Atatürk hakkında bunları biliyor musunuz?

Atatürk hakkında, yurt içinde ve dışında binlerce kitap ve makale yazıldı. Onların ne kadarı okundu bilemiyorum ama sözlerinin her birisinin birer altın niteliğinde, yol gösterici olduğu da gerçektir. Günümüzde bazı siyasilerin, hurafeleri din sananların da bu topraklarda yaşadığı bir başka gerçektir. Atatürk’ü kötülemek isteyenler ve eğitimsiz kişilerin bir takım yerlerde (!) toplanarak sohbet adı altında o büyük adamı da kötüledikleri bilinmektedir. Son günlerde bazı internet sitelerinde “Atatürk hakkında bunları biliyor musunuz?” başlığı altında çoğu kişinin bilmediği bazı noktalara değiniliyor. Bazı aydın okuyucularım da, sağ olsunlar bunları yayınlamam için bana göndermişler. Onların çoğundan bilgilendim ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Ancak gönderilenlere birkaç ekleme de ben yaptım.

Atatürk’ün özlemini çektiği halkçı demokrasiyi, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Fırka örneklerinin aksi sonuçlar vermesi üzerine gerçekleştiremeden aramızdan ayrılmış olduğunu…

Atatürk’ün “Türk köylüsünü efendi yerine getirmedikçe, bu millet ve bu memleket asla yükselemez” dediğini…

Türkçülüğe evet ama Turancılığa hayır dediğini…

Atatürk’ün dünyada başöğretmen sıfatlı tek lider olduğunu…

Atatürk’ün bir geometri kitabı yazdığını…

Üçgen, açı, dikdörtgen gibi 48 tane geometri teriminin Türkçe isim babasının Atatürk olduğunu…

Norveç’te Atatürk gibi olmak diye bir terim olduğunu…

Zülfü Livaneli’nin köşe yazısında belirttiği gibi Mihail Gorbaçov’un kırk yıldır masasında Atatürk’ün kabartma resminin bulunduğunu ve bunun denenin de Ulu Önder’in büyük devrimci olduğunu biliyor muydunuz?

Norveç’te Atatürk çiçeği ismini, çiçeği bulan Wonderbit Üniversitesi profesörlerinden Dr.Kirk Landın’ın koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını…

Anadolu’yu işgal eden Yunan generallerinden Trikopis’in savaş sonrası hiçbir zorlama ve baskı olmadan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında Atina’daki Türk Büyükelçiliğine giderek Atatürk’ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu…

Atatürk’ün “Minber” isimli bir gazete çıkarttığını ve bu gazetenin 52 sayı yayınlandığını ve gazetede ilk defa sansür sözcüğünün geçtiğini…

Kurtuluş Savaşında rütbe alan birçok kadın askerimizin olduğunu, dünya tarihine geçen ilk üsteğmen rütbesinin Atatürk tarafından Kara Fatma’ya verildiğini… Kara Fatma’nın 700 erkek ve 43 kadından oluşan bir müfrezenin komutanlığına Atatürk tarafından atanmış olduğunu…

Atatürk ile röportaj yapan bir gazetecinin Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz? diye sorduğunu… Atatürk’ün de “Şartlarımızı koyarız, onların kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz. Üye olmak için davet gelirse düşünürüz dediğini…

Bunun üzerine Birleşmiş Milletler yasasının değiştirilerek davet edilen ilk ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu…

1938’de II. Dünya Savaşının ünlü generali, Japonya fatihi denilen Mc Arthur’un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde çevresinde bulunanlara “Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Atatürk’ü görmek için neler vermezdim” dediğini…

Atatürk’ün ölümünde İran’daki Tahran Gazetesinde yayınlanan bir şiirde; “Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir” denildiğini…

Haiti Cumhurbaşkanının 1996’da düzenlediği vasiyetinde, mezar taşına yazılmasını istediği metinde; “Bütün ömrüm boyunca Türkiye’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm” yazdığını…

ABD Başkanının 2000’de yayınladığın milenyum mesajında, “ Milenyumun hiç şüphe yoktur ki; tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Çünkü O yılın değil yüzyılın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir” denildiğini…

2005’de ABD’nin en ünlü ekonomistlerinden Mr.John’un önerisinde “Türkiye ekonomik savaşta bir tek Atatürk’ü örnek alsın” dediğini…

2006’da ise AB uyum yasaları gereğince devlet dairelerinde Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini biliyor muydunuz?

