17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Hoca Efendiyi ağlattılar!..

Yine bir anda ülkenin gündemi değişti!.. Başbakan, Türkçe Olimpiyatları’nın final gecesinde, isim vermeden 1999’dan bu yana ABD’de, Pensilvanya’da yaşayan, İstanbul’da televizyon kanalları ve gazetesi olan Fethullah Gülen’e yurda dön çağrısı yaptı. Başbakan isim vermedi ama kimi kastettiğini Nejat Uygur’un deyimiyle anlayan anladı… Arena Stadını dolduran binlerce kişi de alkışlayarak tezahüratta bulundu. Siyasetin, cemaatin spor sahalarına yansıdığı gösteren ilginç bir an!

Başbakan; “Kardeşlerim gurbet hasrettir. Hasret bedeli çok ağırdır, faturası çok ağırdır. Biz, gurbette olup şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Gurbet aynı zamanda garipliktir. Zaten oradan anlamını yükleniyor. Onun için de biz garipliğe tahammül edemeyiz.. Diyoruz ki, bu sıla hasreti artık bitmelidir. Bitsin istiyoruz.”

Başbakan gurbet hasreti içeren sözlerinde yerden göğe kadar haklıdır. Gurbette yaşamak, hele zorunlu iseniz çok ağırdır. Tarihte vatan hasretiyle gurbette yaşama zorunda kalan, oralarda ölen, sonradan kahraman ilan ettiğimiz pek çok kişi vardır. Örneğin Nazım Hikmet, vatan hasretiyle yaşamını Rusya’da yitirmiş, değeri dünya tarafından dile getirdikten sonra bizim de kabullendiğimiz şairimiz. Yeri gelmişken Osmanlıyı savaşa sokup yıkılmasına neden olan Enver Paşa’yı da unutmamak lazım. Daha niceleri var…

Fethullah Gülen öyle mi?

Kimse ona git bu ülkeden dememiş. 1980 darbesinde bile binlerce insan hapishanelerde, sorgularda çile çekerlerken ve bazıları darağacına giderken Hoca’dan kimse söz etmemiş. Sonraki yıllarda hakkında bazı davalar açılmış. ABD’de ye giderek davalardan sıyrılmış. ABD’ye kendisi mi gitti, yoksa birileri mi çağırdı, orası şimdilik meçhul…

ABD’nin tanıdığı imkânlarla bir eli yağda, bir eli balda padişahlar gibi yaşıyor. Türkiye’deki kendi televizyon kanallarında vaazlar veriyor, gerçek satışı düşük olsa da gazetesiyle de her gün bizimle birlikte!

Başbakan’ın dön çağrısı üzerine şimdi herkesi aldı mı bir merak! Hoca Efendi döner mi, dönmez mi?

Başbakan durup dururken bu çağrıyı neden yaptı?

Fısıltı gazetesi Fethullah Gülen cemaati ile iktidar arasında sorunlar olduğunu bir süredir yayıyordu. Acaba iktidar ile cemaat arasında sorunlar vardı da, arayı düzeltmek ve önümüzdeki seçimlerde destek almak için mi böyle bir girişimde bulunuldu? Bilinmez…

Başbakan’ın dön çağrısının ardından anında televizyon ekranlarında Fethullah Hoca’nın memnuniyetini ifade eden ağlamaklı görüntüleri yer aldı. İnsan elinde olmadan merak ediyor; siyasilerimizden bazıları başta olmak üzere, her önüne gelen ekranlarda neden ağlamaklı görünmek istiyor? Gerçekten merak ediyorum, sulu gözlerle ekranlarda boy göstermek neyin nesi? XXI. yüzyılda siyasetimizin dayanak noktası mı?

Çocukluğumuzda bize “erkek adam ağlamaz, kadınlar ağlar” demişlerdi. Bu söz o gün bugün kafamın içerisine yerleşmişti. Şimdi bakıyorum kadınlardan çok erkekler iki gözü iki çeşme zırıl zırıl ağlıyorlar... En yakınlarımın vefatında bile bu söz beynime çakıldığından gözyaşlarımı akıtmamıştım. Siyasetçi olmadığıma göre gözyaşına sığınmaya da ihtiyacım olacağını hiç sanmıyorum.

Siyasetçi olsun veya olmasın insan neye ağlar diye düşünüyorum. Sözlükler, “sarsıcı bir duygunun, fiziksel bir acının veya herhangi bir rahatsızlığın etkisiyle gözyaşı dökmeye ağlamak denir” diye bir tanım yapmışlar. Bunun yanı sıra kendini acındırmak veya ne kadar duygulu bir insan olduğunu göstermek için bazıları zoraki de olsa ağlamayı iş edinmişlerdir. Her an ağlamaya hazır, ağlayacak durumda olan kişilere “ağlamaklı” denildiği de unutulmamalıdır.

