19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Apronda Deve Katliamı!..


Dünyanın gelişmiş veya gelişmemiş ülkelerinin hava limanları apronunda deve kesildiğini hiç duydunuz mu? Duyamazsınız... Böyle bir ilkelliğin yapılabilmesi için insanın çıldırmış olması gerekir. Çıldırmak veya cinnet geçirmek her insanın başına gelebilir ama apronda deve kesmek, sanırım çıldırmanın da sınırlarını aşan bir olay... Ne yazık ki, Türkiye böyle bir çılgınlık ötesi olayı birkaç gün önce yaşadı. AB’ye girebilmek uğruna her türlü tavizi veren, biraz kaba bir tabir olacak ama bu konuda taklalar atılırken yaşanan bu çirkin olayla aldığı tüm puanları! bir anda silip attı. Dünyanın ciddi haber organlarından İngiliz Reuters, tuhaf olaylardan derlediği haber özetleri arasında bunu birinci sırada verdi. Haber ajansı Türkiye’de başarı ile tamamlanmış bir işi tamamlamanın böylece kutlandığını! tüm dünyaya ilan etti. Kara mizah bir yana, ne denli utandırıcı ve bizleri kötü duruma düşürecek bir olay...

Türkiye’nin imajı bundan böyle nasıl temizlenir? Yabancılar size nasıl bakarlar veya Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı olanlar bunları mı içimize alacağız demezler mi? Bizler de kendi aramızda Atatürk Cumhuriyeti ne hallere düştü diye hayıflanmaz mıyız?

Dünyanın sayılı kentleri arasındaki İstanbul’un Atatürk Havalimanında bir densizin emri, cahil yardakçılarının da şakşakçılığı ile bir deve sözüm ona kurban edildi. Tüm dünya uçaklarının inip kalktığı meydanda cahil magandalar, vince asarak kestikleri zavallı devenin kanlı et parçalarını sallayarak basına pozlar verdiler. Türk ve yabancı yolcuların, hava alanında çalışanların dehşetle izlediği bu katliamın fotoğrafları yabancılar tarafından da çekilmiş, bu arada iki Japon kadın fenalık geçirmiş...

Böyle bir ilkelliği geri kalmış başka ülkelerde görebilmeniz olanaksızdır. Bu acayipliğin nedeni de Türk Hava Yolları’nın yıllardır kullandığı, ancak uçuş tehlikesi olan R.J. tipi yolcu ocaklarının İngiliz şirketine devredilmesinden kaynaklanıyormuş. Atatürk Havalimanını Sütlüce mezbahasına çeviren kurban olayının nedeni bu yolcu uçaklarının sonuncusunu devretmenin sevincini yansıtıyormuş. Şimdi THY yönetimine sormazlar mı, bu uçaklar sorunlu idi de yıllardır Türkiye’de neden çalıştırıldı, insanların yaşamları riske atıldı ? Kuşkusuz, bu uçaklara pek çok insan gibi THY’ye güvenerek bende binmiştim.

Apronda deve kesmek gibi dünyada eşi benzeri olmayan bir olayı yaratan kişi Uçak Bakım Başkanı Şükrü Can imiş. Basında çıkan resimlerde Şükrü Can ile Revizyon Atölyeleri Başkanı Sadi Dilaver’in apronda deve katliamını, önlerindeki kan denizinin ortasında büyük bir memnuniyet içerisinde seyrettikleri yüzlerindeki ifadeden anlaşılıyordu.

Katledilen, zavallı, çilekeş deveden 700 kilo et çıkmış ve bu etler personele dağıtılmış. Personel de deve etlerini evlerinde pişirip, belki kıymasını çıkardılar ve belki de pirzolasını yaptılar. Oturup ailece afiyetle yediler. Benim hayret ettiğim Türkiye’de deve eti satan kasabın olmayışıdır. Bu olay acaba bir başlangıç olur da “En Leziz Deve Eti” satan kasaplar açılır mı? Kim bilir yıllardır özel sektör deyip duruyoruz. Belki de deve eti satan özel sektörün de böylece önü açılmış olur. Akıllarınca Kurban Bayramı öncesi THY’nin sayın müdürleri dini vecibelerini de yerine getirmişlerdir!..

Atatürk Havalimanındaki deve katliamının yerli ve yabancı basında yer alması üzerine hükümet harekete geçerek sorumlu müdür görevden alındı. Ardından THY Genel Müdürü ”Deve” vakasının hem THY’ye hem de Türkiye’ye büyük zarar verdiğini söyledikten sonra böyle bir olayın yaşanmasını bizde istemezdik dedi. Ardından Ulaştırma Bakanı.”Daha ne yapalım, görevden aldık, asalım mı? Kurban kesmek bir vecibedir. Herhangi bir nedenle kurban kesilebilir ama bunun yeri ve zamanı önemli. Kişisel bir işin, kurumun imajını zedeleyecek şekilde yapılması yanlış olmuştur. “Bizim insanımız hoşgörülüdür” demekle yetindi.

