Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü, iyileşmesi mümkün olmayan ve göz basıncının artması ile ortaya çıkan göz tansiyonu (glokom) hastalığına karşı yeni ilaçlar geliştiriyor.
DPÜ'den yapılan açıklamada, glokom hastalığında kullanılan ilaçların gözde tümör oluşması, kornea tabakasında yanma ve yırtılma gibi yan etkileri olduğu bildirildi. Glokom tedavisinde kullanılan ilaçlara alternatif yeni ilaçların bulunması için, Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nirgün Büyükkıdan'ın başkanlığını yaptığı ve aynı bölümden Yrd. Doç. Dr. Metin Bülbül, Yrd. Doç. Dr. Bülent Büyükkıdan ve Yrd. Doç. Dr. Rahmi Kasımoğulları'nın yardımcı araştırmacı olarak görev aldığı, "karbonik anhidraz inhibitörleri olan safra asidi ve piroloz karboksilik asit türevlerinin metal komplekslerinin sentezi, karakterizasyonu ve enzim üzerinde inhibisyon etkilerinin incelenmesi" adlı TÜBİTAK projesi halen sürüyor.
TÜBİTAK'ın bu projeye 72 bin 500 YTL destek sağladığı ve bu destekle UV spektrometresi, hassas terazi, ısıtıcı-karıştırıcı, rotari evaporatör ve Ph metre cihazları alınacağı öğrenildi. Kimyasal madde ve sarf malzemesi olarak bu proje ile aynı zamanda kimya bölümüne büyük katkıda bulunulacağı vurgulandı.
Halk arasında "karasu" olarak bilinen glokom yediden yetmişe milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir göz hastalığı olarak tanımlanıyor. Genellikle yüksek göz tansiyonunun sebep olduğu glokom hastalığı, halen sanayi toplumlarında en önde gelen körlük faktörlerinden biri. Glokom, çoğunlukla göz içi basıncının yükselmesi sonucu oluşuyor.
Hastalık başlangıç dönemlerinde hiçbir şikayete veya görme kusuruna sebep olmazken, göz içi basıncının yükselmesi ve buna bağlı olarak görme sinirinin zedelenmesiyle ortaya çıkıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, yaşlı kimseler arasında önemli bir körlük sebebi olarak bilinen glokom, son derece tehlike arz ediyor. Fakat tedaviye erken başlandığında glokoma bağlı görme kaybı önlenebiliyor.
Glokom hastalığının risk taşımasına sebep olan en önemli nokta ise, hastalığın görme ölçüsünü ağrısız olarak bozması sebebiyle, hastanın geç denecek döneme kadar hastalığın farkına varamamasına ve körlüğe yol açması. Glokomun en önemli risk faktörleri arasında şiddetli kansızlık, ani yaşanan şoklar, yaş, yakın görüşlülük (miyop), aile içinde görülen glokom ve göz yaralanmaları olarak sıralanıyor. Hastalığın en iyi tespit yöntemi ise düzenli göz muayenesi.
Glokom, yavaş ve ağrısız ilerleyen ve görme sinirlerinde geri dönüşümü olmayan kötü sorunlara yol açan, yeterli ve zamanında tedavi yapılmadığı takdirde körlükle sonuçlanabilecek bir grup göz hastalığı olduğu biliniyor.
sitenizi yeni gördüm 2005 yılından bu yana glakom ile ilgili bir gelişme oldumu lütfen bildirirseniz sevinirim.teşekkürler
tam olarak ü yıldır glakom hastasıyım. görmemde bozulma demam ediyor en önemliside başımın agrıması artık ciddi boyutlara ulaşıyor bazan bide göz kuruluğu söz konusu .ilk baş agrısı şikayetiyle dr gittim göz tansiyonum 37 tetawiyle şimdi 24-20-22 en son 19-22 ydi tek korkum günün birinde gözlerimi kaybetme korkusu allah cümlemize şifa wersin
selam bende de glokom var yaklasik 15 seneden beri yasim simdi 35 gitmedigim doktor kalmadi fakat geri yok dediler ben almanyadayim amaliyat yapmadilar geri donus yok diye su an burada emek li oldum ama am gozlerim her gecen gun daha da kotuye gidiyor aksam sabah ilac kullaniyom xalatan casopt bu ilaclar nasildir bana bildirirmisdsiniz simdiden teskkurler akpinarhuseyin rathenau str 10 59174 kamen almanya