22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Bilim,Siyaset ve Devlet Adamını Yitirdik


Türkiye ender yetiştirdiği bir bilim adamını yitirdi...

Türkiye için siyasetin yanı sıra bilim adına da gerçek bir kayıp...

Erdal İnönü dünya çapındaki bilimsel kişiliğinin yanı sıra gerçek bir siyaset ve devlet adamı vasıflarını da taşıyordu. Türkiye’deki klasik politikacı tiplerinden çok farklı özellikleri vardı.
Atatürk’ten sonra Türkiye’nin gerçek devlet adamlarının başında gelen İsmet İnönü’nün büyüklüğü altında hiçbir zaman kalmadı. Yakın tarihlerde, siyasetimizin ortaya çıkardığı veliaht oğullardan ise hiçbir zaman olmadı.

Türk siyasetine birleştiriciliği, sevgiyi, saygıyı getirmiş sözcüğün tam anlamıyla güvenilir bir siyasetçi idi.

Fiziği her zaman siyasete tercih ettiğini yakınlarına söylerdi.

Bilimde olduğu kadar siyasette de zarafetin temsilcisi idi...

Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyetin bir ürünü idi.

Siyasetin bir centilmeni idi.

Siyasetin çoğu politikacının yaptığı gibi kavga ile olmayacağını her zaman göstermiştir. Halkın görüşüne önem vermiş, onları dinlemeyi alışkanlık haline getirmiştir. Bunun yanı sıra tek lider olmaktan kaçınmış, yönetimin bir takım oyunu olduğunu göstermiştir. Ancak siyasilerimizin çoğu bundan kendilerine ders çıkaramamışlardır.

Espri ve mizah anlayışını politikaya yansıtarak zaman zaman hiciv ustalığının örneklerini de en güzel biçimde sergilemiştir.

İsmet İnönü ayrı Erdal İnönü ayrı idi. İsmet İnönü Türkiye için nasıl bir dev ise oğlu Erdal İnönü de başka bir boyutta devdi...

Dünya çapında bir fizik profesörü olmasını, iç politikanın en güç döneminde çevresindekilerin ısrarı ile siyasete atılması, ve gerçek bir parlamenter , Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini kendi aydın görüşü, siyaset anlayışı ile gerçekleştirdi.

12 Eylül 1980 darbesinden sonra CHP’nin kapatılmasıyla dağılan Türk solunu birleştirmeye çalışmış, sosyal demokrasinin gelişmesinde payı olmuştur. Ne yazık ki, sosyal demokratım diyenler O’nun izinden yürüyememiş, bir bakıma da yalnız bırakmışlardır.

Erdal İnönü kendisine yakın siyasetçilerinin isteklerini kıramamış, bilimsel yaşamından kısa olmuştur. SODEP ile Halkçı Parti’nin birleşmesinden meydana gelen SHP’nin Genel başkanlığına seçilmiştir. Türkiye’nin siyaset yönünden zor ve sancılı günlerinde 1987 ve 1991 genel seçimlerinde İzmir milletvekili seçilmiş, ardından kurulan koalisyon hükümetlerinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı (1991), Dışişleri Bakanı (1995) görevlerini üstlenmiştir. Hiçbir zamanda bu makamların gösterişine kapılmamış, her fırsatta bilimin siyasetin önünde olduğunu vurgulamıştır.

Siyaset yaşamı geç başlamış, kısa sürmüş, ancak diğer pek çok siyasiye örnek olacak tablolar sergilemiştir. Siyasette olduğu süre içerisinde de dönemine damgasını vurmuştur.

Erdal İnönü Türk siyasetinde bugüne kadar rastlanmayan bir ilki gerçekleştirmiş güçlü döneminde siyaseti bırakmıştır. Günümüz politikacılarının güçlü oldukları dönemlerde, onu bir yana bırakın seçimleri peş peşe yitirdikleri hallerde bile politikadan uzaklaşmaları hayaldir. Mübarekler sanki zamkla oturdukları koltuklara yapışmışlardır!..

