18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Eski defterleri karıştırmak!..

Bazı siyasiler gündemi değiştirmek, dikkatleri başka yöne çekmek için zaman zaman eski defterleri karıştırırlar. Konuları bilmeyenlerin zihinlerini karıştırırlar ve bundan da prim kazandıklarını sanırlar. Bunu yaparken de yıllar öncesinin ortamını, o günlerin koşullarını dikkate almazlar ve sanki o olaylar yakınlarda olmuş gibi rakiplerini suçlamaya kalkarlar.

Kuşkusuz bilen bilir de ya bilmeyenler?

Eski defterleri karıştıranlar da çoğu kez konuları bilmeyenler üzerinde ağlarını örerler(!)

Kısa bir süre öncesi yine dönüp dolaşıldı, İstiklal Savaşı ve II.Dünya Savaşı yıllarındaki camilerin amaçları dışında kullanılmış olmasına getirildi!.. Camiler kapatıldı, camiler ahır yapıldı denildi.

Diyecek tek bir söz var; pes yani…

Türkiye İstiklal Savaşı yıllarında en zor günlerini yaşadı. Bu savaş Türkün var olup olmama mücadelesiydi. Yokluk içerisindeki ordu anayurdunu istila edenlerle savaşıyordu. O günlerde savaşa girecek olanlar veya ihtiyat kuvvetleri nerede konuşlanacaktı?

Askerin camilerde geceledikleri doğrudur. Ancak CHP’ye yüklenmek isteyenler biraz olsun o güç günlerde yazılanları, savaşa katılanların anılarını okusunlar. Yeri gelmişken söylemekte yarar var; İbrahim Tatlıses, Urfa’da Oxford vardı da okumadık mı demişti. O günlerde Anadolu’da otel, kışla vardı da, buna rağmen asker camide mi yatırılmıştı?

Bilenler gülüp geçiyor da ya bilmeyenler?

Türkiye bir başka büyük badireyi II. Dünya Savaşında atlatmıştır. Bugün bazılarımız, CHP’ye yüklenmek, yıpratmak, gözden düşürmek amacıyla İsmet Paşa’yı hedef alıyorlar. II. Dünya Savaşı yıllarında Müttefik ve Mihver devletleri (Almanya, İtalya vs) Türkiye’yi kendi saflarında katmak istiyorlardı. İsmet Paşa bu konuda, basiretli bir dış politika izleyerek Türkiye’yi savaşın dışında tutmayı başarmıştır. Bu yönden de Paşamız o zor günlerin en usta politikacılarından birisiydi.

Kıymeti bilindi mi?

İsmet İnönü, Almanların olası saldırısına karşı seferberlik ilan etmiş ve çapımıza göre büyük bir orduyu ayakta tutmayı başarmıştı. Bunun için bazı sıkıntılara top yekûn katlanmak zorunluluğu vardı. Eski nüfus cüzdanlarında yer alan ekmek karneleri, bez patiska alımlarını içeren damgalar da bu yüzdendi. Ne garip ki, sonraki yıllarda bunlar bile polemik konusu yapılmıştı. Daha neler neler yapıldı... O günlerin en güçlü devlet başkanı Adolf Hitleri’in doğum günü gönderilen mesaj bile ortaya atıldı. Bu yetmedi, son günlerde bir de camileri kapadılar, ahır yaptılar sesleri yükseliyor. Tarih bilincinden yoksun saf vatandaşlar da bunlara kolayca inanıyor.

II. Dünya savaşı yıllarında camilerin bazılarının kapatıldığı, harap durumda olanların yıkıldığı veya kiraya verildiği ithamları (!) doğrudur. O günleri yaşayanlardan Vakıfların mimarı olan babam ve sonra yanında çalıştığım Tahsin Öz’ün anlattıklarına göre, Almanlar Trakya sınırına dayanmışlardı. Her an Türkiye’ye saldırıp, İran petrollerine ulaşmaları an meselesiydi.Türkiye’nin şansı Almanların Sovyetlere karşı saldırıya geçmeleri olmuştur. Savaş sırasında 700.000 civarında olan İstanbul nüfusu Anadolu’ya göç etmişti. İstanbul’da kalanları siz hesap edin... Müzelerdeki eserler bile Ankara ile Niğde’ye gönderilmişti. Bu durumda camilerin cemaati ve din görevlileri yoktu. Bu yüzden birbirlerine yakınlık derecesine göre bazı camiler kapatılmış veya kiraya verilmişti. Her şey normale döndükten sonra harap olanlar yenilenmiş, kapatılanlar da ibadete açılmıştı. Anadolu’da ahır yapılan camileri Yunan işgali sırasında Yunanlılar ve yerli Rumlar yapmıştır. Bunun en güzel örneklerinden birisine Yılmaz Özdil köşesinde yer vermişti.

