18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Dershanenin Neden Olduğu Facia

Dershanelere oldum olası karşı çıkmışımdır. Orta ve yüksek eğitimin giriş sınavlarına yardımcı olmak üzere kurulan özel statüye tabi dershanelerin bir aile faciasına neden olacağını da aklıma hiç getirmemiştim.

Fethiye’de yaşanan olay basında geniş yer aldı. İki evladı sınav kazansın diye dershaneye veren bir anne 1400Tl tutarındaki borcunu ödeyememiş, icra, avukat ve faizlerle birlikte borç 5.000 TL’ye yükselmiş sonunda anne üç ay hapis cezası almış. Dershaneye evlerini satacaklarını biraz beklemesini istemişler. Ancak ricaları kabul edilmemiş ve anne borcundan ötürü hapsedilmiş. Bu acı olaya kendisinin neden olduğunu sanan ailenin 18 yaşındaki oğlu da evlerinin bahçesinde kendisini asmış… Arkasında da duyarlı insanların içlerini sızlatan bir not bırakmış; “Herkes hakkını helal etsin. Bu duruma daha fazla dayanamayacağım.”

Son yolculuğuna da annesiz uğurlanmış!..

O gencin kim bilir ileriye dönük ne hayalleri vardı…

Sözcüğün tam anlamıyla bir aile faciası…

Türkiye’nin gerçek yüzünden bir kesit…

Kimileri haydan gelen paralarla, hortumlarla, lay lay lom yaşarken bazıları da 5.000 TL için hapsediliyor, oğlu da kederinden, çaresizlikten kendini asıyor…

Dershaneler neden kuruldu? “Milli”si kalmayan eğitime katkı için mi? Daha iyi öğrenci yetişmesini sağlamak için mi? Yoksa birileri bu düzende kazanç sağlasın diye mi?

Yanıtını ben değil sizler verin…

Öğrencileri yarış atı gibi sürekli sınavlara, aileleri maddi ve manevi sıkıntıya sokan, genel kültürden yoksun bireyler yetiştiren sistemin toplumun çıkarcı olmayan kesimine ne gibi faydası var?

İlk, orta ve hatta yüksek öğrenim görmüş öğrencileri karşınıza alın genel kültürden, tarihten, coğrafyadan, edebiyattan biraz söz edin bakın ne yanıtlar alacaksınız?

Marmara Bölgesi’nin illerini sayamayan, küp kökün hacminin nasıl alınacağını bilmeyen, Brezilya’yı Asya ülkesi sanan lise mezunları gördüm…

Şaka değil gerçek…

Bunun suçlusu öğrenciler mi; bu öğrenciler aptal mı? Hayır değil, sistem onları bu hale getirmiş…

Liselerde düşünceye yönelik felsefe, mantık ve sosyoloji derslerini kaldırır, Türk ve batı edebiyatını hap gibi verir, yardımcı olarak klasikleri okutmazsan, sonra da onları a’mı, b’mi, c’ mi doğru diye testlere sokarsan olacağı budur…

Fethiye’deki aile faciası hakkında Milli Eğitim ve aileden sorumlu Devlet Bakanı ne düşünür bilemiyoruz. Kanayan eğitim ve aile sorunları üzerine eğilirler mi?

Geçtiğimiz günlerde MHP’li Oktay Vural’ın ayakkabı boyacılığı yapan bir çocuğa bahşiş vermek amacıyla ayakkabısını boyattığında demeç üzerine demeç patlatmışlardı ya!... O zaman onlar öyle dediyse bugün de Fethiye olayında bir şeyler söylemelerini beklemek de çoğu insan gibi bizim de hakkımız değil mi?

Bir zamanlar hocalarının abdest almasını sağlayan müritlerine ayaklarını yıkatırken fotoğrafları yayınlanmıştı da, o taraftan “hoca ne yapıyorsun” diyen pek çıkmamıştı da… Çocuğa ayakkabı boyattırıyorlar diye veryansın edenlerin kulakları çınlasın…

Anlayabilene düşünür Ernst Toller’in bir sözünü hatırlatmak isterim:

Toplum sele benzer. Nasıl sel gelip geçtikten sonra arkasında unutulmaz yaralar açarsa, toplum da ufak tefek gibi görünen küçük olayların birikimiyle aynen selin açtığı yaralar gibi yaraları açar.”