Nedense bizim bazı siyasetçilerimiz mahkemenin kadıya mülk olmadığı bilincinden uzaktırlar. Başa gelenler kendilerine adeta padişah ve kral görmüşlerdir.

Onun bu davranışı babası İsmet İnönü ile de bir benzerliği vardır. İsmet İnönü’de güçlü olduğu dönemde Türk demokrasisinin kurulabilmesi için seçilemeyeceğini bile bile 1950 seçimlerine girmişti. Türkiye’nin yönetimini Demokrat Parti’ye bırakmış ve ondan sonra da Atatürk Cumhuriyetinin, Atatürk devrimlerinin altı oyulmaya başlanmıştır.

Erdal İnönü siyasi yaşamı boyunca dayatma ve baskılara direnmiş, demokrasi ve özgürlükçü düşüncesinden hiçbir zaman taviz vermemiştir. Bu arada özel yaşamındaki doğruluğu, ilkeleri, şeffaflığı siyasete de taşıyan ender siyasetçilerden biri olmuştur. Gürültüden, patırtıdan uzak durmuş, kendini ön plana çıkarmak isteyen pek çok siyasetçinin aksine farklı bir görüntü sergilemiştir. Başka bir deyişle sen ben kavgasından siyasette hep kaçınmıştır. Belki de bu yüzden toplumda saygı ve sevgi uyandırmıştır.

Kısacası alışılagelen politikacı tiplerinden çok uzakta idi...

Erdal İnönü’nün biyografisinden bu yazımda söz etmeyeceğim. Onunla ilgiyi her türlü bilgiyi ansiklopedilerde ve Internet sitelerinde bulabilirsiniz. Atom enerjisi konusunda yurt içi ve dışındaki üniversitelerde çalışmaları olan E.İnönü siyasetin en karmaşık dönemlerinde ODTÜ Fen Fakültesi Dekanlığı ve daha sonra da rektörlüğünü yapmıştır. Bilimsel yaşamında çok sayıda eseri, bilimsel makalesi vardır. Ayrıca TÜBİTAK Temel Araştırmalar Enstitüsü’nün kurucusudur.

Erdal İnönü’nün bilimsel araştırmalarının yanı sıra siyasal içerikli kitapları da vardır.Bunların başında Anılar ve Düşünceler I (1995), Anılar ve Dünceler II (1998), Anılar ve Düşünceler III (2001) Kurultay Konuşmaları (1998), Fikirler ve Eylemler (1999) ve Üç Yüzyıllık Gecikme (2002) gelmektedir.

Bu siyasi içerikli kitaplarında Türk demokrasisinin üzerinde durulması gereken noktalarını en ince detayına kadar dile getirmiş, Türk toplumunun, demokrasinin geleceği, temel sorunları ve laik eğitim ile ilgili görüşlerini dile getirmiştir.

Erdal İnönü ile birkaç kez görüşebilme onuruna erişmiştim. Bunlardan biri Cumhuriyet Gazetesi’nin İbrahim Paşa Sarayındaki (Türk ve İslam Eserleri Müzesi) kuruluş resepsiyonunda, diğeri de TÜYAP Kitap Fuarında idi. TÜYAP’ta birbirine yakın iki stant da kitap imzalıyorduk. Gözüm O’nun standı idi. Başı çok kalabalıktı, bir boşluk bulup ben de imzasını almak istiyordum. Bir ara fırsat buldum ve Kurultay Konuşmaları kitabını alarak imzasını rica ettim. Beni görünce, “Ne o siyasete yeniden girmek mi istiyorsun. Bu kitabı ne yapacaksın alan yok ki” diye gülerek espri yapmaktan geri durmadı . Ben de siyasette artık bizim gibilere yer yok diye yanıt vermiştim. Nereden bilebilirdim ki, O’nunlu bu son konuşmamız imiş...