Bu konuda geçmişi eşeleyip duruyoruz da, şimdi göklere çıkardığımız ismini hava alanlarına, caddelere verdiğimiz Adnan Menderes’in Mimar Sinan’ınkiler de dâhil olmak üzere yıkıp ortadan kaldırdığı cami, hamam, türbe gibi Osmanlı eserlerinden kimse neden söz etmiyor?

Eğitimi ve bilgisi bu konuda yetersiz olan Adnan Menderes’in kendisini şehircilik uzmanı olarak görüp elliden fazla eseri Vatan Caddesi ile Karaköy’den Ortaköy’e kadar açılan güzergâhta yok ettiğine, CHP camileri kapattı, ahır yaptı diyenler neden hiç değinmiyor?

Beyazıt’tan Aksaray’a inen Ordu Caddesi’ndeki asırlık çınarların bir gecede kesildiğini, tarihi Simkeşhane ile Hasan Paşa Hanının yarısının yıkıldığını acaba kaç kişi biliyor?

Yıkılan, yok edilen tarihi eserlerimizin neler olduğunu merak edenler olursa, onların listelerini her zaman vermeye hazırım. Bu konuda üniversitelerin sanat tarihi ve mimari bölümlerinde tezler yapılmış, Prof. Behçet Ünsal da yıkılanların ne olduğunu yayınlamıştı. Üniversitedeki hocalarım Prof. Dr. Semavi Eyice ve Prof. Dr. Oktay Aslanapa’ya başvurulsa kim bilir ne bilgilere ulaşılır.

İsmet Paşa dönemini her vesile ile yalan yanlış ortaya koyanlar, ondan sonraki dönemlerde Vakıf arsalarının üzerinde kimlerin yapılarının yükseldiğini ve onlardan hiç söz edilmediğini biliyorlar mı?

Biliyorlarsa neden söz değinmiyorlar?

Atatürk’ten sonra memleketimizin ikinci adamı İsmet İnönü ve devrine yüklenmek gerçekten çok ayıp ve günahtır. Gün gelir bunun hesabını bu dünyada veya ahrette soranlar çıkar…

erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 18 Mayıs 2012 Cuma 17:58:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan IP: 88.241.222.xxx Tarih : 20.05.2012 16:30:55

Değerli hocam, tarih bilmeyenlerin kandırılması yönlendirilmesi kolay, bu yüzden taraflı ve hurafe tarih eğitimi veriliyor son yıllarda.Bunun yanında kimi zevat da yok yere taltif edilip Tarihçi ! mertebesine yükseltilip değer kazandırılmıştır.Bilimin kapısından geçmemiş bu zatlar cahil kesimleri kolayca etkilemektedir.Çünkü cahil tabaka bilimsel gerçeklere göre değil duygularına göre hareket etmektedir. İçi boş milliyetçilik ve hurafelere dayalı din anlayışı her zaman kimi siyasilerce de ustaca kullanılmıştır ülkemizde...


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.27.xxx Tarih : 18.05.2012 21:21:07

Hocam ellerine saglik"cok güzel bir ders yazisi olmus,sagol.Gecmise camur atip ayakta durmak dogru degil.Gecmisten ders alip,daha iyisini yapmak ve o yapilan güzel seyler neyse onunla kendisi degil,Halkin takdirini alarak yüceltirilir.Burda dayagi yiyen,mi bilir, yoksa sayan,mi elbette,ki dayagi yiyen acinin ne oldugunu bilir.Günümüzde dahi Mustafa Kemal ATATÜRK,ÜN Türkiye icin yaptigi hizmeti inkar edenin gözleri kör demektir.

Ismet Pasanin,da yaptigi tarih sayfalarinda,da mevcuttur.Vatan icin canlarini hice sayan bu değerlerimizi hice saymak veya haklarinda kötü örnekler vermek bencillikten öteye gitmedigine kanaat etmekteyim.Vatani ve Milleti icin kim savasmissa mekani CENNET olsun.Bugün,kü teknolojisi yüksek seviyede sayilan Türkiye bir PKK ile bas edemiyor.Kurtulus savasindan nerdeyse bir asır dolacak,yok camileri satmislar,yok ahir yapmislar muhasebesini yapmaya basladik.

Oysa birinci dünya savasinda,silah yok, ucak yok,ulasim icin arac gerec yok,vs.vs.Türkiye,yi dört bir yandan düsmanlar sarmis,ve bunlarla dört yil savasarak simdiki Türkiye Cumhuriyeti dogmustur.Mustafa Kemal Atatürk ve ekibine,ayriyeten Vatan Ve namusumuz icin tüm savasanlara Allattan gani gani rahmet mekanlari CENNET olsun.Burda gecmisi kurcalayip,kendilerine pay cikarmak isteyenler,gecmisten ders alip daha iyisini yapmaya calisilirsa daha büyük ve gelismis bir Türkiye olur saygilarimla.