İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, kuş gribinin beyaz et sektöründe meydana getirdiği olumsuz etkiler karşısında, hükümetten tüketiciye kadar herkesin üzerine büyük görevler düştüğünü belirterek, "Kuş gribine karşı gerekli önlemleri alalım, kanatlı et sektörünü bitirmeyelim" dedi.

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, kuş gribinin Asya ülkeleri ve Romanya'nın ardından ülkemizde de baş gösterdiğini belirterek, bu durumun tüketicileri ve kanatlı et sektöründe faaliyet gösteren firmaları olumsuz etkilediğini söyledi. Ülkemizde kuş gribinin görülmesinden sonra Tarım Bakanlığı'nın gerekli tedbirleri hemen uygulamaya soktuğunu hatırlatan Demirtaş, "Hasta olma ihtimali olan hayvanlar bile imha edilerek bölge kontrol altına alındı ve hastalık bir noktada hapsedildi.

İlk vakanın görülmesinden bugüne 15 günlük bir zaman geçmesine rağmen bugün için ülkemizin hiçbir noktasında başka bir kuş gribi vakasına rastlanmadı. Ülkemizdeki gelişmeleri yakından takip eden Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü de Türkiye'nin hastalıkla çok etkin mücadele ettiğini belirtti" dedi.

TÜKETİCİLERDE ENDİŞE SÜRÜYOR

Bütün bunların hastalığın en kısa sürede ve en az tahribatla atlatılması açısından sevindirici olduğunu hatırlatan Demirtaş, "Yaşanan bu olumlu gelişmelere rağmen kanatlı et sektörümüzde satışların her geçen gün azaldığı haberlerini üzülerek alıyoruz" dedi. Tüketicilerdeki, "Beyaz et yersem kuş gribi olur muyum?" endişesinin sürdüğüne dikkat çeken Demirtaş, "Ancak bugüne kadar dünyada uygun bir şekilde pişirilmiş kümes hayvanlarının veya yumurtalarının yenmesine bağlı hiç bir kuş gribi vakası meydana gelmemiştir" diye konuştu.

Türkiye'de, kanatlı et sektörünün teknoloji düzeyi yüksek, hijyen ve sağlık şartları bakımından dünya ile rekabet edebilir düzeyde olduğuna dikkat çeken Demirtaş, sektörün kendi kendine yeterlilik oranının yüzde 103 seviyesinde olduğunu söyledi. Demirtaş, "Üretimin yüzde 80'ine yakını son derece modern tesislerde gerçekleştiriliyor. 2004 yılında ülkemizde 950 bin ton kanatlı eti üretimi gerçekleştirilmiş.

2005 yılının ilk 6 ayında ihracattan 13 milyon dolar gelir elde edilmiş. Bazı firmalarımızın AB ülkelerine ihracat izni almasından sonra bu rakamın yıl sonuna kadar çok daha üst seviyelere çıkacağı tahmin ediliyordu. AB'nin ihracat izni vermesi sektörün kalite ve hijyen açısından ne kadar üst düzeyde olduğunu gösteriyor. Ancak bırakın artmayı, iç pazarda yaşanan daralma ve ihracatın azalması ile birlikte fiyatların düşeceği, hatta bazı firmaların kapanabileceği tahmin ediliyor. Kanatlı et sektöründe odamıza kayıtlı faal 181 üyemiz mevcut. Üyelerimizin bir çoğu da satışların düşmesi nedeniyle çok zor günler geçiriyor" diye konuştu.

HEPİMİZE GÖREV DÜŞÜYOR

Sektörün yaşadığı bu zor günlerin atlatılması için herkese görevler düştüğünü belirten Demirtaş, en başta tüketicilerin kuş gribi virüsünün normal pişirme şartlarında yok olduğundan et ve yumurtanın tüketiminde hiçbir risk bulunmadığını bilmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüketicilerimizin teknik ve hijyenik şartlara haiz entegre işletmelerde veteriner hekim kontrolünde yetiştirilmiş ve sağlık kontrolünden geçirilerek kesilmiş kanatlı etlerinin tüketilmesinde insan sağlığı açısından herhangi bir riskin olmadığını göz önünde tutarak paniğe kapılmamalarını ve sağduyulu davranmalarını bekliyoruz. Tüm tüketicilere, açıkta satılan, etiketsiz, nerede üretildiği bilinmeyen etler yerine; markalı, ambalajlı, üretim yeri ve tarihi belli ürünlere itibar etmelerini öneriyoruz.

Hükümette çok zor günler geçiren sektörün ayakta kalması için gereken önlemleri almalı. Diğer yandan bazı finans kuruluşlarının da kanatlı et sektöründeki firmaların üzerine gittiğini, kredileri geri istediğini biliyoruz. Bankalar böyle yanlış bir yola başvurmamalı. Bu tedbirler alındığı takdirde ülkemizde yaşanan kuş gribi paniği en kısa sürede atlatılacak, sektör de yaşadığı bu darboğazdan en kısa sürede sıyrılacaktır."

Yayın Tarihi : 21 Ekim 2005 Cuma 22:44:40

Güncelleme :28 Ekim 2005 Cuma 14:30:14