17
Haziran
2024
Pazertesi
ANASAYFA

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde eğitim çıkmazı!..

Cumhuriyetin ilk yıllarında yürürlüğe konulan Tevhid-i Tedrisat Kanunu son yıllarda bazılarının işine gelmemiş olacak ki, ucundan kenarından kemirilmeye başlandı. Sonra da içerisinden çıkılmaz bir mecraya yöneltildi. Eğitim seviyesi her ders yılı biraz daha düşürüldü ve sonuçta bugünlere gelindi. Dindar bir nesil yetiştireceğiz lafıyla yola çıkıldı, buna bir de kindar eklendi ve bilimden, kültürden uzaklaştırılmak istenen eğitim anlayışı öncelik kazandı.

Düşünmeyen, belirli şartlarda, gerçekleri bir yana iten bir müfredat sistemine göre yetiştirilmek istenen gençlik…

Uygarlıktan uzak, dini taassubun ağırlıklı olması istenen gençlik…

Okullara seçmeli din kültürü, ahlak dersleri konuldu. Mahalle baskılarından ötürü aileler bu dersleri seçmek zorunda kaldı… Aksi durumda hemen dinsizlik yaftası üzerlerine yapıştırılacak. Din kültürü ve ahlak dersleri dışında kalan seçmeli derslerden herhangi birini tercih eden aileler kamu kurumlarında çalışıyorlarsa o zaman yandı gülüm keten helvam!..

Cumhuriyet döneminin çağdaş eğitimini hazmedemeyenler ortamı uygun bulduklarında çatlak seslerini yükselterek gerçek yüzlerini ortaya çıkarmakta sakınca görmüyorlar. Kuşkusuz bunları yaparken gün gelip devranın dönebileceğini hiç düşünmüyorlar. Önümüzdeki yıl Türkiye’nin kaderini etkileyecek seçimler var; ya herru ya merru! Ya aydınlık ya karanlık…

AKP’li Meclis Başkanvekili gerçek zihniyetini sonradan tevil ettiyse de artık günü geldi edasıyla kızlı-erkekle eğitimi kaldıracağız demekte sakınca görmüyor. Birkaç gün öncesi Mecliste toplanan Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı ile UNİCEF işbirliğiyle düzenlenen 14. Ulusal Çocuk Forumunda çocukların yüzlerine bakarak söylüyor:

Şimdiye kadar kız ve erkek öğrencilere birlikte eğitim yaptırılması büyük yanlışlık. İnşallah Batıcılık adına yapılan bu yanlışlık, önümüzdeki dönemde düzeltilecek…”

Ne yazık ki bu sözler, Türkiye’nin kaderinde etkili olması gereken Meclis Başkan Vekili ve bir milletvekili tarafından söyleniyor. Varın gerisini siz düşünün…

Anlaşılan önümüzdeki seçimlerde iktidar değişikliği olmazsa din adına, ahlak adına Arap taassubuna bir adım daha atılacak…

Başbakan’ın kızlı-erkekli üniversite öğrencileri aynı apartmanlarda kalıyorlar bunu önleyeceğiz söylerinin ardından daha başka ne beklenir?

Büyüklerine yaranmak isteyen bürokratlar anında ortaya çıkar, örümcek kafalar peş peşe icraata girişir. Adana Valisinin çıkışının hemen ardından Isparta Ahmet Melih Doğan Anadolu Lisesi pansiyonunda kız ve erkek öğrenci ayırımı yapılmış, kız ve erkek öğrencilerin yemek saatleri değiştirilmişti. Ancak öğrencilerin haklı tepkileriyle yemekhaneyi boykot etmeleri ve İl Milli Eğitim Müdürünün ikazı üzerine Müdür Bey! bir süreliğine çark etmişti. Ama kafa yapısı değişmeyince bu kez pansiyon yemekhanesini duvarla ayırarak iki ayrı yemek salonu oluşturmuş…

Türkiye’nin birçok yerinde basına yansıyan veya yansımayan bir takım olaylar yaşanıyor.

Afyon’da, üniversite öğrencilerinin kızlı-erkekli oturdukları kafede polis kimlik kontrolü yapmış, söylenenlere göre adreslerini öğrenmiş!

Onsekiz yaşını aşmış öğrencilerin davranışlarına polisin hukukun sağladığı özgürlük yönünden karışmaya hakkı yoktur. Buna karşı yapılan savunmada aileler uyarıldı deniyor. Oysa uyaranlar başkalarının yaşamlarına burunlarını sokmaya meraklı kişiler… Kendi ahlak ve yaşam tarzlarına uymayanları dayatma ile mağdur etmeye çalışıyorlar. Ancak anlamaları gerekir ki, aileler çocuklarının yaşamlarını ve ne yaptıklarını dayatmacılardan çok daha iyi bilirler.

Türkiye bir hukuk devleti ise gençler yasalara karşı bir harekette bulunmuyorlarsa yaptıkları hareketler meşrudur buna da iktidar başta olmak üzere kimsenin karışmaya hakkı yoktur.

Ne olursa olsun kafa değişmiyor, ortam oluşunca örümcekler peş peşe ortaya çıkıyor. Bu düşüncenin altında gençlik yıllarında cinsel bunalım yaşamış, flört etmemiş insanların, bir bakıma gençliğe olan kıskançlıkları yatmıyor mu? Biz yapamadık, onlar da yapamasınlar içgüdüsünden, kıskançlığından kaynaklanmış olabilir mi?

Karşı cinsi tabu olarak görmenin cinsel doyumsuzluktan kaynakladığı, psikolojik bozukluk olduğu bilimsel olarak açıklanmıştır.

Çağdaş bir eğitim sistemine geçilecek olursa A’dan Z’ye kadar bugünkü durum değiştirilmelidir. Eğitim sisteminin bugünkü en büyük hastalığı belki de dini sistemin eğitime oturtulma çabalarından başka bir şey değildir.

Bugünkü eğitim sisteminde aksaklıklar ve yetersizlik ön plana çıkınca, onların açığını dershaneler, özel teşebbüs veya cemaatler kendi görüşleri doğrultusunda kapatmak istemiştir. Başka bir yazımda ele alacağım dershaneler konusunda, hükümet ile cemaat arasında çatlaklık baş göstermiştir. Hükümet dershaneleri kapatmak isterken, hükümet – cemaat çatışması ortaya çıkmıştır.

24 Kasım’da kutladığımız (!) Öğretmenler Günü’nde Mustafa Mutlu Aydınlık Gazetesi’ndeki köşesinde bakın neler yazmış;

Eğer bugün bu ülke 90 yıllık kazanımlarını elinin tersiyle itiyorsa…

Örümcek kafalı adamlar kızlı erkekli diye ayırım yaparak burunlarını çocuklarımızın eğitimine bu kadar sokabiliyorsa…

Eğer Andımız bile kaldırılabiliyor, Atatürk büstleri kapı önüne konuluyor, sıkma başlı kadınlar öğretmen diye sınıflarda cirit atabiliyorsa…

Yaşadığımız her şey sizin eserinizdir sevgili öğretmenler.”

Görünen odur ki, her geçen gün uygar dünyadan biraz daha uzaklaşıyor, Orta Çağın karanlığına, Arap çöllerine doğru yol alıyoruz!..
 

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 26 Kasım 2013 Salı 10:38:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?