Cumhuriyet törenleri neden iptal edildi?

Sonunda bu da oldu!..

Başbakanlığın genelgesi uyarınca Cumhuriyetin 88. yıldönümünde yapılması gelenekselleşen tören geçişleri, resepsiyonlar iptal edildi. Yalnızca başkumandan makamında protokole dâhil zevatın tebriklerini kabul etti. Anıtkabir’e Ata’nın huzuruna çıkılmakla yetinildi.

Böyle bir karar alınmasına son şehitlerimiz ve Van depremi neden olarak gösterildi!..

Cumhuriyet törenlerinin iptaline tepki gösterenler oldu, bu konuda endişeye varan tartışmalar yaşandı. Cumhuriyet kutlamalarının iptali bazılarınca yanlış yorumlaşmış olabilir… Ancak gerçekte kutlamalar ellerinde kadehlerle kahkahalar atarak eğlenenlerin yeri hiçbir zaman olmadı. Böyle düşünenler çok yanılıyorlar. Yalnızca içlerindeki gizlemeye çalıştıkları dürtüleri ortaya koyuyorlar. Oysa Cumhuriyet kutlamaları bugünkü varlığımızın, Anadolu devriminin bir kez daha hatırlanması, anılmasıdır.

Cumhuriyet törenlerinin iptalinde gariplikler olduğu da ortadadır. Şehitlerimiz ve Van depremi nedeniyle ulusal yas ilan edilmemiş, böyle olunca da resmi kuruluşlar bayraklarını yarıya indirmemiştir. Çoğu televizyon reklam pastasındaki paylarını kaçırmamak için yayın akışını değiştirmemiştir. Düğün, nişan törenlerinde eğlence vur patlasın çal oynasın sürüp gitmiştir. Ünlü bazı kişilerin de bu törenlere katıldığı söyleniyor!.. Nitekim CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk haklı olarak soruyor; “Cumhuriyet kutlamalarını iptal etmeniz, ancak beş yıldızlı otellerdeki muhteşem düğün kutlamalarına katılmanız bir çelişki değil midir?”

O halde törenler neden yasaklandı?

Cumhuriyet törenleri devletin gücünü göstermesi bakımından bir fırsat değil mi?

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu destansı bir öyküdür. Kısacası; Kurtuluş Savaşında dökülen kanların bedelidir. Anadolu topraklarında dökülen bu kanların bedeli olan Cumhuriyet Bayramı törenleri de tolumun gurur kaynağı olup, kimsenin keyfi kararı ile iptal edilmemelidir. Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu, emperyalist devletlerin tüm çabalarına karşı koyan devletin kuruluşunun simgesel görüntüleri engellenmemeliydi.

Şehitlerimizin acısı, Van depremi, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun anılması birbirinden farklı olaylardır. Törenlerin iptaline tepki de bu nedenledir.

Halkın olmadığı veya halktan koparılmış bir Cumhuriyet bayramı düşünülebilir mi?

Nitekim de düşünülemedi; kutlama törenleri iptal edilmesine rağmen toplumun büyük kesimi bunu kabullenemedi. Yoksul Anadolu’ya bağımsızlık ve egemenliğe dayalı Cumhuriyeti kazandıran Atatürk başta olmak üzere kahramanlarımıza şükranlarını dile getiren halk kutlamalarını kendi başına yapmakta gecikmedi. Bereket onları engellemek isteyen gafiller ortaya çıkmadı. İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlerimizin yanı sıra tüm yurtta halk elinden geldiğince Cumhuriyet Bayramını kutlamak için sokaklara döküldü. Atatürk posterleri, bayraklar ve şehit edilen askerlerimizin resimleriyle sokaklarda sel gibi aktı…

Ne şehitlerimiz ne de Van-Erciş depremi nedeniyle ulusal yas ilan edilmedi. Belki de o başka, bu başka denildi!..

Türkiye bir bakıma çelişkiler ülkesidir.

İran İslam devrim lideri Ayetullah Hümeyni öldüğünde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti 3 Haziran 1989’da ulusal yas ilan etmiş, bayraklar yarıya indirilmişti.

Papa II. Jean Paul 2 Nisan 2005’de öldüğünde Türkiye’de bayraklar yarıya indirilmişti.

Amerika’da İkiz Kulelere yapılan saldırı sonrasında 13 Eylül’de yine bayraklar yarıya indirilmişti.

Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunamide yaşamını yitirenler için 21 Mart’ta bayraklar yarıya indirilmişti.

Mustafa Mutlu araştırmış, dünyada son yıllarda ilan edilen ulusal yasların bir listesini çıkarmış:

Yunanistan’ın Mora yarımadasında çıkan yangında ölenler için 25 Ağustos 2007’de;

Avusturya’nın aşırı sağcı lideri Jörg Haider 10 Ekim 2008’de trafik kazasında yaşamını yitirmesiyle ülke genelinde;

Türk Hava Yolları’nın yolcu uçağı Amsterdam Schiphol Havaalanına inerken düşünce Hollanda ölen vatandaşları için 25 Şubat 2009’da;

Alman hükümeti sapık bir Almanın Albert Ville lisesinde 15 kişiyi öldürmesi üzerine 13 Mart 2009’da;

Polonya’da kömür madenindeki grizu sonucu ölen 13 işçisi için 20 Eylül 2009’da;

Şili depreminde ölenler anısına 5 Mart 2010’da üç günlük;

Çin’ın Çinghay eyaletindeki depremde ölenlerin anısına 14 Nisan 2010’da;

Pakistan’da düşen yolcu uçağı nedeniyle 28 Temmuz 2010’da;

Bulgaristan’da trafik kazasında ölen 9 vatandaşı için 15 Haziran 2011’de;

Rusya Volga Nehrinde batan turist gemisi için 11 Temmuz 2011’de;

Meksika’da bir gece kulübünde çıkan yangında ölenler için 26 Ağustos 2011’de; ulusal yas ilan edilmişti…

Şehitler ve deprem nedeniyle ulusal yasın ilan edilmediği ülkemizde Cumhuriyet Bayramı törenlerinin iptali biraz garip değil mi?

erdemyucel2002@hotmail.com