2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

Genelkurmaydan Muhtıra Gibi Yanıt!..


Türk Silahlı Kuvvetleri çok zor koşullar altında Türkiye’ye yönelik saldırılarda bulunmak üzere K.Irak’ta kümelenen PKK yuvalarına karşı beklenilen harekâtı gerçekleşirdi. Doğanın olumsuzluğu dikkate alınmadan -15 dereceyi bulan soğukta, kar ve tipi altında yürütülen operasyonda terör yuvaları yok edildi. Türk askeri orada büyük bir özveri ile görev yaparak ne denli güçlü olduğunu da tüm dünyaya bir kez daha gösterdi.

Türk Ordusu, II. Dünya Savaşında, Normandiya çıkarması sonrası Belçika’da, Basten ormanlarındaki savaştan bu yana yapılmış olan kış savaşlarından çok daha zor koşullarda savaşarak başarıya ulaştı. K.Irak harekâtı sekiz günde sonuçlandırıldı ve askerimiz beklenmedik anda geriye çekildi. Başta siyasiler olmak üzere toplumun bazı kesimi savaşın daha da sürmesini, bazıları K.Irak’taki terör yuvalarının bütünüyle yok edilmesinin beklentisi içerisindeydi. Bu nedenle olur olmaz bir takım tepkiler, faraziyeler, yakıştırmalar yapıldı. Bunu yapanlar da sıcak evlerinde, rahat koltuklarında, televizyonlarda film seyreder gibi K.Irak harekâtını izleyenlerdi. Oysa sizler gazete ve televizyonlarda o güç koşullarda savaşan her biri ayrı birer kahraman olan Mehmetçiklerin temiz ve kararlı, vatan sevgilerini yansıta yüzlerini dikkatle incelediniz mi?

Çeşitli iddiaların yanı sıra, fısıltı gazetesi kulaktan kulağa haberler yaymaya başladı.

Amerika dur dedi durduk, istihbarat gece 24.de kesildi, bizde sabaha karşı çekildik denildi. Bunların hepsi faraziyeden öteye gidemeyen sözlerdir.

Türk Genelkurmayı harekât planını ne siyasilerle ve ne de toplumla paylaşmak zorunda değildir. Nitekim dünya askeri tarihinde bu hep böyle olmuştur. Siyasilere ve topluma gereği kadar bilgi verilir, gerisi kendilerinde kalır. Bu bakımdan söylenenden fazlasını söylemekte ne yarar ve ne de gerek vardır. Buna rağmen Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt dünyanın diğer ordularında benzeri pek görülmeyecek biçimde üst düzey komutanlarla birlikle bir basın toplantısı yaparak siyasileri ve toplumu bilgilendirdi.

Genelkurmay Başkanı açık açık “ABD baskısı yok, kararı biz verdik” diyerek, dağlık arazide ağır kış şarları altında askerin fazla yıpranmaması için daha başlangıçta operasyonun kısa süreli planlandığını, 1-1.15 metreye ulaşan kar kalınlığı ve geceleri -15 dereceye düşen hava sıcaklığını, ardından arazi elvermediğinden tekerlikli araç kullanılmadığını belirtti..Bununla beraber harekatın bitmediği terör örgütünün faaliyetleri açısından Türkiye’ye tehdit yönetildiğinde de operasyonların süreceğini de sözlerine ekledi.

Genelkurmay Başkanı’nın gerçekçi bazı sözleri de satır aralarında yer aldı. Tabii anlayana; “Şüphesiz, bir bölgede icra edilen operasyonla terör örgütünün tamamen etkisiz hale getirilmesi söz konusu değildir.” gibi...

Ne yazık ki, basınımızın büyük bir bölümü, harekât konusunda toplumu yanlış yönlendirdi ve onları büyük beklentiler içerisine soktu. Topluma savaşçı bir ruhu pompalamaya çalıştı. Kaba tabiriyle gaza getirmeye çalıştı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonun aniden sona erdirilmesi bazılarının kafalarını karıştırdı. Kendilerini uzman olarak görenler televizyon ekranlarında boy göstererek ahkâm kesmeye başladılar. Ardından siyasilerimiz bu askeri olayı politik malzeme yapmaya koyuldular. TBMM grup toplantılarında siyasi parti liderleri bu askeri konuyu algılayabildikleri ölçüde yorumlayarak iktidar partisine saldırı oklarını yönelttiler ve bunun başını da CHP ile AKP’ye daha önceden destek olan ve bu yüzden kendi tabanınca da eleştirilen MHP çekti. DTP’yi bunun içerisinde almak istemiyorum. Biz savaşa karşıyız diyen, Mehmetçik öldürülürken sesi soluğu çıkmayan PKK’nın sözcülüğünü yapan, onlara terörist diyemeyen, yakınları dağda olan, Türkiye’yi yıpratmak için güneydoğuda mitingler düzenleyen bir partiden bir şey beklemek zaten olanaksızdı.