Eski siyasetçilerin veya bazı kesimlerin önde gelen kişilerinin uluorta ağladığını hiç gördünüz mü?

Büyük olasılıkla onlar da zaman zaman ağlama ihtiyacı duymuşlar, elki de gözyaşlarını içlerine akıtmışlardır. Günümüzde insanların bu özellikleri kayboldu, şimdi artık ulu orta ağlıyorlar! Devlet adamlarının, cemaat reislerinin, daha doğrusu koca koca adamların çocuk gibi ağlamaları bana biraz tuhaf geliyor. Önde gelenleri ağlayınca, müritleri de hep birden ağlamaklı görüntüler çiziyorlar. Böyle olunca da bir tiyatro mizanseni ortaya çıkıyor! Çoğunun yapmacık tavırları insana hiç de inandırıcı gelmiyor. Ekranlardaki yorumcular “gözyaşları sel oldu” diyorlar. Ne var ki, ortada sel olan bir şey de yok. Her şey laf-ı güzaf !..

Başbakanın çağrısı üzerine, Fethullah Hoca da gözyaşlarıyla ekranda görünmüşse de basından öğrendiğimiz kadarıyla “Türkiye güvenlikli ülke değil dönmem” demiş. Ardından da eklemiş, “şimdi dönmem sonra belki” diye buyurmuş.

İnsanoğlu garip bir mahlûk kafasına çeşit çeşit sorular takılmıyor da değil; Acaba Hoca kendi isteğiyle mi yoksa ABD’nin ileriye dönük çıkarlarından ötürü mü gelmiyor? Bilemeyiz.

Kimbilir belki de Hocanın rahatı orada yerinde olmalı, müritleri bir dediğini iki etmiyordur. Durup dururken neden rahatını bozsun ki? Bu konuda en ilginç bir yorumu da Mehmet Türker köşesinde yapmış; Baksanıza Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının gücü bile onu Türkiye’ye döndürmeye yetmiyor.


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 20 Haziran 2012 Çarşamba 09:48:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Ağlayanlar, kendi vatanı için ağlayanlardır (özdemirin yorumudur) IP: 95.15.95.xxx Tarih : 21.06.2012 19:23:02

Enver Paşa da, Türk milletini güya kurtarmak için Batı emperyalistlerine yaranmak uğuruna Sarıkamış'ta 80 bin Türk evladını heba etmiş idi!.. Bu paşa,  binlerce Türk gencini kandırıp gene Batı emperyalizmine karşı olanların karşısında mücadeleye devam etmek istemiş ama, bu gençleri de heba ederek kendisi ise helâk olmuştur. Enver Bey, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde her daim lânetle anılan ve tarihimizin sayfalarında lekeli bir insan olarak yer alan ve de almaya devam edecek olan böylesine bir kişidir. Bugünlere gelince; Türkiye Cumhuriyetini, Batı emperyalistlerinin bir yaltakçısı olarak batırmaya çalışan "ağlayan bey" ile Enver Bey'in arasında ne fark vardır ki !.. Ne demişler; "tarih tekerrürden ibaret olmasıydı, hiç bugünkü kara günler yaşanır mıydı !..."  İnancım şudur ki; "bugün karşılaştıkları acı olaylar karşısında gerçek anlamda ağlayanlar, -kara sislerden kurtularak - yarınlarda gülecekler; lâkin timsah gözyaşları dökenler ise kendilerini bataklıkların dibinde bulacaklardır !"       


yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 20.06.2012 17:35:37

Türkiye güvenlikli ülke degil  cagirsanizda gelmem iste gelmeyis sebebini en iyi anlatan  cümle bastan asagi hakli kacis sebebine  konu gelince böyle bir güvensiz memlekette güvensizliklerden istifade edilerek yapilan isler ve bu islerden maddi varlik kazanarak bu maddiyatla baska memleketlere gitmek  ve o benim bildigim memleketlere parasiz adam gereksiz adam sinirdan bir adim iceri atamaz parali adam gerekli adam buyrun bas köseye diyen memleketlerdir bu memlketler dünyada coktur böyle kisiler türkiyeden oralara buralara giden coktur bunu benden cok herkezde bu kisilerin iyi taraflarida belki  fazlaliklari mutlaka vardir   ama    oradaki  lüks yasayislari nerden bu degimenin suyu geliyor  bu iyilik taraflarini bertaraf ediyor gibi oluyor her yetimin yeni dogmus memleketimdeki bebegin bir kurus"u oralarda catir catir baskalarini bogazin akiyor buda helalmi oluyor hocalar daha iy biliyor

