14
Haziran
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Arama-Kurtarma Skandalı!..

Hepimizin bildiği bir söz vardır, bir kez daha yineleyelim; Deveye boynun neden eğri diye sormuşlar. O da nerem doğru diye yanıtlamış!..

Ne yazık ki, bu söz kısa bir süre önce yaşadığımız, tüm yurdu üzüntüye boğan ve BBP Genel Başkanı, Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekileri yitirmemizin acısı üzerine cuk! diye oturdu.

Gerçekten neremiz doğru?

Teknolojinin son olanaklarının elimizin altında olmasına rağmen hala ilkel metotlarla bir şeyler yapmaya çalışıyor, başaramayınca da her şeyi Allah’a havale ediyoruz!..

Kısacası işin kolayına kaçıyor, beceriksizliğimizi, akıl ve bilimden yoksunluğumuzu örtmeye çalışıyoruz...

Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopter doğanın kötü hava şartlarını aşamıyor ve geçen Çarşamba günü saat 16.20 sularında düşüyor. Memleketin ne zorluklarla yetiştirdiği insanlar yaşamlarını yitiriyor. Bu tür kazalara dünyanın bazı yerlerinde rastlanabilirse de vahim olan sonradan gelişen olaylar ve beceriksizliklerin üzerine daha katmerli beceriksizliklerin binmesini akıllar almıyor.

Kötü doğa koşullarında helikopterin yola çıkmasının hata olup olmadığı ayrı tartışma konusudur.

Meteorolojiden hava durumu soruldu mu? Sorulduysa ne yanıt alındı; bilemiyoruz. Soruldu ve olumlu sonuç alındı diyelim; adı üstünde kaza...

Kazayı ayağı kırık IHA muhabiri 112’ye bildiriyor ve ondan sonra gelişen olaylar zinciri traji-komik bir hal alıyor. Teknolojiyi bilmediğimiz, akıl ve bilimden yoksun olduğumuz tek tek ortaya çıkıyor...

Kazadan ayağı kırık kurtulan, ancak aradan geçen zamana rağmen kendisinden haber alınamayan İHA muhabiri İsmail Güneş’in cep telefonu ile 112’deki operatör ile konuşması kulaklarımdan silinmiyor. İsmail Güneş, kurtarın bizi, ayağım kırık, üşüyorum, donuyorum, şarjım bitiyor diye feryat ediyor. Konuştuğu 112 memuru yerini soruyor, telefonunun açık tut diyor, ardından da anladığımız kadarıyla emniyettekilerle konuşuyor...

İşin garabetine bakın ki; ne telefon operatörü ve ne de konuştuğu emniyet görevlileri GSM hizmetinden, teknolojiden habersiz... Bu konuda eğitim almamışlar. Oysa telefonunu açık tutun diyeceği yerde memur, cep telefonundan “Neredeyim yazıp 7777 mesaj atın, sonra da gelecek yanıtı bize bildirin” demeyi akıl edebilse veya bilebilse, belki de ekipler kurtarma yerine ulaşacak ve en azından belki de kurtulanlar olacaktı... Bunları bilebilselerdi Türkiye dünyaya böylesine rezil olmayacaktı....

Uzmanlar kötü hava şartlarının telefon sinyallerini engellemeyeceğini söylüyorlar.

Böylesine bir kaza, Avrupa ülkelerinde, ABD’de veya İsrail’de olsaydı onlar acaba nasıl davranırlardı? Bunu da hiç düşündünüz mü?

Cehalet, eğitimsizlik, yaptıkları işin sorumluluğunu kavrayamamış insanlar!..

Bundan sonra tam bir bilgi kirliliği yaşanıyor. Valisinden en uçtaki kurtarma ekipleri arasında tam bir koordinasyonsuzluk yaşanıyor. Herkes ayrı telden çalıyor, yalan yanlış bilgiler veriyor... Aynen deveye boynun neren eğri sorusu gibi...

Oysa soğuk ve kar tipisi altında İHA muhabiri dışında, o anda kurtulan varsa, ecelle pençeleşiyor...

Muhsin Yazıcıoğlu’nun yıllar öncesi hapishane de yazdığı “Üşüyorum” şiirinin dizeleri TV ekranlarında defalarca dile getiriliyor... Oysa Keş Dağı yamaçlarında üşüyen, donmak üzere olan insanlar var. Bir an önce kurtarılmayı hiç olmazsa umut ediyorlar...

Ne kötü yazgı ve ne acı ölüm...

Binlerce kurtarma ekibi çok zor koşullarda onları arıyor... Sağlıklı koordinasyon olmayışından ötürü herkes, kendi başına bir şeyler yapabilmek çabasında... Ama olmuyor, teknolojiden yoksunsanız, bazı bilgileri birlikte değerlendiremiyorsanız her şey boş...

Bilgi kirliliği, herkesin kendi başına bir şeyler söylemesine neden oluyor. Kaza duyulur duyulmaz Kayseri Valisi; ”Bana gelen bilgilere göre kurtarma ekipleri olay yerine ulaştı” diyor. Ardından da ekliyor; Yazıcıoğlu’nun şuuru açık hastaneye ulaştırılacak!...

Kayseri Valisi bu bilgiyi nereden almış, hangi yağdanlık O’na böylesine gerçek dışı bilgiyi vermiş?

Kahramanmaraş Valisi de ondan aşağı kalmıyor; yaralılar Göksun Devlet Hastanesi’ne götürülüyor diye beyanat veriyor... Kahramanmaraş Valisine bu bilgiyi kim vermiş, valiyi böylesine zor duruma kim düşürmüş?