Atatürk’ün günümüze ışık tutan. İbret alınması gereken şu sözlerini biliyor musunuz?

“Ölülerden medet ummak bir toplum için bir şindir (ayıptır). Mevcut tarikatların gayesi kendi kendilerine tabi olan kimseleri dünyevi ve manevi olan hayata, saadete mazhar kılmaktan başka ne olabilir? Bugün ilmin, fennin, bütün şümulüyle uygarlığın parlak ışıkları karşısında filan veya falan Şeyhin irşadıyla (öğretisiyle) maddi, manevi saadet olduklarını asla kabul etmiyorum. Ey millet, biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti Şeyhler, Dervişler, Müritler, meczuplar (deliler) memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat uygarlık tarikatıdır.”

Büyük Millet Meclisinde bir gün bir Hocaefendi(!) kürsüye fırlar ve “Bir laiklik lafıdır dolaşıyor ortalarda. Bu ne demektir der… Atatürk oturduğu yerden “Adam olmaktır Hoca efendi adam olmak” diye yanıtladığını biliyor musunuz?

Atatürk’ün Binbaşı olarak Sofya’da askeri ateşe olarak atandığında elçilikle kendisine bir oda ayrılamamıştı. Bunun için bir ev kiralayarak odasını hem oturma hem de ateşelik makamı olarak kullanmak istemiştir. Bunun için Harbiye Nezaretine başvurmuş, isteği kabul edilmişti. Kendisine 219 lira gönderilmiş alacağı eşyaların listesi istenmişti. Bu eşyalar arasında 20 kuruş değerinde bir de seccade bulunuyordu. Atatürk’ü dinsizlikle itham eden zavallılara itham olunur!...

Atatürk’ün 1938 yılında Mersin’i ziyaretinde belediye başkanı ev sahibi sıfatıyla ayakta hizmet ederken Atatürk’ün, “Belediye reisleri hizmetkârlık yapmaz, lütfen yerinize buyurunuz” dediğini biliyor musunuz? Yıllar sonra bazı valilerin aldıkları emir doğrultusunda kömür kamyonlarında oy toplama uğruna kömür dağıttığını herhalde aklına bile getiremezdi.

Şimdi bir de Atatürk ile ilgili bir anıyı dile getirmek isterim.

İzmir Yunan işgalinden kurtulmuş, herkeste bir sevinç ve yorgunluk… Ankara’ya dönüyorlar…

Atatürk başta olmak üzere heyet trene binerek kompartımanlarına çekilmiş.. Ertesi sabah Atatürk’ün yaveri paşanın kompartımanının kapısını çalar. Atatürk yorgun, bitkin bir halde kravatını yıkamaktadır.

Yaveri;
—Paşam, bu ne hal hiç uyumadınız mı? Niye böylesiniz?

—Çocuk kompartımana yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz. Kolumu yastık yaptım ağrıdı. Setremi yastık yaptım üşüdüm, uyuyamadım kalktım.

—Aman Paşam haber verseydiniz hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik.

Ülkeyi kurtarmaktan dönen Komutan tarihi bir cevap verir:

—Geç fark ettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz. Hiç birinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam değil; milletimin rahat uyumasıdır.

Atatürk bu sözleri söylerken yıllar sonrasını düşünmüş müdür? Bilemeyiz ama Atatürk sayesinde ne kadar rahat uyuyoruz ki, hâlâ uyanamadık!..

erdemyucel2002@hotmail.com