15
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

AKP’yi İktidara Kim Taşıdı? Şimdi Ne Olacak?


AKP son seçimde %34.5 oy potansiyeli ile benzeri dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek şekilde %66’lık bir çoğunlukla tek başına iktidar oldu. AKP iktidarından memnun olanlardan çok daha fazlasının bu durumdan hoşlanmadığı da ortadadır. Buna karşılık %70’lik bir çoğunluğun da AKP’ye oy vermediği ortadadır.

Cumhuriyete sahip çıkmak isteyen, Atatürk devrimlerinden yana laik Türkiye sloganları atan büyük topluluklar önce Ankara, ardından İstanbul, Manisa, Çanakkale, Marmaris ve İzmir’de meydanları doldurması ise toplumun tepkisini yansıtmaktadır. Son seçimlerde AKP lehine oy kullanmayanlardan daha çoğu da sandık başına gitmemişlerdir.

Bu durum karşısında insanın aklını karıştıran, mutlak yanıtlanması gereken bir soruda kendililiğinden ortaya çıkıyor; Çoğunluk memnun olmadığına göre AKP’yi iktidara kimler taşıdı?

Kuşkusuz geçen seçimde AKP’yi iktidara taşıyanların başında aydınlarımız ve siyasi partilerimizin bir kısmı gelmiştir. Özellikle CHP, DSP, SHP gibi sol görüşlü olanlar kadar MHP ile Genç Parti’nin de bunda büyük payı olmuştur. Bu partilerin birbirleri ile çekişmesi, oyları bölmüş, aydınların büyük bir kısmı hiç birisi benim görüşümü yansıtmıyor diyerek sandık başına gitmemiştir. Son seçimde oy kullanmayan büyük bir kütlenin oluşu ortadadır. Buna karşılık AKP tüm kadroları ile çalışmış, halkın ayağına giderek çeşitli vaatler ve yardımlar yaparak büyük ölçüde oy toplamayı başarmışlardır. Böyle olunca da AKP beklenmedik şekilde TBMM’de çoğunluğu elde etmiştir. AKP şartların uygun olmadığı anlarda zaman zaman geri adım atmayı bilmiş, aydın kesim ve zinde güçlerin tepkisi ile karşılaşınca konuları uygun zaman arayışı içerisinde dondurmayı başarmıştır.

Son seçimde AKP’yi iktidara aydınlarımız ile sol ve milliyetçi görüşlerin önderliğini yapan siyası partilerimiz getirmiştir.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya çıkan gerilim, Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararı, Atatürk devrimlerine bağlı, laik toplumun büyük bir bölümü ılımlı İslam modeline tepkisi, hükümeti erken seçime gitme kararını almaya zorlamıştır.

Peki Şimdi ne olacak?

Seçim 22 Temmuz gibi kırsal ve dini kesimin dışında kalanların yaz tatiline çıktığı güne getirilmiştir. CHP, DSP ve SHP gibi ortanın solunda görüşe sahip olan partiler bu engeli birleşerek aşmak zorundadırlar. Bunun başlangıcını Deniz Baykal yapmış ve DSP’ye birleşme veya birlikte seçime gitme teklifini götürmüştür. Ne var ki, Baykal’ın bu teklifine Zeki Sezer sıcak bakmışsa da partisine hakim olamadığı, belki de Rahşan Ecevit’ten ötürü iki siyasi parti arasında anlaşma başlangıçta sağlanamamıştır. Basına tam olarak sızmamakla beraber sorun aday listelerindeki kontenjandan kaynaklanmıştır. Son seçimde her iki partinin aldıkları oy oranlarına bakıldığında DSP’nin %1.22 oy alabildiği görülmektedir. CHP’nin 2002 seçimlerinde aldığı oy ise %19.39 dur. CHP Bülent Ecevit’in DSP’sinden on altı kat fazla oy almıştır. Bu bakımdan her iki partinin eşit düzeyde seçime katılması adil değildir. Solun iki ana partisinden CHP büyük, DSP ise daha küçük parti konumundadır. O tarihten bu yana Bülent Ecevit’in başında olmadığı DSP’nin geliştiğini, ilerlediğini ileri sürmek hayalden de ötedir. DSP liderleri bunun bilincinde olarak CHP ile ortaklık kurmak zorundadır. Deniz Baykal elinden geleni yapmış, sıra DSP’ye gelmiş, ancak başlangıçta ortaya bazı sorunların çıktığı görülmüştür. Ne var ki, bu satırları yazarken iki liderin anlaştıklarını öğreniyoruz. DSP kendisini ezdirmeyecek, onurlu bir işbirliği yapmak zorundadır. CHP büyük fedakarlık yaparak barajı aşması çok güç, belki de hiç şansı olmayan bir partinin elinden tutarak onu meclise sokacaktır. Bugün küçük hesaplara yer yoktur. DSP küçük hesaplar yüzünden bu işbirliğini engellerse ülke çıkarları açısından büyük bir vebale gireceği de açıktır.

