19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

CHP’yi Bekleyen Tehlike!..

Türkiye’nin gündemini birileri değiştirmek mi istiyor bilemiyoruz ama ortada bir şeyler döndüğü açık seçik görülüyor… Beklenmedik anda yeni olaylar ortaya çıkıyor ve gündem bir anda değişiyor…

CHP Kurultayında Deniz Baykal’ın malum kaset olayından sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa seçilmesiyle memlekette büyük bir coşku yaşanmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, şimdiye kadar pek rastlanmadığı gibi delegelerin oy birliğiyle genel başkan oluşunun hemen ardından önümüzdeki yıl yapılacak seçimde Onu başbakan olarak görenler çoğunluktaydı.

Yine de öyle olduğunu sanıyorum…

CHP’ye gönül vermiş pek çok kişinin Baykal’dan ötürü partiye oy vermekten kaçındığı da biliniyordu. Ancak peş peşe kurulan partiler CHP’ye mi, yoksa AKP’ye mi oy kaybettirecek, onu da bugün için kestirebilmek biraz güç… Oldum olası yapılan anketlere, televizyon programları için uygulanan reytinglere inanmadığımı sırası gelmişken belirtmek isterim…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yıldızı kısa bir süre önce ortaya koyduğu dosya ve belgelerle parlamıştı… Televizyon kanallarında bazılarının iş bitiriciliğini, yanlışlarını, tutumlarını ortaya çıkardığını, karşısındakilere de söyleyecek söz bırakmadığını, bazılarını da yerlerinden ettiğini hep birlikte izlemiştik…

Atatürk devrimlerini, ilkelerini benimsemiş pek çok kişi, CHP’den yeni bir atılım, daha doğrusu kan değişimi bekliyordu. Nihayet beklenen umut Kılıçdaroğlu ile ortaya çıktı. Mecliste başlı başına bir siyasi parti olan Kamer Genç ile Ecevit’in gözdesi Emrehan Halıcı partiye katıldılar, onları DSP’den daha önce ayrılan Harun Öztürk ile Hüseyin Pazarcı izledi. Sırası gelmişken söylemekte yarar var; bu milletvekilleri de diğer DSP’liler gibi CHP’nin şemsiyesi altında meclise girmişlerdi. Daha önce de Baykal döneminin küskünleri de artık partiye dönmeye başladılar.

Milletvekilinden, delegesine ve mitinglerdeki coşkulu kalabalığa kadar AKP’den umudunu yitirmiş, meğer sessizce bekleyenler varmış… CHP kongresine Rahşan Ecevit’in katılımı, salonda Bülent Ecevit ile Kılıçdaroğlu posterlerinin yan yana asılmış oluşu da sosyal demokratların bütünleşeceğinin işaretini veriyordu. Sarıgül’ün parti kurması ve iptal edilen birkaç mitingine rağmen ortaya çıkışı bu beraberliği bozacağa benzemiyor…

Kongrede ve toplumda artık CHP’nin iktidara yaklaştığının işaretleri açıkça görülüyor... Nitekim Kılıçdaroğlu’nun yerel seçimlerde İstanbul Belediye Başkanlığına aday oluşu partisine beklenmedik derece de oy artışı sağlamıştı. Kuşkusuz, bunda İl Başkanı Gürsel Tekin’in büyük payının olduğu da unutulmamalıdır. Uzun yıllardır görülmeyen bir heyecan ve bekleyiş yaşanmıştı. Bu heyecan henüz geçmiş değil…
Kılıçdaroğlu, kongre öncesi ve sonrası yaptığı konuşmalarda, verdiği mesajlarda çalışan kesimlerin hak ve çıkarlarının gözetileceği yeni bir anlayışı ortaya koymuştu. İşsizlik eşit olmayan gelir dağılımının önüne geçileceğinin belirtmiş, “Üreten ve ürettiğini hakça bölüşen bir Türkiye” demesinin yanı sıra demokrasiyi önce parti içerisinde sonra da topluma yansıtacağını söylemiş, özellikle topluma ters gelen milletvekili dokunulmazlığının kaldırılacağını da sözlerine eklemişti. Ayrıca CHP’nin bundan böyle halkın sorunlarını tespit ederek, sorunlara çözüm getirecek bir Genel Başkan olacağı, dış politikada da kimseye boyun eğmeyeceği izlenimini veriyor. Toplumun ortak ve temel sorunu iş bulabilmek, yiyeceğini sağlayabilmek, yüksek okulun bitirenlere çalışacağı ortamı sağlayabilmek, üretimi arttırabilmek, ülkede huzur ve güvenin sağlanması ana kriterlerdir. Bu konuda çiftçiye, emekliye, işçiye geçim derdi konusunda güvence verilmelidir. Kurultayda Kılıçdaroğlu, bunun gibi sorunları iktidara geldiklerinde çözecekleri konusunda güvence vermiştir.

Kılıçdaroğlu Baykal’ın aksine öfkeli konuşmamalı, kısa, öz vurucu nokta atışları yapmalı, yumuşaklığın altında kararlı ve çetin bir ceviz olduğunu göstermelidir. “Hedefimiz iktidar” sözcüğünü ana slogan olarak sıkça kullanmalıdır.

