25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

İsrail’in Elazığ’a Yardım Talebi!..

Elazığ ve çevresi yeni bir depremle sarsıldı; can kaybı, yaralılar ve yıkılan evler…

Anadolu, deprem fay kuşakları içerisinde olduğundan bu tür felaketler bizler için kaçınılmazdır. Ancak devlet olarak depreme karşı ne gibi önlemler alıyoruz? Tartışılacak bir konu… Bu konuda köşe yazarlarımızdan Yılmaz Ergüvenç, “Elazığ’da Deprem” yazısında teknik yönden şimdiye kadar nelerin yapıldığı ve daha nelerin yapılması gerektiğini detaylı olarak yazdığından, ayrıntılara girmeyeceğim. Ne var ki, bilinen bir gerçek, yurdumuzdaki her deprem felaketinden, can kayıplarından sonra bildik, kılışeleşmiş ifadelerle karşılaşıyoruz. Üniversitelerin bu konudaki uzman öğretim üyeleri de yapılması gerekenleri söylüyor. Bir süre sonra her şey unutuluyor; tâki bir dahaki depreme kadar…

Elazığ depremi sabahın çok erken saatlerinde meydana geldi ve insanları uykularında gafil avladı. Hükümet ve yetkililer olaylara çok çabuk müdahale ederek, yardım çadırları, seyyar mutfaklar, dağıtılan battaniyeler ve sağlık kurumlarıyla ilk müdahaleyi yaptılar… Yıkılan evlere baktığımızda hemen hepsinin ilkel görünümlü, taş, briket ve çamur harçlı olduğunu görüyoruz. Önceki depremlerden hiç ders alınmamış olduğundan, aynı ilkel yapılar içerisinde çaresizlikten insanlar barınmaya çalışıyorlar. İnsanları deprem değil, çarpık yapılaşma öldürür sözünün ne kadar doğru olduğu bir kez daha kanıtlanıyor. Oysa Japonya başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde depremlerin bizdeki kadar can kaybına yol açmadığı da bir gerçek…

Devlet, sivil toplum örgütleri ellerinden gelen imkânlarla vatandaşların yardımına koşuyor. Asıl sorun sonra ne olacağıdır? Devlet bu ilkel yapılaşmaya yardımcı olamaz mı? Büyük şehirlerde daireler yapıp satan TOKİ köylerimizi yeni baştan kuramazlar mı? Kurabilirler diyemeyeceğim; bunlardan getirim sağlanamaz. Bir süre sonra her şey unutulur eski tas eski hamam… Yakın tarihlerde İzmit depreminde fabrikasyon evlerde barınan, deprem evlerinde yaşamaya çalışan depremzedeler, polis zoruyla yaşadıkları yerlerden çıkarılmadılar mı? Onlar için yapılan evler devlet görevlilerine verilmedi mi? Bu da madalyonun bir diğer yüzü…

Bu yazımda Elazığ depremine yardım etmek isteyen İsrail’in teklifini irdelemek istiyorum. Basında kısa da olsa yer alan habere göre İsrail’in Ankara Büyükelçiliği depremin ardından Türk halkının ve hükümetinin yanında olduğunu belirterek başsağlığı dileklerinde bulunmuş… Ardından da ihtiyaç duyulan her türlü yardımı vermeye hazır olduklarını belirtmişlerdir.

Kısacası insanca bir yaklaşım…

Uluslararası yardımlaşmalarda beklenen bir girişim…

Bu tür felaketler karşısında devletler ve sivil toplum örgütlerinin karşılıklı yardımlaşmalardan çeşitli örnekler hem biz hem de diğer devletler şimdiye kadar vermiştir.

Kısa bir süre öncesine kadar Türkiye ile İsrail arasında yakın ilişkiler askeri ve ticari alanda sürüyordu. Tarih boyunca da Osmanlılar ile Yahudiler arasında hiçbir sorun çıkmamıştır. Tarihe yöneldiğimizde İspanya’dan getirilen Yahudilerin her zaman Osmanlı hükümetine yardımcı olduklarını görürüz. Onların getirilişinde ipek dokumacılığındaki becerilerinin ve buna karşılık Osmanlı saray erkânının da ipekliye duyarlılığının büyük payı olmuştur. Yakın tarihlerde İsrail’den alınan Hereon pilotsuz uçakların yardımıyla Güneydoğuda başarılı sonuçlar alınmıştır.

