17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Bu hükümeti beğenmeye başladım!..

Ne yalan söyleyeyim; ben bu hükümetin icraatlarını beğenmeye başladım!..

Neden mi?

Dediğini yapıyor, tuttuğunu koparıyor.

Kısacası, sözünün arkasında duruyor.

Bize de helal olsun demekten başka bir şey kalmıyor.

Helal olsun bin kere helal olsun!..

Uzun yıllar öncesi Sakallı Celal’in dediğini gibi; sürekli doğuya giden geminin içerisinde batıya koşarak, çağdaşlaştığımız, batı kültürüne yöneldiğimizi sanmıştık!.. Meğer değilmiş…

Anladık ama biraz geç oldu…

Bu hükümetin yaptıklarını takdir ediyorum diye yazıma başlamıştım ya; doğru bir zamanlar Erbakan Hoca’nın yaptığı gibi konuları pat diye ortaya atıp uluorta konuşmuyorlar… Her şey yavaş yavaş şekilleniyor, sisler dağılıyor… Eskilerin deyişiyle teenni ile…

Kısa bir süre önce Başbakan,’ın “Dindar nesil yetiştireceğiz” sözünün ne anlama geldiğini veya neyin habercisi olduğunu kimilerimiz tam kestirememiştik… Kuşkusuz, içimizden bazıları da biz Müslümanız, inançlı değil miyiz diye düşünmüştür.

Demek ki, değilmişiz!..

Eğitimde reform diye ortaya atılan ve mecliste AKP ve destekçi MHP oylarıyla geçen 4+4+4 sistemi bir anda gökten zembille iniverdi. Meclisteki Grup Başkanvekillerinden birisi “Bugün tarihi bir gün; onur ve gurur günüdür” diyerek bu reformun bizlere neler getireceğini müjdeledi!..

Kuşkusuz, bu onurlu güne gölge düşürmek isteyen münafıklar (!) da çıkmadı değil… Ankara’da KESK’in 4+4+4’e karşı düzenlediği gösterilerde kaba kuvvet ve güç gösterileri yaşandı. Basında çıkan bir benzetmeye göre 4+4+4’e karşı gaz+su+cop kullanılmış. Aynı şekilde İzmir’de savaş alanına dönmüş, yeni eğitim reformunu(!) protesto eden öğretmen ve öğrenciler dövülüp, ıslatılmış, gözleri yaşartılmış…

Sokaklar böyle olunca, meclis farklı mı olurdu? Olmazdı elbet…

Meclis görüşmelerinde stadyumlarda bile artık görmediğimiz küfürleşmeler, yumruklar, hakaretler…

Sonunda bir milletvekili konuşurken bir diğeri fırlayıp tokadı yapıştırmış!.. Helal olsun milletvekili dediğin böyle olur!..

Öylesine kötü basınımız var ki; aynı milletvekilinin daha önce liderin eşi önündeki duruşunu fotoğraflamış!.. Sonra da kürsüdeki muhalif milletvekiline saldırısını…

Bence CHP ve BDP’nin tavrı yanlıştı. Kürsüye çıkıp boş boş konuştular. Hem ortalığı gerdiler, hem dayak yediler hem de küfür işittiler… Karar çoktan verilmişti…

Bu olay bana geçmişi hatırlattı. Çiller’in Başbakanlığı döneminde şimdi adı sanı duyulmayan bir paşamız vardı; “Başbakan tak diye emreder ben de şak diye yaparım” diyordu…

Emir büyük yerdendi, önce komisyondan sonra meclisten geçecekti… Helal olsun geçti!

Peki, şimdi ne olacak?

Meselenin özü de burada yatıyor…

Rahmetli Erbakan’ın dediği gerçekleşti; İmam okulları yine arka bahçe oldu. İmam-Hatiplerin ortaokul bölümü yeniden açılacak, Kur’an seçmeli ders olacak, Peygamber efendimizin yaşamı çocuklara anlatılacak…

Merak ediyorum; 4+4+4’ün özü ne diye?

