22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Aydın Türkiye Sezer İle Gurur Duyuyor


Son yıllarda Türkiye’de adet oldu; olur olmaz şeylere, olur olmaz kişilere hep aynı slogan atılıyor; Türkiye seninle gurur duyuyor !.. Stadyumlarda, toplantılarda ve bazen de miting alanlarında aynı sözler yükseliyor. Oysa bu slogan ile tanımlanmak istenenlerin Türkiye’nin gurur duyup duymadığı ayrı bir tartışma konusudur. Ne var ki, gerçekten Türkiye’nin, Türkiye’nin aydın insanının gurur duyduğu kişiler de vardır. Kuşkusuz, bunların başında, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin 10.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer gelir.

Geçmişe dönüp baktığımızda, aynaya yönelip kendi iç dünyamızla hesaplaştığımızda açıkça soralım; Ahmet Necdet Sezer’i daha önceden tanıyor muyduk ?

Sanırım hukukçular ve pek az kişi dışında O’nu tanıdığımızı, daha doğrusu ismini bile duymadığımızı içtenlikle söyleyebiliriz.

Türkiye’nin 2000 yılındaki koşulları içerisinde, koalisyonu oluşturan partiler cumhurbaşkanı adayı üzerinde uzlaşma sağlayamayınca, bir anda ortaya Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in ismi atılmış ve siyasi partilerde bu isim üzerinde birleşince seçilmişti. Cumhurbaşkanı olunca arkasında diğerleri gibi ne bir siyasi parti ve ne de ordu desteği vardı. Kendisinin seçilmesinde büyük payı olan Bülent Ecevit’e ise hiçbir zaman taviz vermemiş ve MGK toplantısında anayasa kitapçığını fırlatması gibi bir olay yaşanmıştı.

Türkiye, Ahmet Necdet Sezer’i cumhurbaşkanı olduktan sonra tanıdı ve kısa sürede de sevdi. Sevilmesinin en başında da Atatürk ilkelerine bağlılığı, demokrasiden yana oluşu, olur olmaz şekilde basında kendinden söz ettirmeyişi, özel yaşamında ise halktan biri olarak davranması gelmiştir. Basında kendinden söz ettirmeyişini ise biraz açmak isterim; hiçbir zaman çoğunun yaptığı gibi camiye veya herhangi bir törene, toplantıya gidişini basında haber yaptırmamıştı. Daha doğrusu önceden basına haber uçurarak reklam yapmamıştı. Gerekli gereksiz televizyonlara çıkmamış, basına röportaj vermekten kaçınmıştır. Her dönemin adamı bazı basın mensuplarını yakınına yaklaştırmamıştır. Cumhurbaşkanlığı makam aracını kırmızı ışıkta durdurmuş, halktan biri olarak alışverişini eşiyle birlikte yapmıştır. Bunun için resmi değil özel araç kullanmış, çevresinde koruma çemberi istememiştir. Gittiği her yerde sevgi ve saygı ile karşılanmıştır. Çankaya’da tasarrufa özen göstermiş, kendisine verilen ödenekten sürekli tasarruf ettirmiştir. Resmi davetlerde cumhurbaşkanlığına uygun ikram yapılmış, aşırı harcamalardan kaçınmıştır. Turgut Özal ve Süleyman Demirel dönemlerinde gelenekselleşen Çankaya iftarlarına son vermiş, köşkte çalışanlar Ramazan aylarında kendisiyle iftar etmek istediğinde onların yemekhanesine inerek orada onlarla iftar etmiştir. Köşk personelinin özel telefon görüşme giderlerinin herkesin kendi cebinden ödemesini sağladı. Ayrıca kendisi ve ailesi de özel görüşmelerini kendi ceplerinden ödedi.

Yargıçlıktan cumhurbaşkanlığına yükselen Sezer, toplumda çok renkli bir kişiliği olmasıyla tanınmadı. Tam tersine alçak gönüllü, ciddi, hukuka saygılı, ilkelerine bağlı bir hukukçu idi. Hepsinden önemlisi de Atatürk’ü, Atatürk ilkelerini özümsemiş, içine sindirmiş bir kişi idi. Kuşkusuz bundan hoşlanmayanlar da oldu ama Türkiye gerçekten Onunla gurur duydu.

Ahmet Necdet Sezer, sözcüğün tam anlamıyla Demokratik Türkiye Cumhuriyetine yakışan bir cumhurbaşkanı oldu.

Ahmet Necdet Sezer yakınlarına, eşine, çocuğuna özel bir durum yaratmadı. Bu durum Atatürk’ten sonra özlenen bir tutum idi. Anayasa ve hukuk devletinin üstünlüğüne görevi boyunca özen gösterdi. Cumhuriyetin temel ilkelerine, Atatürk devrimlerine karşı olduğuna inandığı kişilerin kararnamelerini imzalamadı, geri çevirdi, daha doğrusu kılı kırk yardı. Adeta bir Anayasa Mahkemesi Başkanı gibi önüne getirilen evrakları inceledi. Aynı şekilde hukuka ve devletin temel ilkelerine uygun görmediği yasa taslaklarını geri çevirdi. Sezer, yedi yıl, üç aylık döneminde iki genel seçim yaşadı. Kayıtlara göre 1.048 yasayı onaylarken 72 yasayı da veto etti. Gerektiğinde de Anayasa mahkemesine başvurmaktan çekinmedi.

