Bastır Fenerbahçe!..
Yıllar öncesi bu slogan Ankaragücü için söylenmiş ve dillere pelesenk olmuştu. Sanırım; bu başlık bazılarını rahatsız edecektir ama yeri geldiği için yazmakta bir sakınca görmüyorum. Son Fenerbahçe-Trabzon maçında yaşananlar beni bu başlığı atmaya ve bu yazıyı yazmaya mecbur etti.
Bazı okuyucularımdan ve dostlarımdan, bu sezon spor sayfasında neden yazmadığımı soruyorlar. Öncelikle yeri gelmişken, yazmama nedenini açıklamak isterim. Bu yıl bitmez tükenmez şike suçlamaları, tutuklamalar, açılan davalar bir yana böylesine acayip bir lig yaşanmadı. Sözcüğün tam anlamıyla bir curcuna…
İki haftanın maçları bir haftaya sıkıştırıldı. Ziraat Türkiye Kupası, Avrupa maçları derken hemen her gün futbol maçı var. Yazmak için hangi birine gideceksin veya hangi birini televizyondan izleyeceksin?
Spor sayfasında haftanın yorumunu yapıyordum, böylesine bir kargaşa içerisinde neyi yazabilirim? Öyle olunca da yazmamak en hayırlısı..
Hangi aklı evvel uygulamaya koyduysa bu yıl ki, playof sistemi tam bir rezalet…
Seyirciye maddi manevi cefa…
Futbolcuya eziyet…
Spor yazarlarına yük üstüne yük…
Maçın biri biterken hemen bir yenisi başlıyor. Ne garip ki, bu kararları alanlar ayaklarına top değmemiş insanlar…
Futbolcuyu herhalde biyonik insan sanıyorlar…
Futbol ile ilgisi olmayanlara salahiyet verirsen olacağı da bu…
Bu hafta dananın kuyruğu kopacak. Ya Fenerbahçe ya Galatasaray…
Play off’u çıkarmamış olsalardı Galatasaray açık farkla şampiyondu. Şimdi Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu’na saha ve seyirci avantajı ile çıkarak… Galatasaray’ı yenerse ne olacak?
Fatih Terim çıldırmakta (!) haklı değil mi?
Galatasaray’a yazık değil mi?
O zaman Fenerbahçe taraftarları “Bastır Fenerbahçe” sloganı ile ortaya çıkarsa haksız mı?
Fenerbahçe- Trabzon maçından ve hakem Kâmil Abitoğlu ve Trabzonspor kulübü başkanından biraz söz etmek istiyorum. Futbolun bir oyun olduğunu hala anlayamamış, kendilerini taraftar sanan zavallılar stat da rezillik üstüne rezillik sergilediler. Sahaya atılan meşaleler, futbolcuların başına gelen çakmaklar, içerisinde ne olduğu anlaşılamayan yuvarlak cisimlerin sarıldığı kâğıtlar Köşe vuruşlarını bile yapamayan Fenerbahçeli futbolcular...
Kafalarına gelen cisimlerle yerlerde kıvranan Fenerbahçeliler…
Bu insanları azdıran neydi derseniz; maç öncesi verdiği demeçlerle Trabzon Başkanından başkası değildi. Seyirciye adeta vurun kırın öldürün sahadan çıkarmayın demek istemişti. Fenerbahçe-Trabzon maçının devre arasında soyunma odalarının bulunduğu koridoruna inerek Emre’yi dövmek istemiş ve etrafındakiler tarafından engellenmiş... Kaldı ki, bir kulüp başkanına soyunma odalarına saldırıp rakip futbolcuyu dövmeye kalkışmak yakışır mı? Kaldı ki, sen yaşlı başlı adamsın, Emre seni pas gibi ayırır… O da işin başka bir yanı…
Kâmil Abitoğlu Türk hakemliği adına utanç verici bir rezaleti sergiledi. Kendisinin biraz spor ahlakı varsa ben bu işi yapamıyorum diyerek düdüğünü bırakmalıdır. Maçın başından sonuna kadar seyirci baskısında düdük çaldı. Trabzonlulara kart göstermekte korktu. Ondan önce de Colman’ın atılması gereken davranışını da görmezden geldi… Zokora’nın Emre’nin belki cinsel yaşamını bitirecek yerine attığı tekmeyi sarı kartla geçiştirdi. Dünyanın her yerinde Zokora’nın yaptığına kırmızı verilir. Hakemin bir de savunması var; tekme değil ayağını biraz fazla açtı!..Tam anlamıyla Aziz Nesin’lik bir savunma… Onun yanı sıra maçın oynanmasını engelleyen taşkınlıklara sessiz kaldı; anons ettirmeye gücü yetmedi.
