Sivil toplum örgütleri ortak açıklama konusunda anlaşamadı

İstanbul’daki sinagog saldırılarında üç Bingöllü’nün yer almasıyla Bingöl’ün Hizbullah’ın karargahı olduğuna dair basında yoğunlaşan haberlere tepki gösteren sivil toplum örgütleri ortak bir basın açıklamasında üç gün tartışmalarına rağmen uzlaşamadılar.

Bazı sivil toplum örgütleri olayların derinlemesine sorgulanmasını, Hizbullah’ın geçmişte kimler tarafından korunduğunu dile getirmek isterken, bazı örgütler bu konuya değinilmesine karşı çıktı

Bingöl’ün Hizbullah’ın karargahı olduğuna yönelik basında çıkan haberlerden rahatsız olan Bingöl’deki sivil toplum örgütleri ve meslek odaları ikiye ayrıldı. Hizbullah’ı Hizbul-Kontra olarak değerlendiren KESK, Hizbullah’ın geçmişinin ve kimler tarafından korunduğunun ele alınmasını isterken, siyasi parti ve meslek odaları ise açıklamanın sadece Bingöl ile ilgili haberlerin kınanmasıyla yetinilmesini istedi. İki taraf toplantıda uzlaşamayınca basına iki ayrı açıklama dağıtıldı.

İKİ AYRI AÇIKLAMA

Altı Nokta Körler Derneği Şubesi’nin ön ayak olduğu basın açıklamasında yer alacak maddelerle ilgili Bingöl’deki sivil toplum örgütleri ve meslek odaları tam üç gün tartıştı. Altı Nokta Körler Derneği’nde biraraya gelen aralarında Dehap, Özgür Toplum Partisi ve Ak Parti yöneticilerinin de bulunduğu Siyasi Partiler ile Sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, vakıflar, dernekler yapılacak basın açıklamasıyla ilgili tartışmayı burada da sürdürdü. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) adına hazırladıkları basın açıklamasını toplantıya getirerek dağıtan Abdurrahman Sav, Hizbullah’ı Hizbul-Kontra olarak değerlendirerek "Biz bu açıklamada Kürt sorunuyla birlikte Hizbullah’ın geçmişte nasıl örgütlendiğini, Hizbullah’ı kimlerin koruduğunu, nasıl bu duruma gelindiğine de değinmek istiyoruz" dedi. Toplantıya başkanlık etmesi istenen Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Burhan Seçkin ise, tek bir açıklamadan yana olduklarını belirterek "Bingöl’ün ismi son günlerde basında sürekli karalanıyor. Bingöl’ün Hizbullah’ın karargahı olduğu söyleniyor. Böylesi bir karargah varsa söylensin hep birlikte gidip görelim. Bizim amacımız Bingöl’ün ismini temize çıkarmakla ilgili olsun. Hizbullah’ın geçmişiyle ilgili olanlar veya Kürt sorunuyla ilgili meseleler ayrı bir konu" dedi.

BİNGÖL’LÜLER İŞTEN ATILIYOR

Bazı sendikalar ve Sivil Toplum Örgütleri ve DEHAP dışındaki siyasi partilerin açıklamasında, saldırılar sonrasında çıkan haberlerle Bingöl’ün Türkiye ve Dünya basınında kriminal suç merkezi olarak lanse edildiği ve bütün Bingöllülere potansiyel suçlu gözüyle bakılmasına neden olunduğu savunuldu. Olayın bu şekilde yansımasıyla yurt genelindeki Bingöllülerin çok üzüldüğü ve kimilerinin işinden atıldığı dikkat çekilen açıklamada "Bingölümüzün ulusal basında bu şekilde karalanması yurttaşlarımızın onur ve hissiyatını rencide etmiştir. Biz bu olayın Türkiye’nin demokratikleşmesini istemeyen, barışın, kardeşliğin ve demokrasinin gelişmesinden rahatsızlık duyan, içe kapanık, çatışmaları ve problemlerini çözemeyen Türkiye’nin rantını yiyen çevrelerin bir eylemi olarak görüyoruz. Bölgemizde ve Dünya’da gelişen olaylardan da bağımsız olduğunu düşünmüyoruz. Dolayısıyla tüm bu olayların sebep ve sonuç ilişkilerinin açığa çıkarılmasını bekliyoruz" denildi.

VALİ KENTE SAHİP ÇIKSIN

Açıklamalardan sonra tekrar söz alan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Burhan Seçkin, Vali Hüseyin Avni Coş’un Hizbullah’la ilgili bazı görevlilerin kamu kurum ve kuruluşlarındaki bağlantılarının da bulunduğuyla ilgili açıklamasına tepki göstererek "Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar zan altında kaldı. Varsa bu kişiler açıklansın. Sayın Valimizden Bingöl’le ilgili basında çıkan haberlerin tekzibine yönelik bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Sayın Valimizin aslında bize öncülük etmesi gerekiyordu. En kısa sürede sayın Vali’nin Bingöl’le ilgili bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Çünkü kendisi birinci derecede ilin sorumlusudur" diye konuştu