26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Cömert Milletiz Vesselam!...

Toplum olarak gerçekten cömertliğimize söyleyecek söz yok!..

Alın teri ile kazananlar mı, yoksa kazanmayanlar mı daha cömert olur bilemem ama yardım veya mükâfatlandırma duygumuz bizim kanımıza işlemiş…

Cömertliğimizi kimler, kimlere karşı gösteriyor; bunu yaparken de elimizi cebimize atıyor muyuz, yoksa başkasının kesesinden mi medet umuyoruz? Bilemem... Oysa cömertçe yapılan yardımların reklâm aracı olmamasını da farklı biçimde dinimiz bize emretmiş…

2010 Dünya Basketbol Şampiyonasında, Basketbol Milli Takımımızın, peş peşe sekiz maçı güçlü rakiplere karşı kazanarak, finalde ise ABD’ye yenilerek ikinci olması hepimizi gururlandırdı, sevince boğdu dersek yalan söylememiş oluruz. Basketbol Milli Takımımızı bu başarısından ötürü kutlamak hepimizin boynunun borcudur.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün “Spor Hizmet ve Faaliyetlerinde üstün başarı gösterenlerin ödüllendirilmesi” ile ilgili yönetmelik uyarınca onların ödüllendirilmeleri son derece etik ve yasal davranıştır. Nitekim toplumun isteği de bu yönde olmuştur. Günümüzde dünyada olduğu gibi bizde de amatörlük artık lafta kalmış bir sözcüktür.

Basketbolculara yapılan ödüllendirme çoğu kez yapıldığı gibi kantarın topuzu yine kaçırıldı... Referandum öncesinde gelen bu başarıyı siyasiler kendilerine mi yontmak istediler? Net olarak bilemeyiz… Güreş, atletizm ve halterde altın ve gümüş madalya kazanan diğer sporcularımıza aynı cömertlik gösterilmediğine göre bu yönde onlara haksızlık yapılmış olmuyor mu?

Basketbolcularımızın yarı final ve final maçlarını Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın izlemesi de sporumuz açısından bir başka sevinilecek olaydı... En azından her şeyin futbol olmadığını göstermişlerdir.

Şampiyona bittikten sonra “12 Dev Adama”, adam başına 1.500’er milyon TL’nin yanı sıra 400’er Cumhuriyet Altını (170.000 TL değerinde) verilmesi kararlaştırılmış. Bunun yanı sıra Ağaoğlu Şirketi de basketbolculara tanesi 400.000 TL değerinde birer daire vermeyi öngörmüş… Böylece kazanılan toplam prim 2.000.700 TL olmuş…

Helal olsun…Türkiye’yi gururlandırdılar ya az bile!.. Kısacası Basketbol Milli Takımına piyango vurdu…

Bu arada bir gazeteci arkadaşımız merak etmiş diğer ülkelerde başarılı olarak madalya kazanan sporculara ne ödül veriliyor diye…

Bakın ne sonuçlar çıkmış…

2006’da Japonya’da yapılan Dünya Basketbol şampiyonasında finalde Yunanistan’ı yenen İspanya Basketbol Milli Takımına, tarihinde bir ilki gerçekleştirdiğinden adam başına 160.000 Euro pirim ödenmiş…

2010 Dünya Basketbol Şampiyonasında yapılan şampiyonada büyük bir başarı yakalayarak yarı finale kadar yenilgisiz gelen Litvanya, yarı finalde ABD’ye yenildikten sonra Sırbistan’ı yenerek 3. olunca oyuncularına yalnızca 4.300 Euro ödenmiş...

Şampiyon olan ABD’nin NBA yıldızlarının her birine 25.000 dolar verilecekmiş… 2008 Olimpiyatlarında altın madalya kazanan takımları da aynı şekille ödüllendirilmiş…

Bazı ülkelerde ise yalnızca plaket verildiği de biliniyor.

Şampiyona sonrasında Türk Takımına verilen ödülü duyan Sırbistan Milli Takımı’nın ve aynı zamanda NBA oyuncusu Nenad Krstic’in “Ah keşke Türk olarak dünyaya gelseydim” dediği söyleniyor…

Bizde meşhur sözdür “ağanın eli tutulmaz” diye…

Gerçekten de öyle…

Ancak kafaları karıştıran bir başka sorun, ödül dağıtımında yine adaletli olamadığımızdır. Aynı günlerde Dünya Güreş Şampiyonasında grekoromende üst üste ikinci defa dünya şampiyonu olan Selçuk Çebi, yönetmelik uyarınca 428,000 değerinde cumhuriyet altınlarıyla ödüllendirilmişti. Kısacası ne Başbakan ne de bir kuruluş tarafından başka bir ödüle layık görülmediği gibi, Ağaoğlu da kendisine daire vermedi. Ödül tartışması yaşanırken üstüne üstlük Antalya’da yapılan Dünya Halter Şampiyonasında iki halterci kızımız da ortaya çıkmaz mı? Avrupa ve Olimpiyat Şampiyonu Nurcan Taylan üç altın madalya kazanmasının yanı sıra dünya rekorunu da kırmayı başardı. Sibel Özkan iki gümüş, Aylin Daşdemir de bir gümüş bir de bronz madalya almayı başardı.

