16
Haziran
2025
Pazertesi
ANASAYFA

Altın Gelinlik!..

Televizyon kanallarının birinde, birkaç gün öncesi, günümüzün ortamı ile taban tabana zıt bir haber ekrana yansıtıldı. Bu haberi izlerken toplumumuzun tuzu kuru olmayanlarıyla alay mı ediliyor diye düşünmekten kendimi alamadım. Haberi detayına kadar izleyince alay ve şaka olmadığını gördüm ve bu kez de şaşıp kaldım...

İzmir’de açılan bir fuarda tamamı altın kaplamalı, üzeri değerli taşlarla süslü bir gelinlik teşhir ediliyordu. Gelinliğin değeri ise 400.000 $ mış!..

Gelinliği teşhir eden manken kızımız TV. Muhabirinin, “Böyle bir gelinliği giymek istemisiniz” sorusuna da giymek istemez miyim yanıtını veriyordu!..

Altın gelinlik fuar boyunca cam bir fanus içerisinde teşhir edilirken, özel korumalar da çalınmaması için önlem almışlar!..

Sıkıntı içerisindeki toplumun büyük kesimleriyle alay edercesine, görgüsüzlüğün böylesine büyük boyutlara ulaşmasına söylenecek sözü ben bulamadım; belki sizler bulabilirsiniz...

Altın gelinliği Türkiye’de satın alan çıkar mı?

Kuşkusuz çıkar ama belki de toplumun tepkisinden korkarak gelin kızlarına giydiremezler... Böyle düşünsek bile aşiret düğünlerinde gelinlere takılan altınların ağırlığından, zenginlerin düğünlerinde havalara savrulan dolar ve eurolardan da hep söz edilmiştir. Büyük olasılıkla da paralarına güvenen, görgüden yoksun petrol zengini Araplar, Türkiye’de önüne gelen her şeyi almak, ihale kazanmanın yanı sıra bu gelinliğe de parayı basarlar...

Ekonomik çıkmazda olmamıza rağmen yine de cesaretli, işini bilen iş adamları veya dönem zenginleri bu gelinliği alıp bir köşede saklayabilirler.

Belli mi olur?

Gün ola harman ola!..

Zora gelince bu para büyükannemin yastığı altından çıktı diyenler bu memlekette var oldukça...

Belki de bazılarının düğünlerinde bir kenara konulan hediye veya bağış sandıklarında biriken hediyelik takılar, altınlarla gelinliği aldık diyebilirler!..

Ne demişler; kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez diye düşünenler de bu memlekette yaşıyorlar...

Acaba hamdolsun kriz bizleri teğet geçer diyenler, bazı televizyonların haber programlarındaki halkın sesine kulak veriyorlar mı?

Yoksa geçim sıkıntısı çekenlerin, emeklilerin işsiz kalanların evine ekmek götüremeyen insanların feryatları başladığında sinirimiz bozulmasın diye zaping mi yapıyorlar?

Bilemeyiz...

Ben ekonomist değilim ekonomiden ise hiç mi hiç anlamam. Dünyayı sarsan krizin bizi teğet geçip geçmeyeceğini, göbekten vurup vurmadığını da bilemem. Bilmediğim şeyler için de hamdolsun, inşallah, maşallah da demem...

Benim bildiğim bir şey var halkın büyük bir geçim sıkıntısı içerisinde olduğu; her evden en az bir kişinin işinden olduğudur. Yerel seçimler nedeniyle belirli illere yapılan beyaz eşya, kömür yardımlarının sadaka paketlerinin de ekonomiyi düzelteceğine de inanmıyorum. Halkın çoğu biz sadaka yardımı değil iş istiyoruz, bize iş imkânları açın diye feryat ediyor...

İşte, bu sözlere kulak vermek gerekir...

Türkiye’yi enikonu saran krizde her şey Allah’a mı emanet yoksa sadaka paketlerine mi onu da kestirmek için ekonomist olmaya gerek yok. Sanırım ekonomiyi biliyorum diyenler de benim gibi bu işi bilmiyorlar.

Mâli sektörden başlayan ve ardından reel sektöre sıçrayan krizin yaptığı tahribatlar dönüp mali sektörü etkilemesi de kaçınılmazdır. Oysa aylar öncesi iş sahipleri yatırımların durduğundan, destek paketine ihtiyaçları olduğundan, insanların işsiz kalacağını gündeme taşımış, başka bir deyişle feryat etmişlerdi. Günümüze bakın otomotiv sanayi hemen hemen durmuş, tekstil ise can çekişmek bir yana hemen hemen ölmüş durumda. Birkaç gün öncesi Türkiye’nin en büyük tekstil üretimi İzmir, İstanbul ve Çukurova’daki iş yerlerinde üretimin durduğunu, işçilerin kapı önlerinde ağladıklarını televizyon ekranlarında üzülerek izledik.

Bu durumda bizler İMF ile yapılacak anlaşmaları, kendi halkımız aç ve sefil duruma düşerken Filistin’e yapılacak insani yardımlarla uğraşıyoruz. Meşhur bir söz vardır; önce can sonra canan derler...

