2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

Gelsin Altın Madalyalar!..

Atatürk’ün sözleri üzerinde inceden inceye durulmalı, düşünülmelidir. Yıllar öncesi söyledikleri aradan bu kadar yıl geçmiş olmasına rağmen bu gün de güncelliğini korumaktadır. O büyük adam, sanki bir yüz yıl sonrasını görmüştür. Onun sözlerinden birisi de “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlâklısını severim” idi. Atina Olimpiyatları’ndan sonra bu sözün ne denli doğru olduğunu hep birlikte gördük.
     Olimpiyatlarda son yıllarda Türkiye’ye en çok madalya getiren sporların başında da halter gelmektedir. Nurcan Taylan’ın olimpiyatlarda ilk altın madalya kazanan kadın sporcu oluşunun peşi sıra diğer kadın halterciler de başarılı olmuşlardır. Ne var ki, onların yurda dönüşünden sonra kızılca kıyamet koptu; birbirlerini iğrenç biçimde suçlamaları, yazılı ve görsel basında günlerce yer aldı. Cinsel taciz, tecavüz, kıskançlık, lezbiyenlik, çıkarcılık, doping, dayak, tehdit, pavyonculuk ve kıl aldırma gibi ithamlar bir birini izledi. Bu ithamların yıllar öncesine dayandırılması ve su yüzüne şimdi çıkarılması da üzerinde durulacak bir başka nokta. Kimin doğru, kimin yalan söylediği henüz açıklığa kavuşmamış, daha doğrusu bizler bilmiyoruz. Bu konuda açılan tahkikatın da gerçeği ortaya koyacağını hiç sanmıyorum. Emin Çölaşan’ın deyişiyle “Böyle bir pislik Türk sporunda bugüne kadar patlamamıştı. Ekranlarda reyting uğruna sergilenmesine göz yumulan horoz dövüşü, basına verilen demeçler de işin cabası. Belli ki, bunların arasında şimdiye kadar kamu oyuna yansımamış büyük çekişmeler, kıskançlıklar ve başka olaylar varmış.”
     Kısacası dünya sporunun halter dalında yeni yeni parlamaya başlayan Türk sporuna iğrenç bir leke sürüldü. Sanırım sürenlerin de başı göğe ermiştir. Bütün bu olayların nasıl çözümleneceğini beklerken, yine gazetelerdeki küçücük bir haberden bu işin ne kadar kolay hallolduğunu hayretle gördük. Halter Federasyonu “bayan şubesini” kapatmaya karar almış... Böylece sorun ilgililerce çözüme kavuşturuldu. Bu arada, bazı sorunların ne kadar kolay çözülebileceğini veya ne kadar basiretsiz olduğumuzu da görmüş olduk. Kutlarım sizi ve zekânızı!..
     Bu da gösteriyor ki ortaya atılan çirkin iddiaların üzerine gidecek suçluları ortaya çıkaracak cesaret denen şey ortada yokmuş. Federasyon olarak ismi daha önceleri taciz olayına karışmış  (doğru veya yanlış bilemem) antrenöre halter yapmaya hevesli kızları teslim edeceksin. O da faşist bir yöntemle istediğini dövecek, istediğine de taciz de bulunacak... Kadın halterciler de bunun altında kalırlar mı? Onlar da yapacaklarını yapacak, bir takım naneleri yiyecekler. Bütün bunlara karşılık çözüm çok kolay, “bayan şubesini kapattım” olacak. Bu arada konuyla ilgililerin bilgisizliklerinden bir örneği de ortaya koymak isterim. Olimpiyatlarda erkek ve kadın sporcular vardır. Bayan diye bir sözcük olimpiyat dilinde yoktur. Öte yandan madalyalı kadın haltercinin basına yansıyan bir sözü de sanırım spor tarihimize geçecek niteliktedir; “Başarımın yanı sıra güzelliğimi kıskanıyorlar. Antrenör beni dövmeseydi şampiyon olamazdım...”
     Gördünüz mü başarının yollarını; sporcuyu döveceksin, güzelliğini kıskanacaksın, o kadar kusur kadı kızında da olur; biraz da taciz edeceksin... Gerisi kolay, gelsin altın madalyalar.
 
 
erdemyucel2002@hotmail.com
Yayın Tarihi : 19 Eylül 2004 Pazar 11:54:10
Güncelleme :8 Haziran 2005 Çarşamba 16:18:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?