2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

Kriz Teğet Değil, Göbekten Geçiyor!..


Bu yazımın isim babası “Karaçam” rumuzlu bir okuyucumuzundur. Bir cümle günün ekonomisini bundan güzel tanımlayamazdı. Bu nedenle de yazımın başlığı olarak kullanıyorum.

Son günlerin en çok konuşulanların başında kriz geliyor.

Her ne kadar Başbakanımız “Hamdolsun kriz bizi teğet geçer” diyerek bir nebze içimizi ferahlatmıştı ama görünen köy kılavuz istemiyor; kriz kapımızda hatta tepemizde...

Gerçekten bizi teğet değil göbeğimizden geçiyor!..

Kenthaber’e gelen yorumları tek tek gözden geçiriyorum; gelen okuyucu yorum ve e-maillerin büyük çoğunlunda krizden yakınılıyor.

İşten çıkarılanlar gırla…

Artık iş bulabilmek; torpil tabir edilen ensesi kalın birileri yoksa; hayal...

Birkaç gündür gelen yorumlarda Akbank’tan işlerine son verilenler veya verilecek olanlar feryat figan yazıyorlar. Sayıları 1.500 civarındaymış... Akbank’ın ortaklarından Citigrup’da işten çıkarılanlar olduğu ve bunun Akbank’a nasıl yansıyacağının telaşı içerisindeler...

Sakıp Ağamız olsaydı bu hallere düşmezdik; O bizi korurdu diyorlar... Ardından da Sakıp Ağa’nın mirasının heder olduğunu söylüyorlar...

Akbank çalışanlarından öğrendiğimize göre, banka yöneticileri emekliliği gelenlerle, yeni işe alınanların çıkarıldıklarını söylüyorlarmış. Oysa memurlar bunun kocaman bir yalan olduğunu iddia ediyorlar... Geçtiğimiz Ekim ayında işe alınan 1700 personelin hiç birine dokunulmazken terfisi ve yetkisi gelmiş olanlara on saniyelik bir konuşma ile güle güle denildiğini bizlere yazıyorlar.

İçlerinden birisinin yazdıkları ise üzüntü verici...O gün akşama kadar çalıştım, mesai bitiminde önüme konulan bir kağıtta işime son verildiği yazılıydı!..

Ne derece doğru, hangisi haklı?

Banka yöneticileri mi, yoksa işten çıkarılanlar mı?

Bilemeyiz...

Bizlerin elinden ise yalnızca gazetecilik görevimizi yerine getirerek, onların şikâyetlerine sütunumuzda yer vermek geliyor...

Bize yansıtılanları dile getirmek istedik. Banka çalışanları basının bu durumu topluma yansıtmadığından yakınıyorlar…

Türk Bankacılığı 2001 yılında da kriz geçirmiş, sonra bir takım önlemler alınarak bunun önüne geçilmişti. Ancak kırk Türk bankasının öz sermayesinin bir Alman bankasının yarısı kadar bile olmadığını iddia ediliyor. Durum böyleyse gerçekten, bankacılık sektörümüz açısından son derece vahim!

Kim ne derse desin, ekonominin başına kim gelirse gelsin, ekonomide bir takım çarpıklıklar olduğu da bir başka gerçektir. Hükümetin zamanında adım atmamakta direnmesinin yanı sıra reel sektöre gerekli desteğin verilmesi, bazı tedbirlerin alınması bu krizi atlatmamızda yardımcı olabilir mi?

Küresel krizin etkisi, ürkütücü rakamlar ekonomiyi yavaşlatması bir yana işsizliğin daha da artmasına neden oluyor. İstatistiklere göre işsizlik büyük boyutlara ulaşmış ve geçen yıla göre 207.000’lik artışla 2.000.439’a yükselmiş... Türkiye İstatistik Kurumunun araştırmasına göre Ağustos dönemi sonuçlarında işsizlik oranı % 9,8 miş...

Birkaç gün öncesi, Tuzla Tersanesinin gemi yapım talepleri gelmediğinden iş yerlerinin birer birer kapandığını televizyonlar duyurdu. Otomotiv sektörü de ondan farklı değil, oto üretiminin azaldığı, ortada alıcı olmadığı da gerçek... Otomotiv ve beyaz eşya sektöründe çalışanlarda işten çıkarılanların yoğunlaştığı biliniyor...

