1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Karakolda kadına şiddet!..

Gün geçmiyor ki, basında kadınlara yönelik şiddet haberleri yer almasın… Sözün kısası toplumumuzda kadına eziyet etmek, dövmek, öldürmek, tecavüz etmek, neredeyse doğal karşılanmaya başladı. Çocuklara yapılan tecavüzler, aile içerisindeki ensest ilişkiler… Eşini toprağa canlı gömenler, balta sapı ile ayaklarını kıranlar, yüzünde ve vücudunda yaralar açanlar, sokak ortasında bıçaklayanlar bu toplumun insanları!..

Sonunda acımasız şiddet, tehdit öylesine bir hal aldı ki, polis karakollarına kadar ulaştı. Kadın polis karolunda da dayak yer, ekranlara bu çirkin olay yansırsa bunun sonu nice olur?

Geçtiğimiz Temmuz ayında yakınlarıyla İzmir’de bir müzikhole giden, denetleme sırasında yanında kimliği olmadığından gözaltına alınan kadını İzmir Karabağlar Karakolunda iki sivil polis ellerini kelepçeledikten sonra yere yatırıp dakikalarca acımasızca dövüyorlar… Olayı kayıtsızca izleyen resmi elbiseli bir başka polis ise arkadaşlarına durun ne yapıyorsunuz diyeceği yerde, dışarıdan bu vahşet görülmesin diye pencerenin perdeleri kapatmakla yetiniyor. Bu olay kadının şikâyeti üzerine savcılığın talebiyle getirtilen güvenlik kameralarında görülüyor…

Karakolda bir kadına şiddet uygulayacak kadar gözü dönen polisler, kameraları silmeyi nedense akıl edememişler!..

Görüntüler basına nasıl yansımış bilemeyiz. Bu görüntüler yazılı ve görsel basına yansımamış olsaydı kim vurduya gidecek, kadının yediği dayak, yanına kar kalacaktı!..

Polisler de kendilerini, kolumuza vurdu, bizi tırmaladı, küfür etti diye savunmuşlar. Olayın kendisine intikal etmesi üzerine savcı da dayak yiyen kadına, kamu görevlisini yaralamak ve hakaret etmek suçundan dava açmış… Polislerde zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılmasından ötürü basit yaralama fiili işlemişler… İşin daha vahimi, Adli Tıp’ta muayene bile edilmeyen kadına doktor “basit bir lezyon” diye rapor vermiş!

Meşhur sözdür bozacının şahidi şıracı!..

Savcılığın iddianamesine göre, meğer dayak yiyen kadının suçu dayak atan polislerden çok daha fazlaymış!.. Gazetelerin yazdığına göre; kadını döven polislere 1.5 yıl, dayak yiyen kadına 6.5 yıl istenmiş!.. Kısacası kameralar olmasaydı o kadın bir de suçlu çıkacaktı!..

Vatan Gazetesinin topluma duyurduğu haberi, Viyana dönüşü uçakta gazetecilerden öğrenen Cumhurbaşkanı’nın “Haberi gördüm. Şaşırdım, çok üzüldüm. Doğrusu vahim bir olay… Kadına, hem de karakolda dayak ne demek? Bizzat takipçisi olacağım” demesi üzerine İzmir Emniyeti gece yarısı yaptığı operasyonla dayakçı polisleri görevlerinden açığa almış…

Olay geçtiğimiz Temmuz ayında oluyor, polisler toplum ayağa kalkınca, yeni görevden alınıyor!.. Bunda da bir gariplik yok mu?

İzmir’deki kadına şiddet olayının basına yansımasıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ile Kültür ve Turizm Bakanı bu çirkin olaya tepkilerini koyarken, İçişleri Bakanından bilgi istiyorlar. İçişleri Bakanının yanıtlaması için CHP soru önergesi veriyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı da partisi adına olayı kınıyor…

Olay müfettişlerin incelemesinden sonra açıklık kazanacaktır… Alkollü olduğu söylenen kadın polislere ters yanıt vermiş, küfretmiş de olabilir. Ancak polisin çok daha duyarlı davranması gerekmez miydi?