Türkiye için gün bugündür...

Terazinin diğer kefesinde DYP ile ANAP birleşerek Demokrat Parti ismini aldılar. Demokrat Parti Celal Bayar, Adnan Menderes ve Refik Koraltan’dan sonra misyonunu tamamlamış, yakın siyasi tarihimize mal olmuş bir partidir. Demokrat Parti’nin isminden yararlanarak, DYP ile ANAP’a güç kazandıracağını sanmıyorum. Türk siyasi yaşamında 1946 yılında Demokrat Partinin yakaladığı siyasal ruhu diriltmek bugünkü koşullarda öyle kolay değildir. Kaldı ki, köprülerin altından çok sular akmıştır.

Mehmet Ağar veya Erkan Mumcu eski Demokrat Parti’yi dirilteceklerini düşünüyorlarsa o ruhu yineleyemezler. Kaldı ki, o günlerin liderleri ile bugünküler öyle kolay kolay bağdaştırılamaz. Olsa olsa bazı bölgelerde oyları böler; AKP’nin de ekmeğine yağ sürer. Her iki partinin liderleri seçime ayrı ayrı giderlerse baraja takılmalarının işten bile değildir. Bu yüzden birleşme kararı almış olmalılardır.

MHP ise benim kemikleşmiş bir oyum var, kimse ile bağlantı kurmam, kendi yağımla kavrulurum havasındadır. Bunda da haklı olmaları doğaldır; siyasi görüş ve davranışları ile sol görüşlü partilerle uyum sağlayabilmeleri çok güçtür.

Büyük olasılıkla Genç Parti milliyetçi, sağ görüşlü partilerden bir miktar oy sağlayabilir. DTP ise belirli illerde barajı aşamayacaklarını bildiklerinden bağımsız adaylar ile meclise girmeye çalışacaklardır.

Şimdiye kadar bağımsız adaylar kendi isimlerini içeren oy pusulalarını kendilerini bastırıp kapalı bölmelere koyuyorlardı. Seçmen de isterse o listeyi zarfa koyup sandığa atabiliyordu. Ne var ki, Anayasa’nın 67. maddesinde Bülent Ecevit’in son başbakanlığı döneminde yeni bir fıkra eklenmiş ve bağımsız adayların isimleri birleşik oy pusulalarını yazılması ön görülmüştü. Bu durumda eğitimi az seçmenin bağımsız adayın ismini karıştırıp karıştıramayacağı belli değildir.

