15
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Dünyanın Gerçek Yedi Harikası


İ.Ö II.yüzyılda yaşamış olan Sidonlu Antipatros Antik Çağın görülmeğe değer en ünlü yapıtlarını sıralamıştı. Antipatros’un sıralaması günümüze kadar güncelliğini korumuştur. Buna göre Mısır 4. sülale firavunlarının (İ.Ö 2613-2494) Gize’de yaptırdığı üç piramit, Babil’in Asma Bahçeleri, Rodos Heykeli, Ephesos Arthemis Mabedi, Halikarnassos Mauseleion’u, ve İskenderiye Feneri dünyanın yedi harikasıdır.

Bunlardan piramitler mimaride dörtgen taban üzerine yükseldikçe daralan ve tepedeki uç noktasında birleşen mezar anıtlarıdır. Dünyanın Yedi Harikası arasında sayılan, Nil Nehri’nin batı kıyısındaki Gize’de üç piramidi 4.sülale firavunlarından Keops, Kefren ve Mikerinos yaptırmıştır. İnsan elinden çıkma yapıtların en büyüğü sayılan bu piramitlerin nasıl yapıldığı ve gizemi konusunda araştırmacılar yeterli bir yanıt verememişlerdir. Eski Yunan tarihçisi Herodotes Keops piramidinin yapımının yirmi yıl sürdüğünü ve yüz bin işçinin çalıştığını ileri sürmüştür.

Bugünkü Irak’ın güneyinde, eski Babil uygarlığının başkenti Babil’in Asma Bahçeleri ise Kraliçe Sammu-ramat’ın (Semiramis) veya Kral II.Nabukadnezar tarafından teraslar üzerinde yaptırılmış bahçelerdir. Fırat Nehri’nden getirilen sularla sulanan bahçeleri antik çağın yazarları detaylı biçimde anlatmışlardır. Buna göre taraçaların üzerleri taş balkonlarla kaplanmıştır. Burada yapılan araştırmalarda Alman arkeolog Robert Koldeway, Babil’deki sarayın kuzeydoğusunda bazı temel kalıntıları ile tonozlar ortaya çıkarmıştır. Kesin olmamakla birlikte bu kalıntıların asma bahçelerinin bir bölümünü oluşturduğu iddia edilmiştir.

Rodos’taki Güneş Tanrısı Helios Heykeli Heykeltıraş Lindoslu Khares’in en önemli eseridir. Heykel İ.Ö 305-304 yıllarında Demetrios Poliorketes’in Rodos’u kuşatmasında başarılı olamaması ve kuşatmanın kaldırılması anısına dikilmiştir. İçeriden demir çubuklarla takviye edilmiş tunçtan heykel Güneş Tanrısı Helios’u simgelemiştir. Yüksekliği 30.m.den fazla olan heykelin bacakları arasından gemiler geçebilecek kadar geniş yapılmıştır. Bu heykel İ.Ö 225 yılındaki depremde yıkılmıştır. Uzun süre kalıntıları yerde kalan heykeli Arap istilası sırasında parçalanarak hurda olarak satılmıştır.

Ephesos Artemis Mabedi İ.Ö 560-550 yıllarında Lydia Kralı Kroisos tarafından İon üslubunda yapılmıştır İ.Ö 356 yılında tarihe geçmek isteyen Herostratus tarafından yakılmış ve ardından yeniden yapılmıştır. Antik Çağın en görkemli mabetlerinden Artemis Mabedi Got istilası sırasında bir daha yapılmamak üzere yıkılmıştır.British Museum adına J.T. Wood tarafından burada yapılan kazılarda ilk mabedin temelleri ortaya çıkarılmıştır.Bu mabede ait olan Artemis heykelinin kopyaları günümüze kadar gelmiştir.

Halikarnassos (Bodrum) Mausoleum’u Karia satrabı Mausolos’un anısına, ölümünden sonra yerine tahta geçen eşi Artemisia tarafından İ.Ö 354’de yaptırılmıştır. Üst üste üç bölümden meydana gelen mezar anıtı dikdörtgen kaide üzerinde çevresinde 36 ion üslubunda sütunlarla çevriliydi. Üzeri 24 basamaklı piramidal bir çatı ile örtülmüş olup tepesine dört atın çektiği bir arabanın içerisinde Mausollos ve eşi Artemisia heykeli yerleştirilmişti. Anıtın mimarlarından birisi Pythios idi. Anıttaki heykelleri antik çağın ünlü heykeltıraşlarından Skopas, Bryaksis, Leonhares ve Timotheos yapmıştı. Büyük olasılıkla depremler sonucu yıkılan anıtın heykeltıraşı eserleri bugün British Museum Müzesi’ndedir. Yalnızca tek bir kabartma Bordum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ndedir.

İskenderiye Feneri Antik Çağın en ünlü deniz feneri olup İ.Ö 280 yıllarında İskenderiye’deki Pharos Adasında Knidos’lu Sostratos tarafından yapılmıştır. Üç katlı ve 135 m. yüksekliğindeki fener yukarıya doğru incelmektedir. Fenerin alt katı kare, orta katı sekizgen, üst katı da silindirik biçimdeydi. Fenerin üzerinde Güneş Tanrısı Helios’un heykeli bulunuyordu. Ayrıca bu heykelin Büyük İskender’i veya I.Ptolemaios’u simgelediği de ileri sürülmüştür. İçeriden geniş sarmal bir merdivenle çıkılan fenerde geceleri gemilere yol göstermek için sürekli ateş yakılırdı. XII.yüzyıla kadar ayakta duran fener daha sonra yıkılmış, taşlarından yararlanan Memluk Sultan Kayıtbay 1477’de bir kale yaptırmıştır.