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 6 Nisan 2010 Salı 20:06:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Devlet Okullarının Fonksiyonu Nedir ? IP: 88.231.81.xxx Tarih : 7.04.2010 19:46:15

Gelişen bu trajik olaylar neticesinde Sayın Eğitim Bakanımızın bir açıklama yapmasını acilen dileriz.


KEMAL ÖZKAN IP: 95.15.172.xxx Tarih : 8.04.2010 00:29:29

doğru söze ne denirki bu milletin deyil devletin ayıbı olsa gerek burdaki düşünce eğitimdeki eşitliği tamamiyle ekonomisi iyi olanların yani zenginlerin şımarık çocuklarına  hizmet onlardan gelecek rantı kapmakdır ama ne yazıkki biçare vatandaş yemesinden içmesinden günlük ihtiyaçlarını asgariye indirgeyerek bu düzene biraz olsun uymak için uğraş veriyor arada çaresiz kalanda  görülen facia gibi düşdüğü ocağı söndürüyor  bu kanunu çıkaranda uygulayanda  yerleşdirende   acaba bu gün yatağında rahat uyuyabiliyormu ölen mezarında rahat mı hani anayasada herkes eşitdi herkesin eğitim hakkı vardı neden zenginin eğitimi sınırsız fakirinki sınırlı  acaba neden fakir çocukaları okuyamıyor zihinsel noksanlıklarımı  var merak mı etmiyorlar yoksa baştaki idarecilerin vurdum duymazlığımı olay başlamadan tedbir almak yok ama olaydan sonra herkes nutuk atıyor haberimiz yokdu yoksa bunlar olmazdı peki  sizler orada bostan korkuluğumusunuz bunda dersane müdürününde ders veren öğretmeninde ilçe milli eğitiminde kaymakamında valininde başbakanında kısaca  aile reisinden cumhurbaşkanına kadar herkesin yeterince hatası var  ama olan olmuş çaresi yok bundan sonra olacaklara çare arasınlar arasınlarki başka canlar yanmasın ve  DÜŞÜNCESİZ İDARECİ AZGIN SEL GİBİDİR BİRİ GEÇDİĞİ YERİ DİĞERİ YAŞADIĞI TOPLUMU YIKAR  HER İKİ YARAYIDA İYİLEŞDİRMEK KOLAY DEĞİLDİR SABIR VE ÇABA  İSTER


Gökhan IP: 88.244.211.xxx Tarih : 8.04.2010 11:10:47

Sayın Yücel, ulusal bir yaraya değinmeniz dolayısı ile teşekkür ediyorum.Derhaneler kelimenin tam anlamı ile para tuzağıdır ve milli (olmayan) eğitimin sorunlarını gizlemek için ortaya çıkarılmıştır.Tanıdığım yüksekokul mezunu hiçbir büyüğüm dershaneye gitmedi.Onların zamanında dershane yoktu ama yinede üniversite bitirdiler.Peki nasıl? Öncelikle bu kangrenin iyileştirilmesi için üniversitelerde örnek olarak '' Tarih'' bölümü ayrı '' Tarih öğretmenliği'' ayrı olmamalı.Şişirilen öğrenci kontenjanları sadece daha çok öğrenciden harç alınması sonucunu getirir.Hiçbir pozitif sonucu yoktur. Ayrıca ilköğretimde 3. sınıftan itibaren öğrencinin yataneğine göre yönlendirilmesi şarttır.Her insanın zekası farklıdır.Kimi sözel zeka kimi sayısal zeka sahibidir.Sözel zekaya sahip birine illa da matematik öğrenecek ve başaracaksın denirse o kişi başarısız olur ve ileride mutsuz,işsiz bir insan olur.Bu çok önemli sosyal bir konudur.Heryıl birçok öğretmen mezun olurken bunların çok küçük bir bölümü atanıyor.Gerisi sınavlarla boğuşmaya devam ediyor. Sistem sürekli bir kısırdöngüde ve kaos ortamındadır. Bu da bilerek bu hale getirilmiştir.Bir ülkenin sosyal, siyasal yapısını bozmak için önce eğitim sonra sağlık sistemini bozmak yeterlidir.Gerisi çorap söküğügibi gelir.Cemaat vakıflarının  ve diğer özel okulların öğrenci kazanması için milli eğitim bozulmuş içinden çıkılmaz sorun yumağı haline getirilmiştir. 


