3
Haziran
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Askerlik korkakların işi değil!

Çoğumuzun bildiği bir Bektaşi fıkrası vardır;

Bektaşi babası sıcak bir yaz günü çarşıda bir aşağı bir yukarı dolaşıyormuş. Dükkânlardan birindeki muzip çıraklardan biri Bektaşi’nin bu halini görünce, babayı kızdırmak ister ve arkasından bağırır, sonra da gizlenir;

-Bektaşi baba, Bektaşi Baba!.

Bektaşi arkasını döner, bakar ki kimse yok, tekrar yoluna devam eder…

Bağıran çırak gizlendiği yerden çıkarak yeniden bağırır ve kaçar;

-Bektaşi Baba! Bektaşi Baba!..

Sabrı tükenen ve kızan Bektaşi Babası avazı çıktığı kadar bağırır;

-Ayıııı!..

Bektaşi Babasının canhıraş sesini duyan dükkânlardaki esnaf ile alış veriş için çarşıya gelenler hep bir ağızdan bağırmaya başlarlar;

-Ne var, ne oluyor!..

Bektaşi Babası da kendisine hayretle bakan ve neden bağırdığını anlamaya çalışanların şaşkınlığını görünce dayanamayıp söylenmeye başlar;

-Hayret yahu, çarşıda amma da ayı bolluğu varmış!..

Kıssadan hisse bir fıkra…

Nereden aklına geldi de yazdın diye düşünenleriniz olabilir. Son günlerde gündemimize bedelli askerlik konusu, temcit pilavı gibi yeniden düştü. Sağdan soldan sesler çıkmaya başladı. O zaman kendi kendime düşündüm bu memlekette ne kadar da çok askerlikten kaçmaya çalışanlar varmış diye…

Bazı basın organları ve internet siteleri askerliklerini yapmayan ve askerlikten kaçan şarkıcı, türkücü, oyuncu ve futbolcularının boy boy resimlerini yayınladı. İsimleri ünlüye çıkmış(!) bu kişiler bu milletin sırtından yüklü para kazanıyorlar ama iş vatan görevine gelince kaçmak için bahaneler arıyorlar!.. Hepsinin gözü kulağı meclisten çıkacak karara endekslenmiş!.. Meğer askerden kaçanların sayıları az da değilmiş; binlerce yükümlü varmış. Askere gitmemek için ödenecek bedelin tutarı 5.000–25.000 Euro arasında değişiyormuş… Ortaya bir de yaş sınırı atılmış; 25.28.30, 35 ve daha üzeri yaşlar için farklı fiyatlar öngörülüyormuş. Bedelli askerlik gerçekleşirse bundan yaklaşık 2,5 milyar gelir elde edilecekmiş. Bedeli ödemek için farklı seçenekler bile ortaya konulmuş. Kimi defaten ödeyecek, kimi banka kredisine başvuracak, kimi de kamuya borçlanarak askerlikten kurtulacakmış!.. Bu para ile bütçe açığı mı denkleştirilecek, yoksa şehit aileleri ve gazilere mi yardım edilecek?

Kimse heveslenmesin, tabi ki bütçeye…

Bedelli tartışması yapılırken beklenmedik anda ortaya bir başka alternatif daha atıldı, bedelli olmazsa vicdani ret!..

Reha Muhtar, merak etmiş, haklı olarak vicdani ret ile ödlek arasındaki farkları soruyor.

Vicdani retçilerin dayandıkları noktalara gelince;

Düşman olsa bile bir insanı öldürmeyi ahlaki bulmamak…

Hiyerarşik ve statüsel yapılandırmalarda bulunmayı ahlaki bulmamak…

Güncel sorunlardan dolayı o ülkenin silahlı birliğinde bulunmayı ideolojik ve dini inançlarına aykırı bulmamak…

Kısacası inancı gereği askerlik yapmak istemeyenler bunun yerine bir kamu hizmetinde çalışacaklarmış!.. Böyle olunca da şimdiye kadar inanç sömürüsü yapanların bundan böyle hangi inanca sahip oldukları da ortaya çıkacak…

Günler ne getirir bilemeyiz ama bir bakarsınız vicdani ret yaparak askerlikten yırtan adı sanatçıya (!) çıkmış birini belki de çöpçülük yaparken, yolları süpürürken görebilirsiniz!..Veya tarım hizmetinde bir sanatçı (!), tarlada çapa çapalayan zengin bir ailenin çocuğu…

Cehaletimize verin; Avrupa’nın bazı ülkelerinde vicdani retçiler varmış… Bunu yeni yeni öğreniyoruz… Bu devletler arasında Estonya, Hırvatistan, Polonya, Slovenya, Slovakya, Ukrayna varmış. Ancak bunun dışındaki ülkelerde askerlik görevi zorunlu.

Türkiye’nin durumu diğerlerinden farklı olmalı. O ülkelerde ne terör ve ne de komşularıyla hır gürü var…

Kısacası onların tuzları kuru…

Anayasamıza göre her “Türk askerlik yapmakla yükümlüdür” sözüne ne oldu?

