18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Bu nedir ya!..

Başbakanın konuşmalarını beğenir veya beğenmezsiniz; söylediklerine katılır veya katılmazsınız. Herkesin kendi bileceği şey… Ancak, Galatasaray’ın şampiyonluğu ile sonuçlanan Fenerbahçe maçından sonra, kupa karmaşası yaşanırken; başbakanın “Bu nedir ya!”sözüne canı gönülden katılıyorum.

Gerçekten “bu nedir ya!”

Türkiye’nin önde gelen iki spor kulübünün şampiyonluğunu belirleyecek maçın ardından yaşanan olaylar üzücü olmaktan da öte. Söylenecek çok söz var ama bize yakışmaz.

Şampiyonluğu belirleyecek son maç oynanıyor, şehirlerimiz savaş alanına dönüyor. Stattan çıkan taraftar denilenler (!) saatlerce polisle çatışıyor, iki polis aracı ters çevrilip yakılmak isteniyor, şehirde ulaşım duruyor, bir kişi kalp krizinden, bir kişi kurşunlanarak ölüyor. Çıkan olaylarda 36 kişi yaralanıyor, çok sayıda dükkân ve ATM, otobüs durakları, 68’i metrobüs olmak üzere 85 otobüs, bir itfaiye aracı, 9 polis otosu, ağır hasar görüyor, İstanbul halkının maddi zararı 1.366.500 Türk Lirası imiş. Gözaltına alınanlar apayrı bir konu…

Gerçekten bu nedir ya!..

Süper Ligin şampiyonu belirleyeceği son maçı kazanan takım bir yıllık emeğinin karşılığı kupayı alacak ve stadyumda şeref turunu atacak. Teamül böyle… En doğal hakları…

Fenerbahçe kazansaydı, taraftarı önünde kupayı kaldıracak ve turunu atacaktı. Yöneticisinden taraftarına kadar herkes buna inanmıştı. Belki de program buna göre yapılmıştı. Oysa beklenen olmadı, maç 0-0 bitti ve bir puan farkla Galatasaray 2011-2012 sezonunun şampiyonu oldu. Kupasını sahada almak istedi, olmaz (!) güvenlik nedeniyle soyunma odasında verelim diye futbol sahalarında görülmemiş bir rezalet yaşandı. Fatih Terim başta olmak üzere Galatasaray buna karşı çıktı. Stadın elektrikleri kapatıldı, tribünler boşaltılmaya çalışıldı. Stadın dışında sözcüğün tam anlamıyla insanlar birbirlerine girdi…

Kısacası Türk futbolunun karanlık günleri bir kez daha yaşandı.

Galatasaraylı futbolcular soyunma odasında neye karar verileceğini beklemeye başladılar. Futbol tarihimizde görülmeyen bir ilk yaşandı, başbakan, Rize’den devreye girdi ve birilerine emir vermiş olacak ki, karanlık statta kupa Galatasaraylılara verildi. Tribünde kalmış üç beş çapulcu da Galatasaraylılara o… diye bağırdılar.

Futbol seviyemiz biraz yüksek olsaydı. Önümüzdeki yıl Avrupa’da mücadele edecek iki takımı da alkışlar, hem şampiyonu hem de şampiyonluğu kıl payı kaçıran ikinciyi kutlardık. Nerde o seviye ?

Şimdiye kadar aşırı taraftarlar için stat dışında ezilen, eğitimsiz veya kişiliği gelişmemiş gibisinden yazılar yazmıştım. Şimdi onlardan özür dilerim; yakalananlar arasında doktor, mühendis, üniversite öğrencisi, memur ve iş sahibi kişiler varmış… Demek ki, cehalet bazı şeyleri kaldırıyor da bazı şeyler baki kalıyormuş… Bu yaşımda onu da öğrendim.

Bu çirkin ve üzücü olayın yaratılmasının nedeni, yaşamları boyunca futbol oynamamış, futbolu bilmeyenlerin ortaya koyduğu play-off sistemidir. Önümüzdeki yıl devam eder mi bilmiyoruz ama böylesine bize uymayan sistem acaba kaç ülkede var?

Galatasaray da, Fenerbahçe de zorlu bir sezon geçirdiler. Fenerbahçe rakibine göre çok daha güç şartlarda futbol oynadı. Başkanı, bazı yöneticileri hapisteydi. Kulübün küme düşürülüp düşürülmeyeceği belli değildi, geçen sezon hakkı olduğu halde Şampiyonlar ligine gönderilmemişti. Bir başka takımın sözcüleri geçen yıl ki, kupa bizim diye feryat figan ediyordu!.. Fenerbahçe böylesine zor koşullarda ligi sürdürdü ve Galatasaray’ın bir puan gerisinden gelerek şerefli bir ikincilik aldı.

Şimdi ah vah edenlere, etrafı kırıp dökenlere sormak isterim; şampiyonluk gerçekten kimin hakkıydı? Play-off gibi bir rezalet tezgâhlanmasıydı kim şampiyondu? Süper ligi dokuz puan önde götüren Galatasaray zaten şampiyondu…

Play-off rezaleti ile Fenerbahçe’nin önüne bir nimet sunuldu. Ne var ki, Fenerbahçe şansını Beşiktaş maçında yitirmişti. Fenerbahçe bir rastlantı golü atsaydı veya Semih’in haklı olarak sayılmayan golü sayılmış olsaydı, şampiyonluk içinize sinecek miydi?

Doğruyu söylememem gerekirse benim içime sinmezdi. Galatasaray’ın hakkı yendi derdim.

