1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Ecevit’i Uğurlarken


Bülent Ecevit coşkulu devlet töreni ile son yolculuğuna uğurlandı. Ecevit fani dünyadan ayrılırken pek az siyasiye nasip olan veya olacak görüntüler Ankara’da sergilendi. Tören boyunca tüm Ankaralılar sokaklara döküldü, Türk siyasetine damgasını vuran Ecevit gözyaşları içerisinde uğurlanırken, simgesi olan beyaz güvercinler gökyüzüne salıverildi

Ecevit’in GATA’dan törenle alınan naşı önce DSP Genel Merkezinde, ardından TBMM’de yapılan törenden sonra Kocatepe Camisi’ne siyasilerin yanı sıra halkın farklı kesiminden insanlar toplanmıştı. Camide yapılan dini törenden sonra Devlet Mezarlığına kadar uzanan 8 km.lik yolda insanlar cenaze arabasının peşinden gittiler. Rahşan Ecevit ise bu yolu kocasının naaşını taşıyan aracı tutarak, büyük bir özveri içerisinde yürüdü. Kısacası yürürken birlikte geçirdikleri uzun yılların da bir muhasebesini yapmış olmalıdır.

Ankara’da ve yurdun çeşitli yörelerinden gelen on binlerce insan sokakları doldurmuştu. Televizyonlarda bu görüntüleri izlerken insan elinde olmadan kendi kendine düşünüyor. Halkın büyük sevgisini kazanmış, bir bakıma Türk solunun temsilcisi olmuş, Kıbrıs harekâtında büyük kararlılık göstermiş, zaman zaman batıya kafa tutmuş, CHP ile bağları koparınca da Demokratik Sol Partiyi kurmuş ve beklenmedik şekilde partisini iktidara taşımıştı. Ancak Başbakan olarak gittiği 3 Kasım 2002 seçimlerinde yüzde bir oy alarak partisini ve kendisi siyaset dışında bırakmıştı.

Ankara sokaklarını dolduran insanları görünce ortada bir çelişkinin olduğu açıkça görülüyordu. Ecevit’e candan bağlı bu insanların çoğu Ona oy vermemişlerdi. Törene katılanların bir bölümü oy vermiş olsa idi DSP siyaset dışına itilmezdi. Törene katılanlar, slogan atanlar, gözyaşı dökenler partisine oy vermiş olsalardı, AKP’yi iktidara taşınmazdı. Öyle olunca da bugün cumhurbaşkanı sorunu yaşanmazdı.

Ecevit başbakanlığının son döneminde rahatsızdı. Eskisi gibi yürüyemiyor, düzgün konuşamıyordu. Böyle olunca da ona gönülden bağlı olanların bu nedenle oy vermedikleri anlaşılıyordu.

Onu böylesine seven insanlar DSP’ye neden oy vermemişlerdi?

Oy vermeyişlerinin nedeni parti yönetimiydi?

Acılı günlerde söylemek biraz tuhaf ama tepki Rahşan Ecevit’e miydi?

Toplumda Rahşan affı olarak algılanan af nedeniyle birçok hırsız, soyguncu, hırsız, uğursuz sokaklara salınmıştı. Cezaevinden çıkan bu tür insanlar birçok masum insanın canını yakmıştı. DSP’nin oy alamamasının bir nedeni de acaba bu muydu?

Son yolculukta böylesine coşku acaba insanların bir bakıma günah çıkarması mıydı?

Her şey bir yana Bülent Ecevit, doğruları ve yanlışları ile Türk siyasetine damgasını vurmuş ender siyasilerden biri idi.

Ankara’da ortaya konulan sevginin yanı sıra çirkin görüntüler de sergilendi. Özellikle Kocatepe Camisi’nin avlusunu dolduran insanların büyük çoğunluğu bir takım kurallara bağlı olunması gerekirken sloganlar attılar, bazı kişileri yuhaladılar. Camiler dinsel, kutsal yerlerdir. Buralara siyasetin sokulması, sloganlar atılması da çok çirkindir. En azından ölen kişiye saygısızlıktır. Ecevit’i sevseler de sevmeseler de başta başbakan olmak üzere birçok siyasi camiye gelmişti. Onları rencide etmenin de bir âlemi yoktur. İktidarı beğenmiyorsan oyunu kullanmaz, tepkini başka şekilde gösterirsin...

