İzmir programına devam eden Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'nin terörle mücadelesini "Saldırgan askeri operasyonlar" olarak tanımlamasıyla ilgili olarak, her şeyin sorumlusunun hükümet olduğunu savunarak, "Siz alanda boşluk bırakırsanız, başkaları doldurur" dedi.

İzmir'de ziyaretlerini sürdüren DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, bu sabah bir basın toplantısı düzenledi. Mevcut hükümetle Türkiye'nin sağlıklı bir AB yolculuğu yapamayacağının ortada olduğunu öne süren Ağar, "Çünkü, ortaya çıkan tablo AB tam üyeliğinin garanti altında olduğu değil, risk altında olduğu sonucunu göstermektedir. Türkiye'nin direnç noktalarında yeteri kadar sağlam duramayan hükümet, her dakika Türkiye'nin karşısına bu problemleri çıkartmıştır. Öylesine işler artık ileri gitmiştir ki AB'den aykırı sesler, Türkiye'deki rejimi, resmi dairelerdeki, okullardaki Atatürk fotoğraflarına kadar tenkit etmeyi kendini hak sahibi zannetmeye başlamıştır. Dünyadaki hiçbir devlet kendi kurucusunu bu ölçüde başka ağızlarda tartıştırmamıştır. Bu hükümet dönemine kadar Türkiye'de böyle bir tartışmayı hiçbir yer müsaade etmemiştir" dedi.

Önümüzdeki yıl erken genel seçimin gerekli olduğunu savunan Ağar, şöyle devam etti: "Bu hükümetin yumuşak karnı, hükümetinin kendi şeruiyetinin, kendi iktidarının devamlılığını sadece ve sadece dış destekte arama yanlışı, ülkeyi bu noktalarda duyması mümkün olmayan sözleri duymaya getirmiştir. Bütün bunların hepsi Türkiye'nin çok sağlıklı yürümesi lazım gelen AB yolculuğunu, bu hükümetle götüremeyeceğinin açık göstergesi olarak karşımızda durmaktadır."

Basın toplantısında soruları da cevaplandıran DYP lideri Ağar, bir gazetecinin, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'nin terörle mücadelesini "Saldırgan askeri operasyonlar" olarak tanımlamasına karşı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın "esefle kınıyorum" açıklamasını hatırlatması üzerine, "Bütün bu değerlendirmeleri siyasetin yapması lazım. Biz bu değerlendirmeleri yaptık. Üzülerek ifade etmek lazım, medya siyaset değerlendirmelerini öne çıkaracağına, komutan değerlendirmelerini öne çıkarıyor. Bu da tabi ki Türkiye'de bir takım şeylerin hala oturmadığını gösteriyor. Bu değerlendirmeleri yapması durumunda olan hükümetin ta kendisidir. Hükümet, bir takım korkulara endeksli olarak Türkiye politikası üretemez. Türkiye neyse odur. Türkiye'nin bir başka kılıflar altında, başka sığınaklar altında siyaset üretebilmesi mümkün değildir" diye konuştu.

"SİZ KENDİ ALANINIZDA BOŞLUK BIRAKIRSANIZ, BU DOLDURULUR"
Türkiye'nin terörle mücadelesinin savunulması konusunda hükümeti yetersiz bulduğunu ifade eden Mehmet Ağar, "Daha geçen hafta Fransa'da 120 aydın, Türkiye'nin meşru güvenlik güçlerini terör örgütleriyle aynı kefeye koyan bir bildiri yayınlamıştır ve bu bildiriyi yayınlarken de Başbakan'ın Diyarbakır konuşmasını öne sürmüştür. Şimdi Türkiye'de hükümet idare etme durumunda olanlar terminolojiyi, kelimeleri çok dikkatli kullanmak durumundalar. Yanlış ve farklı anlamalara sebebiyet verecek ifade içerisinde olduğunuz vakit, bunu olumsuz anlamda kullananların önünü açmış olursunuz.

Dünyada her ülke kendi hukuk düzeni içerisinde meşru güçleriyle terörle mücadele eder, etmek zorundadır da. Devam eden terörist faaliyetlere karşı '3 Ekim'de ne olur, 5 Ekim'de ne olur' bakışı içinde mücadeleden geri duramazsınız. Ama önemli olan bu konuları askeri bürokratlar yerine, askeri yüksek rütbeli komutanlar yerine, hükümetin açık yüreklilikle ve samimiyetle dile getirmesidir. Siz alanda boşluk bırakırsanız, kendi alanınızda, bu boşluk doldurulur. Bizim temel bakış açımız; her şeyin sorumlusu hükümettir. Hükümetin bu alana kimsenin girmemesini sağlayacak tarzda görüşlerini açık yüreklilikle ifade etmesi lazım. Bakanlar, Başbakan bu konuları konuşmalıdır. Ondan sonra da kalkıp kapalı kapılar ardında bu şikayetleri ortaya koyarak AB'nin kontra bir şekilde, Türkiye'de sivil-asker münasebetlerinin Kopenhag kriterleri çerçevesinde oturtulması gibi bir söyleminin önünü açmaması lazım hükümetin. Hükümet kendi üzerine düşeni yapmadığı için, yapamadığı için, böyle bir çelişkili manzara ortaya çıkmaktadır. Benim iktidarımda, DYP iktidarında hiçbir sivil veya askeri bürokrat kendisinde konuşmak ihtiyacı hissetmeyecektir" şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ulusa sesleniş konuşmasında yer alan mukayeseyi de eleştiren Ağar, Türkiye'nin böyle hiçbir karşılığı olmayan mukayeselerle bir yere götürülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Ağar, "Siz ev kiralarından, siz giyim kuşam masraflarından, siz yol paralarından, siz okul masraflarından bahsedin. Bütün bunlar yerine sanki her gün kurşun kalem kullanacakmış gibi, sabah akşam kalem kıran çocukların fazlalığından bahseden bir Başbakan'ı da ilk defa görüyoruz. Bütün bunların hepsi, sanal bir alemden bir türlü çıkamayan Başbakan'ın milletin moralini düzeltmek için mizah yapmasından başka bir şey değildir" dedi.
Ağar, bugünkü programına Torbalı İlçesi ziyareti ve Tire İlçesi'nde yapacağı mitingle devam edecek.

İHA

Yayın Tarihi : 27 Eylül 2005 Salı 14:52:49

Güncelleme :30 Eylül 2005 Cuma 15:42:45