Ahmet Necdet Sezer, diğerleri gibi gerekmedikçe yurt dışı gezilerine katılmadı, temel atma ve düğün törenlerinden uzak durdu. Gittiği gezilerde ise cumhurbaşkanlığının küçük GAP uçağını kullandı.Zorunlu gittiği gezilerde yanında bir yığın iş adamı, eş dost, gazeteci götürmedi. Görevi süresinde tatil yaptığı söylenemez. Özellikle cumhurbaşkanlığın Göçek’teki tesisini, Okluk Koyunu köşkünü hiç kullanmadı. Yalnızca yaz aylarındaki kısa süreli çalışmalarını Boğaziçi’ndeki Huber Köşkünde sürdürdü. Devletin varlığı, bağımsızlığı, vatanın bölünmez bütünlüğüne, milletin kayıtsız şartsız egemenliğine , laik cumhuriyet ilkelerine bağlı kaldı. Devletin olanaklarını hesapsızca kullanmadı, oğlunun düğünündeki elektrik parasını bile kendi cebinden ödedi. Cumhurbaşkanı olarak kendisine armağan edilen her türlü hediyeyi köşkün demirbaşına kaydettirdi.

Hepsinden öte ettiği cumhurbaşkanı yeminine sonuna kadar sadık kaldı. Eşi Semra Sezer hanımefendi ise Atatürk’ün Çankaya’sına layık bir first leydi olarak gerçek bir saygı gördü.

Böyle bir cumhurbaşkanından Türkiye gurur duymaz da kimden duyar?

Ona karşı olanlar, Onu sevmeyenler yok muydu? Kuşkusuz pek çok sevmeyeni , beğenmeyeni de oldu. Ancak onların büyük çoğunluğu aydın Türk insanı olmayıp, aşrı bağnaz ve çıkarcı kesimden geliyordu.

Kısacası ;

Sezer adam gibi yargıçtı.

Adam gibi Cumhurbaşkanıydı.

Hepsinden önce adam gibi adamdı.

Türkiye sözü ile özü ile doğru bir cumhurbaşkanını üzülerek uğurladı.. Bir kez daha yinelemekte yarar var; Aydın Tür insanı Ahmet Necdet Sezer ile gurur duydu. Onu benimsedi...



erdemyucel2002@ hotmail.com

Yayın Tarihi : 29 Ağustos 2007 Çarşamba 20:14:36
Güncelleme :29 Ağustos 2007 Çarşamba 21:53:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
erdal geyikçi(köçek)...! IP: 85.98.223.xxx Tarih : 30.08.2007 19:07:21
sy:yılmaz ergüvenÇ abi.daha düne kadar yağmur duasına çokanlara nediyeceksinİZ?onlardamı hurafe yılmaz abi.ben yalnızca bereketli bir cumhur başkanımızın gittiğini vede yerine yenisinin bereketle geldiğini demek istedim.ben ülkemizin gelmiş geçmiş,başta önderimiz,M.KEMAL ATATÜRK olmak üzere hepsini seviyorum.SAYGILARIMLA.ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)...!

ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)...! IP: 85.98.223.xxx Tarih : 30.08.2007 11:41:02
merhaba erdem yücel abi.türkiyemizde önce seçim yapıldı,arkasıdanda çumhur başkanımızı seçtik.benim en çok dikkatimi çekense aylardır yağmur yağmıyordu.cumhurbaşkanlığı seçimin yapıldığı gün,türkiyede genelinde yağmurlar yağmaya başladı.müslüm gürsesin bir şarkısı varya erdem abi,"doğarken günahkar doğarmı insan,gökler ağlıyordu,ben doğdum"diye devam ediyor.SN:NECDET SEZER gidiyor diyemi gökler ağlıyordu,TÜRKİYE ÇUMHURİYETİNİN YENİ ÇUMHURBAŞKANI OLAN SY:ABDULLAH GÜL GELDİ DİYEMİ,TÜRKİYEMİZDE GÜLLER İÇİNMİ YAĞMUR YAGIYORDU ERDEM ABİ.GİDEN ÇUMHURBAŞKANIMIZA ALLAH ÖMÜR VERSİN.YENİ GELEN ÇUMHURBAŞKANIMIZADA ALLAH SAGLIKLI VEDE SIHATLİ ÜLKEMİZİ GÜZEL GÜNLERE GÖTÜRMESİNİ DİLEYELİM ERDEM ABİ.SAYGILARIMLA.ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)

Yılmaz Ergüvenç IP: 217.131.174.xxx Tarih : 30.08.2007 14:04:11
Bu  ydorumcu arkadaş her halde şaka yapıyor. Çünkü dinimizde hurafelere yer yok.