Şimdi halterdeki altın ve gümüş kızlarımıza ne ödül verileceği merakla bekleniyor… Şu ana kadar herhangi bir ödeme yapılmamış, büyük olasılıkla güreşçi ve halterci sporcularımız 1000’er altınla yetinecekler gibi görülüyor…

Basketbol Şampiyonasında ponpon kızlar skandalından sonra bir de ödül sorunu ortaya çıktı… Basketbolculara verilen ödülün kaynağı sorgulanmaya başlandı… Ankara Barosu avukatlarından Sedat Vural Ankara 15. İdare Mahkemesine başvurarak 5018 sayılı “Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun 24. maddesinde “örtülü ödenek” kapsamına giren harcamaların ne amaçla ve nasıl yapılacağını belirtilmiştir. Bu yasal hukuk içeriğinde de görüleceği üzere uluslararası spor karşılaşmalarında ilk üç dereceye giren sporculara ödeme yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Gençlik ve Spor Genel müdürlüğü “Spor Hizmet ve Faaliyetlerinde üstün başarı gösterenlerin ödüllendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik” uyarınca yalnızca cumhuriyet altını ile ödüllendirilmesi gerektiğini sonra 28.500 milyon TL prim verilmesi Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtmiştir.

Mahkeme nasıl bir karar verecek bilemeyiz ama 28.000.000 TL’lik primin Spor Toto’dan verildiği lafları da ortaya atıldı. Bununla kalmayarak çekin hemen tahsil edilmemesi, karşılığı olmadığı, en az on beş gün beklenmesi söylentileri de ortalıkta dolaşmaya başladı…

Demek ki, hukuk devletinde her zaman bol keseden atmak da doğru olmuyor, beraberinde sorunlar da getiriyormuş…

Basketbolcularımızı yürekten kutluyorum, ama aklıma takılan da onlara yapılan bu kıyak neden güreşçi ve haltercilerden esirgeniyor?

Toplumun duyarlı kesiminden tepkiler sürüyor; Dünya şampiyonu, dünya rekortmeni Nurcan Taylan keşke basketçi olsaydım diyor ve ardından haklı olarak yakınıyor; “16 yıldır aralıksız bu sporu yapıyorum, aldığım ödüller basketbolculara verilenin yarısı bile değil. Benim için manevi duygular önemli.”

Sırası gelmişken bir kez daha belirteyim ki, kas gücünün beyin gücüne üstün olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Birçok akademisyenler zor şartlarda geçinmeye çalışırken doçent veya profesör olmak üzere kitap yazmak zorunda olduklarından telif hakkı almak bir yana eserlerinin basılması için yayıncıya üstüne üstlük para bile ödüyorlar. Öte yanda bir futbol yıldızımız da sevgilisine çay götürene 500 TL bahşiş veriyor… Diğer taraftan Başbakan’ın daveti üzerine Başbakanlığa giden Basketbol Milli Takımımızın ve NBA oyuncusu ekranların önünde “Maddi manevi destekleri hala bekliyoruz” diyordu. Demek ki, kendilerine diğer sporculardan fazlaca verilen pirimler onları tatmin etmemiş. Oysa, yenildikleri ABD Basketbol Milli takımının aslarından yoksun, ikinci takım olduğunu da kendilerine hatırlatmakta yarar var sanırım…

Ne demişler ağanın eli tutulmaz!..
 

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 20 Eylül 2010 Pazartesi 00:11:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kalender IP: 92.116.53.xxx Tarih : 20.09.2010 08:46:30

 VE  ALEYKÜMSELAM :SAYIN ERDEM CÜCEL DE allah a cok sükür cok cömert ne bileyim iste o vatandasi kendi fikirlerine saptirma yönünde o kadar cömert ki hasa hz ebu bekir efendimizin  bende malimin tamamini getirdim ya resulullah islam dinine hizmet icin söyledigi gibi sizlerde yavas yavas caktirmadan fikir babaliginizin kimlerin oldugunu bilmeden islam dinine palta vurmak icin bütün akilinizi fikrinizi getiriyorsunuz sayin yücel VESSELAM