Görünen köy kılavuz istemez ; 22 Temmuz Seçimleri öncesi muhalif partilerin durumu bu yönde şekillenmiştir. Kuşkusuz, bu karmaşadan yine AKP’nin kârlı çıkabilme olasılığı ortaya çıkıyor. Geçen seçim hiçbir varlık gösteremeyen, AKP’nin ana yuvası olarak nitelenen Saadet Partisi de kendi başlarına bu kez de başarılı olamayacaklarını anlamış olmalılar. Nitekim AKP ile Saadet Partisi arasında bazı yakınlaşmalar olduğunun sinyalleri alınıyor. Seçim öncesi illegal olmalarına rağmen, hiçbir partinin kapatmayı göze alamadığı tarikatlar, dini kuruluşlar, dernekler ve yurt dışı uzantılarının yoğun bir çalışmaya girecekleri açıktır. İşin garip yönü inançlı, ancak eğitimsiz olan ve kendilerine hurafeler,yalan yanlış dini bilgiler enjekte edilen çoğu insan şeyh efendilerin istekleri doğrultusunda oy kullanacakları da açıktır.

22 Temmuz seçimleri demokrasimiz şimdiye kadarkilerden çok daha fazla önem kazanmıştır. Bu seçim bir bakıma aydınlığa çıkabilmenin son şansıdır.

Demokrasimizin ilerleyip ilerlemediğini bu seçim gösterecektir.

Miting meydanlarını dolduranlara bakıp rehavete kapılmamalıdır.

Sağda veya solda yer alan siyasi partilerin bütünleşmeye yönelmeleri olumlu bir davranıştır.

Aydın düşünce ile bağnaz düşünce bir bakıma bu seçimde karşı karşıya gelecektir. Sol görüşlü siyasi partilerimize, aydın insanlara bu seçimde büyük işler düşmektedir. Mitinglere genç ihtiyar kadın erkek demeden katılan aydın yüzlü insanların asıl görevi şimdi başlamaktadır.

Dünyanın bir çok ülkesinde görülmeyen bir olayla toplum karşı karşıyadır. Yüksek Seçim Kurulunun ilan ettiği tarihte, okullar kapanmış olup çoğu insan yaz tatiline çıkacaktı. Böylesine uygun olmayan zamanda seçim yapılmaktadır. Üniversite öğrencileri okullarının olduğu yerdeki seçim kütüklerine yazıldı. Şimdi onlar memleketlerinde ailelerinin yanındalar. Anadolu’da çoğu aile yaylalara çıkacak ve çalışmak için başka bölgelere gideceklerdir. Büyük olasılıkla bu insanlar AKP’ye oy vermeyecek olanlardır.

Bu insanlar sandık başlarına nasıl gidecekler?

Aydın insanlarımızı büyük bir fedakârlık beklemektedir. Bir oy bir oy ne olacak, benim oyumla ne değişir düşüncesi kafalardan silinmelidir. O bir oylar birikecek ve aydın gücün simgesi olacaktır.

Bu insanlar yaz tatillerini seçim takvimine göre ayarlamak zorundadır.Her şeyden önce bu tür davranış vatandaşlık görevidir.Türkiye’yi seven insanlar ya oylarını kullandıktan sonra tatile çıkacak ya da seçim sırasında geri dönerek oylarını kullanacak ve tatil yerlerine döneceklerdir.

Türk milletinin aydınlık yüzünü bu seçim ortaya koyacaktır.

Bugün Bakanlıkların merkez ve taşra kuruluşlarındaki dinsel yönü ağır basan kadrolaşmadan şikayet edenler var mıdır?

Bu kadrolaşmanın eğitim düzeyi konusunda iktidar bir açıklama yapabilir mi? Yapamaz... Eğer öyle bir istatistik çıkarılmış olsa imam-hatip kökenlilerin ön plana çıkacağı açıkça görülecektir. Bundan şikayetçi olan varsa tatili düşünmeden 22 Temmuz’da sandık başına gitmek zorundadır.

