Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan’ı tanıdığımı söyleyemem. Yıllar öncesi Aya İrini’deki bir konser öncesi tanıştırılmış ve yalnızca ayaküstü üç beş dakika konuşmuştum.
Hepsi o kadar...
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Çağdaş Eğitim Vakfından da hiç kimseyi tanımadım ve onlarla iki kelime bile konuşmadım.
Yalnız onların yaptıklarını basından izledim.
Ne var ki, bir sabah gazeteleri karıştırırken manşetteki bir resim vardı ki, yüreğimi içinden sızlattı.
Yaşamını gençlerin eğitimine, onlara sağladığı burslara, hastalarına ve bilime adayan Prof. Dr. Türkân Saylan’ın evi 12.Ergenekon veya Tsunami dalgasında yedi saat boyunca araştırılmış, derneğin on dört şubesi basılmış ve yöneticilerinden de otuzu gözaltına alınmış... Bu arada Saylan’ın evinin araştırılmasında bazı hard discleri incelenmek üzere alınıp götürülmüş...
Hasta yatağındaki Sayın Saylan’ın üzüntüsü ise burs verdikleri 9072 çocuğun ellerinde kayıtları olmadığından burslarının ödenememesi.
“Bu burs paraları o çocuklar için hayat memat meselesi “ diyor.
Kuşkusuz, aramayı yapan polislerin hiçbir suçu yok. Onlar emir kulu, doğru veya yanlış aldıkları emirleri uyguluyorlar…
Ama o resim, gözümün önünden gitmiyor...
Yaşamını insanlığa, demokrasiye ve Atatürk ilkelerine adamış Prof. Saylan, kanser tedavisi gördüğü hastaneden hafta sonu iznini alarak evine gelmiş, arama bittikten sonra da pencereden dışarıda kendisine destek verenlere acılı bir yüz ifadesi ile elini sallıyor...
Yıllarını Türkiye’ye adamış 74 yaşındaki gerçek hocanın büyük bir acı çektiği de yüzünden okunuyor. Başına ise kematorapiden dökülen saçlarını örten bir yemeni sarmış...
Nereden bilebilirdi ki, dökülen bu saçlarını göstermemek için kullandığı örtüsünün adı gazeteciye (!) çıkmışlarca konu edileceğini!..
Kanser illetinden ötürü başına örttüğü örtüden yola çıkan adı gazeteciye çıkmışın yazdıklarına bakın:
“Hayatını örtü düşmanlığına adadı. Ömrünün son döneminde başörtü takmaya mecbur kaldı. Allah’ım sen neye kadirsin...” diyen, adını yazmayı bile kendime zül addettiğim gazete, yazısına devam ediyor; “söverken turp gibiydi” diye çirkin saldırısını sürdürüyor. Oysa bu yazı ne insanlığa ve ne de Müslümanlığa sığar. Anlaşılan dindar geçinen bu kesim ne Kuran’dan ne de Peygamberin gerçek hadislerinden nasiplenmiş... Ne Kur’an da ve ne de hadislerde insanlarla, onları aşağılamakla ilgili bir hüküm yoktur. O zavallıların onlardan bile haberleri yok...
Müslümanlık hoşgörü dinidir, saldırı dini değildir. Kaldı ki, Müslüman inancına göre hasta insana her zaman şifa dilenmelidir. İnsanlarla alay edilmesine olanak sağlamaz. Kur’an insanların insan gibi davranmaları için gelmiştir.
Bunları anlamadan, bilmeden, kendini Müslüman sananlara ne denir bilemem?
Milyonlarca kişi tüm yaşamını bu ülkeye adamış, Prof.Dr. Saylan’ı ve O’nun kurduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin suçlu olmadığını, Atatürk’ün kurduğu bu memlekete ne denli yararlı olduğunu biliyor.
Siz boş verin adı gazeteye çıkmış ceride’nin (!) yazdıklarına gazetecilikten nasibini alamamışlara…
Bu memleketin Türkân Saylan gibi aydın kafalara çok ama çok ihtiyacı var...
