Bir elinde ayna, umurunda mı dünya!..
Kısa bir süre önce Antalya’da yaptığım tatilde, pek çok insanla tanıştım; onlarla memleket sorunlarıyla ilgili bazı sohbetler yaptık. Bana söylenenler hiç de insanın içini ferahlatacak şeyler değildi. Toplum olarak duyarsızlaştığımızı, toplumsal olaylara karşı ilgisizliğimizi fark ederek üzüldüm. Yalnız kaldığımda da Orhan Veli Kanık’ın ünlü şiirini defalarca tekrarladım.
Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı;
Bir elinde ayna, umurunda mı dünya!..
Orhan Veli bu şiirini II. Dünya Savaşından sonra, dünya yeniden şekillenmeye başladığı 1945’lerden sonra yazmıştı. Çoğumuz 1300 yıl öncesinde kalıp yaşantımızı ona göre uydurmaya çalışırken, Metin Üstündağ isimli bir ozan çıkmış ve Orhan Veli’nin şiirlerini çağa uydurup, “Orhan Veli’lemeler” isimli bir kitapta toplamış. Orhan Veli’nin ünlü şiirini de bakın günümüze nasıl uyarlamış;
Ne atom bombası,
Ne Londra Konferansı;
Bir elinde cep telefonu,
Bir elinde Kredi kartı,
Umurunda mı?
Kopenhag kriterleri!..
Şaka biri yana neden böylesine duyarsız bir toplum olduğumuzu bir türlü anlayamadım; bunun sırrını da çözemedim.
Türkiye’nin kaderinde önemli rolü olacak bir referandumu ve seçimi geride bıraktık… Kuşkusuz, her ikisinin sonuçlarını ilerideki günlerde siyasi tarihçiler hatalarıyla sevaplarıyla yazacaklardır.
Gazetecilik içgüdüsüyle Antalya’da insanlarla konuştuğumu yazımın başında belirtmiştim. Türkiye’nin içeride ve dışarıdaki siyasetiyle ilgili neler bildiklerini, televizyonlardan etkilenip etkilenmediklerini, okudukları gazeteleri öğrenmek istedim. Belirli bir eğitim düzeyi altındakiler gazete, kitap okumuyorlar. Televizyonları ise evlerinde ses olsun diye açtıklarını söylüyorlar!.. Çoğunun, televizyon dizilerinin tutsağı olduklarından beyinleri yıkanmış…
Antalya’da gizli tekkeler var mı, onu bilmiyorum ama İç Anadolu’nun çoğu bölgelerinde etkili oldukları da açık... Efendibabalar (!), Hanım analar (!) ne derlerse onlara inanıyor, düşünmeden onların istekleri doğrultusunda körü körüne oylarını kullanıyorlar…
Duyarsız bir toplum olduğumuzun en açık göstergesi günlük gazeteler değil mi? Örneğin Cumhuriyet Gazetesi dışında tüm gazeteler ikinci sayfalarını tamamen magazine, ünlü geçinen kişilerin aşklarına ayırmamış mı? Arşivlerde kalmış eski ciddi gazetelerin ikinci sayfalarına bakın; o gazetelerin en önemli sayfasının ikinci sayfa olduğunu görürsünüz. Günümüzde ikinci sayfadaki magazin haberlerinden vazgeçtik; artık ana sayfalarda bile sevgilisini yurt dışına ziyarete giden oyuncu, kimin kimi aldattığını konu eden haberler yer almıyor mu?
Siyasete atıldığından bu yana belki de en doğru sözü eden Bülent Arınç, sabahları saatlerce süren evlenme programları için “midemi bulandırıyor” dememiş miydi?
İmralı, Kandil ve içerideki uzantılarının tehditkâr sözlerinden sonra, Hakkâri-Çukurca’da yaşananlar, askerlerimize, polislerimize yapılan hain saldırılarda şehitler veriyoruz… Başbakan “Şu mübarek Ramazan ayında yavrularımız şehit ediliyor. Yavrularımızı şehit eden bu bölücü terör örgütüne karşı bizler şu anda bu mübarek ay vesilesiyle sabırla devam ediyoruz. Bıçak kemiğe dayanmıştır, sabır taşı çatlamıştır. Sözün bittiği yerdeyiz” dememiş miydi?
Türkiye’ye karşı Kuzey Irak’ta bazı devletlerin desteğinde yıllardan beri ilan edilmemiş kalleşçe bir savaş sürüyor?
Bizler açılım derken alay edercesine askerlerimiz yine saldırıya uğruyor ve şehitler veriyoruz…
Türkiye İran kadar mı olamıyor?
Şer odaklarının kökünü kurutmak için neyi bekliyoruz?
Şehitler verilirken televizyonlarda şarkılı, türkülü, evlenmeli, yemekli programlar sürüp gidiyor…
Kuşkusuz, iftar programlarını izlemekten, şike tartışmalarından, müzik adına lay lay lomlu gösterilerden ve hepsinden öte toplumun duyarsızlığından sıkıldım…
Bir kez daha kendi kendime soruyorum?
Bizler neden böylesine duyarsız olduk?