Bütün bunlar bir yana televizyon ekranlarında gündeme gelen, İran atasözünde geçen “Yoksul hazineyi ancak rüyasında görür” sözünü doğrularcasına altın gelinlik ile peş peşe ekranlara getirilen yemek programlarıyla avunalım... Bazılarının yarışma için bazılarının nasıl sofralar hazırladıklarını, kendilerine sunulan yemekleri nasıl tenkit ettiklerini izleyelim, belki o zaman çoğu insanın sıkıntısı giderilir, karnı doyar!..

Unutulmamalıdır ki, XX.yüzyıldaki bir çok siyasi patlamalar, devrimler hep istikrarsız politikalardan ve zengin ile yoksul sınıflar arasındaki kavgalardan doğmuştur.

John Watson’u sözü de bazılarının kulaklarına küpe olmalıdır;

Karnı tok olan için bir dilim ekmek, hiçbir şey ifade etmez ama aç olan için çok şey ifade eder.”


 

 

erdemyucel2002@hotmail.com

 

Yayın Tarihi : 25 Şubat 2009 Çarşamba 12:15:15
Güncelleme :25 Şubat 2009 Çarşamba 23:52:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ERDAL GEYİKÇİ/SANATCI IP: 78.186.14.xxx Tarih : 26.02.2009 17:17:09

merhaba erdem abi.köşenizin başlığını okuyunca aklıma ilk gelen ata sözümüz"EŞŞEGE ALTINDAN SEMERDE VURSAN EŞŞEK EŞŞEKTİR"sözü geldi:)))))köşenize konu ettiğiniz gelinligi medyadan okudum ve televizyondanda gördüm erdem abi.vallaha abi bırak o gelinligi alacak parayı.doğru dürüs iş bulupta beyaz bir gelinligi giydire bilecegimiz insanı bulamıyoruz.altın gelinlige ancak krallar alır krallıkla yönetilen ülkelerden talep gelebilir.ben gelinligi alacak insanın parasından çok gelinligi giyecek kişiye acıyom abi:))))25 kilo gelinligi taşıyacak babayıgit kız nerde bu devirde:))))galiba zenginin altını çenemizi agrıttı abi:))))SÖZ GÜMÜŞSE,SÜKUT ALTINDIR DEMİŞ ATALARIMIZ ERDEM ABİ;BEN SUSUYOM GELİNLİGİ ALACAK İNSANA SÖZLERİNİ YAZACAĞIM TÜRKÜYÜ ARMAGAN EDİYOM ERDEM ABİ..."EMİR DAĞI BİR GEÇMEYLE YOL OLMAZ ALTIN YERE DÜŞMEYİLE PUL OLMAZ DİYE DEVAM EDİYOR :))))))))saygılrımla.erdal geyikçi/sanatcı


mehmet ersindigil IP: 88.76.87.xxx Tarih : 25.02.2009 17:25:18

Sihhat dolu günler dileyerek kolay gelsin hocam.Yazina pek birsey yazmak istemiyordum cünkü bu sabah aldigimiz bir ucak kazasi dolayisiyle hep sarsildik.Amsderdam,da düsen THY Ucaginda ölenlere Allahtan rahmet ailerine sabirlar dileyerek yaralilara,da acil sifalar sag kurtulanlarada büyük gecmis olsun.Su anda 10 ölü oldugunu ögrenmis olduk.

Temennim Allahtan böyle bir felaket bir daha tekerrür etmesin.Bu tür kazalar 400.00 $ bir gelinlik icin harcayan insanlara ibret olur insallah.Halk,in bu kadar aclik sinirinda yasarken nasil böyle bir harcamayi yaparlar hayret edilecek birsey.Okula giden cocuguna 25krs harclik veremiyen Babalar Analar ne yapsin.is bulamiyan Halk Beyaz esyayi ne yapsin.

Secimden secime verilen birkac torba kömür ve yardim paketi ile bunun yaninda Cerez parasi sayilacak 25 tl cekler.Oh bozdur bozdur harca secimden secime kadar yeter ve artar bile.Kriz Türkiyede teget gecti denildi.Bu nasil teget ögle anlamis degilim.Üretici isyanda Tüccar ögle Halk daha,da beter.

Issizlik günden güne dahada fazlalasiyor,intiharlar cogaliyor demek Türkiyede kriz teget degil öldürücü bir virus gibi beyinden isleyerek Halki yavas yavas yok etmege baslamistir.Bu virusun tedaviside cok uzun oldugu icin ölüm vakalari daha fazla cogalacaktir.Bu virustan kurtulmanin tek bir caresi vardir,Halk kendi kendini tedavi ederek.

Yani kendilerine baskan sececekleri kimseleri iyice analiz edip öglece oy verip iktidar yapmak lazim.Yok sagdan soldan aldiklari duyumlarla hareket ederlerse bu virus daha,da büyür ve her tarafa yayilir ve bir kirim afetine dönüsür sagilarimla.