Ecevit, acele çıkarılan özel bir yasa ile Devlet Mezarlığında toprağa verildi. Oraya gömülmek bir insan için onurdur. Ne var ki, basından öğrendiğimize göre Rahşan Hanım ebedi istirahatgâh için orasını düşünmüyormuş. Oran’daki ODTÜ ormanında bir anıt mezar istiyormuş!..

Ecevit 172 gün hastanede yattı, iyileşeceği mucizelere bağlı idi. Daha doğrusu öleceği biliniyordu. Mezar yeri o zaman neden aranmadı. Kaldı ki, halkçı Ecevit’in halkından kopuk bir anıt mezarda yatmayı da isteyeceğini sanmıyorum. Her ne kadar Adnan Menderes ve Turgut Özal için İstanbul’da Vatan Caddesi’nin bitiminde anıt mezarlar yapılmıştır. Mimari yönden bir acayiplik görüntüsü sergileyen bu mezarları toplum ne kadar içine sindirmiştir, bilemeyiz. Aynı anıt mezarı toplumun saygısını kazanmış Ecevit’e uygulamak ne derece doğrudur?

Kısacası, Devlet Mezarlığını beğenmeyip anıt mezar isteği kapris değil de nedir?


erdem@kenthaber.com

Yayın Tarihi : 14 Kasım 2006 Salı 00:24:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Burak ULAŞ IP: 88.226.31.xxx Tarih : 14.11.2006 16:28:21
Sayın üstadım; Siyasetçi,Devlet Adamı Bülent ECEVİT'i kaybettik. Aslında yazınızda da belirttiğiniz gibi Rahşan Hanımın yıllardır benim gördüğüm tanıdığım kadarı ile hep aynı durumları yaşıyoruz. Sayın Ecevit değerli bir siyasetçi ve türk siyasetinin mihenk taşlarından biriydi. Allah rahmet eylesin. Fakat şöyle de bir durum var ki kazandıklarımız ve kaybettiklerimizi ayrı ayrı kefelere koyarsak aslında çok fazla şey kaybetmişiz. En acıklı olanı da meşhur Rahşan affı. herkes bu durumdan şikayetçi ama kimse sesini çıkarmıyor. Bütün suçlular elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor. Rahşan hanım'ın, Bülent bey'in cenazesini bile reklam etmesi yada ticarete dökmesi çok tirajik bir olay bence. O gün Ankara esnafı, otelciler bayram etti. Bunlar da bir kenara en önemli şeyi unuttu herkes. Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK' ün ölüm yıldönümü. Rahmetli Ecevit, ATATÜRK' ten daha mı önemli? 10 Kasım'ı unuttuk. Aslında neden unuttuk biliyormusunuz? Öyle çok Magazine, ve dedikodu haberlerine kendimizi kaptırmışız ki, hiç kimse Atamızın ölüm yıldönümünü hatırlamadı yappılan tören bile öyle sönük kaldı ki anlaşılması mümkün değil. Kaleminiz Kırılmasın Sayın Üstadım Saygılarımla,

eyyüp seyrek IP: 85.99.184.xxx Tarih : 15.11.2006 20:57:40
Saygıyla ve rahmnetle andığımız değerli devlet insanı Bülent Ecevit, Türk tarihinde politika alanında dürüst ve cesur biri olarak imzasını atmıştır. Sözü edilen Sayın Rahşan Ablamızın affı pek sanılan gibi değildir. Affından yararlananların büyük bir bölümü yaşam süreci içerisinde bir dürüst yolunu seçmişler de vardır. Bir sandık elmada çürükler elbette olacaktır. Bir evin iki ferdinde fikir ve düşünce ayrılığı olduğu varsayımlarla yaşanan olumsuzlukların fatura edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.saygılarımla.