erdemyucel2002@hotmail.com
Prof. Dr. Türkan Seylan’ın ardından…
Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı gibi aydınlarımızın ardından ne olduysa - ezber bozmadan - o olacak!Aynı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ardın ne olduysa, yine aynısı olacak…Önce ah vah, bir kaç timsah gözyaşı ve…Unutmaya başlamak!Şıhlar, şeyhler ve tahrikâtlarla - hurafelerle kendimizi aldatmaya devam edeceğiz...Türkiye Cumhuriyetinin hantal çoğunluğu yine fuzuli şeylerle uğraşmaya başlayarak günü kurtarmanın telaşına düşecek, aydınlarımızın büyük bölümü entel cahilliklerle kendilerini halktan soyutlayarak birbirine düşecek.Halk, halk ise koyun misali en çok sesi çıkanın ardından koşacak!Ve bizler yine bir araya gelip tek ses, tek vücut olamayacağız. Din - iman namına aldatılmaya, göz göre göre kimliğimizin çalınmasına, göz yumama devam edeceğiz. Önder Gürbüz
Merhaba erdem abi,köşenizi okudum.köşenizde geçen olayları ve kişileri medyadan takip ettiğim kadarıyla tanıyorum.biliyorsunuz ben siyasetten ve okul okumadığım içinde bazı konulardan anlamam.okudugum kadarıyla ve anladığım kadarıyla yorum yapmak istiyorum. Hz:Ali efendimizin başından geçen bir olayı yazmak istiyorum.yazacağımıda büyüklerimizden duyduğum kadarıyla yazıyorum erdem abi..Hz:Ali efendimizin arkasından falanca kişi konuşuyormuş.Hz:ali efendimizin yakınlarıda,konuşulan konuyu Hz:ali efendimize iletirler.Hz:ali efendimizde,ben o şahsa hiç iyilik yapmadımki demiş...
Gelelim köşenize konu aldığınız kişileri .Medyadan izledigim kadarıyla,yardım sever ve türkiye cumhuriyetine emekleri geçmiş insanlar..ama hani bir söz vardır"her şerde bir hayır,her hayırdada bir şer vardır derler...Belkide hayırlısı böyle olacakmış erdem abi..saygılarımla.Erdal Geyikçi/sanatcı..
Saygi ve selamlarimi sunarak ellerine saglik Hocam"Gercekten görsel ve yazili basindan izledigim C.Y.D.D. Baskani Prof.Dr. Türkan Seylan,in durumunu görünce yüregimi sizlatti.Bu ana kadar basinlardan ögrendigim kadari ile bu Türkiyeyi kasip kavuran Tsunami dalgalari dalgalari gibi yayilan Ergenekon olayini inanin dogru dürüst anlamis degilim.
Simdi benim arzu ettigim iktidarda olan Hükümetimizden Sayin icisleri bakani,Veya sayin Basbakanimiz,veyahutta Sayin Cumhurbaskanimiz bu Tsunami dalgasi olan Ergenekon davasini aydinlatmalarini arz ve rica ediyorum.Her kafadan bir laf isityoruz,Kimi Hükümeti yikmak istiyor diyorlar kimi mafya diyor kimi yurt sever diyor kimi gizli devlet diyor,Bunun hakikisi nedir.
Muhalefetteki Partilerde bunu bildigini sanmiyorum cünkü onlardan,da degisik fikirler ortaya cikiyor.Bir Türk Vatandasi olarak bunu bilmek hakkimdir.Iktidardaki Hükümetimiz bunu aciklarsa cok sevinecem,Ve ayriyeten benim gibi bilmeyen Vatandaslarda aydinlanmis olacaklar.
Kimi,de bunlar icin ATATÜRK;CÜ diyor eger bunlar Atatürk,cü ise bende kendimden korkmaga basladim.Cünkü bende bir Atatürk.cüyüm bütün almis oldugu kararlara saygiliyim.Cünkü Ergenekon,dan icerde olan insanlari göz önünde bulundurdugum zaman Hepsi devletle calisan insanlar.Nasil olurda bunlarda bir Terorist gibi gösteriliyor anlamis degilim.
Hükümetimiz aciklarsa anlamis olacagiz.C.Y.D.D. Genel baskani Prof.Dr. Türkan Seylan,in durumuna gelince Gerci Allaha sükür iceriye almadilar,Cagdas Türkiye Cumhuriyetinin yasalarina uygun hareket ederek yasamini Genclerin Egitimine gönül vermis olmasina ragmen ergenekon davasinda adi gecmesi cok cok üzücü bir vakadir.
Hele hakkinda yazi yazan o yazar Basinin kirriliginin aynasidir.O yazarin yapacagi tek birsey vardir.Gidip Prof.Dr. Türkan Seylanin önünde egilip af dilemesi ve elini öpüp saygisini göstermesi gerekiyor tabi,ki eger insansa.Müslümanlik hosgörü dinidir,Ve hic bir cikar ugruna dini sermaye olarak kullanamaz.Ne yazik,ki bu tür insanlar dini hep cikar bir sermaye olarak kullanmaktadirlar.
Benim Allahtan temennim cezasi varsa ahirette degil bu dünyada ifa etsinki dini sermaye olarak kullananlara örnek olsun.Bir Türk olarak Prof.Dr. Türkan Seylan,in yapmis oldugu bu güzel hizmetlerden dolayi 61 yasinda olmama ragmen önünde egilerek saygi ve selamlarimi sunarak ellerinden öpüyorum.Ve Türkiye Cumhuriyetinin nice Prof.Dr Türkan Seylan,lar diliyorum saygilarimla.