Halkla beraber, hakça düzen…

Halkça bölüşen bir Türkiye…

Halkın devrimcisi…

Tüyü bitmemiş yetimin hakkının korunması… Hepsinden öte de halkın özlemini duyduğu temiz Türkiye çağrısı yapıyor… Bunların yanı sıra AB standartlarının benimsendiğini söylerken Türkiye’nin AB’ye mahkûm olmayacağı da vurguluyor. CHP’nin, üzerine serpildiği söylenen ölü toprağından silkeleneceği, sol bir parti olmanın, ezilenlerin yanında olacağı izlenimini veriyor.

CHP karşısında AKP’nin işi gerçekten çok zordur. Hiç beklemediği anda, halkın büyük desteğini daha şimdiden kazanmış bir muhalefet lideri ile karşılaştı. Öte yandan Türkiye ise iktidarın alternatifi olacak güce sahip, özlenen bir muhalefet partisine beklenmedik anda kavuştu.

Kılıçdaroğlu’nun dikkat etmesi gereken ana nokta, iktidarın partisi yöneticileri ile karşılıklı atışmalara, sözlü kavgalara girmekten kaçınmalıdır. Oysa son günlerde basından izlediğimiz kadarıyla bunu da pek ala yapabilmektedir. Toplumun büyük kesimi daha önce görüldüğü gibi Tayip Erdoğan ile Baykal’ın Salı günü grup toplantılarında yaptıkları karşılıklı söz düellolarından sıkılmıştır. Kılıçdaroğlu, iktidarın söylediklerini bıraksın, onlara yanıt vermesin önümüzdeki seçimde iktidar olduklarında yapacakları işleri, projeleri halkın anlayabileceği şekilde açıklamalıdır. Onlar Kurultay’da giydiği gömleği ile uğraşsın, çok çocuk desin, teneke altınla kaplanmaz, politikada acemi desinler hiç aldırmayıp hızla iktidara doğru yol almalıdır. İktidar olduktan sonra da yapacaklarını, enerji sorununun çözümünü, Kıbrıs konusunu, ermeni sorunun, uluslar arası ilişkileri, soracakları hesapları peş peşe sıralamalıdır. Siyasi yatırım olarak kullanılan Filistin ile Türkiye –İsrail arasındaki çıkartılan sorunlara da zaten yerinde yanıtlar vermiştir. Toplum kısır döngü şeklinde sürüp giden karşılıklı kavgalarından, popülizmden sıkıldı, daha doğrusu bıktı…

Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP beklemediği anda eline geçen tarihi fırsatı çok iyi kullanmak zorundadır. Türkiye’de esmekte olan değişim rüzgârlarından yelkenlerini en iyi biçimde şişirmek zorundadır. Bazılarının söylediğinin aksine bürokrasiden gelmiş olması, meydanlardan çıkmayışı da büyük şanstır…

Ne denir; gazanız mübarek olsun…
 


erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 10 Haziran 2010 Perşembe 00:17:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan IP: 85.100.44.xxx Tarih : 10.06.2010 13:33:02

Sayın Yücel, saptamalarınıza katılmamak mümkün değil.Şahsen benim görmek istediğim CHP Atatürk dönemi CHP sidir. Devrimlerin devamı ve ulusal tam bağımsızlıktan ödün vermeyen dim dik bir CHP.Bazılarının söylemleri olan :''Dünya değişti eski dönemlerde değiliz '' aldatmacadan öte değildir.Emperyalizm dün neyse bugün de aynıdır.Yöntemlerini değiştirse de asıl amaçta en ufak değişiklik yoktur.Bu bakımdan iç politikada ulusal ekonomi ve laiklik,dış politikada tam bağımsızlık ve karşıtlılık ilkesine her zamankinden daha çok sıkı sarılmalıdır CHP.


Mehmet E. IP: 84.62.51.xxx Tarih : 10.06.2010 09:20:41

Hocam güzel bir yazi sergilemissin ellerine saglik.Yalniz bir noktayi ele almamissin.Yanilmiyorsam Türkiyede bunu bilmeyen yoktur.ABD kimi iktidar tayin ederse Türkiyede o secilir sanirim.Evet CHP bu yini yapilanmayla eline cok büyük bir firsat yakalamistir.Iktidar olabilmesi icin icazeti ABD den almasi gerekir.

Dis ülkelerle bagimsizligi ile taninan CHP icin iktidar biraz zor görülüyor.Burda ele gecen bu firsati halka iyi bir sekilde anlatmasi gerekir,ki belki o zaman halkin ABD ye karsi suan biraz küskün ve uzak durdugu gözleniyor.Eger bundan yararlanip faydalanirsa belki sansi artar.

ABD ülkesinden kurtulum deken AB ülkelerine takilacagina benziyor.Cünkü issizlikle mücadele edecegini ve herkese esit davranacagina dair sayin Kemal Kilicdaroglu,nun bol bol beyanlari var.Buda AB ülkelerine ters gelir.Önemli olan fakir olan Halkimiz secim dönemlerinde kendilerine verilecek birkac kilo bakliyatla birkac torba kömür icin kendilerini feda etmemeliler.

Simdiye kadar Türk Halki,nin cektigi yapilan ve güdülen yanlis politikadan kaynaklanmistir.Eger ABD den icazet alinacaksa sahsi cikar icin degil,Vatan ve Millet icin alinmaya calisalicaksa o zaman CHP nin üzerindeki ölü topragi ABD katlayarak serpmege devam eder ve edecektir saygilarimla.