Polislerin dövdüğü kadın; “O günü hatırlamak, konuşmak istemiyorum. Avukatım her şeyi yapıyor. Benim polislere küfür etmem, saldırmam gibi bir durum yok. Bunlar tamamen iftiradır. Psikolojik tedavi görüyorum” diyerek bir gazeteciye içini döküyor.

Merak ettiğim; bu olay batı ülkelerinden birisinde olsaydı ne olurdu?

İnsan Hakları Mahkemesine yansıyacak olsa böyle konularda sabıkalı duruma düşen Türkiye’ye yeni bir leke sürülmez mi?

Bunun sorumlusu yalnızca kadını döven polisler mi, yoksa onları eğitemeden görev verenler mi?

Sadist erkek içgüdüsünü ortaya koyan bu olay nedeniyle bütün emniyet teşkilatını suçlamak da doğru değildir. Polislerimizin çoğunun canları pahasına toplumun huzuru ve güvenliğini sağlamak için görev yaptıklarını biliyoruz. İçlerinde bu uğurda canlarını verenler, yaralananlar var… Ancak bazıları bellerine silahı takıp üniforma giyince hak ve hukukun kendilerinde olduğunu sanıyorlar.

Karakolda dövülen kadının yanı sıra toplumsal olaylarda, öğrenci hareketlerinde polisin uyguladığı acımasızca şiddet, orantısız güç görülmüyor mu?

Polisi şiddete yönelten nedir? Bir de olayın bu yönüne bakmakta yarar var…

Mesai saatleri belli olmayan, aileleriyle geçirdikleri zaman kısıtlı olan, maddi sıkıntılarla boğuşan ve aile içerisindeki sıkıntılar mı polisin psikolojisini bozup saldırganlaştırıyor? Yoksa ellerindeki silah ve üzerlerindeki üniforma mı, onlara kanun da benim, güç de benim dedirtiyor?


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 16 Aralık 2011 Cuma 10:44:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
özdemirin özdeyişi. IP: 95.10.101.xxx Tarih : 16.12.2011 19:25:37

faşist yönetimlerde, hak ve hukuka bakılmaksızın, kişileri yola getirmek için (!) dayak yöntemi uygulanır !


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.15.xxx Tarih : 16.12.2011 14:06:20

Hocam bu konuyu kaleme aldigin icin sana eksradan tesekkür ederim.Simdi egri oturup dogru konusalim.Polis durup dururken kimseyi zorla karakola götürmek istemez.Ortada bir sikayet,varsa bir ihbar varsa ,Polis gelir ve gereken neyse isleme koyar.Ortada fol yok yumurta yok,durup dururken Polis niye dövüyor.Burda basina yansidigi icin kiyameti Polis hakkinda koparmaya basladilar.

Az önce diger haberlerde ayni konuyu isleyip,ve kadinin bir konsometris oldugunu dile getirip,Hatta kocasi karin konsometris diyeceklerinden dolayi korkarak ise bile gitmemis.Ben her türlü kendisinden zayif olan birisine uygulanan siddete karsiyim.Bu kadina uygulanan muamele bir kac gündür basindan düsmemektedir.Gayeleri nedir Polisi mahkum,mu ettirmek istiyorlar.

Polis raporlarinda kadin kendilerine siddet uygulamis,Bilmem kötü söylemis tirnaklamis vs.vs.Bu barbarligi yürüten basina,sormazlarmi kardesim sen rahat durmusken polis seni alip götürdü,mü.Bir reyting icin asayis güclerini bu kadar kötülemek,mi gerekiyor.O zaman Asayis güclerini bir yasayla ortadan kaldiralim,ve kim güclü ise siddet uygulasin,mi diyelim.

Ortada bir suc varsa cezasiz kalmamali,Ayriyeten siddete siddetle gidilir.Herhalde siddete gül uzatilmaz,Varsa ögle bir sey ben görmedim ve duymadim.Evet o vidio görüntüleri bende izledim,Fakat ifadesi alinmak üzere karakola götürülmüs ve ondan sonra ne olduysa oldu.Yetkili Asayis güclerine kötü söyliyeceksen,siddet uygulamaya kalkacaksan,kusura bakma yiyecegin dayaktir.Cünkü bazi insanlar dayak yeyince akillari baslarina geliyor saygilarimla.