9
Mayıs
2025
Cuma
YAŞAM

Bu dram yürek yakar...

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Birincen Köyü'nde yaşayan ve yakalandığı ilik kanseri hastalığı için tedavi gördüğü Ankara'dan Van'a dönen anne, kardan yolu kapalı köyüne geri dönemeyince, günlerce hayalini kurduğu çocuklarını göremeden hayatını kaybetti.

Yüksekova'ya bağlı Birincen Köyü'nde yaşayan 8 çocuklu Güllü Sungur, hastalığı nedeniyle Haziran 2005'ten beri birçok ilde doktora gitti. Güllü Sungur'a en son Ankara Numune Hastanesi'nde ilik kanseri teşhisi konuldu.

Hastalığı bir hayli ilerleyen Sungur, Ankara'dan Van'a getirildi. Yolların kapalı olması nedeniyle köyüne gidemeyen Güllü Sungur, Van'da hayatını kaybetti.

Yolun açılmasında sonra Güllü Sungur'un cenazesi, Yüksekova İlçesi Birincen Köyü'ne güçlükle götürüldü. Cenaze köye ulaştırılır ulaştırılmaz gözü yaşlı baba, koşup çocuklarına sarılarak saatlerce ağladı. Baba ve çocukları beşikteki küçük bebeğin yanında ağıtlar yaktı. Çocuklar ise hıçkırığa boğularak "Annemizin ve bizim tek isteğimiz birbirimizi görmekti. Yollar kapalı olduğundan ne biz gidebildik ne de annemiz bize gelebildi. Bizi ayıran tek şey kapalı olan yollar ve maddi imkansızlıklar oldu" diyerek gözyaşı döktü. Annelerinin toprağa verilişini damda izleyen çocuklar, birbirlerine sarılarak teselli olmaya çalıştı.

Eşinin iyileşmesi için her yola başvurduğunu kaydeden Şıho Sungur, son olarak elde kalan 20 küçükbaş hayvanını ve iki ineğini de satarak gelirini eşinin doktor masrafları için harcadığını anlattı. En son Ankara Numune Hastanesi'nde ilik kanseri teşhisi konulan eşinin ümitsiz olarak evine gönderildiğini belirten Şıho Sungur, "Hastalığı bir hayli ilerleyen eşimi Ankara'dan Van'a getirdik.

Sürekli bize bir an önce 7 aydır göremediği çocuklarına kavuşmayı istediğini anlatıyordu. Yaklaşık 20 gün boyunca Van'da bir akrabamızın evinde kaldık ve köy yolunun açıldığı yönündeki müjdeli bir haberi bekledik. Köy yolları tüm çabalara rağmen açılmadı. Son nefesini veren eşim elimi tutup 'Ne olur beni çocuklarıma götürün. Onları görmeden ölmek istemiyorum. Onları son bir kez göreyim. Yalvarıyorum araba getir ve beni evlatlarıma götür' diye yalvardı ve gözlerini hayata yumdu" dedi.

Eşi ölünce cenazeyi köye götürmek için ikinci bir sıkıntı başladığını anlatan dertli koca, "Köye götürülmek için yola çıkarılan eşimin naaşı, 8 saatlik bir çalışmanın sonucunda o çok istediği ama gidemediği köyüne ulaştırılabildi. Önde kar açma makinesi, arkasında cenazeyi taşıyan konvoyla köye gittik. Çocuklarım annelerinin cenazesini gözyaşıyla damda bekliyorlardı.Tüm varımı yoğumu eşim için harcadım. Beşikteki çocuğumun süt ineğini de sattım. Şimdi bu çocukları nasıl büyüteceğim ve neyle" diye konuştu.

Cenaze törenine katılan vatandaşlar da "Yolları basit sebepler ile açmayan görevlilerin ve başımızdakilerin vicdanları sızlamıyor mu? Yol erken açılsaydı en azından çocuklar annelerini son günlerde göreceklerdi. Anne de çocuklarını son bir kez koklayıp ölecekti" şeklinde konuştu.
.
Yayın Tarihi : 24 Şubat 2006 Cuma 17:03:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?