23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

İnönü Stadyumu Wembley mi Olacak ?

Geçtiğimiz günlerde gazetelerin spor sayfalarına yansıyan bir haber İstanbul İnönü Stadyumu’nu gündeme getirdi.Cumhurbaşkanı İsmet İnönü zamanında yapımına başlanan stadyuma İsmet İnönü’nün ismi verilmişti. Demokrat Parti iktidara geçtiğinde her taraftan İsmet İnönü’nün ismi silinmek istenmiş, bu arada stadyumun ismi önce yerinden ötürü Dolmabahçe, ardından da hiç gereksiz Mithat Paşa olmuştu (1952). Demokrat Parti, iktidardan düşünce de, l973’de stadyuma yeniden İnönü ismi verilmişti (l973). Bir süre sonra, stadyumlar kulüplere kiralanmış bu kez stadın ismi Beşiktaş İnönü Stadyumu olmuştu.

Futbol Federasyonu ve Beşiktaş kulübünün bu stadyum ile ilgili muhteşem bir projeye! imza atmaya hazırlandıklarını gazetelerden öğreniyoruz. Muhteşem hayali! gerçekleştirecek olan bu iki kurum İnönü Stadyumu’nu İngiltere’nin ünlü Wembley Stadyumu ile boy ölçüşecek duruma getireceklermiş. Bu hayal gerçekleştiğinde de Türkiye tüm milli maçlarını burada oynayacak, ardından 2012 Avrupa Şampiyonasına yine bu stat ev sahipliği yapacakmış...

Beşiktaş İnönü Stadyumu’nun uluslar arası maçlara seçilmesindeki amaç da ulaşım kolaylığı, stadın kent merkezinde oluşu, park yeterliliği, Boğaz manzarası imiş... Bu arada insanın aklına takılan bir soru var; park yeterliliği deniyor da bugün araba parkında neden karmaşa yaşanıyor, çoğu kişi araçlarını neden Maçka sırtlarına park ediyor? Boğaz manzarası sözünden de bir şey anlayan beri gelsin, oraya maç seyretmeye mi yoksa Boğaz manzarası için mi gidiliyor? Bu arada bir neden daha var ki, evlere şenlik... Bu proje uygulanacak olursa Dolmabahçe Sarayı ve Dolmabahçe Camisi’nin bulunduğu tarihi kompleks çok daha iyi korunacak, sarayın mimari özellikleri yeniden düzenlenecek stada yansıtılacakmış... Ayraca Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası Finali veya Avrupa Şampiyonası açılış veya final karşılaşmaları burada yapılacak olursa, takımlar yatlarla Dolmabahçe rıhtımına gelecek, oradan kırmızı halılar üzerinde yürüyerek stadyuma ulaşılacakmış!

Bütün bunlar iyi güzel, bu ne zenginlik, bu ne ihtişam diyelim de Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nun yol, ulaşım sorunu bir türlü hale yola girmezken, öte yanda yollara serilecek kırmızı halılardan söz eden zihniyete acaba ne isim verilir bilemiyorum. Belki biliyorum da söyleyemiyorum. Arif olan anlar...
Bu arada stadyumun seyirci kapasitesi arttırılacak, 55 .000’e çıkarılacakmış. Bunun nasıl olacağı bile projede yer almış; Gazhane denilen yerdeki arazi stadın içerisine alınacak, burada ikram çadırları kurulacak, yer altı otopark olacak, yatay olduğu söylenen tribünler dik konuma getirilecek, kapalı tribünün arkasından geçen Beşiktaş-Taksim-Maçka yolu tribünün altında yapılacak bir tünelden geçirilecekmiş...

Hepimizin bildiği bir söz vardır; aç tavuk kendisini arpa ambarında sanırmış. Aynen öyle...Bu muhteşem haberi alan büyük bir gazetenin spor yazarı da “İnönü Türkiye’nin Wembley’i Oluyor” başlığı ı atarken, mimari, sanat tarihi ve çevre konusunda ne kadar bilgisiz olduğumuzu da ortaya koyuyordu. Sırası gelmişken İnönü Stadyumu konusunda biraz geçmişe dönelim ve bazı şeyleri hatırlayalım, daha doğrusu öğrenelim.

İstanbul’da futbol karşılaşmaları 1910’da başlamış, eski Union Clup ile Kuşdili Çayırı’nda Fenerbahçe’nin futbol sahasında maçlar oynanmaya başlamıştır. l929 yılından sonra da ahşap tribünleri yapılan Fenerbahçe Stadyumu ile Taksim’deki Topçu Kışlası’nın avlusunda lig maçları birbirini izlemiştir. Ardından Çırağan Sarayı’nın bahçesi Şeref Stadyumu olmuş, bunu Bizans dönemi açık hava sarnıçlarından Aspar’ın Vefa Stadı’na dönüştürülmesi izlemiştir. Şeref Stadyumu bir dönemin futbol tarihi ile yakın bağlantılı idi. Ne yazık ki, Çırağan Otelinin yapımı ile Şeref Stadı ortadan kalkmış ve bir tarih yok olmuştur.

İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı, Dr.Lütfü Kırdar’ın İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığı döneminde (1938-1949), İstanbul’un imarına başlanmış, İstanbul’da Prof.Henri Prost’un hazırladığı imar planı uygulanmaya konulmuş, Dolmabahçe Sarayı’nın eski Has Ahırları’nın (Istabl- ı Amire) bulunduğu yer yeni yapılacak stadyum için uygun görülmüştür. Bunun için stadyum konusunda isim yapmış İtalyan Mimar Vietti Violi davet edilmiş, Mimar Fazıl Aysu ve Mimar Şinasi Şahingiray’ın da çalışmalara katılması ile 19 Mayıs 1939 stadyumun temelleri atılmıştır. Has Ahırlar harap durumda olduğundan ortadan kaldırılması kolay olmuş, ancak arkadaki Gazhane sorun olarak kalmıştır. II.Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla yapım çalışmaları bir süre ertelenmişse de l9 Mayıs 1943’de yeniden çalışmalara başlanmıştır. Mimar Vietti Violi’nin planı aynen uygulanmış, Gazhane’nin bulunduğu yerdeki tribünlerden vazgeçilerek burası yüksek bir duvarla kapatılmıştır. Stadyumun Dolmabahçe Sarayı’na bakan kulelerinin üzerine konulması düşünülen disk ve cirit atan atlet heykelleri yerlerine konulamamıştır. Başlangıçta 16.000 kişilik olan stadyum o dönemin parası ile 5.000.000 TL.ye mal olmuştur. İnönü Stadyumunun maketi ve atlet heykelleri ile bütününü içeren maketi “Güzelleşen İstanbul” isimli l943’de yayınlanan bir kitapta görülmektedir. İnönü Stadyumu l947 yılında Beşiktaş İsveç A.İ.K maçı ile açılmış, Stadyumun ilk golünü de uzun yıllar Beşiktaş Kulübü Başkanlığını yapan Süleyman Seba atmıştır.

İnönü Stadyumu’nun devreye girmesiyle birlikte maçlar daha önce yenilenen Fenerbahçe, Şeref ve Vefa stadyumlarında oynanmaya başlamıştır. Kısa süre sonra da ağırlık İnönü Stadına verilmiştir. Sezon başında çim olan saha birkaç maç sonra kelleşmeye başlamış, kış aylarında sözcüğün tam anlamıyla bakla tarlasına, sezon sona ererken de toprak sahaya dönüşüyordu. Kısacası Cumartesi ve Pazar ikişer, Çarşamba günleri de birer maçın eklenmesini stat kaldıramıyordu.Yıllar yılı bu durum böyle devam etti. I.Ligde İstanbul kulüplerinin azalmasıyla birlikte İnönü’de yapılan maç sayısı da azaldı ve stadın çilesi de biraz olsun hafifledi. Ne var ki stadı daha büyük bir tehlike bekliyordu; Futbol Federasyonu ile Beşiktaş Kulübünün ortak projesi...Oysa bunun tehlike çanları daha önce çalmıştı. Stadyum Beşiktaş Kulübü’ne kiralanınca önce kapalı tribünün üzerine mimari yapısı ile uzaktan yakından ilgisi olmayan koskocaman bir kartal figürü yerleştirilmiş, ardından Gazhane tarafındaki normalin üstünde yapılmış açık tribünün üzeri çelik kontrüksiyonlu bir örtü ile kapatılmıştı. Nedense hiç kimsenin bu garabete sesi çıkmamıştı, Beşiktaş Kulübü’nde mimar, sanat tarihçi veya şehircilik uzmanı olmayabilir ama bu memlekette doğruyu gösterecek hiç mi insan yok?

İnönü Stadyumu, Dolmabahçe vadisi içerisine, Dolmabahçe Sarayı, Dolmabahçe Camisi’nin karşısına uyum içerisinde oturtulmuştur. Bu uyumu bozmak çok büyük yanlıştır. İstanbul kenti bugün yozlaştı ise bunun en büyük sorumlusu mimari, şehircilik, sanat tarihi ve arkeoloji bilmeyen, bu bilim dallarını önemsemeyen yöneticiler ve onlara alkış tutan yalakalardır. Ayrıca proje sahibi İtalyan Mimar Vietti Violi’nin eserini bozmak hem yanlış hem de telif haklarına saygısızlıktır.