İsrail kendilerine Filistin’den yönelik saldırılara yanıt verirken, sivil halkın zarar görmesiyle tepkiyi çekmişti. Türkiye ile İsrail arasındaki asıl krizin çıkması Davos’daki Başbakan’ın “Van Münit” sözüyle başlamış, ardından İsrail Büyükelçimize yapılan davranışla sürmüştür. Her iki hükümet arasında siyasi, askeri ve ticarete yönünden bir gerginlik başlamıştı. Oysa bu olaydan kısa bir süre öncesi Güneydoğu’da mayınlı alanların İsrail firmalarına kiralanması bile gündeme gelmiş, CHP’nin karşı koymasıyla önlenmişti.

Türkiye ile İsrail’in siyasi işbirliği her iki devlet için de yararlıdır. Nitekim ABD Meclisi’nin Dış İlişkiler Komitesinde 1915 Ermeni olaylarını içeren soykırım tasarısında, ABD’de yaşayan, yönetimlerde ağırlığı olan Yahudi lobileri şimdiye kadar Türkiye’nin yanında tavır koymuşlardı. Bu kez iki ülke arasındaki gerginlikten ötürü Türkiye, ABD Dış İlişkilerdeki oylamada yalnız kalacağını hissetmiş ve o zaman toplantılarda dayılanmanın ulu orta konuşmaların bir işe yaramadığını anlamıştır.

İsrail’in Elazığ ve çevresindeki depreme yönelik yaklaşımı da yukarıda belirttiğim gibi insanca bir girişimdir. Ne var ki, bu ülkede hala gerçekleri göremeyen, yedinci yüzyıllarda Arap çöllerinde yaşayan (!) insanlar da bulunuyor. Abuk sabuk sözlerle bu yardım girişimini baltalamaya yönelik ithamlarda bulunuyor, dualarla başlayan (!) bir de mailler atıyorlar. Bunların arasında neler yok ki;

İsrail yardımıyla Elazığ’a MOSSAD ajanları gelecekmiş!..

İsrail’in yardımına ihtiyacımız yokmuş!..

Biz kendi kendimize yardım edermişiz !..

Dünyada olup bitenlerden habersiz bu insanlara sormak gerekir; hangi Arap ülkesi yardım talebinde bulundu?

Türkiye ile İsrail arasında ara sıra gerginlik yaşansa bile dost iki ülkedir. Karşılıklı çıkar ilişkileri vardır. Globalleşen dünyada ülkeler kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmektedirler.

Uluslararası hukuku, devletlerarasındaki dayanışmayı, tarihi bilmeyen, olayları objektif yorumlayamayan bu tür insanlardan da fazla bir şey beklemek abesle iştigal olur… Onlara verilecek en iyi yanıt; otur oturduğun yerde, aklının ermediği işlere, aklı ermeyen hoca efendilerin sözlerine kanma olmalıdır. Yoksa ağlanacak halimize gülenler çıkar…

Bakın Sherwood Anderson ne kadar da güzel söylemiş;

Önemli olan mal mülk zenginliği değil akıl zenginliğidir.


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 12 Mart 2010 Cuma 00:30:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ahmet IP: 78.175.11.xxx Tarih : 15.04.2010 15:46:34

israilden kat ve kat büyüküz sadece  istanbuldakiler yardım etse 10 tane israil eder bence kendi öz kaynaklarımızı kullanalım özellikle suyu çok seven israiliyi suyumuzdan uzak tutalım  gelecek elli yıl insanların büyük su sıkıntısı çekecekleri aşikardır nasıl araplar petrol satıp para basıyorsa yarın türkiye ortadoğuda para basabilir ama gözümüzü açık tutmalıyız 