Gönül Aydemir IP: 78.185.137.xxx Tarih : 7.04.2010 09:37:10

Dershaneler aldatmaca,kalıcı öğrettiği hiçbir şey yok.Dershanelere akıtılacak paralar devlet okullarına akıtılsa,devlet okullarında çok iyi eğitim almış,doktora yapmış gençlere adam gibi maaşlar verilip çalıştırılsa ne olur?Olmaz,kafası çalışan,üretken bir gençlik yaratılmak istenmiyor. Totocu,ezberci, düşünemeyen , boş insan tarlaları yaratılması gerekir.Binlerce yıl din kitaplarını ezberleyip,bir tek sözcüğün anlamını bilememe gibi.Dreshaneler tekkelerin devamı gibi.


Cevdet Üstündağ IP: 85.105.190.xxx Tarih : 8.04.2010 10:45:10

Sevgili üstat, görüyorum ki yazmak için konu sıkıntısı yok bu ülkede. Hatta yetişmek bile olanaksız yazı konusu çokluğuna... Şimdi şu; "Eğitim giderek özelleştiriliyor. Eğitimde fırsat eşitliği yok. Eğitimin sorunları da çok... Fakat başbakan ve milli eğitim bakanı ve yök başkanı zat ne yapıyor diye soracak olursak, onların işi ve gücü katsayı ve türban ile eğitimin daha da dinselleştirilmesi çalışmaları. Herşeyi bırakıp bu işlere bakıyor zat-ı muhteremler!  Sanki bu ülke eğitiminin başka sorunu yok? Adana'da ünv. yemekhanesinde eşek ve at eti yedirilen öğrenciler olayı protesto ettiler ve yurttan atıldılar! Barınma, yemek, ders araç ve gereci ihtiyaçları bir yana, dershane parasını ödeyemediği için hapse atılan anne ve intihar eden oğlu vakası ne kadar acı... Başbakan ile eğitim konusundaki zat-ı muhteremlerin gözü kör ve kulakları sağır şimdilerde!" Şimdi bunları örtmek için varsa yoksa anayasa değişikliği kandırmacası ve yeni gündemler yaratma çabası var. Ölen gencimize mi yanalım, perişan haldeki annenin durumuna mı kahrolalım? Yoksa bir alay vurdumduymazın üç maymunu oynamasına mı isyan edelim????


Sema ALTUN IP: 212.156.62.xxx Tarih : 9.04.2010 13:09:44

Önce ölen gencimize Allahtan rahmet diliyor anacığınada sabırlar diliyorum.Yazınızı ve diğer yorum yapan yorumcuların ağzına sağlık çok güzel yazmışlar.Dersane sahibinede aynı acıları onlarında yaşamasını diliyorum.Bu olay beni derinden üzdü dersanlerin kapanmasını isteyen vatandaşların başında geliyorum eskiden dersanemi vardı biz desaneye giderkmi bir yerleri  kazandık güzelim yurdumuz insanlarına neler oluyor nedir bu rezalet gençlerimiz artık hazırcı oldu.Hani nerede o eski öğretmenler hani nerede o eski gençler şimdi herşey kötüye gidiyor dersanler toplumun kanayan yarası haline geldi artık gençlerin bilgisizliği ve vurdum duymazlığı hat safhada öğle öğretmenler gördüm öğrencisini bilgili yetiştiren öğle öğretmenler gördüm öğrencisine hiç bilgi vermeyen sadece sınıf geçiren, bir dönemler öğretmen diye atanan değişik gruptaki gençlere ne demeli eğitim çöktü çokecek hadi hayırlısı.