde prefabrik eğitim veren yüksekokulun bu şekilde devam etmesine neden olmuş, sonuçta “aydınlığın karanlığı kovmasının önüne geçmeyi yine becermişlerdi.” Şimdi üniversite bahçesinde okul binasının yerinde bir paslanmış demirleri ile bir utanç havuzu durmakta.

Bunlar il daimi encümeninin yediği nanelerin sadece bir kısmıydı.

İl Encümenleri saçmalarda belediye encümeni geri kalır mı sorusuna 2003 yılında cevap bulduk.

Köy konutlarının şehre yapılmasına engel olamayan belediye en sonunda saçmalığın zirvesinde bir karar vermiş ve TOKİ tarafından yaptırılan çok katlı “deprem konutlarının yıkımına dair karar almıştı.”

Deprem yeterince yıkamadı birazda ben yıkayım diyen encümeni Allah’tan kimse takmadı da TOKİ tarafından yapılan konutlar deprem sonrası şehrin en büyük kazanımı olarak kaldı. Yanında yapılan köy konutları gerzekliğine rağmen TOKİ’nin çok katlı deprem konutları hükümetin yüz akı oldu bu şehirde.

Encümenlerimizin aldığı kararları hatırlatma nedenimiz elbette 28 mart seçimleri. Herkesin Belediye başkanlığına kilitlendiği bu dönemde aman dikkat diyorum. Gerek Belediye ve gerekse il encümenleri çok önemli. Yerel yönetimler tasarısının yasalaşması halinde artık Belediyenin ve il genel meclisinin her üyesinin yerel parlamenter kimliğinde olacağını unutmayın. Bu adamlar eski ve eksik yetkileriyle dahi şehri karanlığa mahkum ettiler yeni ve daha güçlü yetkilerle öyle bir yakarlar ki şehri “neron görse utanır” Mevcut encümenlerden herhangi birine listesinde yer veren partiye oy vermeyeceğimi biliyorum.

Kendi adıma “eğitim ortalaması en yüksek ve yaş ortalaması en düşük” listeye oy vereceğim. İki ölçüde kesin doğruya götüren ölçüler değil biliyorum ama ilkokul mezunu ve “tedavülden kalkma zamanları gelmiş,” kötü niyetli dinazorlar tarafından yönetilmeyi de sindiremiyorum.

Bu kez adam gibi, parlamak için karanlığa ihtiyacı olmayan, ışığını başka yerden almayan kendisi ışık olan yıldızlar seçelim. Parlarken aydınlatsınlar diye şehri.

“Bu şehrin yanlış yapma lüksü kalmadı.”

Fahri ALİMOĞLU
Yayın Tarihi : 13 Ocak 2004 Salı 00:00:13
Güncelleme :29 Aralık 2004 Çarşamba 15:26:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?