Siyasetçilerin hiç birisi de konuşmalarını sürdürürken, biz asker değiliz, gerçek kurmay da değiliz bu işleri pek bilemeyiz demediler. Genel başkanın kurmayı (!) olmak başka, gerçek askeri kurmay olmak başka, biz ikisini birbirine karıştırmayalım diye düşünmediler.

CHP ve MHP kantarın topuzunu kaçırdı, AKP’den sonra sözü Türk Silahlı Kuvvetlerine de yöneltmeye başlayınca da muhtıra gibi gelen bir cevapla karşılaştılar. Genelkurmay, CHP ve MHP liderlerinin K.Irak harekâtıyla ilgili olumsuz eleştirilerine sert bir bildiri ile yanıt vererek “Bu saldırılar bize hainlerden daha fazla zarar veriyor” demek zorunda kaldı. Oysa daha önce Genelkurmay Başkanı ve diğer komutanlar yapmış oldukları basın toplantısında açıklamalarını en anlaşılır dille yapmışlardı. Askerlerin yapmış oldukları açıklamada iyi niyet, şeffaflık açıkça görülüyordu.

Sonunda Paşamızı sinirlendirdiler, O’na “ABD etkisi ispatlansın üniformamı çıkartırım” dedirttiler... Paşamızın bu sert ve kararlı çıkışından sonra kendilerince yorum yapmaya çalışanlar seslerini kesmek zorunda kaldılar.

Türk halkının büyük bir kesimi Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ı haklı olarak sevmiştir...

Genelkurmay Başkanının internet sitesindeki muhtıra niteliğindeki yanıtında; “ Basın dışından Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan söylemler, ülke adına terörle mücadele eden ve şehitler veren bir kuruma haksız ve seviyesiz saldılar olarak değerlendirilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri 24 yıllık terörle mücadelede bu tür anlamsız saldırılara hedef yapılmak istenmektedir. Bu saldırılar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadele azmine hainlerden daha çok zarar vermektedir. Değerlendirmeyi Türk Milleti’nin engin sağduyusuna havale ediyoruz. Kamuoyuna saygı ve üzüntüyle bildiriyoruz.” deniliyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyasetin dışında kalmasını ileri sürenler, siyasi arenadaki başarısızlıklarını, tutarsızlıklarını silmek istercesine bir bakıyorsunuz orduyu siyasetin içerisine sokmak istiyorlar.

Nitekim Baykal, “ Acaba Türkiye’nin en başarılı yürütülürken sekiz günde niçin son verme kararı almıştır. Bu soru vicdanlarda, kafalarda, memleketini seven bütün vatandaşlar tarafından soruluyor” diyor. Onun ardından AKP’nin destekçisi MHP Genel Başkanı, “Son kara harekâtının süre, bölge ve askeri hedefler bakımından ABD’nin izin verdiği ölçüde yapıldığı ortadadır... Genelkurmay’ın basın açıklamalarında PKK terör örgütünün gerile statüsüne sokulduğu çağrışımını yapacak terim ve sıfatlara yer verildiği görülmektedir. Bunların PKK’nın hak etmediği bir imaj ve prestij kazanmasına hizmet edeceği unutulmamalıdır” diyerek eleştirilerinin dozunu arttırmış ve yandaşlarınca da alkışlanmışlardır.

Sırası gelmişken aklıma gelen bir soruyu sormak isterim. Siyasilerin askeri bilgileri, becerileri ne kadardır?

Gerektiğinde operasyonlar sürecektir sözüne rağmen bazı siyasetçilerimizin bu öfkesi nereden kaynaklanıyor?

Tür ordusu K.Irak’a girmişken daha çok kalmalı ve tam temizlik yapılmalı sözleri onların siyasetten, uluslararası ilişkilerden ve askeri bilgilerden ne kadar yoksun olduklarını göstermiyor mu?

Askeri eğitim almak, kurmay olabilmek herhangi bir üniversite veya yüksek okulu bitirmeye benzemez. Bir hukukçu veya başka bir eğitim alanlar, hasbelkader seçilip milletvekili olanların askeri konularda ne kadar bilgileri vardır?

Askerlikte meşhur bir söz vardır; rütben kadar konuş denilir?