Sözün kısası; korkudan neredeyse al…
Böyle bir hakem dünyanın en gelişmemiş ülkelerinde bile ortaya çıkamaz…
Ne var ki, Fenerbahçeliler çok sakin ve efendice oynayıp Trabzon’u 3-1 yendiler. Kaldı ki bu yıl oynana dört maçın üçü Fenerbahçe’nin galibiyeti ile sonuçlanmış, biri de berabere son bulmuştu… O zaman adama sorarlar, bu saldırganlık niye? Kimin üstün olduğu ortada…
Ne Trabzon Kulübü Başkanının ne de böylesine basiretsiz hakemin iki şehir arasındaki insanların aralarını açmaya hele şu zor günlerde hakkı yoktur…
Olmamalıdır da…
O yüzden bir kez daha tekrarlıyorum; Galatasaray’a yazık olacak ama bastır Fenerbahçe…
erdemyucel2002@hotmail.com
Mehmet Ersindigil IP: 84.62.27.xxx Tarih : 9.05.2012 14:41:08
Hocam ellerine saglik"Senin bir Fenerbahce kongre üyesi oldugunu daha önceki yazilarindan ögrenmistim.Yalniz bugün,kü basligi beyendim desem yalan olur.Bu tür basliklar seyircileri gerer ve daha kötü sloganlar bulup haykirirlar.Böylelikle karsi külüp,te aynisini yapar ve ALLAH muhafaza kan gövdeyi götürür.Ben iyi bir futbol seyircisiydim,cünkü futbolu bir oyun oldugunu biliyordum.Ve seyretmekten has aliyordum.
Ne yazik,ki futbol futbolluktan cikti,is ticaret araci olarak kullanilmaya basladi.Bu sadece Türkiyede degil tüm Dünyada böyle oldu.Artik bir kac takim disinda futbolun adi var kendisi yok.Türkiye,de Fenerbahce olmazsa Galatasaray olmaz derlerdi.Veya Galatasaray olmazsa Fenerbahce olmaz derlerdi.Bence artik bu laflar mazide kaldi,Cünkü bir cok takim para icin oyniyor,Yani galip gelyim bu kadar alirim berabere kalirsam bu kadar alirim maglubiyete prim olmayinca,da düsünce böyle olunca ortaya dogru dürüst futbol seyredemez olduk.
Gelelim Galatasara,ya normal ligi 9 puan fazla alarak sampiyon oldu bence.Play of sistemini düsünenler bence Futbolculara ve seyircilere yapilan bir eziyettir.Futbolcu buyurdugunuz gibi robot degildir,Seyircilere gelince,de bilet fiyatlari ve cepteki paralarin son kurusunu yaktilar.Üstüne üstlük play of isminide deyistirdiler,adini süper lig koydular.Simdi ister Fenerbahce sampiyon olsun ister Galatasaray benim icin hicbir önemi yok.
Önemli olan Türk Futbol Federesyonun sikeyi önleme amacli aldigi bu play of sistemidir.Madem,ki sikeyi önlemek istiyorsun 2 yetmedi 4 hakem daha tayin et maclara gözlemci olarak,Ve o gözlemcilerin verecekleri kararlari göz önüne al aninda o takima ceza ver.Bu süper play of maclarinda sike veya tesvik prim verilmedigini kim bilir.Daha bu maclara baslamadan önce cayir cayir Final maci Saracoglunda söylenyordu.Bir Galatasaray taraftari olarak,Fenerbahcenin Sampiyon olmasini isterim.O zaman federesyon ne yapacak bakalim saygilarimla.