Eğitim’de reform ile zorunlu eğitim 12 yıla çıkacak. Kısacası ilköğretim, 4, orta öğretim 4 ve lise de 4 yıl olacak. Çocuklar daha çocukluğunu yaşamadan 5 yaşında okula başlayacak. İkinci dört yıldan itibaren Kur’an ve Peygamberin hayatı öğretilecek. İslamiyet’in ilk yıllarındaki kabile savaşları, ekonomik çekişmeler, İskenderiye kütüphanesinin neden yakıldığı, Emeviler, Yezid ile Muaviye anlatılacak mı? Hz.Ali’den, Hasan ve Hüseyin’in katledilmesi de ders konuları arasında yer alacak mı?

Din eğitimi seçmeli olacak; isteyen öğrenci, daha doğrusu veliler çocuklarım din dersi alsın veya almasın diyecekler. Din dersini kim verecek? Milli Eğitim Bakanlığı rütbeli askerin okulda ne işi var diyerek Milli Güvenlik dersini müfredattan kaldırdıktan sonra yerine din dersi koyunca imam efendilere buyurun ders vermeye mi diyecek?

Çocuklarını okula gönderen aileler din dersini seçerse Müslüman, seçmezse Müslümanlığa karşı mı olacak? Mahalle baskısı burada kendini göstermeyecek mi?

Hele memur çocukları mutlak din dersini seçmek zorundalar. Seçmezlerse babaları anaları… Yandı gülüm keten helvam!..

Yazımın başında bu hükümetten memnunum demiştim ya; üniversitelere türbanı sokmayan zihniyete karşı alın işte ilkokulda başörtüsü dediler. Bu da nerden çıktı demeyin; Kuran öğrenen öğrencinin başı açık mı olacak? Tabi kızların başları örtülecek, oğlanlar takke giyecek… Ya sonraki, diğer derslerde başlar açık mı kapalı mı olacak?

Kuranı öğrenmek için Arapça gerekmez mi?

Ne zorumuza gavur dillerini (!) öğrenmeye çalışıyoruz? Hoş onu da tam öğrenemiyoruz ya; bundan böyle Arapça gözde dil olacak. Bu arada mecliste milletvekillerine yabancı dil kursları düzenlenecek miş! Hayret, milletin vekili olanlar oraya yabancı dil bilmeden mi seçiliyorlar?

Başbakan Yardımcısının dediği gibi dinini öğrenen saygılı olacak? Şimdiye kadar saygısızdık ya!..

İleri atılımlarda bulunmakla övündüğümüz Türkiye böylece dünyada bir ilke imza atarak dokuz yaşında bir çocuğa ilkokulu bitirteceğiz. Benzeri Avrupa’da bile olmayan eğitimde atılım yapmış olacağız. Kuranı, Peygamberimizin yaşamını öğrenince bütün güçlüklerin üstesinden gelmiş olacağız. Gerisi hava civa…

Şimdi söyleyin bana; ben bu kararları alanları sevmeyeyim de kimi seveyim?


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 1 Nisan 2012 Pazar 12:44:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Yılmaz Ergüvenç IP: 78.181.135.xxx Tarih : 2.04.2012 11:54:37

Bir konuyu atladım, özür dilerim. 9 yaşındaki çocuklara ders seçtirecekler. Bütün uygar dünya, seçme derslerin seçimini 15 yaşın üzerindeki çocuklara bıraktı. Bizde ise çocuk kendi iradesi ve yetenekleri paralelinde seçim yapmayacak, ailesi onu istedikleri derse yönlendirecekler. Özellikle Anadolu'da İslâmiyet dersini seçmesinler de göreyim. İslâmiyeti seçmeyip başka derslere yönelen aileler de çevre baskısıyla, ''gâvur'' sıfatını yememek için kuzu kuzu bu dersleri seçecekler. Sınıfın % 100'ü seçmezse bana ne derseniz deyin. Zaten iktidarın da istediği bu.


kalender IP: 94.220.110.xxx Tarih : 4.04.2012 20:37:08

beyler kusuira bakmayin avruya ya gelin görün secimi kimler yapiyor ilk okul dört den sonra aile cocugunu istedigi okula gönderiyor ders notlarina göre beyler mahseri kübrada kusuira bakmayin beni atatürk kurtarmayacak tabi ki islam derslerini ve kur an ikerimi ögrenecek tutturmuislar 8 yil diye 15 yasina gelen cocuk lar söze bakmiyor kaldi ki camiy egöndwereceksin ayip ayip ama sizin mesleginiz  bu bence normal