ABD’de Houston’da deneysel tedavisini sürdürürken kan kanseri illetinden sıyrılamadı ve yaşamdan ayrıldı.

Ali Sirmen’den öğrendiğimize göre yakınlarına ölümü tam bir bilim adamına yaraşır biçimde karşılamış, “her başlayan şeyin bir sonu olduğunu, kendisinin rahat olduğunu” söylemiş.

Dünya bilim aleminden ve Türk siyasetinden gerçek bir dev sonsuzluğa göçtü...

Gerçek bir aslan sosyal demokrattı...

Nur içinde yatsın...

Mekânı cennet olsun...

Yayın Tarihi : 5 Kasım 2007 Pazartesi 10:41:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
alaattin çatak IP: 78.183.214.xxx Tarih : 6.11.2007 21:08:08

erdem bey erdal inönü ile ilgili yorumunuza katılıyorum ayrıca beşiktaşla ilgili yorumunuza da katılıyorum iyi çalışmalar.


ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)... IP: 78.164.234.xxx Tarih : 5.11.2007 20:45:34

MERHABA ERDEM ABİ...ÖNCEDENDE SÖYLEDİGİM GİBİ,BENDE RAHMETLİK,SN:ERDAL İNÖNÜ GİBİ SİYASETTEN ANLAMAM.SN:ERDAL İNÖNÜ DÜNYACA ÜNLÜ BİR FİZİKCİDİR.BENCE TÜRKİYE BÜYÜK BİR SİYASETCİNİN, RAHMETLİK SN:İSMET İNÖNÜN OGLUNU KAYBETTİ.DÜNYADA BÜYÜK BİR FİZİKCİYİ KAYBETTİ.DÜNYANIN BAŞI SAGOLSUN,ALLAH KALANLARINA SABIR,RAHMETLİK SN:ERDAL İNÖNÜNDE MEKANINI CENNET ETSİN.BENİM ADIMDA ERDAL,ERDEM ABİ.BABAM GALİBA ERDAL İNÖNÜNÜN ADINDAN ESİNLENEREK KOYMUŞ.BENDE OKUSAYDIM,SN:ERDAL İNÖNÜ GİBİ FİZİKCİ OLMAK İSTERDİM.NEYAPIYIM İLK OKUL MEZUNUYUM.AÇIKCASI İŞİMDE YOK DOĞRU DÜRÜS.GEÇENLERDE BİR İŞ BULMUŞTUM.KURBAN BAYRAMINACA,KUBANLIK HAYVANLARA BAKACAKTIM.BENDEN,ASLİYEDEN TEMİZ KAGIDI,SAGLIK RAPORU,LİSE DİPLAMASI VS VS VS VS ..HERŞEY TAMAMDI,LİSE DİPLOMASINA GELİNCE OLMADI.VALLAHA AKLIM KARIŞTI ERDEM ABİ..HAYVANLARA,OKUMA YAZMAMI ÖGRETECEKTİM.YOKSA SAGLIĞIM BOZUKTA HASTALIKMI GEÇECEKTİ.YADA BENİM HAYVANLARI KAÇIRACAĞIMI DÜŞÜNÜPTE,ADLİYEDEN TEMİZ KAĞIDINI İSTEMELERİ ONDANMIYDI.ŞİMDİ DÜŞÜNÜYORUMDA ERDEM ABİ.BİZİM ÜLKEMİZDE ÖLÜNMEZDE,ÖLSEM ÖLÜMÜ KİM KALDIRACAK DİYEDE DÜŞÜNMEYE BAŞLADIM ERDEM ABİ.SAYGILARIMLA.ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)...


alaattin çatak IP: 88.237.211.xxx Tarih : 7.11.2007 18:24:38

selam erdem bey yazılarını takip ediyorum beğeniyorum