1
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

CHP Lideri Trabzon'da

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Kasım ayından itibaren seçim çalışmalarına başlayacağını ve 2006 yılının seçim yılı olacağını söyledi. Bir dizi ziyaret ve açılışlara katılmak üzere bugün özel bir uçakla Trabzon'a gelen Baykal'ı havalimanında CHP İl Başkanı Cafer Hazaroğlu, Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu ve kalabalık bir partili grubu karşıladı.

Havalimanı VIP Salonu'nda bir süre dinlenen Baykal, burada önemli açıklamalarda bulundu. Kasım ayından itibaren erken seçim için çalışmalara başlayacaklarını belirten Baykal, "İl kongrelerimizin hemen hemen hepsi tamamlandı. Kongresini yapmamış birkaç ilimiz var. Bu kongrelerde tamamlandıktan sonra Kurultay'a hazır hale geleceğiz. Kasım ayının ortasında Kurultayımızı yapacağız. Bizim açımızdan Türkiye, daha sonra bir seçim dönemine girmiş olacaktır. Yani 2006 yılı bizim siyasi geleneklerimize göre, normal olarak bir seçim yılıdır. Çünkü 4 yıl tamamlanmış olacaktır.

Anayasa bir 5. yıla da olanak veriyor ama Türkiye'nin şartları, içinde bulunduğumuz durum büyük tartışmalar ve sıkıntılar Türkiye'de rejimin sağlıklı işlemesi için 4 yılda bir seçim yapılmasının gerekli olduğunu bize gösteriyor. Biz de Kasım ayından itibaren Türkiye'nin bir seçim ortamına girdiğini görerek çalışmalarımızı ona göre palanlayacağız" dedi.

Baykal, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) tarafından yayınlanan deklarasyonla Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımak zorunda kalacağını iddia ederek, "Dün AB ile ilgili çok önemli bir gelişme ortaya çıktı. AB ülkeleri bir deklarasyon yayınladı. Uzun süredir bu deklarasyon yayınlanamıyordu. Çünkü Rumlar belli taleplerde bulunuyordu ve bir türlü mutabakat sağlanamıyordu. Şimdi sağlandı ve deklarasyon ilan edildi. Peki bu deklarasyon ne söylüyor. Türkiye bir süre önce Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni Gümrük Birliği anlaşması içine alan bir protokol imzalamıştı. Yani Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni siyasi muhatap, ortak işbirliği yaptığımız bir ülke olarak kabul etmiştik. Bu tanıma olur mu olmaz mı tartışması vardı ve bizde Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımış hale gelmek istemiyoruz çünkü tanırsak KKTC ile ilgili iddialarımız boşlukta kalacak" diye konuştu.

Hükümetin AB tam üyelik sürecinde çok önemli yanlışlar yaptığını hatırlatan Baykal "Hükümet ta başından beri 17 Aralık'tan önce de önemli yanlışlar yaptı. Bunlar onların uzantılarıdır. O zaman onları uyardık. Söylediğimiz zaman tercüme hatası var diyorlardı. Ne yanlışı şimdi gerçek ortaya çıktı. Şimdi o imzanın ne anlama geldiğini daha iyi görüyoruz. Hükümet imzayı attı ve 'Bu tanıma anlamına gelmez' diye bir açıklama yapma gereğini duydu. Niye? Çünkü o imza tanıma anlamına yorumlanacaktır. Şimdi dün kabul edilen AB deklarasyonunda diyorlar ki 'Senin o yaptığın tanımıyorum deklarasyonunun hiçbir hukuki değeri yoktur, bunu bil diyorlar' ve diyorlar ki sen bu işi uzatma da fiili ve kapsamlı şekilde anlaşmayı uygulamaya başlayacaksın. Yani limanlarını, havaalanlarını Rumlar'a açacaksın. Bunu yapıp yapmadığını da 2006 yılında denetleyeceğiz. Eğer bunu yapmazsan, bizle hiçbir çalışma yapamazsın hiçbir müzakere yürütemezsin diyorlar. AB ile müzakere yapmanın ön şartı olarak Rum Kesimi'ni fiilen tanımayı kabul etmiş olduk. Onun hukuki tanımaya dönmesi kaçınılmazdır. Oraya doğru gidecektir. Limanlarını, havaalanlarını açacaksın ve bayrağını çekmiş Rum gemileri bu limanlara gelecektir" şeklinde konuştu.

"GALATAPORT İHALESİ TEZGAHTAN İBARET"
Galataport İhalesi'nin de bir tezgah olduğunu ve herşeyin hükümetin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini kaydeden Baykal, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Şimdi de bir Ofer olayı ortaya çıktı. İzliyorsunuz değil mi? Muazzam bir olay, dehşet bir konu. Önümüzdeki günlerde bu siyasetin ana konusu haline gelecektir. Bu konu ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Şimdi de Başbakan çıkmış diyor ki hortumun küçüğü büyüğü olmaz. Yeşil kart hortumculuğunu ezeceğim. Adam hakkı olmadan yeşil kart alıyormuş, sen veriyorsun senin adamların veriyor. Yahu sen önce sağına soluna bak, sen bu adamlarla Başbakanlık'ta buluştun. Nerde bunun tutanağı. Ne konuştun orada? Senin onayın olmadan bu kadar tezgah döndürülebilir mi? Eğer senin bilgin olmadan bu kadar şey oluyorsa sana yazık, ülkeye yazık."

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde düzenlediği Karadeniz gezisinde partisine yönelik sözleri ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "Bir de Başbakan son günlerde buraya gelmiş. Terörden kaçtı, buraya koştu. Aydınlarla 4-5 saat buluştun, çalışma yaptın. Bir yarım saatini de Meclis'e ayırıver. Gel, bak. Millet senin terör politikan nedir bunu dinlemek, öğrenmek istiyor ama Başbakan kaçtı buraya geldi. Tabi böyle yanlış yaptığı zamanlarda asabı bozuluyor. Dilini kontrol edemiyor ve sağa sola küfür ediyor. CHP'ye küfretti. İlk kez olmuyor bu. Durup dupu başı sıkıştı mı CHP'ye küfrediyor. Başbakan CHP'ye küfretmeye başladı mı diyeceksiniz ki 'Başbakan'ın canını sıkan birşey var, işler iyi gitmiyor'. Başbakan Karadeniz Bölgesi'ndeki belediyelerin çöp sorunundan haberdar değilmiş ben burada bunu anladım. Yani Karadeniz'de çok ciddi bir çöp problemi var. Bu bütün siyasi partilere mensup belediyelerin ortak sorunu. Rize Belediyesi çöpünü denize döküyor. Fırtına Vadisi'ne çöp dökülüyor mesele çöp değil. Hemşin Belediyesi'ni kaybetmiş, sıkıntının altında yatan bir bu var. 2. olarak çok yanlış bir terör politikası uyguladığı ortaya çıkmış. TBMM'deki müzakerelerden kaçmış, dikkatleri başka noktaya çekecek, böyle tartışmalar olu''fdşlar yaptı. Bunlar onlarışturuyor."

Baykal, açıklamaları sonrasında Atatürk Alanı'na geçerek Trabzon Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası 1. Trabzon Kültür ve Sanat Festivali'ne katıldı.

İHA
Yayın Tarihi : 22 Eylül 2005 Perşembe 14:31:35
Güncelleme :22 Eylül 2005 Perşembe 14:37:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?