Genelkurmay Başkanlığı askerlik görevini çürük raporu almadan, kısa dönem veya bedelli olarak yapmayan ve en çok teğmenliğe kadar yükselebilmiş siyasilerin bir listesini çıkarmış olsalar, acaba ne ile karşılaşılırız?

Türkiye’de en iyi eğitimi alan, yozlaşmamış, siyasetin çirkinliklerinin bulaşmadığı Atatürkçü düşünceyi benimsemiş kurumu olan, laik ve çağdaş Türk Ordusunu çirkin siyasi emellerinize alet etmeyin. Başka bir ordumuz yok, ona dört elle sarılmalıyız. Kandil niye vurulmadı, ameliyat yapıldı ama içeride parça bırakıldı gibi sözler abesle iştigalden öteye gitmeyen laf-ı güzaftır. O aslan bir kükrediğinde, 27 Mayıs’tan bu yana olup bitenleri içinizde okumayanınız varsa okuyun, okuyanlarınız varsa da bir kez daha okuyun. O günlerde atıp tutan, esip gürleyenlerin nasıl kaçacak delik aradıklarını hep birlikte görmüştük...

Meşhur bir söz vardır; tarih tekerrürden ibarettir...

Kuşkusuz anlayana... 



erdemyucel2002@hotmail.com  

Yayın Tarihi : 6 Mart 2008 Perşembe 19:48:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmet ersindigil IP: 84.62.22.xxx Tarih : 7.03.2008 11:04:30

Sayin Hocan kaleme almis oldugun yaziyi okudum burda malesef fikir ayriligimiz vardir.Demek istedigimi herhalde okuyunca anliyacaksin,Halk olarak Türk Silahli kuvvetleri ile hicbir problem yoktur.Ama Türkiyenin her bölgesinden Teröre SEHIT Vermis Milletiz,O Sehit Annelerin ve Babalarin tek arzulari sehit cocuklarinin kani yerde kalmasin.Mademki Hükümet karar aldi ASKER,de tatbike koydu bunun neticesini Halka aciklamadan ve aydinlatmadan cikmamasi gerekiyordu.Burda kim ne derse desin ASKERIN ISINE SEYTANIN AKLI BILE ERMEZ DERIM.Bu duruma getirip gerenler gene Asker olup emekli olan subaylardir,Televizyonlara cikip kendi kafalarina göre yorum yapmalari bence hos deyildi.Acaba aldiklari emekli maasi yetmedigi icin,mi televizyonlara cikiyorlar. Ne kadar emekli maasi aldiklarini bilmiyorum ama eger gercekten bunun icin yapiyorlarsa cok yazik derim. Insallah birgün milletini seven bir milletvekili cikar,ve MILLET VEKILLERINE ne kadar askerlik yaptiklarini sorar.Cocuklarini vaz gectik kendileri ne kadar ve nerde askerlik yaptilar diye sorsun.Akil yasta degil bastadir sözü dogrudur,Cünkü Asker teriminde Rütben kadar konus kelimesi vardir.Muhalefetin yaygarasi ise Hükümete yöneliktir biraz halktan uzaklastiririm diye bosu bosuna yaygara yapmaktadirlar diye düsünüyorum.Asil benim aklimin almadigi konu Türkiyede demokrasi veya hürriyet yok diyorlar ama DTP her türlü oyunu oynuyor,Buna karsilik veren yoktur,Nasil bir Meclisimiz varki bu kadar musamaha ediyor saygilarimla.


şinasi yıldırım IP: 85.100.228.xxx Tarih : 8.03.2008 12:20:57

Sayın Yücel Yaklaşımınızı çok iyi buluyorum.TSK üzerine düşeni en iyi şekilde icra etmiştir.Kaldı ki,harekat kesin olarak bitmediği gibi devamı gerektiğinde mutlaka gelecektir.Unutmayalım ki, tarihimizde bu hava şartlarında verilmiş büyük zayiatlar vardır. Bugün gözlemlediğimizolaylardan anlıyoruz ki,TSK donanım,harekat planı,hedefe ulaşma gibi konularda en üst düzeyde başarıya ulaşmıştır.Bunu elbette ki malzeme yapmak isteyenler olacaktır.Fakat insanımız gerçekleri kavramıştır.kim ne derse desin.


