22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Eşsiz Resepsiyon Dönemi!..


Eskilerin bir sözü vardır; Eski köye yeni adet!..

Bu sözü anımsatırcasına Cumhurbaşkanlığı Köşkünde de yeni düzenlemeler ve yeni protokol kaideleri yavaş yavaş uygulanmaya başladı.

Cumhurbaşkanlığı Köşkünde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ilk kez vereceği resepsiyon bir takım ince ayarların yapılmasına yol açtı. Yeni Cumhurbaşkanı seçiminden sonra geleneksel olan bu adetten vazgeçilmedi ama bir takım tavizlerin verilmesinden de kaçınıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk kez bir first leydi türbanlıydı. Oysa bu tür kutlamalarda cumhurbaşkanın eşi her zaman tebrikleri kabul ederdi. Bu kez cumhurbaşkanının türbanlı eşinin görüntülenmesinden kaçınıldığından davetiyeler eşiz olarak düzenlendi. Böyle olunca da Cumhurbaşkanı davetlileri eşiz karşılayacaktı. Davetiyeler eşiz gönderilence de bu kez çoğu türbanlı olan AKP milletvekillerinin köşke yalnız gelmesi sağlanacaktı. Davetiyeler eşiz olunca da Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu başta olmak üzere çok az sayırdaki kadın milletvekilleri de resepsiyona eşiz gelmek zorunda kaldılar. Bu kez ikinci bir sorun vardı; yerli ve yabancı protokolün davet edildiği resepsiyonlarda içki servisinin yapılması da olağandı. Bunun da önüne geçmek amacıyla resepsiyon, cumhuriyet tarihimizde ilk kez sabah saat 11’e alındı.

Sabah saatlerinde içki içilmeyeceğine (kural değil tabi) göre bir köşedeki içkiler yabancı misyona göstermelik olarak konulacak, biz diplomatik kurallara göre koyduk ama içen olmayacaktı. Doğal olarak içkiye rağbet olmadı, davetliler meşrubat içmekle yetindiler.

Doğrucası göstermelik!..

Kısacası ne şiş yandı nede kebap!..

Bütün bunlar çözümlendi ise de resepsiyon öncesi daha da önemli bir sorun ortaya çıktı.

Komutanlar resepsiyona katılacak mıydı?

Birkaç gün öncesi Kara Kuvvetleri Komutanlığında verilen 30 Ağustos resepsiyonunda askerlerimiz tören giysileri içerisinde, yanlarında gece giysileri içerisinde zarif ve çağdaş giysiler içerisinde son derece güzel bir kompozisyon çizmişlerdi. Komutanlarımızın vals eşliğinde başlayan dansları ise her zaman görmek istediğimiz Çağdaş Türkiye’yi yansıtıyordu.

Bu sorun da askerler tarafından çözüldü.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt başta olmak üzere Kuvvet Komutanları İstanbul’daki I.Ordu Komutanlığını askeri faaliyetlerden ötürü denetleyecekleri söylerdi, bunu Malatya’daki II. Ordu ve Erzincan’daki III. Ordu ve İzmir Ege Ordu komutanlıkları izleyecekti.Bunun çok daha önceden alınmış bir karar olduğu mazereti nazik bir dille öne sürüldü. Köşkte iş dünyası, sivil toplum örgütleri ve basına verilecek ikinci resepsiyonda da komutanlar Ankara dışında olacaklardı!..Oysa istenmiş olsa komutanlarımız denetimi erteleyebilirlerdi. Demek ki, eşsiz ve sabaha alınmış resepsiyonu çağ dışı olarak nitelediler ve katılmama kararını almış oldular.Ayrıca daha önce çağrılacağı belirtilen DTP milletvekilleri ile de aynı çatı altında bulunmayacaklardı.

Çankaya’daki ilk resepsiyonda Silahlı Kuvvetleri yalnızca yirmi bir general temsil etti. Onlar da salonun arkasında birlikte durmakla yetindiler. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve bazı bakanlar generallerin yanına giderek kısa bir süre sohbet ettiler. DTP’liler ise bir araya gelmediler. Genelkurmay İkinci Başkanı’nın ise Ankara’da olmasına rağmen resepsiyona katılmaması da anlamlıydı. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları resepsiyonun verildiği saatlerde Kayseri’deki tank modernizasyonunu denetlediler.

Cumhurbaşkanı’nın resepsiyonuna Bağımsız Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Şanlıurfa bağımsız Milletvekili kamer Genç ve BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’da katılmayanlar arasındaydı.

ÖDP İstanbul Bağımsız milletvekili Ufuk Uras’ın “Cumhurbaşkanı’nın kabulü erkeklerin dünyası gibiydi” sözleri ise gecenin esprisi idi. Ama üzerinde durulacak bazı gerçekleri de yansıtıyordu.

Türkiye’nin düzeni değişiyor mu?

Cumhurbaşkanı ve Başbakanın eşleri türbanlı diye bundan böyle resepsiyonlar kimsenin hatırı kalmasın diye eşiz mi olacak? Kuşkusuz böylesine bir durum protokol kurallarına aykırıdır. Türkiye’yi yabancı misyonun resepsiyonlarında güç duruma sokacağı da açıktır.

Yargıtay Başkanlığının geleneksel olarak her yıl, yeni adli yılın başlaması nedeniyle düzenlediği kokteyle Cumhurbaşkanına eşli davetiye gönderildi. Bütün gözler Cumhurbaşkanı’nın davete eşli mi yoksa eşsiz mi katılacağına çevrilmişti. Bazılarına göre eşli, bazılarına göre de eşsiz gelecekti. Ama hiç birisi olmadı. Cumhurbaşkanı Yargıtay Başkanlığının davetine katılmadı.

Önümüzde Türkiye’nin en büyük bayramı olan 29 Ekim Cumhuriyet bayramı var. Bakalım onu da yüzümüzün akıyla aşabilecek miyiz!..

Doğrucası stres üstüne stres!..

Yayın Tarihi : 7 Eylül 2007 Cuma 00:56:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?