buna ragmen memleketimde bir trafik kazasi yapsam bir suclu olsam  üzerime olayi görenler veya kazadaki kisilerin tanidiklari gelmeye baslasa  linc edermi eder bunlar beni ve birde güvenliksiz  memleket ise vallah kacarim kacmakta fayda var derim kacarim Iste problem burda kaza olur insan ölür islemler yasalca olur insan bir is yapar para mal edinir bir iyilik yapar yasal kural icersinde yapar ise güvende buna tamlama yapar ise ne ben kacarim ne baskalari   güvensiz düzensiz islerin sonu benim gibi korkudan parasiz pulsuz  kacar  bazilarida gene parayi bulur bu cok parayi bulmasindan korkar ve taaa fizana kacar geri dönmeye de aslan yürekli risar sözünü hatirlatmak gerek


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.56.xxx Tarih : 20.06.2012 13:52:03

Hocam ellerine saglik"bu güzel yazin icin sana eksradan tesekkür ederim. Cünkü bu konu hakkinda bazi düsüncelerimi dile getirecem.Evet canli yayinda sayin Fethullah Gülen,in Basbakanimizin geri dön cagrisina aglayarak cevap verdigini gördüm.Türkce olimpiyatlarini,da bircogunu seyretme imkanini buldum,gercekten mükemmel ve Türkcenin böylelikle bircok ülkede yayildigini ve ögrenildigini gurur duyup gururla seyrettim.

Benim kafama takilan sayin Basbakanimizin,cagrisi.Gurbet hasrettir,hasret bedeli cok agirdir,faturasi agirdir,bu sila hasreti bitsin diyor.Ne güzel söyledi,amma gurbet bir kisi icin söyleniyorsa,bunun acisi faturasi bu kadar agirsa,Gurbet ellerde milyonlarca Türk iscisi var.Bunlari saymiyorsa sadece ALLAHA havale ederim.

Gurbet ellerde calisip Vatana gönderdikleri dövizle katkisi olan,isci sinifinin bir oy hakki bile yoktur.Bu sadece birinci derecede olan Türklerde,dir.Gurbet ellerde calistiklari ülkelerde eger kendi ülkeleri icin oy kullanmiyorlarsa bu 1961 senesinden bu yana gelen Türk siyasetcilerin ayibidir.1960 senesinden bu yana Türkiye,ye gelen en kuvvetli parti AKP dir.

Gurbetciler icin bu oy hakkini AB ülkelerinden alacak gücte olan tek partidir.Ne yazik,ki bunuda yapmadi,neden,mi cünkü avrupada yasayan Türk iscilerini kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez misali degil,de nasil olsa bunlar mecburen altin yumurtlayan mahluklardir denilmektedirler.Oysa yasaca zamaninda aranan Sayin Fethullah Gülen,e bu güne kadar islem yapilmadigi gibi bugünlerde Sayin Basbakanimiz tarafindan dön cagrisi yapilmaktadir.Diyen dedigi gibi anlayan anlamistir beni saygilarimla.


ekrem IP: 77.180.191.xxx Tarih : 25.06.2012 02:00:40

Hocam sagol bu konuda bende sana düsüncelerimi dile getirecegim!Aglamanin Cinsiyeti olmaz, Insanlarin aglamasi size tuhaf gelebilir... Neden? anlayabilseydin eger aglayabilirdin. Aglayabilseydin eger o zaman da anlayabilirdin. Biraz daha acayim istersen: Aglamamissin hic, eger Annen vaya Baban öldügünde aglamadiysan kalbin katilasmis ve his duygularindan yoksun oldugun söylenebilir.Hani hatirlarmisin bilmem; Ermeniler azerileri katlederken Azerilerin hepsi agliyordu,Sirplar Bosnalilari hakeza, bilmem Kurtulus savasini falan yazayim mi?Yazik, kendi ideolojini yaymak adina belki senin gibi düsünmeyen insanlari karalamak icin, insanlarin hissi duygularini inkar derecesinde yok sayman büyük talihsizlik olmus.43 senedir gurbetteyim, gurbetcilerin hisleriyle (ki ben her sene iznimi türkiyede geciririm ve topraga her firsatta elimi sürerim) alay etmeniz her ne sebeple olursa olsun hos olmamis.
Saygilarimla


fatih uzumcu IP: 188.3.82.xxx Tarih : 22.06.2012 20:43:30

abd de güya islam dinini yayıyormuş beyfendi bizim ülkemizdeki akılsız mürüitleride bunu söylüyor buna inanıyor size bir örnek ırak savaşında abd başkanı buş haçlı seferleri başlamıştır dedi haçlı seferlerini kim kime karşı yaptı hıristiyanlar müslümanlıgı yok etmek için açtı abd başkanı ne diyor haçlı seferleri başlamıştır yani müslümanları yok ediyoruz bu fetullah gülen nerede yaşıyor abd de müslümanlara savaş açtıgını söyleyen buş un ülkesinde nasıl olurda bu feto bu islamdüşmanı ülkede islamiyeti yaymak için çalışdıgını savunur ve nasıl olurda bu beyinsiz türk milleti buna inanır gaflet dalalet ve hatta ihanet bu olsa gerek  bugün türkçe olimpiyatları diyen bi bakıyorsun kürtce egitim diyor yazık bu  halka allah inşaallah bu milleti uykusundan uyanmayı nasip eder