Ali Yılmaz IP: 78.162.42.xxx Tarih : 14.03.2010 09:07:34

Yazarın güzel yazısını okudum sevindim,Yüzlerce yıldır Türk milletinin zararına hareket eden araplar ve filistinliler mi  ? (7.yy da islam adı altında Horasanda Türkleri katlettiler curcan ve talkan katliamında yüzbinlerce Türkü kestiler araplar,1.dünya savaşında ingilzle işbirliği yapan arafatın dedes ni filistinli hainleri yazmaya gerek yok herkes biliyor artık) dost yoksa Türk milletinin her zaman çıkarına hareket eden ve hiçbir zaman savaşmadığımız İsrail(yahudiler)mi düşman ? bir Türk ün İsrail ve yahudiliğe düşman olması için bir tane sebeb gösterin (hain arap ve terorist filistinlileri olaya katmadan bir sebeb gösterin) Türk İsrail dostluğu ve kardesliği ebedidir bölgedeki iki demokrasi iki çağdaş insani değerleri yaşatan ülke Türkiye ve İsrail dir.Elazığ depreminde Türk milletine ilk yardım çağrısını yapan ülke İsrail dir uyanın artık o müslüman arap kardeşlerinizin umrunda değil Türk milleti hiçbir zamanda olmadı zahten.


kalender IP: 188.46.40.xxx Tarih : 14.03.2010 12:06:09

kardesim ben ilk önce elhamdülillah müslümanim sonra türküm yani bazi arkadaslarin anlayacagi sekilde müslüman türküm israil in türklere zarari yok müslümanlara zarari var dünyada müslümanlara hic bir dini zarari olmamistir yahudilerin oldugu kadar  benim anlatmak istedigim nokta bu benim dinim olmadiktan sonra türklügüm neye yarar adam hiristiyan ingiliz alman italyan polonya li gibi bizlerde müslümaniz elhamdülillah benim nedemek istedigimi anlayan anladi anlamayanda anladida isine ögle geliyor görüsmek ümidi ile


kalender IP: 92.117.8.xxx Tarih : 22.03.2010 09:50:40

olabilir ama saniyorum kendi fikirklerime göre atatürk milliyetciligi bu degil bence atatürk tbmm acarken kur an i kerim okutarak acmis ne fark var allah askina olaylari baska yerlere saptirmayalim lütfen sanirsam israil devleti 1949 yilinda kuruldu belki yanilmisimtir hatam varsa af ola sizlerden özür diliyorum iyi okup anlayin ama peygamber efendimiz (SAV) ne zaman geldi ne zaman yasamis israil halki sizin anlattiginiza göre peygamberimizin devami yani ümmeti olmasi lazim kisacasi bu hatam varsa tekrar söylüyorum özür diliyorum  sayet baskalarininda hatasi varsa özür dilemesini bilmeli ama kimden onu iyi düsünmeli görüsmek ümidi ile hoscakalin


kalender IP: 109.250.14.xxx Tarih : 17.05.2010 09:26:32

buradan gec oldu ama daha yeni fark ettim kusura bakmayin beni bagislayin sayin TEOMAN TÖRÜN E sesleniyorum sayet okursanir bu yorumumu cevap vermenizi istiyorum insan olurda bu kadarda olmaz ben sahsim adina diyorum ki osmanli torunlariyiz kürt ü cerkezi sünnisi alevisi hiristiyani bir arada yasatan osmanli torunlariyoz sizde kalkmis  kitlesel felaketler karsisinda sefkatinizi vicdanizi dini ve milli kimliginize hapsetmeyin tüm insaliga kucak acmasini bilin diyorsun iste sizin dedikleriniz sizden baska herkezde var tek sizde yok yavas yavas size de ögretecegiz allahi izni ile sizleri bekliyorum


kalender IP: 109.250.229.xxx Tarih : 12.03.2010 09:24:53

biz klevy<e tusu kullanan arkadaslar olarak siz yazarlarin kadar güclü degiliz neden cünkü bizler sistem yöneticisine bagliyiz isterse  yayinlar isterse yayinlamadigi gibi elhamdülillah müslümanim karsimdaki insanlari bilemem israil in yardimina bir seyler dedigim yok amma velakin ögle böyle hocalarin dedigine bakmayin diye ügle sogutmayin milleti eninde sonun da o beyenmediginiz hocalarin önüne gelip yikanacaksiniz var mi bunun ötesi mehmet akif ersoy necip fazil kisakürek arif nihat asya yunus emre hz mevlana varken  sizler yabanci bir yazardan sözler misal veriyorsunuz ögle benim güzel ülkemin insani anlamaz hale getiyorsunuz böyle degilde güzel yorumlar yazak dilegi ile hosca kalin hayirli cumalar