Bu nedenle sosyal demokratlar siyasi çekişmelerini bir kenara itip hiç olmazsa bu seçimde Atatürk Cumhuriyetini korumakla yükümlü olduklarının bilincinde olmak zorundadırlar. İş işten geçtikten sonra feryat figan etmenin hiçbir faydası olmayacaktır.



erdem@kenthaber.com
Yayın Tarihi : 18 Mayıs 2007 Cuma 11:46:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
uğur öğüt IP: 85.98.196.xxx Tarih : 22.06.2007 14:56:40
bence tamamen yanlıs düşünüosunuz zaten siz demiyor muydunuz bilinçli insan oy atmaya gider doğrsu da bu bunu bende kabul ediorm demek ki bilinçli insan araştırmacı insan gerçekleri görebilen bir insan oyunu akpye kullanır akp aleyhine çoğu medyanın yaptığı gibi düşünc dağıtıosunuz düşünclerinize saygım war ama ülkeyi böyle saçma düşüncelerle meşgul edip germeyin.Bizim insanımız gerçekten bilinçsiz buna benim çevremdeki bazı insanlarda dahil ama çok şükür ben bilinç kazandım hiç mi aklınıza gelmiyor 2002 deki türkiyenin durumu ben bu iktidarın yanlısları yok demiorum yanlıs şeyler olmus olabilir ama şuanki partiler arassında en iisi ve genel olarak geriye baktığımızda olumlu şeyler yapmış bir iktidar.eğer biraz takip etseniz dışardan bile türkiye hakkında son yıllarda olumlu tepkilerin geldiğini görebilirsiniz tekrar iktidara gelmek için daha ne yapılması gerekir buyrun eğer daha iisi warsa onu da deneyelim ama deneme uğruna 5 yılımızı riske atacağımızı unutmayalım attığınız başlığa bak akpyi iktidara kim getirdi BİZ getirdik.Bu konuyu tartısmanız bile asılsız diğer yorumu yazan arkadasda iktidar ülkeyi gereksiz tartısmalarla meşgul ediyor diyor ama biraz düşünsek ve çevremize bakınsak asıll ülkeyi geren iktidar değil onu düşürmek isteyenlerdir ana muhalefet partisinin ciddi olarak tek bir tane proje bile sunmadığını biliyor muydunuz sadece iktidarı aşağı çekmek iöçin uğrasmaktan başka işleri yok ülkenin istikrarı yakaladığı sırada bile gündemi başka taraflara çekiyorlar daha söyleyecek çok söz war ama o kadar vaktim yok ben 16 yaşında bir gencim sizden ricam biraz daha gündemi bu tür tartışmalarla meşgul etmeyin size katılmadığım için yazımı yayınlayacağınızı ummuyorum ama hayırlısı umarım gelecek seçimde ülkeye gerçekten yararlı bir sonuç çıkar

Melih Erkan IP: 87.167.149.xxx Tarih : 19.05.2007 21:03:56
Cok haklisiniz. Bundan önceki secimlerde milli görüs teskilatlarinin secimlerde oy kullanmak icin özel ucaklarla toplu sekilde insanlari türkiyeye tasidigini kendi mensuplarindan duyardik,anlamsiz gelirdi fakat geldigimiz noktada cumhuriyet ilkelerine bagli cagdas,demokratik,yurttaslarimizinda bu secimde tatillerini ileri veya geri kaydirarak oy kullanabilmeleri son derece önemli bu baglamda aile olarak agustos ayinda düsündügümüz tatilimizi temmuz ayina cektik oyumuzu Trabzon havalimaninda kullanacagiz ülkemizi gereksiz tartismalara sokan bu iktidardan kurtulmamiza katki saglar insallah.

Serkan ay IP: 212.175.112.xxx Tarih : 23.07.2007 01:28:55
akp yimi kim taşıdı siz . milletini seven taşıdı..niye siz iktira gelen her şahısa bişey uyduruyosunuz bu ülkede böle çekememe oldukça hiç bi yere varamaz türkiye..kürt diyosunuz kürtlere destek çıkanlarada düşman oluyosunuz . turgut özal düşmanmıydı diyarbakır emniyet müdür : gaffar okan düşmanmıydııı size.. peki sırada kim var tayip erdoğanmı..

barış yılmaz IP: 88.229.189.xxx Tarih : 18.01.2008 22:38:49

kim taşıdıysa taşıdı o açık ama halimiz DEHŞEDU VE VAHŞET...kendi elimizle kuyumuzu kazdık