Eğitimli-eğitimsiz, kendilerini Fenerbahçeli sananlar yaptığınızdan memnun musunuz?

Önümüzdeki sezon Fenerbahçe yine ceza alacak, Avrupa’da itibarı düşecek, siz de Fenerbahçeliyiz diye kişisel ceza almazsanız, caka satıp taraftarız diye övüneceksiniz…

Birileri malı götürüyor, cukkalarını dolduruyor, kendilerini taraftar sanan garibanlar da birbirlerini yiyorlar!...

Olmaz olsun öyle taraftar…

Bu yılın bir başka garabet örneği de seyircisiz oynamakla cezalandırılan takımları kadın ve çocukların izlemesine izin verilmesiydi. Ne gariptir ki, kadınlar erkeklerden daha baskın çıktılar, küfürlerin bini bir para… Fatih Terim bile “Bursa’da kadınlardan işittiğim küfürleri erkeklerin izlediği maçlarda hiç duymadım” diyor.

Dünyanın çoğu ülkesinde aileler tribünleri doldurup keyifle maç izliyor. Bizde tam tersi ne zaman olay çıkacak diye bekliyoruz. Meşaleler, koltuklar yerlerinden sökülüp sahaya atılıyor. Futbolcular bozuk para ve çakmak nişangâhına dönüştürülüyor.. Beton üzerinde yıllardır maç seyredenleri koltuğa oturtmaya çalışırsanız onlar da “bu nedir ya” diyerek onları söküp sahaya atarlar!..

Yıllar öncesi, tanrı gani gani rahmet versin, İmadettin Bey isimli bir kimya hocamız vardı. Biz biraz haylazlık etsek “Ne olacak ıstat (hocamız stadı öyle tanımlardı) terbiyesi derdi… Meğer o günler futbolumuzun altın günleriymiş… Hocamız bir de bugünleri yaşamış olsaydı acaba ne derdi?

Gerçekten bu nedir ya!..


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 15 Mayıs 2012 Salı 14:37:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yasar ertas IP: 79.192.156.xxx Tarih : 16.05.2012 12:52:56

Sayin Yücel : önce size tesekkür ediyorum saygilarimi sunuyorum. Böyle kupa kazanilacaksa alin kupanizi tursusunu kurun derim böyle kupa kaybedilip kazanilmayinca kazanamadik diye bedbaht olacagina hic mücadele vermeyin baska ihsan istemem diyorum hadi bu iki takimi gecelim bu seyircimize ne diyelim yaptiklariniz ettikleriniz hani yani güzel olsa örnek olsa gelin basimda tac edeyim derim ama ben simdi sizi ne edeyim ben size ne diyeyim lafin bittigi yere getirmeyin hal ve hareketlerinize bir güzellik getirin getirmeyecekseniz sizin kupanizada kazanada kazanamayada  seyredenede taraflisinada ben ne gene diyeyim yapmayin böyle diyeyim ama bu akil takma akil oluyor bu yine kapiya kadar oluyor ama bunlar hic mi hic iyi olmuyor su kapiyi bir gecin bir güzellik olsun fenami olur?


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.27.xxx Tarih : 15.05.2012 16:42:38

Hocam ellerin dert görmesin"Allah gönlüne göre versin.Bende maci televizyondan izledim.Sahada futbolcular tarafindan Hersey mükemmel giderken,seyircide alkislarken iste budur dedim Türkiyenin iki büyük takimina bu yakisir dedim.Macin bitimi ile kim dügmeye bastiysa ondan sonra kiyametin alameti görülmeye basladi.

En üzüldügüm konuda bir cok yabanci görsel basin,flas haber verip Türkiyede,ki olayli mac haberlerini vermeleri.Bir Türk olarak cok cok üzüntü duydum.Ne yazik,ki yapacak birsey yok,bu olaylara kim karisti ise kendilerine bakmaktan aciz insanlardir.47 kisinin kimi doktor, kimi memur,kimi mühendis,kimiüniversiteli,kimi is sahibi insanlardir.

1.366.500 Türk lirasi hasar tespit edilmis,yazik degilmi.Bu dehseti yasatanlar kahraman olmak icin,mi yaptilar,yoksa kendilerine bakmaktan aciz olduklarindan,mi.Okumuslar vatana millete yararli birer insan olsunlar diye yetistirilmisler,ne yazik,ki bunlardan hem vatan hem millet olarak zarar görmekteyiz.Bu hasar insanlarin ödemis oldugu vergiden degil,bu aciz insanlardan alinmasi lazim.

Peki bundan sonra,bu iki cüzide takimimiz bir daha kendi aralarinda mac yapmiyacaklarmi.Böyle kötü durumlari görmektense birbirleri ile mac yapmasinlar.Ve Halki germesinler,Cünkü cok sevdigim spor artik sporluktan cikti.Sanki iki düsman cephede savasiyor gibi,Genelde Türkiye genelinde spor savas alanlarina dönüstü.Kendi sahasinda oynanmasi gereken maci,oynamadan direk galip ilan edilsin.

Bunu sirf Fenerbahce Galatasaray demek dogru degil.Türkiyenin genelinde bu olaylar sik sik olmaya basladi.Kanimca bu kavgalar sporun siyasetlesmesinden kaynaklanmaya basladi.Türkiye Büyük Millet Meclisi bir yasa cikarip hicbir siyasetci ben bu takimi tutuyorum dememeli.Sadece onlarin hakki Milli Takimi tutmaktir saygilarimla.