Gautama Buddha’nın “Kiremitleri çatlak çatıdan yağmurun sızması gibi, bilgisiz insanların kafasından da cahillik sızar” sözü sanırım boşuna söylenmemiştir.
Yayın Tarihi : 16 Temmuz 2005 Cumartesi 10:20:52
Güncelleme :18 Temmuz 2005 Pazartesi 12:10:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Ibrahim Aysu IP: 81.215.120.xxx Tarih : 23.07.2005 18:49:04
Yeni projeyi gormeden, nasil oluyor da bu kadar saldirgan ve onyargili bir sekilde , yeni yapinin Dolmabahce'deki uyumu bozabilecegi yazilabiliniyor? Projede, suanki hicbir estetigi bulunmayan ve bogazin gobeginde kuru dumduz ve hicbir simetrisi olmayan bir bina gorunumundeki Besiktas Inonu Stadyumu'nun, Dolmabahce Sarayi mimarisiyle yeniden insaa edileceginden bahsediliyor. Once proje cizimlerini gorelim, ondan sonra muhendisler,mimarlar,sehircilik uzmanlari ve sanat tarihcileri ortak platformlarda fikirlerimizi beyan edecegiz. Belki de proje icin kazananina odulu olan bir yarisma duzenlenir,projeye futbol ve futbol sahalarinin insaasiyla ilgili yeterli bilgi ve donanimi olan mimar ve muhendisler katilir ve ortak bir platformda sorun cozume baglanir. Bunun haricinde bu yazidaki gibi, onyargili ve agresif yaklasimlarin iyi niyetli oldugunu dusunmuyorum. Saygilarimla...

sedat yiğitgüden IP: 85.98.88.xxx Tarih : 17.07.2005 02:45:19
Bu devirde bu zihniyet.Adamlar 20 sene evvel yapılmış,bize göre muhteşem sayılacak stadları yıkıp,daha modern,daha işlevsel stadlar binalar yapıyorlar,bizim gazetecilerin mantığına bak.Bu yazıları yazanlar ya kıskançlıktan yazıyorlar ya da bu dünyada yaşamıyorlar.

seda tanyeli IP: 88.241.68.xxx Tarih : 23.02.2007 18:36:07
projeyi görmeden birşey diyemem ama güzel olucana inanıyorum aslında tarihi sradımız var beşiktaşımızın tarihiylede çok güzel muhteşembir takımız diger stadlardan diger takımlardan ayıran tek şey 1903 olması stadın güsel olmasını bütün camiamız ister

sercan kaya IP: 85.97.41.xxx Tarih : 18.08.2007 09:30:15
valla bana göre istanbulda satadyum olarak en iyiy yerde beşikttaşın satadı var dogru bi karar.buraya en az 60,000 kişilik satad yapmaları lazım olimpiyat satadı gibi deil tabiki tribünler yakın olması lazım rakip takıma baskı yapılabilmeli

kazım aksoy IP: 88.247.169.xxx Tarih : 14.03.2007 04:18:44
sayın yazarımız eski kafalı zihniyetlerden dünya hızla gelirşirken biz hala saçma sapan düşüncelerle vakit kaybediyoruz. BEŞİKTAŞIN büyüklüğüne yakışır lüks ve modern stadın olması haberleri insanları neden rahatsız ediyor bunu anlamak mümkün değil,birakın beyler yerinizde saymayı biraz ileriye doğru yürümeyi deneyin....

Mustafa YANTIR IP: 85.101.164.xxx Tarih : 10.04.2007 16:34:51
Yazın hayatına 1969 yılında Tercüman gazetesinde başladı. Ardından, Bizim Anadolu, Yeni İstanbul, Cumhuriyet, Akşam, Günaydın, Hergün, Ortadoğu, Daily News, Gölge Adam, Sabah, Son Havadis gazetelerinde makale, araştırma, inceleme ve köşe yazıları yayınlandı. Bu arada Arkitekt, Tarih Konuşuyor, Hayat Tarih Mecmuası, Hayat Mecmuası, İstanbul, Türkiye Turing Otomobil Kurumu Belleteni, Antika, Arkeoloji ve Sanat, Sanatsal Mozaik,Antik Dekor, Art Dekor, Yapı, ***Fenerbahçe*** ,İlke, Sanat Çevresi gibi dergilerde de çeşitli konularda yazdığı yazıları yayınlandı. kokuyu aldınız mı beyler.. bıraksın bu işleri..

kadır koç IP: 78.165.244.xxx Tarih : 20.03.2008 10:30:45

bence gec bıle kalındı stadımızın yenılenmesine eskı acıkta yenılense daha ıyi olur ben 25 yasında hastamı hastamı olan bı besıktaşlıyımama 105 yıllık şanlı beşiktaş boyle bır stad yakışmıyor  imkanım olsa stadı kendım yaptırurım insallah sevligi başkanımız bu projeyıde tamamlar ve anlının akıyla cıkar şampıyon besıktaş hepsını çok sevıyorum


mert kaptan IP: 78.175.90.xxx Tarih : 11.05.2008 10:32:48

dolmabahçe tarihi yönden çok yi bir noktada tamam kabul ama daha stad yapılmadan bu kadar speklasyon nasıl çıkıyor onu anlamıyorum bunun türk basınını küçüklteceğini ve beşiktaşa zarar vermekten baska hiç bir işe yaramayacanı söylemek isterim...