Dünyanın yedi harikası bu şekilde tanımlanmışken İsviçreli iş adamlarından Berhard Weber’in kuruculuğunu yaptığı bir vakıf, Internet oylaması ve SMS’lerden gelen puanlara göre yeri bir düzenleme yaptı. Kuşkusuz, geçmişteki, gerçek harikaları hiçe sayan sıralamaya göre yeni eserler Çin Seddi, Meksika’daki Chichen Itza piramidi, Hindistan’daki Taç Mahal, Rio’daki Kurtarıcı İsa Heykeli, Roma’daki Colosseum, Peru’daki Machu Picchu kalıntıları ve Ürdün’deki Petra antik kentinden oluştu. Ne var ki, dünyanın bu yeni yedi harikası bilimsel çevrelerde yoğun bir tartışma başlattı ve UNESCO bilimsellikten uzak olan bu sıralama ile hiçbir ilgisi olmadığını belirtti. Özellikle Mısır’ın tepkisi de oldukça sert oldu ve “Dünya üzerinde piramitlerden başka harika yoktur” diyerek sert bir yanıt verdi.Öte yanda yeni seçim, bazı çevrelerde büyük sevinç yarattı. Özellikle bu konuda yoğun bir çaba gösteren Portekiz Lizbon’da yeni seçimi büyük bir gösteriyle ilan etti. Peru, Ürdün, Hindistan ve Meksika gibi ülkeler önümüzdeki günlerde büyük bir turizm patlaması bekliyorlar.

Türkiye bu yarışmaya her zaman olduğu gibi Ayasofya ile katıldı. Ancak Ayasofya Eyfel Kulesi ile birlikte listede yer alamadı. Ayasofya gibi evrensel boyutlarda, Bizans ve Osmanlı kültürlerini bir arada kaynaştıran bir anıtın listeye girememesi Türkiye’nin tanıtım açısından çok zayıf kaldığının bir nişanesidir. Böylece Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın iddialı ismine rağmen hem kültür ve hem de turizm yönünden diğer pek çok ülkeden geri kalmış olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Kaldı ki, bu tür seçimler ülkelerin en yetkin bilimsel kişilerin kuracağı komisyonlarda düzenlenir. SMS’lerle gelen halk oylaması o halkın evrensel kültürler konusunda ne derece bilgili olduğu da kuşkuludur. Böyle olmasaydı Rio şehrine hakim ve o şehrin sembolü olan İsa heykeli yarışmada ilk yediye girmesi mucize olurdu. Kaldı ki, bu oylama bizdeki şarkı yarışmalarında SMS’lerle atılan oylara benzedi. Yakınlarda gördük, konunun uzmanı sayılan jürilerin düşünceleri bir yana bırakılıp halkın hemşerilik ve yakın ilişkilerden ötürü SMS oylarını anımsattı.

Bütün bunlar bir yana İsviçreli iş adamı, belki de maceracı Bernard Weber’in kurduğu “New 7 Wonders –Yeni Yedi Harika” vakfının çeşitli nedenlerle seçtiği yeni harikaları bir yana bırakın, dünyanın gerçek harikalarını dikkate alın.


erdem@kenthaber.com
Yayın Tarihi : 14 Temmuz 2007 Cumartesi 12:10:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Teoman Törün IP: 88.242.40.xxx Tarih : 16.07.2007 14:31:17
Dünya harikaları ait oldukları tarih dönemlerine göre anlam taşırlar. Dünyanın Klasik 7 Harikası (Acaib-i Seba-i Âlem) her devirde (gene de inşa edildikleri tarih göz önüne alınarak)her devirde insanlar üzerinde haşyet uyandıran eserler olmuştur. Daha sonraki "dönem kuşakları" itibariyle (yani 2000 küsûr yılı birbirine meczederek değil)başka şaşkınlık uyandıran eserlerin katagorize edilmesinde yarar vardır; ama tele oylarla değil, uzman bilim insanlarının oluşturacağı uluslararası komisyonların değerlendirmesiyle... Değerli yazara böyle bir tartışma açtığı için teşekkürlerle...

erdal geyikçi(köçek)..! IP: 85.98.171.xxx Tarih : 14.07.2007 13:33:52
MERHABE ERDEM ABİ BEN İŞİM İCABI TÜRKİYENİN HERYERİNİ GEZERİM VE GİTTİĞİM YERLERİNDE TARİHİYERLERİNİ GEZERİM VEDE HAKKINDA SORULARDA SORARIM.BEN ASLEN ÇORUMLUYUM/BOGAZKALE İLÇESİNİN /SARIÇİÇEK KÖYÜNDENİM.ESKİ ADIYLA HATTUŞAŞ.ETİ UYGARLIGINI YAŞADIĞI YERMİŞ.EGERKİ DÜNYANIN YEDİNCİ HARİKASI ARANIYORSA.DÜNYANIN YEDİNCİ HARİKASININ TÜRKİYEMİZ "KÜLTÜR DOLU GÜZEL ÜLKEMİN "OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.SAYGILARIMLA.ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)...!