Bayrağa sarılı her şehit cenazesinde, “Kanları yerde kalmayacak”; her hain saldırının ardından “Teröristler gecenin karanlığından yararlanarak kaçtılar, geniş çaplı operasyonlar sürüyor” sözlerinden çoğu duyarlı insan gibi sıkıldım…
Yapılması gereken neyse, kimsenin gözünün yaşına bakmadan kesin çözüm üretin artık… Türkiye güçlü bir devlet ise kimsenin izniyle hareket etmemize de gerek yok…
Kanlı terör örgütü mensupları demokrasi ve ifade özgürlüğü ardına sığınıp katilleri savunurken, ateş düşen evlerde acılı feryatlar yükseliyor…
Ateş düştüğü yeri; anaların, babaların ve tüm şehit yakınlarının yüreğini yakıyor…
Bırakın Suriye’de olup bitenleri, Somali’ye yardımı, iftar sofralarını, atılan hamasi nutukları…
Duyarsız bir toplum olmaktan kurtulabilmenin çarelerini arayalım…
erdemyucel2002@hotmail.com
HAKAN IP: 88.246.41.xxx Tarih : 19.08.2011 16:20:10
Türk halkının yapacağı telk şey var:örgütlenmek kendi işini kendi görmek. hükümetten,medyadan,zenginlerden...bu millete hayır yok.
Dr. S. A. IP: 88.229.234.xxx Tarih : 19.08.2011 23:09:25
Sayın Erdem Yücel; İlgiyle okuduğum yazınızdan esinlenerek ben de - kendi çapımda ve izninizle - şu eklentilerde bulunmak istedim: Bir gözü-kulağı borsada, Bir gözü-kulağı magazin programlarında, Farkında mı oldu kullandığı oyun !, Sonuçta gene kaldı kendisi zorda ! En içten saygılarımla.
Erdal Geyikçi-Sanatcı.. IP: 95.9.131.xxx Tarih : 21.08.2011 23:31:36
Merhaba erdem abi..Köşenizin başlığını okuyunca aklıma"TOPLUMUN AYNASI SANAT CAMİYASI GELDİ..Şimdi diyeceksin ne alaka erdal diye..Valaha erdem abi,en çok aynayı sanat camiyası kullanıyorda ondan..bende işim icabı sanatla ugraşıyom.zaman zaman ayna kullanıyom.en çokta berbere gittigimde aynaya baklıyom.Bizim sanat camiyası toplumun aynasılar ya,aynaya baktıklarında kimi görüyorlarsa,toplumada aynalık yapamıyorlar.!SÖZÜM MEÇLİSTEN DIŞARI.!Ben burdan türkiyede ne kadar sanatcı varsa seslenmek istiyorum.30 yıldır bitmeyen terör için birşeyler yapmanın zamanı gelmedimi diyorum. Herkes biryerlere yürüyor ve gidiyor.En önden ben yürüyecegim.Varmı türkiyede benimle bu teröre hayır diyecek ve yürüyecek yürekli sanatcı...Yoksa erdem yücel abiminde yazdıgı gibi"BİR ELİMDE AYNA,UMRUMDAMI DÜNYA DİYECEKSİNİZ.!Bari topluma dogru dürüs aynalık yapsanız önemli degide...Birkerecik olsun 30 yıldır yapılmayan aynalıgı yapın ve aynanın karşısına geçin,kendinizi görün..saygılarımla.erdal geyikçi-sanatcı..
Mehmet Ersindigil IP: 84.62.38.xxx Tarih : 19.08.2011 17:58:23
Sag ol Hocam"Keske her insan senin gibi duyarli olsa,Ne güzel olurdu.Evet gercekten cok duyarsiz ve bencil insan olduk.Bundan PKK teröristleri faydalanip,assagi yukari her gün bizlere sehit veya gazi göndermektedirler. Gazeteler tam anlami ile bir muamma haline gelmislerdir.Haber yayinlayacaklarina Halki aydinlatacaklarina her nerdeyse,birinci sayfaya,da va magazin yada reklam veriyorlar.
Türkiyede su an iki gazete disinda dogru dürüst yayin yapan yoktur.Reklam olur düsüncesiyle isimlerini yazmiyorum,Basini takip edenler bu iki gazetenin hangisi oldugunu gayet iyi bilirler.Türkiye,de oy verme islemleri %80 baski altinda verilmektedir.Ya muhtarlar,ya azalar,yada ileri gelen aile büyüklerin baskisi ile oy verilmektedir.
Basbakanimiz ve Sayin Bülent Arinc,in söylemleri hep laflarda kalmaktadir.Bicak kemige dayandi laflarini yadirgayorum.Yetki ellerinde eger Askerimiz ve Polisimiz yetmiyorsa,Biz sivil Halk ne güne bekliyoruz.Bicak kemige deymedi,Bicak kemigi deldi,de gecti.Türkiyenin %50 oyla basa gelip iktidar olan bir parti,PKK ile bas edmiyorsa,o devlet bitmis demektir.
Sehitler ölmez,Vatan bölünmez,Kanlari yerde kalmiyacak vs.gibi laflar karin doyurmiyor,Karin desiyor.Güclü bir devletsek,kimsenin etkisi altinda kalmamak sartiyle,Bu Vatan,Bu Halk benim deyip,var gücüyle siddet odaklarin üzerine gidilmeli,vede gitmeli.Ta,ki ve araliksiz bu siddet odaklari kurutuluncaya kadar,devam etmeli.
Halk olarak,ta duyarsizliktan ve bencillikten arinip el birligi yapip bu terör belasindan kurtuluncaya kadar el birligi yapmaliyiz.Komsu ülkelerimizin iç isleriyle degil,ilk önce kendi is islerimizle ugrasalim,Yeter artik 23 yil,mi 27 yil,mi oldu bu terör davasi ile ugrasyoruz,kac sene oldugunu bile unuttum,bu son olsun bitinceye kadar,ve bir daha Türkiye,nin kenarindan bile gecmemek sartiyla tef edelim haydi gücünüz daim olsun.Sehit düsen Askerlerimize Allahtan rahmet Gazilerimize,de sifalar diliyorum saygilarimla.