Bu konuşmalardan 47 saat sonra kaza yerine ulaşılıyor. Ulaşanlar kurtarma ekipleri değil de Döngel ve Çevrepınar köylüleri... Onlar, köyümüzün üzerinden helikopter alçaktan uçarak geçti ve sonra kayboldu, ardından yanık kokusu duyduk diyorlar... Bu bilgileri birilerine daha önceden söylemişler... Ancak kimse onların söylediklerini dikkate almamış olacak ki, aradan 47 saat geçiyor. Kuşkusuz, köylüler iş başa düştü deyip enkaza ulaşıyorlar!..

Ne garip değil mi?

Hemen her felakette kurulan kriz masalarını kimler oluşturur ve onlar ne iş yaparlar?

Biz bize benzeriz sözünü kim demişse doğru demiş!... Hele bir yabancının bir sözü var ki, bunu camlatıp duvarlarımıza asmalıyız; “Biz tesadüfen ölürüz, siz tesadüfen yaşıyorsunuz”!.. Bu acı olay sırasında bir iki televizyon kanalı dışında şarkıların, yemek, evlenme, daha doğrusu lay lay lom ! programlarının sürdürmesi de insanlığımız! yönünden bir başka acı olay...

Kısacası, XXI yüzyılda, teknolojinin geliştiği dünyada, memleketimiz için utanç duyulacak bir kaza...

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı, Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu ile Sivas BBP İl Başkanı Erhan Üstündağ, Sivas BBP İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, parti teşkilatından Murat Çetinkaya, Kaptan Pilot Kaya İstektepe, İhlâs Haber Ajansı muhabiri İsmail Güneş’e Allahtan rahmet, başta BBP olmak üzere yaşamlarını yitirenlerin ailelerine, sevenlerine, dava arkadaşlarına, Alperen Ocaklarına, Ülkü Ocaklarına başsağlığı diler acılarını paylaşırım.

 


 

 

erdemyucel2002@hotmail.com.

 

Yayın Tarihi : 31 Mart 2009 Salı 11:32:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmet ersindigil IP: 88.76.87.xxx Tarih : 31.03.2009 20:13:08

Saygilarimi sunarim Hocam"Ne kötü yazgi ne aci ölüm.Daha önceki yazimda belirtmistim,Türkiye büyük bir ülke,Ne yazik teknoloji sifir,Türkiye,nin teknolojisi varsa onu kullanacak teknik elemanlarimiz yok demektir.47 saatte binlerce arama kurtarma insani enkaza varamiyor,Oranin Halki enkaza varabiliyor.Kayseri ve Kahraman Maras Valilerimize yanlis bilgi verilip,Halka dogru gibi bildirmeleri ve yansitmalari bu ayri bir skandal.Bu kaza nedeni ile bilgi kirliligini icime sindiremeyip utandim.Yalan yanlis bilgi veren her türlü basini kiniyorum.Bu konuda fazla yazmiyacam Ölenlere Allahtan rahmet,Ve tüm sevenlerinin basi sagolsun.Ailerinede Allah sabirlar versin saygilarimla.


erdal geyikçi/sanatcı IP: 88.230.119.xxx Tarih : 31.03.2009 21:26:13

merhaba erdem abi.köşenizi okudum 3 yıl önce k.maraşa çalışmak için gitmiştim.özellikle mart ayının ortasına dogru AHİR DAĞLARININ ETEKLERİNDEN MERKEZE VE ÇEVRESİNE rüzğar çıkar 4 gün sürer ve rüzğar sonrasıda kar yağar.maraşta yaşayanlar bilir rüzğarda inanın kuş uçmuyor.bizde dış cephe işi yapıyorduk 4 gün rüzğardan çalışamamıştık.kaza yapan helikopteri medyadan ve televizyondan gördüm.gördügüm helikopterin çıkan rüzğara dayanamayacağını çevremde tartışmıştık.belki yanlış bilgilendirmeler olmasaydı köylüler ulaşabilirmiş.şimdi kalkıpta kurtarmak için tüm imkanları seferber eden yetkilileri ve devletimizede söz söylemek anlamsız.ATA SÖZÜMÜZÜ HATIRLATIYIM"DAVULUN SESİ UZAKTAN HOŞ GELİR DEMİŞLER..anlayacağınız bölgeyi gidip görmeden söz söylemenin anlamı yok.belki bölgeyi çok iyi bilmiyorum ama havasını yaşadım 5 ay erdem abi.kazada ölenlerin ailesine baş sağlığı,yakınlarınada sabır diliyorum mekanları cennet olsun.ayrıcada köşenizle ilgisi olmayan biraz önce yaşadığımız olayıda yazmak istiyorum.ankaraya kız kardeşimin yanına gelmiştim.eniştemde teyzemin oglu evcil hayvanlar akvaryum ve kuş dükkanları var.dükkanda oturuyorduk,eniştem olan teyzemin oğlu,dükkanların ve binanın su parasını toplamak için binaya çıktı.binada dairenin birisinden para almak için kapıyı çalmış,kapıyı evde bulunan misafirler açmiş,evin sahibi yerde yatıyor,misafirlerde hak getire başında duruyor.diyeceksin erdal ne alaka.erdem abi hepsinin elinde cep telefonu bir kişi çıkıpta 112,yi aramıyor.allahtan teyze oglu enişte akıllık edip aramış banada ambulansı yolda bekleyip evi göstermek nasip oldu.dışarda biriken mahallenin tartışması kimin nesi,kimin kızı vs vs binalaşmalardan sonra herşeyimizi unuttuk,kapı komşumuzu bile tanıyamıyoruz dediler.bende tartışmaya katıldım aslında hiçbirşey degişmedi, insanlar degişti dedim.GALİBA EGİTİM ŞART ERDEM ABİ.saygılarımla.erdal geyikçi/sanatcı..