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.12.xxx Tarih : 1.04.2012 19:38:04

Hocam ellerine saglik"Güzel bir nisan sakasi olmus.Bu güzel yaziyi 4+4+4 egitim sistemine katmak lazim.Düsünyorum Türk Halki Müslüman degilmiydi,de Sayin Basbakanimiz dindar nesil yetistireceyiz degisine sasirmis durumdayim.Islamiyeti yeniden,mi ögreneceyiz,yoksa bu sefer Müslüman ülkeler,mi laiklikten kurtulun müslüman olun diye,mi bastiriyor.

Ben sahsen muhalefet partileri mecliste isleri olmadigina kanaat etmek zorunda kaldim.Simdiye kadar iktidar partilerimiz,hep istedikleri kanunlari yapip yürürlüge koymuslardir.Muhalefet bosu bosuna meclise gidip orayi isgal ediyor,bir iki tokat,bir iki yuruk yeyip maasini aliyor,hepsi o kadar.Muhalefetin isi mecliste degil,secim oluncaya kadar Halkin arasinda olmasi lazim.Meclise gidecekse dinleyici olarak gitmesi gerekir.

Ayriyeten meclis TV kapatilmasi lazim,ordaki kavgalar Halka yansiyor ve Halkta bundan cesaret edip,birbirleriyle kavga etmeye basladi.Her meclisteki kavgayi kesip sansurliyacaksa kapatilsin dah iyi olur.Türkiye,nin üstünde büyük baskilar var.Bir yandan ABD bir yandan AB bir yandan,da Müslüman ülkelerinden baski oldugunu tahmin ediyorum.Yukari tükürürsen biyik,Assagi tükürürsen sakal misali.Türkiye,de olan dogalgaz ceryan zammi,da tutarsizligimizdan kaynaklandigini saniyorum saygilarimla.


gülhan altunhan IP: 176.54.11.xxx Tarih : 1.04.2012 12:54:17

Ağzınıza kaleminize sağlık hocam..


özdemirin yorumu. IP: 95.15.176.xxx Tarih : 1.04.2012 15:56:49

 kendi amaçları için milletine zeval verdiklerini - bilerek - düşünmekten  kaçınan ......yönetimlerin verdikleri sözlerini yerine getirmeleri, ancak kendilerinin "yalancı mutluluğunu" sağlayıp, kandırarak kendilerine inandırdıkları kişilere de "yalan bir dünya" sunarlar; benden de helâl olsun (!)   


Yılmaz Ergüvenç IP: 88.251.122.xxx Tarih : 2.04.2012 11:43:13

Sevgili Erdem. Konuyu çok güzel ve ironik stilde dile getirmişsin. Ne var ki bizler 4+4+4 mü olsun 1+8+4 mü olsun tartışması yaparken esas problemi görmezden geliyoruz. Liselerden, hadi % 80 oranında diyelim, câhil çocuklar mezun ediyoruz. Matematik problemleri çözümünde dünyada sondan ikinciyiz. 7 yıl İngilizce okutuyoruz, ''This is a book'' dışında hiçbir şey öğretemiyoruz. Ne konuşabiliyorlar, ne de yazabiliyorlar. Tarih adına savaş tarihini ezberletiyoruz. Yazıları kargacık burgacık. Aralarında Türkçeyi hakkıyla bilen ve Türkçe kompozisyon yazabilen kaç kişi var acaba? Geçenlerde bir lise mezunu öğrenci ''üçte bir'' yazamadı, 3 / 1 yazdı. Hayretler içinde kaldım. Öğretmenlerimiz de artık ''Atatürk'ün irfan ordusu'' değil. Maişet kaygısı içine düşmüşler. Üvey evlât muamelesi görüyorlar. Sonuçta, işte böyle başa böyle traş.


kalender IP: 94.220.110.xxx Tarih : 1.04.2012 23:31:07

benden de helal olsun ne diyelim