18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Fortçuluğa önlem, pembe otobüs!..

Birileri ortaya çıkıyor, abuk sabuk bir şeyler söylüyor, toplumu rahatsız ediyorlar. Aslında bunlar üzerinde durmaya değmez sözler ama yine de altında ne var diye düşünmeden de edemiyoruz.

Erzurum’da bir ilköğretim okulu müdürü; “yeni doğan çocukların genlerini araştıralım vatana, millete zararlı olacaklarsa onları yürümeden yok edelim” diyor. Bunu söyleyen rastgele cahil biri de değil. Bir ilköğretim okulunun müdürü! Bu ne biçim eğitimci diye şaşıp kalıyoruz. Çocuklarını onun gibilere teslim edenler bu sözleri duyduktan sonra ne derler; doğrusu çok merak ediyorum. O müdür açığa alınmış, hakkında soruşturma açılmış. Açılsa ne olur açılmasa ne olur? Kafa aynı kafa… Değişen ne?

Tarihte buna benzer uygulamayı İ.Ö IX- II. Yüzyıllar arasında Yunanistan’ın Peloponnesos bölgesinde yaşamış Spartalılar yapmış… Sakat doğan çocukları uçurumdan atarak öldürmüşler…

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı, kadınların rahat seyahat edebilmeleri için kafasına göre bir öneri getirmiş; Kadınlar için pembe renkli özel otobüs istemiş!..

İl Başkanın önerisine göre her 3-4 araçtan sonra 1 adet pembe renkli metrobüs sefere konulacakmış... Pembe otobüsü tercih eden kadınlar buna bineceklermiş, dolayısıyla sıkışık otobüslerde erkeklere değmeden seyahat edeceklermiş!.. Anlaşılan bu da ayrımcılığın bir başka düşünce şekli… Anlaşılan erkeklere değmekten hoşlananlar normale, hoşlanmayanlar da pembeye bineceklermiş!..

Aklı evvel İl Başkanı kadınları huzura kavuşturacak, rahatlatacak olan önerilerini yakında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ne sunacakmış!..
Ne denir; haydi hayırlısı…

Devrimler budana budana ne hale getiriliyor. Önümüzdeki günlerde kim bilir daha neler duyacak ve yaşayacağız. Kadın ve erkeklerin ayrı ayrı yerlerde denize girdikleri otelleri de görmüştük, Harem selamlığı da!

Şimdilik yavaş yavaş mesafe kat ediyorlar… Bunun arkasında ne var derseniz; hemen söyleyeyim; şeriat ve şeriat düzeni var…

Bu olay bana Ahmet Haşim’in “Merdiven” şiirini hatırlattı:

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta
Kızıl havalarda seyret ki akşam olmakta

Hiç kuşkusuz, Ahmet Haşim, bu dizeleri yazdığında bugünleri aklına bile getiremezdi. Oysa gelin görün ki, birileri ağır ağır merdivenleri çıkıyor, uygun ortamı görünce de eteklerindekileri dökmekten kaçınmıyor. Perde perde bir şeyler sararıyor, akşamın karanlığı çöküyor!..

Biz konumuz olan pembe otobüsümüze dönelim…

Toplu taşıma araçlarında günün belirli saatlerinde kalabalık ve sıkışıklık yaşandığı da gerçek. Ama bunun önleminin de kadınlara özel otobüs tahsis etmek olmamalı diye düşünüyorum. Kadınlara ayrı otobüs seferleri yapacaklarına, İstanbul’a neden bu insanları dolduruyoruz, neden her gün trafiğe birçok yeni araç çıkarıyoruz diye düşünmeleri gerekmiyor mu?

Toplu taşıma araçlarını yeri geldiğinde ben de kullanıyorum ve insanları gözlemlemeyi de ihmal etmiyorum. Kadınlara rahatsızlık verecek, onları taciz edecek durumlara rastladığımı söyleyemem. Toplumda cinsel açlığın kol gezdiği açık ama artık toplu nakil araçlarında böyle durumlara pek rastlanmıyor. Eskiden argoda “Fortçu” denilen tipler vardı. Bunlar en kalabalık saatlerde icra-i mesai (!) yapmak üzere otobüs ve tramvaylara binerek, gözlerine kestirdikleri kadınların, kızların arkalarına geçerlerdi. Kısacası icra-i sanat ederlerdi!.. Fortçuların da argoda bir raconu vardı; öncelikle şoförün frene basmasını beklerler sonra önündekine yaslanırlardı. Bazen elde olmadan arkasındakinin baskıdan ötürü önündekine değmek zorunda kalan talihsiz erkeklerin olacağı gözden uzak tutulmamalıdır.