Teoman Törün IP: 85.103.120.xxx Tarih : 13.03.2010 15:04:50

Kuzum kardeşler, hiç olmazsa kitlesel felaketler karşısında vicdanınızı, şefkâtinizi ve ilginizi dinî ve millî kimliğinize hapsetmeyin. Tüm insanlığı kucaklamasını öğrenin. 


Dr. S. IP: 78.164.228.xxx Tarih : 16.03.2010 00:20:30

"İsrail'in Türklere zararı yok, müslümanlara var !" şeklindeki yorumlara katılan aklıselim kişilerin ne demek istedikleri aydınlanabilmiş midir ?. Tüm dinlerin başlangıç odağı olan - ki burası İsrail merkezlidir- Ortadoğu'da bütün peygamberlerin peydah olmasını düşünürsek (veya inanırsak) bu doğrultuda bizim peygamberimizin "bütün dinlere duyduğu saygı çerçevesinde" İsraillerinin de inandıkları dinleri gereği,  Müslümanlara zararı olmaması gerekir. Peygamberimiz, "dinler arasındaki saygıyı" vurgulamıştır. Milletimizin birliğini ve vatanımızın bütünlüğünü ve de Batı emperyalistleri karşısında egemenliğimizi korumak için "şüphesiz ki hepimiz dinimize inanan Atatürk Milliyetçisiyiz" 


kalender IP: 109.250.18.xxx Tarih : 13.03.2010 10:33:57

bizler hiristiyani ermeniyi müslümani beraberce yasatan osmanli torunlariyiz eger her hangi bir dine saygisizlik yapsaydi osmanli kiliseleri cem evlerini serbest birakmazdi onun icin diyoruz ki nasil biz israil e saygi duyuyyorsak onlarda filistine saygili olmak zorunda sahsim olarak benim istegim o hem israil kurulali kac yil oldu sizlere soruyorum filistinin israil e ne zarari var allah askina o kadar coluk cocuk öldü  ne oldu dünyani umrunda mi yoksa bizler daha yeni haiti depremi oldu allah o acilari hicbir millete yasatmasin yardim ettik hepsi müslüman mi tabi insani yönden dogal olarak yardim edebilir israilzaten bir insan in eve gidip gelecek kadar akil varsa itiraz eden olmaz hic kimseyi kirmadan üzmeden yunus emrenin o güzel sözünü hatir YARATILANI ESVERIM YARATANDAN ÖTÜRÜ der herkese saygilar sunarim diyer yorumcu arkadaslara basarilar dilerim


selim namer IP: 212.253.27.xxx Tarih : 12.03.2010 20:44:02

Tabi israille durumlar ciddileşti,one minut,insanlar yaptıkları ve yapacaklarını önce bir dakka düşünmeli.Başkan bile olsan sonu nereye varır'ı iyi hesap etmek gerekir.İsrail ile yıllarca dostluğumuz vardı bunu bir kalemde silmek hata,saygılı olmalı ve devlet olarak depremzedelere de biz saygılı olmalıyız.Oradaki halk bizim,bizler bir devlet vatandaşıyız.Öncelikle bu konuda iyi ve yılların dostuna güvenmeliyiz.İsrail sınırı ile ufak fakat yapı,teknoloji ve diğer branşlarda çok iyi bunu düşünmeli ve öyle hareket etmeliyiz sanıyrum    Karar vermeden van minut demeliyiz. HATIRLI VE DAHA GÜZEL YAZILARINIZI BEKLİYORUZ..