Tekstil sektörü ise tamamen bitmiş durumda... Tekstil ve Konfeksiyon Fasoncular Derneği Başkanın verdiği bilgiye göre 79.000 fasoncu kapısına kilit vurmuş. Yakın tarihlerde pıtrak gibi açılan büyük alışveriş merkezlerinde de kepenkler iniyor, eldeki malan yok pahasına satılıp sıcak paraya dönüştürülmek isteniyor. Ama onları da alan yok...

Türkiye’de küresel krizden de etkilenen vahim bir tablo var; işsizlik büyük boyutlarda, kapanan yerlerden çıkarılanlar ortalarda dolaşıyor. Oysa namusuyla çalışan işçilerin ekmek ve aş bekleyen aileler ne olacak?

Zonguldak T.T.K da yeni maden işçilerinden sınavı kazananların şans topu çekişi gibi noter huzurunda toplarla yapıldığını televizyonda ibretle izledik. Maden işçisi olmak için başvuranların çoğu üniversite mezunuymuş !..Yıllarca oku, sonra da sırtında kalas taşıyarak, kazma sallayarak maden işçiliği sınavını kazan, ardından dönen toplardan medet um!..

Televizyonlarda bunu gördüler mi bilmiyorum ama her ile üniversite açacağız diyenlerin, herkes üçer çocuk yapsın diyenlerin kulakları çınlasın!..

Şimdi ne olacak?

Bu insanlar suça mı teşvik edilecek?

Hırsızlık ve gasp vakalarının çoğalmasından endişe edilecektir. Birçok ülkede market soygunlarının oluşu bizleri de endişelendirmelidir.

Aç insan, ailesine bakmak zorunda olanların gözleri kararır; beklenmedik şeyler yapabilirler...

Hemen herkes birbirine ve özellikle kredi kartlarından ötürü bankalara borçlu...

İstanbul Sanayi Odası Başkanı T.Küçük hükümeti acil önlem almaya çağırıyor;

“Sanayicimizin finansman sıkıntısı var. İşler zayıflıyor. Üretim azalıyor. İhracatta bazı pazarlarda tıkanmalar var. Ama temel mesele şu; toplumdaki barış ortamını sürdürmenin yegâne çaresi iş bulmak. İstihdamı korumak için birtakım özendirici tedbirler alınabilir. Prim indirimi ilk akla gelen tedbir... Aksi halde işten çıkarmalar başladı, önlem alınmazsa arkası çorap söküğü gibi gelebilir...”

Şimdiye kadar üretim yapılıyordu buna bağlantılı olarak ihracatta yapılıyordu. Ancak şimdi dengeler değişti. Bu arada bir noktaya da parmak basmak yerinde olur sanırım; işverenlerin krizden yakındığı zamanlarda işler tıkırında, aksi durumlarda işveren zordaymış denilir... İşveren ağladığında, personel aman sesimizi çıkarmayalım, zam istemeyelim, yoksa işten çıkarılırız diye düşünürlermiş!..

Günümüzde dünyayı saran ABD kaynaklı kriz bizim krizimiz değil ama dış dünyada olanları bizim krizimize dönüştürdük. Türkiye, daha önceki yıllarda kucağına düştüğü IMF yerine kendi krizini çözmek zorundadır. Ancak dışa bağlı ekonomilerde bunu yapabilmek çok zor...

Ekonomide 2003’de mucize yarattık diyenler, şimdi ne düşünüyorlar acaba?