Her Türk erkeği askerlik yönünden birbiriyle eşit değil; zenginler veya parası olanlarla parası olmayanlar…

Parası olmayanlar cephede veya kışlalarda askerlik yapacak, teröristlerle çatışacak, diğerleri yan gelip yatacak…

Ne denir; ne ala memleket…

Askerliğini yapan çocukların aileleri her gece gelebilecek acı bir haberin telaşını yaşayacak, diğerleri vur patlasın çal oynasın… Böyle olunca da vatan sevgisi, vatan borcu gibi kavramlar da ortadan kalkacak!...

Demokrasi diyoruz ya; insana sorarlar; hani hak, hukuk, eşitlik, özgürlük?!!!

Bedelli, vicdani ret derken Oscar Wilde'nin şu sözünü hatırlamamak olanaksız; "Cepheden kaçanlar, savaşa girenlerden daha çok yara alırlar"...


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 17 Kasım 2011 Perşembe 13:35:27
Güncelleme :19 Kasım 2011 Cumartesi 19:53:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 17.11.2011 16:09:10

su anda yanlis bir insanlik yasantisi icersindemiyiz diye düsünmemek elde degil. ki dogru bile olsa yasamak zorunda ki zorunluktayiz. Bu zorunlukta en mantiksiz ama zorunlu bir meslek veya yasam kolu belkide su askerlikle ilgili islerimiz. ve var olusudur.Kimileri bu isi alir götürür bas taci eder kimileri alir yerden yere vurur her ikisinin ortasinda insanciklar aciz olarak kala kalir. Buna ragmen kim ki derse ben askerlikten korkmam ben askerlikten kacmam ben seve seve gidiyorum diye gizli bir anket yapsalar evet  ve hayir ra carpi koysalar netice gayet ortaya cikacaktir. Ben burada herkezi kendi kendinin kararina birakiyorum. Örnek olarakta  secimlerden önce secim neticelerini asagi yukari bilen kurumlar dan daha profi olduklarina neticeyi bildiklerine inaniyorum.Su andaki yasamin olmazlarindan oldugu icinde hic olmassa dogru madem bu var düzgün kurallari  cagimiza uygun ayarlari yapilmasina yenilenmesiden yanayim. Edebiyat laf söz dalinda bu konuyu isleyenlerede asiriya kacmamak sartiyle  olumlu egitici  yapici olmalari taraftariyim.


yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 18.11.2011 15:05:09

sayin Erdal Geyikci-sanatci yorumunuz gayet hosuma gitti tesekkürler. "Demekki bizi cocukken kandirmislar" cümlesi icinde extra tesekkürler.


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.15.xxx Tarih : 17.11.2011 19:03:35

 Hocam ellerine saglik. Askerlik korkaklari cesur ve gözü pek kilan bir yerdir.Ama odur ki Askerlik cesurlari,da tetigi cekmek icin korkak kilan hale getirmistir.Cünkü tetigi ceken kendisini Savcilarin karsisinda buluyor.Onun icinde terörle istenildigi gibi mücadele edilmiyor.Yani Askerlik yavas yavas yan gelip yatma yerine dönüsüyor.

Bedelli olmazsa,Vicdani ret davasi ise,apayri birseydir.Vicdani ret denilince acaba hangi vicdandan bahsediliyor,anlamak biraz zor.21 rinci yüzyilinda inancli olsun inancsiz olsun,diledikleri sadece paradir.Eger örnek isteniliyorsa inancli olarak yola ciktilar,Halkin parasini kasp edenler ortadadirlar.Bu nasil bir inancsa sahsen anlamis degilim.

Bektasi Babasi fikrasi ise tam yerinde isabet etmistir,yok hürriyetmis özgürlükmüs hak hukukmus esitlikmis hepsi parayla satilan bir asirdayiz.Ha burada böyle bir yasa cikar,mi cikmaz,mi orasi Meclisimizi iradesindedir. Parasi olan,senin dedigin gibi degil,Yani yol temizliyecekmis tarlada bahcede calisacakmis vs.vs. yok ögle sey parasi ile yerine baskasini gönderir saygilarimla.


Erdal Geyikçi-sanatcı.. IP: 88.224.89.xxx Tarih : 18.11.2011 09:50:54

Merhaba erdem abi.Köşenizi okudum.Bektaşi fıkrasıda çok güzel olmuş.Bende bir temel fıkrası yazıyım.

TEMEL ASKERDE:Temel askerde'dir. Fakat kimi kimsesi yoktur ve birgün Temel Cumhurbaşkanın'dan harçlık istemek için bir mektup yazar ve mektubu göndermesi için çavuşa verir, çavuş da-Temel hiç mektup göndermezdi acaba kime yazmiş diye merak eder ve mektubu okur mektupta temel cumhurbaşkanından 20 milyon harçlık istediğini okuyunca temele acır ve cebindeki 15 milyonu zarfa koyup Temel'e verir ve Temel parayı alınca bir mektup daha yazar.çavuş yine mektubu okur ve mektup da şöyle yazar ....-Sayın Cumhurbaşkanım para için sağolun ama bundan sonra banka hesabıma yatırın çünkü bizim ...çavuş paranın 5 milyon'unu yemiş... 

Şimdi gelelim askerligin paralı olmasına:Bizlere çocuklukta ,Askerlik peygamber ocagı,Askerligini yapmayana kız vermezler,Adam yerinede koymazlar diye büyüdük .Şimdi Parası olana kızda veriyorlar,Adam yerinede koyuyorlar.Demekki bizi çocukken kandırmışlar erdem abi.Sygılarımla.Erdal Geyikçi-Sanatcı.