Apronda deve katliamın sorumlusu müdür eğitimsiz bir kişi de değil; uçak mühendisi ve iyi bir eğitim almış. Ancak kültürel ve sosyal gelişimini tamamlayamadığı için böyle bir densizliğe neden olarak Türkiye’nin imajını kolaya kolay düzelemeyecek biçimde zedelemiş. Bu olay ne sosyal, ne eğitim, ne de dini duygular ve inançlar yönünden tevil edilecek gibi değil. Hangi birine koysanız olmuyor ve sonunda gelip iş küçük yaşlardaki beyinlere yapılan ters aşılanmaya, temele ve görgüye gelip dayanıyor. 

AKP hükümetinde birçok üst düzey bürokrat görevlerini vekâletle yürütüyor. Bunun da nedeni üçlü kararnamelerde Cumhurbaşkanı’nın haklı olarak ince eleyip sık dokumasından kaynaklanıyor. Bu nedenle de bazı normlara uymayanların kararnamelerini imzalamayıp geri göndermesidir. Buna karşı hükümet, sen imzalamazsan bende böyle atarım diye vekâlet müessesesini işletiyor. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da Türkiye bürokrasisi vekâletle işliyor. Böyle olunca da eğitimi doğru dürüst olmasına rağmen dini vecibeleri ağır basanlar apronlarda deve kesmeğe kalkıyor... Bu kara mizahı doğru bulan, aydınlanma felsefesinin ucundan kenarından geçememiş bir basın organının yazdığını da sütunuma ibret olarak almadan edemedim:

“ Ne var bunda? Müdür önemli bir iş başarmış ve dinimize uygun bir şekilde şükür için deve kurban etmiş. Bundan daha doğal ne olabilir?” Oysa dini vecibelerin uluslararası havaalanında deve kesilmesine kadar götürülmesi olumlu görebilmek ne akla hizmettir anlayabilmek çok güç...



erdem@kenthaber.com.

Yayın Tarihi : 20 Aralık 2006 Çarşamba 12:07:47
Güncelleme :20 Aralık 2006 Çarşamba 12:10:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
İsmail AVŞARİsmail Avşar IP: 88.226.170.xxx Tarih : 25.12.2006 14:09:08
Türk Hava Yollarının bakım onarım bölümünde çalışan insanların R.J uçaklarının kalkışında " inşallah hayırlısı ile gideceği yere iner " diye gönderdikleri bir zaman Türkiye'de yaşanmıştır . Ama bunun neticesinde deve kesimi çok yanlış bir gösteridir . Bunun yerine bakım onarım bölümünde çalışan insanlar kendi aralarında bir eğlence veya şükür proğramı yapabilirlerdi böylelikle olay basına intikal etmemiş olurdu ve zamanımızı bu tür olaylar için harcamamış olurduk . Sayın üstadım bu arada Reşadiye TOKAT Sayfası güncellenemiyor acil yardımlarınızı bekliyoruz .

Burak ULAŞ IP: 88.232.81.xxx Tarih : 21.12.2006 01:53:19
Sayın üstadım; dini vecibe olarak gösterilip, insanların kafasını karıştırmaya yönelik davranışları, tüm dünya gördü. Görmekle de kalmayıp artık neresiyle güldü, kınadı ve daha kim bilir neler düşündü. Sizin de söylediğiniz gibi; belki deve eti satan kasaplar ortaya çıkabilir. Geçtiğimiz aylarda yaşadığımız “kutsal balyoz” olayı gibi bir olay oldu. Balyoz satışlarının artması gibi, yaklaşan kurban bayramında da deve satışları artacak gibi görünüyor. Ne yazık ki, biz akıllanmayacağız. Kurunun yanında yaşın da yandığı gibi hepimiz yanıyoruz. Bu ne cehalet, bu ne densizlik, bu ne ayıptır. Artık dünyaya her gün bir başka ayıbımızı gösterir olduk. Ayrıca bu kadar zamandır hatalı olan dert olan bu uçaklar neden iade edilmedi de şimdi iade ediliyor. Bir düşünün, Türkiye her zaman böylesine acayip durumlarla karşılaşmaya mahkum edilmiş. Buna imkan veren de bizleriz. Yöneticiler bu türlü olayların farkında fakat, nedendir bilinmez önlem alınmıyor, alınmayacak da. Bir basın açıklaması, ardından bir görevden alma, bir zaman sonra bakmışsınız ki o görevden alına kişi başka bir yerde başka bir görevde yine aynı yada buna benzer bir olaya karışmış yada sorumlusu olmuş. Biz ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Söylenecek çok söz var ama dilimizde tüy bitti. Bizde bitiyoruz. Yakında kurban bayramı var. Bakın yine yurdum insanından manzaralara. Yine aynı haberler olacak; otoban kenarında kurban kesenler, elini kolunu kesenler, kaçan kurbanlar, deri toplama hikayeleri ve manşet “TÜRKİYE YİNE KANA BULANDI” Daha ne söyleyelim. Kaderimiz bu, kafaları düzeltmedikçe, bizden adam olmaz. Adam olanlarda Türkiye’ de durmaz. Kaleminiz kırılmasın. Saygılarımla,