Birileri çıkıp bu işin vahametini bizi yönetenlere anlatmalı... 




erdemyucel2002@hotmail.com  

Yayın Tarihi : 20 Kasım 2008 Perşembe 11:53:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmet ersindigil IP: 84.62.30.xxx Tarih : 20.11.2008 17:21:27

Hocam aman kenardan gec kriz sanada isabet etmesin.Hocam sen sagol ellerine saglik.Hocam Delinin bir tanesi kuyuya bir tas atmis,Ama kirk akilli cikarmamis diyerek söze baslayim.Kriz dedikleri sey nerden kaynaklandi.Ve nasil olduda asagi yukari bütün dünyayi etkiledi.Iste buda bir Akillinin kuyuya bir tas atip milyonlarca deli cikaramadi.Kriz Teknolojinin cok hizli bir sekilde gelismesinden kaynaklandigina inanmaktayim.Emektar isci kardeslerim bunu cok iyi bilirler.Eskiden beden kücü ile yapilan isler bire karsi teknolojinin gelismesiyle 20 katindan daha fazla üretmege baslanmistir.onun icin rezerveler depolari doldurdugu gibi koyacak yerler kalmadiginin göstergesidir.Bu günkü bahali yasam sartlarini göz önüne koyarsak,Memur ve isciler zam istiyacek zamin önünü engellemek icin kriz var diyerek Memur ve isciye göz dagi vermekten baska birsey degildir.Cünkü isverenin yeteri kadar mal stoklari vardir.Bir kere alismis bir verip yüz kazanmaya.Zonguldak T.T.K. sinavlarini görsel ve yazili basindan izledim.Orda yapilan tamami ile insanlik disi.Acaba ordaki insanlari ne gördülerde böyle bir sistem uyguladilar,Anne Babalar benim oglum veya kizim okuyupta Ailesine ve Vatanina Milletine yararli bir insan olsun diye cirpinsin.Nerde ise o talebeler ömrünün yarisini okullarda geciriyor,Elleri kalem tutmaktan baska birsey bilmez,Eline balta kürek sirtinada tomruk agaclar yükle binlerce yer altina gönder isci olarak calistir.Binlerce metre yer altindan Vatanina Milletine yararli olsun.Cok cok yazik pamuk gibi olan o eller bir kac gün sonra nasirlasacak.Okudugu bütün okullari bosa gitmis olacak.Buna hangi vicdan tahammül eder bilemiyorum.Evet terörü kiniyoruz,Hirsizlik yapanlari kiniyoruz,Fuhus yapanlarida kiniyoruz,her türlü kanun disi is yapanlarida kiniyoruz,Neden yapiyorlar böyle seyi degip gecistiriyoruz.Demek herseyin bir nedeni vardir saygilarimla.


turgay öztürk IP: 78.185.221.xxx Tarih : 21.11.2008 23:14:35

devlet sanayiciyi ve isadamlarini dusunuyor tamamda halki dusunen kim insanlar işten çikariliyor mahkeme kapisinda hakkini aramaya basliyorsun 1 celse 2 derken bakmişin seneler geçmiş tabi bu arada FİRMADA GİTMİŞ SEN HAKKKİNİ AL NASİL adliyeler o kadar yogunki celseler arasi 4 ay bu nasil olacak insani cilede çikarir bu olaylar avrupada koskoca denizfenerini bile birayda bitirdiler bizde en basit adli olay 2 sene suruyor


Gökhan IP: 85.100.153.xxx Tarih : 21.11.2008 20:16:07

Sayın Yücel;Milletçe malesef uzun zamandır kaynağı bizde olmayan çöküş ve krizlerin hesabını ödüyoruz.Milletçe dediysem hepimiz değil.Mutlu azınlık zaten hissetmiyor bile.Onlar lüks araçlarında malikanelerinde ekmeğin ,suyun,elektriğin birim fiyatını bilmeden yaşıyor,lüks tüketmeye devam ediyor.Dünyanın her yerinde durum bu.Bu tip tüketiciler olduktan sonra açlık da olacak,hırsızlık da olacak,gasp ve adam öldürme de olacak. Bu kötü gidişe dur demeye kalkan sivil toplum kuruluşları,bireyler,siyasi partiler de seslerini çıkarınca hatta yükseltince önce satın alınmaya kalkılır,olmadı ihtar edilir,olmadı tehdit edilir,o da olmazsa terörist ilan edilir öldürülür.Bütün isyanların temelinde ulusal gelirlerin adaletsiz dağılımı,adaletsizlik,açlık,işsizlik vardır.Belirttiğiniz gibi aç insan herşeyi yapar.Suç onda değil ona suş işleme zorunda bırakanındır.Fransız ihtilalinin de,Sovyet devriminin de kökündeki neden budur.Yönetimdekilerin ve bunların etrafındaki ayrıcalıklı sınıfın halkın ihtiyaçlarını ve haklarını görmezden gelmesidir.Bu anlayış,ister krallık olsun ister imparatorluk isterse diktatörlük olsun son kaçınılmazdır.İşin tuhaf tarafı her devrimden sonra devrimi sulandıracak bir sınıf ortaya çıkmıştır.Böylece kısa bir süre sonra yeni sömürücü kesim ortaya çıkar.Yani halkın yararına olarak başlayıp gelişen hareketler bir süre sonra bir avuç oligarkın eline geçer.Sonunda aç,işsiz kalan devletin varlığını borçlu olduğu halktır.Bunları bilmek insana acı veriyor ama gerçek bu...