Kadınların bazıları rezalet çıkmasın diye seslerini çıkarmaz, bazıları da kıyameti koparırdı. Kadınlar da akıllıdır, böyle zor durumlarda korunma amaçlı olarak yanlarına tığ veya küçük şiş alırlar Fortçu’nun (!) münasip yerine batırıverirlerdi!..

O tür sapıklara neden “Fortçu” denildiğini, ünlü otomobil markası ile ne ilgisi olduğunu bir türlü çözemedim. İstanbul’da bir zamanlar kullanılan otobüs ve minibüslerin markasının “Fort” oluşundan kaynaklanmış olabilir.

Kadınlara pembe otobüs seferleri yapılmasını isteyenler acaba örtülü hanımların çoğunun semt pazarlarına bile kendilerinin kullandıkları lüks araçlarla geldiklerini acaba biliyor mu? Biliyorsa bu değirmenin suyunun da nereden geldiğinin farkındadır.

İl Başkanı pembe otobüs isteğinde son noktayı da koyuvermiş; “Unutulmamalıdır ki Milli Görüşçüler bu vatanın asli unsurlarıdır. Toplumu kamplara ayırmanın olumsuzluklarının hala farkına varamayanlar, katı ideolojik düşünce yapısından kurtulup, Allah tarafından şefkat ve merhamet timsali olarak yaratılan kadınlarımızın, bu yaşadıkları olumsuzlukların sonuçlarını, insani açıdan değerlendirirlerse, teklifimizin ne manaya geldiğini daha iyi anlayacaklardır."

Okuyucularımdan bir dost, Aşık Kul Hakkı’nın uzun bir şiirini lütfedip göndermiş. Yeri gelmişken onun iki dörtlüğünü sizlerle paylaşmak isterim;

Beşikteki bebeler Arapça ‘hu’ çekecek
Öğrenciler Umre’de Allahı öğrenecek
Cinsel taciz, işkence tarihten silinecek
Yeter ki cinsi latif tahrik etmemiş olsun

Ulusal benliğimi silsen de perde perde
Coşkuyla gülmesen de kutlu Milli günlerde
Şanla şerefle dolu yaşayan devrimlerde
Yüreğimde tutuşan ateş sönmemiş olsun…


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 25 Şubat 2012 Cumartesi 11:06:50
Güncelleme :25 Şubat 2012 Cumartesi 12:39:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Ersindigil IP: 84.62.12.xxx Tarih : 25.02.2012 18:59:30

Hocam ellerine ve diline saglik"Sayende bir kelime daha ögrendim.Argo terimli fortcu kelimesini ilk kez duyuyorum,ve sag kalirsak daha neler duyup ögreneceyiz.Kimi insanlar bir seyi isterken,dolambacli yollardan söz ederek isteyecegini ister.Örnegim Saadet partisinin istanbul il baskanin,in kadinlar icin istedigi pembe otubus tasimaciligi gibi.

Seriat düzenini getiryoruz,direk söylemiyor,pembe otobüsü bahane ederek ilk adimi atmak istiyor.Seriattan söz etmisken,okuyup duydugum ve gördüyüm kadari ile Türkiye Laik sistemden uzaklasarak,ve hizli bir sekilde seriat düzenine girmektedir.Görülen köy kilavuz istemez,bundan 25 ile 30 sene önceki düzenle simdiki düzen arasinda cok fark var.

Hersey ortada sindire sindire Laik yanlisi olanlara kabul ettirmeyi basardilar.Kim ne derse desin Türkiye gelecek secimlerde iktidarde,ki parti bir daha secilirse bunu hep birlikte yasiyarak görecegiz.Ak parti gelecek secimi kazansin,Turbanin girmiyecegi Makam,da kalmiyacaktir.Yasarsak hep beraber görürüz,Bu günleri görmedigi halde,Ahmet Hasim´in merdiven,ve Asik Kul hakkinin siirlerinde söyledikleri gibi saygilarimla.