özdemirin özdeyişi ve yorumu IP: 95.15.95.xxx Tarih : 20.06.2012 19:20:40

GERÇEK GÖZYAŞI DÖKENLER, GERÇEK OLARAK SAHİP OLDUKLARI VATANI KORUMAK UĞURUNA KANLARINI AKITAN ŞEREFLİ EVLATLARIN ANA-BABALARIDIR ! (yorum: "vatanımızın - geçmiş tarihinde bile örneğine rastlanmayacak şekilde - bugünkü içinde bulunduğu bu vahim olaylarda göz yaşından mahrum olanlar, vatan hayınlarıyla onların destekçisi olan ................ lardır !)  


Ağlamak Her Kişnin Değil Er Kişinin de Hakkıdır. IP: 78.186.96.xxx Tarih : 21.06.2012 16:08:53

“erkek adam ağlamaz, kadınlar ağlar” demişlerdi. Bu söz o gün bugün kafamın içerisine yerleşmişti. Şimdi bakıyorum kadınlardan çok erkekler iki gözü iki çeşme zırıl zırıl ağlıyorlar... En yakınlarımın vefatında bile bu söz beynime çakıldığından gözyaşlarımı akıtmamıştım. Siyasetçi olmadığıma göre gözyaşına sığınmaya da ihtiyacım olacağını hiç sanmıyorum" diyorsunuz makalenizde;

    Sayın yazar Allah (CC) gözyaşlarına erkeklik dişilik vermemiştir. İslam tarihine baktığınızda peygamber <efendimizin de (SAV) ağladığına şahit oluyoruz.  Alimler ilim ve tebliğ bakımından peygamberlerin varisleridir. Ümmetinin affı için saatlerce başını secdeden kaldırmadan ağlamıştır. deniliyor siyer kitaplarında. Siz yanlış öğretilmişsiniz diye hoca efendinin ağlaması yanlış mı olacak. Hocaefendi ülkesine döndüğünde sizin ne kazancınız olacak, bir başkasının ne kazancı olacak.Ne kaybınız olacak? Gurbet ellerde kaldığı halde daha birkaç yıl öncesine kadar iftiralarla yargılanmış ve akla hayale gelmedik iftiralara uğramıştı. Geldiğinde sadece sevenleri hasretle kucaklayacak hasretle kucaklayarak hasret giderecek. Kendisi de bu hasretini giderecek. Müfteriler akla hayale gelmedik komplo ve iftiralarla hocaefendiyi ve sevenleri sarsacak toplumu anarşiye çekmeye çalışacacaktır. İman mücadelesinden ve Türkiye Cumhuriyetinin tüm dünyaya parlak ekonomik ve eğitim alanındaki hizmetlerinin yerini safsata ve iftiralar dolduracaktır. Sayın Hocaefendinin kendisi de sözlerinde böyle bir olumsuz luğa sebep olmayı asla istememektedir. Ne kadar hasret olsa da inanca insanlığa ülkeye hizmet her türlü çıkarların üstünde gelmektedir. Bugün birilerinin hayallerinden bile geçmeyen Moskovada, mogadişuda, kenya da vs. İstiklâl Marşımız bu ülkenin çocukları tarafından biz gibi heyecanla okunmaktadır. Bunları bırakıp Hocaefendinin çok ağladığına takılıp kalmak ne kadar insaf dairesi içindedir sizlerin takdirlerinize bırakıyorum. Ben yıllarca Moskovanın ortasına Türk Bayrağını dikme marşlarını göğsüm kabararak söyledim. Benim savaşarak yapmaya çalıştığımı bir iman eri çıkmış barışla gerçekleştirmiş. İşte gerçek vatanseverlik buradadır. Anadan yardan ayrı yarının Rusyayı idare edecek beyinleri Türkiye sevdası, kardeşliği ile dopdolu büyüyor. İşte Atatürk'ün de hayallerini süsleyen hedef gerçekleşiyor. Daha ne istersiniz ki 80 yaşında ki bir hoca efendiden?