18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Bahtsız Bedevi ve Kutup Ayısı!..

Siyasetimiz iyiden iyiye yozlaştı. Kısacası belden aşağı vurmalar, argo sözcükler birbirini izliyor. Geçmiş günlerin siyasi atışmalarına bakıyorum bugünkülerden çok daha farklı, daha doğrusu edepli!..Yıllar önceki CHP ile Demokrat Parti lider ve milletvekillerinin birbirlerine sataşmalarında da bir üslup, daha doğrusu edep vardı. Eski dergâhların en görünür yerlerine asılmış “Edep Yahu” sözcüğü ise boşuna asılmamıştı.

Son günlerde ortaya bahtsız bedevi ile kutup ayısı yakıştırması atıldı. Biri edep dışı bir söz söylerse diğeri aynı biçimde yanıtlıyor!

Aman Libya, Suriye, Suudi Arabistan çöllerinde gezerken kutup ayılarına dikkat et!..

Aynaya bak bahtsız bedeviyi göreceksin!..

Mahalle kahvehanelerinde, birbirlerine nazı geçenlerin söylediği bu yakıştırma hepimizin malumuysa da, affınıza sığınarak bir kez daha tekrarlıyorum. Şansız veya bahtsız bedevi çölde giderken karşısına birden kutup ayısı çıkmış…

Fıkra bu ya; bahtsız bedeviyi kutup ayısı bazılarına göre öpermiş, bazılarına göre şey edermiş, ayıp olacak ama becerirmiş. Biraz daha edepli olanlar tecavüz eder dermiş!..

Bedevi, çöl ve kutup ayısı. Yan yana gelmeleri mümkün değil ama fıkraya göre getirilmiş!.. Bedeviler Arap çöllerinde, kutup ayıları da kutuplarda yaşarlar…

Siyasette ise belden aşağı fıkralar birbirini izliyor. Bu fıkralardan birine göre horoza sormuşlar; tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar?

Horoz “Onu ben bilmem, ben şey eder geçerim” demiş!

Günümüz siyasetinde argo sözler ve deyimler öylesine çoğaldı ki, hangi birinden söz etmeli?

Şerefsiz, hain, alçak, yalaka, geri zekâlı, terbiyesiz, artistlik yapma, tıksırana kadar içiyorlar, kız mı kadın mı bilemem, kelleler, ananı da al git, lan, şeyini şey ettiğimin şeyi, bağırsaklarını temizliyorlar…

Maşallah bazı siyasilerimizin argo hazinesi öylesine zengin ki… Bunlara yahu’ları, be’leri de eklemek mümkün...

Kim bilir ileride kimin bedevi, kimin kutup ayısı, kimin bahtsız, kimin bahtlı olduğunu zaman gösterecek. Bu gibi belden aşağı sözler belki de İletişim Fakültelerinde veya Siyasal Bilgilerde ders olarak anlatılacak, kitaplar, anılar yazılacak…

Nedense toplumumuzda cinsellik hep önde geliyor. Bizden biri kızdığı bir Amerikalının anasına küfretmiş… Adam başlamış gülmeye; neden gülüyorsun, ananı şey edecek diye sormuşlar. Amerikalı nasıl olacak bu iş, benim anam Amerika da, o ise burada demiş!

Tarihimizde de bu tür örnekler o kadar çok var ki… Osmanlı haremine doldurulan kadınlarla bir gece geçirecek padişahlarla övünür dururuz. Lisedeyken rahmetli bir tarih hocamız vardı. Rus imparatoriçesi ile baltacı Mehmet Paşa arasında geçen bir geceyi (!) sanki yanlarındaymış gibi ballandıra ballandıra anlatmıştı. Sınıfın bıçkınlarından birisi de hocam Baltacı Mehmed Paşa balta gibi değil mi demişti… Oysa tarihte Baltacı ile Katherina bir kez karşı karşıya gelmemişler, kazandığımız tek Rusya zaferindeyse her ikisi arasında kilometreler vardı. Ne denir; yalan söyleyen tarih utansın.

Yine bizim kuşaklar bilirler; bizim zamanımızda bir de Namık Kemal’e yakıştırılmış, cinsellik içeren fıkralar vardı…

Siyasetimiz mademki bu kadar argolaştı, biz de onlardan aşağı kalmayalım, bir fıkra da bizden olsun...

Adamın birisi eski eşyalar satan bir antikacı dükkânına gitmiş. Bir bakmış köşede eski püslü bir masa duruyor. Ancak üzerindeki fiyat astronomik. Dükkân sahibine merak edip sormuş, bu neden böyle diye. Antikacı bu masanın bir özelliği var; ne sorarsan anında yanıt verir. Adam sormuş; bu masa her şeye cevap verir mi?

Evet, yanıtını alınca masaya sormuş; benim eşim şimdi ne yapıyor?

Eski püskü masa birden hareketlenmiş; havada bir parende attıktan sonra ayakları yukarı, sırtı da yere yapışmış. Masanın çekmecesi de birden hareketlenerek girip çıkmaya başlamış…

Sözün kısası edepli olmak biraz da aileden gelen, eğitimin de pekiştirdiği bir olgu… Onu elde edebilmek de kolay değildir…

Karagöz’ün dediği gibi sürç-i lisan ettiysek affola.

 

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 11 Kasım 2012 Pazar 22:32:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Ersindigil IP: 84.62.48.xxx Tarih : 12.11.2012 15:38:45

Hocam ellerine saglik"cok güzel eglendirici güldürücü fikralarinla sahane bir yazi olmus.Tarih yazarlari bu günlerin,politika,gaflarini veya bilincli bir sekilde birbirlerini fikra altinda karalamalarini nasil tarihe gececeklerini merak ediyorum.Eskiden belden assagi vurmak,intihar eder gibi birseydi.Ne yazik,ki günümüzü gecirdigimiz bu cagda belden assagi vurmak serbest gibi görülüyor.Bunu idrak etmek eskiden imkansiz gibi idi.

Belden assagi vurmak acaba neye dayanarak bu kadar ülkemizde gelisti.Bilmedigimiz yasalarda bir bosluk,mu var,veya hür demokrasi ülkelerde yasayan insanlara bir mukafaat midir.Buna özgürlük,mü diyelim,Hürriyet,mi diyelim yoksa demokrasi,mi diyelim.Türkiye,de Politikacilarin yapmis olduklari bu tür hareketleri daha dogrusu hatali davranislari halka,da yansimaktadir.

Politikacilarin yapmis olduklari bu gaflar veya birbirlerine hakaret edici demecler halkin agzinda sakiz gibi dolasiyor.Halkta bundan cesaret,mi yoksa gaf edip politikaci söyliyor,da ben niye söylemeyim,mi diyor.Ben burda sadeci bir diyeceyim var oda bir ata lafidir,Tatli dil yilani deliginden cikarir derler.Zaman kalp kirma zamani degil,birlesip elele verip,birbirimizi sevip güzel gelecek günler icin zemin hazirlamamiz lazim,en iyi günler insan gibi yasamak isteyenlerin olsun saygilarimla.


ali okcu IP: 88.244.21.xxx Tarih : 14.11.2012 19:17:36

yureğine bilegine kalemine sağlık abi