Sokaklarda yaşıyorlar

Daha iyi bir yaşam umuduyla geldiği Gaziantep'te sokakta kaldı. Güzel hayâllerle sığındığı şehir onun için çilenin başlangıcı oldu.

Geçen yılın sonlarına doğru eşi ve çocuklarıyla Şanlıurfa'nın Birecik İlçesi'nden Gaziantep'e gelen Nusret Büyükkaplan (43), köyde biriktirdiği üç beş kuruşuda gurbette tüketince kendini sokakta buldu.

Oturduğu gece kondunun kirasını ödeyemediği için sokağa atılan Büyükakaplan ailesi, yaklaşık bir ay boyunca dağ başında bir kulübede kalmış. Bu kulübenin sahibi tarafından çıkarılan Nusret Büyükkaplan ve ailesi, ellerinde ne var ne yoksa satıp üç beş gün daha sıcak yemek yiyebilmiş.

Ellerindeki para bitince kent merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki bir tarlanın içine kurdukları çadırda soğuk kış şartlarına rağmen yaşamaya başlamış. Çadırı durumuna acıyan bir kişinin verdiğini söyleyen Büyükkaplan, 5'i kız 7 çocuğuyla çadırda yaşıyor. Yaklaşık 4 aydan beri çadırda kalan Nusret Büyükkaplan, 3 kez mide ameliyatı gerçekleştirdiği için herhangi bir işi yapamıyor. Doğrulmakta zorluk çeken hasta adam, 2 erkek çocuğunun yol kenarlarından topladığı hurdaların kazancıyla yaşadıklarını söylüyor.

Temizlik ihtiyaçlarını çadırda kaldıkları günden beri karşılayamadıklarını anlatan Büyükkaplan, çadırlarının yakınlarındaki köy halkının getirdikleri yemeklerle karınlarını doyurduklarını belirtiyor. Köylülerin yemek getirmediği gün aç karnına yattıklarını aktaran Büyükkaplan, içindeki durumu anlatırken göz yaşlarına hakim olamıyor. Bidonlarla getirdikleri suyun bir iki gün ihtiyaçlarını karşıladığını aktaran Büyükkaplan, bu suyuda içmede ve bir iki kabı yıkamada kullandıklarını ifade ediyor. Hasta olduğu için soğuk gecelere dayanamadığını belirten Büyükkaplan, bir iki hayırseverden gelecek yardımı bekliyor.

40-50 metrede olsa başlarını sokacak bir evin özlemiyle yaşayan Büyükkaplan, ailesinin en büyük özlemi sıcak bir evde sabahlamak. Tarla ortasında korkuyla uyuduklarını belirten Nusret Büyükkaplan, ''Yaz aylarında havaların sıcak olmasından dolayı çadırda yaşamak zor değildi. Havaların soğumasıyla birlikte çadırda yaşamak dayanılmaz hale geldi.''diye konuşuyor. "Sahipsiz adamım ben, bir tek Allah'ım var. O'na sığındım.''diyerek gözyaşlarına boğulan hasta adam, kendisine ve ailesine uzanacak bir yardım eli bekliyor.

Kocasının hastalığıyla bütün sıkıntılara göğüs geren Şemsi Büyükkaplan'ın tek isteği ise çocuklarının okuması ve bir göz ev sahibi olmak. Büyükkaplan, ailesinin en büyük kızı Tuğba Büyükkaplan (15), "Tek isteğim okumaktı. Ben okuyamadım bari kardeşlerim okusun istiyorum. Bulunduğumuz çadırda temizlik ihtiyacımızı gideremiyoruz. Bulaşık tabaklarıda ordan burdan bidonlarla taşıdığımız suyla yıkıyorum. Ancak kışın girmesiyle şartlar çok zorlaştı.'' diye konuştu