SELİM NAMER IP: 88.238.73.xxx Tarih : 22.11.2008 18:04:49

SN:ERDEM BEY Gerçekten ekonomik kriz göbekten hatta göbek deliğimizi geçti bile. Tekstille ilgili bir firmada satın alma işi ile uğraşıyorum,eskiden kendi firmam da vardı,şimdi patronumun neler yapacağını bekliyor ve onada hak veriyorum. Bu ekonomi ile hiç bir yere varamayız,bu iktidar zaten ateşe kömür atmak için beleş kömür dağıtıyor.Bu gidişle gasp(oy)toplamayı nasıl beceriyorlarsa,halkıda işsizlik ve açlık ,çaresizlikle ayni yöne itiyorlar. Buna durdiyecek kim?Yerel seçimlerde belli olur.Fakat şu bir gerçekki işten ayrılan iş bulamıyor,çalışanlar işten atılırım korkusuyla sessiz,alım gücü düştü,devlet dairelerinden alınamıyan su,elektrik,doğal gaz paraları da zamlı tarife ile cebimizden çıkıyor. Bakanlar bizim şart ve kazançlarımızla dürüst olum çok değil iki ayı geçirsinler,nasıl ay sonu gelir merak ediyorum TEŞEKKÜRLER Bu harika konulara değindiğiniz için...


erdal geyikçi(köçek)..! IP: 85.104.113.xxx Tarih : 20.11.2008 13:13:31

merhaba erdem abi,köşenizi okuyunca yıllardır büyüklerimden duyduğum"devletin malı deniz,yemiyen keriz"sözlerini hatırladım..son aylardada,dünyada fakirlere yardım taşıyan"deniz fenerini"haber yaptılar.bu gidişle deniz feneri gibi kuruluşlara ihtiyacımız olacak erdem abi.işsizlik demek açlık,yokluk demektir..allahtan deniz feneri avrupadan aldıklarını dünyaya dağıtıyor..peki ülkemizin bu duruma gelmesinde payı olanlar;başbakanımızında dedigi gibi"zuladaki"paraları çıkarıp yatırım ve yardım yapmayı düşünmüyorlarmı erdem abi..vallaha erdem abi,allah insana öbür tarafta sorar,o kadar paran vardı,neden yatırım yapmadın,yardım etmedin diye..allaha şükür işim yok ::))allahın adını kullanarak ne para kazandım,nede insanları kandırdım..herzaman helal kazandım,alın terimi yedim erdem abi..işim olmadığı için geçmişte yaptığımız orta oynlarımızı dügünlerimizde insanları eylendirmek için yapmaya çalışıyorum erdem abi..sizde biliyorsunuz erdem abi"köçeklik"yapıyorum..inanın haftada en az 20 tane dügüne gidiyorum;bir kuruşta para almıyorum..bende "parayı teget geçiyorum,göbek atıyorum"erdem abi.biz türk milleti olarak herşeye oynarız..insanları haftada birde olsa,kırizden uzak,dügünlerde eylendirmekte güzel erdem abi..ama bu gidişle türkiye oynamaya başlayacak erdem abi:)))benden herkese tafsiye"oynamaya başlayın;oynatılmaktan iyidir::)))saygılarımla.erdal geyikçi(köçek)...!