Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve ana muhalefet partisi lideri Deniz Baykal, Mustafa Fehmi Kubilay'ın şehit edilişinin 75. yılı anma töreni için geldiği İzmir'de, "Türkiye olarak bu olayı unutamıyoruz. Unutmamıza fırsat tanımak istemiyorlar. Bizi sürekli olarak bu olayın hangi şartlar altında, hangi kararlardan yola çıktığını hatırlamak durumunda bırakıyorlar. Çok üzüntü duyuyoruz" dedi.

Özel bir uçakla İzmir'e gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı Adnan Menderes Havalimanı'nda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İl Başkanı Selçuk Ayhan, CHP İzmir Milletvekilleri Erdal Karademir, Ahmet Ersin, Canan Arıtman, Sedat Uzunbay, Ali Rıza Bodur, Vezir Akdemir ve bir grup CHP'li karşıladı. CHP Konak İlçe Teşkilatı üyelerinin açtığı "Gavur İzmir'e Hoşgeldiniz" yazılı pankart, Baykal ile birlikte uçaktan inen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Sevigen tarafından kaldırtıldı.

Devrim Şehidi Kubilay'ı anmak için İzmir'e geldiğini belirten Baykal, havalimanının VİP salonunda açıklamalarda bulundu. Baykal, "Kubilay'ın şehit edilmesi, bağımsızlığın, Cumhuriyet kültürünün, laik demokratik Cumhuriyet anlayışımızı yerleştirme doğrultusundaki mücadelemizin kritik bir aşamasında ortaya çıktı. Önemli bir olay. Artık Türkiye'nin tümüyle bu olayı aşmış, tarihin tozlu sayfaları arasına terk etmiş olmasını dilerdik. Tarihin içinde kalması, hepimizin zihninden düşmesini temenni ederdik. Hiçbir anlam taşımamasını dilerdik. Bu olay yaşandı bitti, böyle olaylar bir daha yaşanamaz. Bu olayın arkasındaki zihniyetin, özlemin, düşüncenin gözlerden düşmüş olduğuna inanmak istiyoruz. Maalesef bu olayı unutmamıza bir türlü fırsat vermiyorlar. Türkiye olarak bu olayı unutamıyoruz. Unutmamıza fırsat tanımak istemiyorlar. Bizi sürekli bu olayın hangi şartlar altında, hangi kararlardan yola çıktığını hatırlatmak durumunda bırakıyorlar. Çok üzüntü duyuyoruz. Bu olayın arkasındaki zihniyeti çok iyi biliyoruz. Cumhuriyeti kuran devrim kuşağına içten bağlılığımızı ifade ediyoruz" dedi.

İzmir'in kimsenin sahip çıkmasına ihtiyacı olmadığını ve İzmir'in arkasında ve yanında olduğunu söyleyen Baykal, "İzmir'in bizim ulusal varlığımızın, kimliğimizin en temel dayanaklarından birisi olduğunu biliyoruz. Anadolu'nun işgal döneminde bağımsızlık mücadelemizin, en toplumsal kararların alınmasına neden olan il İzmir'dir. İzmir 'artık yeter' denilmesine sebep olmuştur. Ulusal varlığımızın çıkış sebebidir. 15 Mayıs 1919'da İzmir işgal edildi. 19 Mayıs 1919'da Milli Mücadele iradesi İstanbul'dan Samsun'a yola çıktı. Bu mücadele başlarken Damat Ferit Hükümeti'nin adliye nazırı İzmir'in işgaline karşı çıkılmasının yanlış olduğunu, İzmir'in işgalinin hükümet programına uygun olduğunu ifade ediyordu. 'Bunlar kafirdir, gavurdur' diye açıklama yapıyordu. Durizade, Kuvayi Milliyeciler'in katlinin vacip olduğunu fetvaya bağlıyordu. İzmir bunların fetvalarıyla yabancıların işgaline teslim edildi ve 9 Eylül 1922'de Milli Mücadele ile zaferini ilan etti" diye konuştu.

Baykal, basın mensuplarının pankartı neden kaldırttığı şeklindeki sorusuna, "Kimsenin İzmir'e saygısızlık yapmak haddi değildir. Ben de, ima dahi olsa, protesto etmek üzere dahi olsa, o kelimelerin biraraya gelmesine tepki duyuyorum. İyi niyetli bile olsa, böyle şeyler uygun değil" cevabını verdi. Baykal, daha sonra beraberindekilerle birlikte bindiği seçim otobüsüyle Menemen'e doğru hareket etti.

Yayın Tarihi : 23 Aralık 2005 Cuma 14:35:46