Gökhan IP: 88.244.214.xxx Tarih : 6.03.2008 21:44:59

Sayın Yücel,yazdıklarınıza katılmamak olmaz.Ama hepimizin gözden kaçırdığı bir durum söz konusu.Muhalefet TSK ile karşı karşıya gelince Başbakan müdahale edip sorumluluğu üstlendi.Yani siyasi bir manevra.Hem halka a karşı sorumluluk sahibi imajı vermiş oldu,hem de yine halkın önünde muhalefeti küçük düşürdü.Bir fikir cimnastiği yapalım.Sizce de ABD nin çıkın demesinden kısa süre sonra ordumuzun çekilmesi ve sonra muhalefetin çıkışları nasıl üstüste geldi?Bunda tabii ki sorumluluk hükümetindir.Yani ABD nin böyle birden bire çıkın demesi nasıl oldu da böyle denk geldi?Nasıl bilebilir ordunun bir iki gün sonra çıkacağını?Bu kargaşadan kim kârlı çıktı?


erdal geyikçi(köçek.... IP: 88.250.11.xxx Tarih : 8.03.2008 11:24:52

MERHABA ERDEM ABİ...KÖŞENİZİ 2 GÜN ÖNCE OKUMUŞTUM,YAZACAK YORUM BULAMAMIŞTIM.DÜN AKŞAM İZLEDİGİM BİR FİLİMİ GÖRÜNCE,FİLİMİN KONUSUNU YAZMAYI DÜŞÜNDÜM..FİLMİN ADI"SON DERS"ERDEM ABİ...EGER SEYRENLER YOKSA SEYRETMESİNİ TAFSİYE EDERİM..FİLMİN İÇERİGİNE GİRMEYECEGİM ERDEM ABİ..FİLMİN GENELİ NÜVERSİTE GENÇLİGİNİ ANLATAN BİR FİLİM...ÜNÜVERSİTEYE BİR ÖGRETMEN GELİR.YILLARCA YURT DIŞINDA KALMIŞTIR.İSİM DEGİŞTEREREK ÜLKESİNE GELİR.ÜNÜVERSİTEDE ÖGRETMENLİGE BAŞLAR..BİRDE GENÇ BİR DELİKANLI VARDIR..SEVDİĞİNE SEVDİĞİNİ SÖYLEMEZ...GENÇLER ÇEVRECİ OLDUĞU İÇİN EYLEME KALKIŞIRLAR...ÇEVRECİ GENÇLER EYLEM YPACAKLARI GÜN,SİYASİ BİR EYLEM DAHA DÜZENLERLER...ÇEVRECİGENÇLERİDE SİYASİ EYLEM YAPIYORLAR DİYE FOTOĞRAFA KARALERLER..APOR TOPAR GENÇLERİ EMNİYETE ALIRLAR..BUNLARI KURTARMAYA HOCALARI GİDER...ASLINDA HOCALARI 30 YILDIR ARANAN,BİR SİYASİ SUÇLUDUR,EMNİYETTE SİYASİ SUÇLU OLDUĞU ANLAŞILIR VE TUTUKLANIR...ASLINDA HOCANIN ÜLKESİNE GELMESİ ERDEM ABİ...ZAMANINDA SEVDİĞİ BİRİSİNE OLAN AŞKINI SÖYLEYEMEMESİ.SEVDİĞİNİ GEÇMİŞTE SÖYLEYEMEDİKLERİNİ SÖYLEMEK..ÜNÜVERSİTEDE OKUYAN BİR GENÇTE HOCANIN GÜNLÜGÜNÜ OKUR,YA BENDE BÖYLE OLURSAM DER.GÜNLÜĞÜNDEN ETKİLENEN GENÇ SEVDİĞİ KIZA SEVDİĞİNİ SÖYLER...GEÇEN ZAMANLA HOCA KANSER OLMUŞ ERDEM ABİ.../ÖLMEDEN SEVDİĞİNİ BULUP GERÇEKLERİ SÖYLEMEK İSTİYORDU/SEVDİGİ KIZ YILLAR ÖNCE ÖLMÜŞTÜ/....GALİBA KÖŞENİZDE YAZDIKLARINIZI BİRİLERİ ÇIKIP NASIL OLDUĞUNU ANLATMASI LAZIM ERDEM ABİ..HANİ BİR SÖZ VERDIR"ÖLEN ÖLDÜ KALAN SAĞLAR BİZİMDİR"DİYE...EGER SÖYLENECEK DOGRULAR VARSA ERDEM ABİ..BİRİLERİNİN ÖLMESİNİ YADA ÖLMEYİ BEKLEMEYELİM..BENİM FİLİMDEN ALDIĞIMSA ERDEM ABİ..SÖYLÜYEMEDİKLERİNİZİ ZAMAN GEÇMEDEN SÖYLEMELİYİZ...YARIN BELKİ ÇOK GEÇ OLABİLİR...SAYGI VE SEVGİLERİMLE..ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)....!