20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Kurban Bayramı!..


Mübarek Kurban Bayramı gelip çattı.

Ancak kendi kendimize sormamız, daha önceki bir yazımda belirttiğim gibi aynaya bakmamız, kendi kendimizle baş başa kalmamız lazım...

Özellikle siyasiler, iş sahipleri ve işverenler bunu yapmalıdır.

Bu nasıl bayram?

İnşallah ile maşallah ve hamdolsun ile bu işin içerisinden çıkılacak gibi değil…

Kuşkusuz, benim bu sözlerim cukkası kâfi, tuzu kuru olanlar için değil. Hele hele dokuz günlük bayram tatilinden yararlanıp yurt içi ve yurt dışı gezilerine çıkanlar için hiç değil!..

Bu kurban bayramında birçok aile perişanları oynuyor; işten çıkarılan, yeniden iş bulabilmesi büyük mucizelere kalmış olanlar için hiç değil...

Birçok aile evlerinde karaları bağlamış, oturuyor. Çocuklar bayramlık ister, evde tencerenin kaynaması gerekir. Ancak elde avuçta para yok...

Bu bayram günü evini barkını, ailesini bırakarak güneydoğuda bölücü eşkıyanın peşinde koşan, her an ölmek ve yaralanmak arasında ince bir çizgiden geçen kahraman Mehmetçiklerimiz neler düşünür? Bilinmez...

DTP’li Emine Ayna ve arkadaşları Doğu Anadolu’da, arkasındaki kandırılmış, bindirilmiş kıtaları ile sözüm ona seçim mitingleri düzenliyor. Gittikleri her yerde olaylar oluyor. Emine Ayna ve arkadaşlarının amaçları ne? Ayaklanma provası mı yapıyorlar. Bilemeyiz. Onlara sessiz kalan devletin herhalde bir bildiği vardı diye düşünüyoruz...

Bu memlekette Türk Bayrağına saygısızlık edenler, bazılarının düzenlediği mitinglerde Türk bayrağına yer vermeyenler de var...

Bayram öncesinin güncel basınına bakıyorum ve olumlu bir davranış göremiyorum. Laikliği savunan bir parti olarak tanınan CHP bile kıvırmaya başlamış. Deniz Baykal, gericiliğin siyası simgesi olan türbana, çarşafa kucak açmış... Çarşaflıya marşaflıya rozet takıyor!.. Bütün Türkiye’yi kucaklıyorum diyor!..

Ekonomik kriz, kapanan fabrikalar, işiz kalanlar, namusuyla ekmeğinin peşinde koşanlar kimsenin umurunda bile değil...

Kenthaber’e gelen yorumlar arasında böbreğini satmak isteyenlerin sayıları öylesine çoğunlukta ki... Artık bunları yayına bile vermiyoruz. Şimdi sormak gerekir bu insanlar keyiflerinden mi böbreklerini satışa çıkarmışlar?

Hedef yerel seçimleri kazanmak. Durmak yok; yola devam…

Halkın geçim standardını yükseltmek için hükümet, yerel yönetimler yarış halindeler.
Kimi kömür, kimi erzak paketleri ve kimi de hediye çekleri dağıtılıyor. Kısacası Osmanlı’da olduğu gibi ulufe veya cülûş bahşişi dağıtılıyor. Bunu ilk kez Yıldırım Beyazıt başlatmış, Fatih Sultan Mehmet de yasalaştırmıştı.

Osmanlılarda yeni padişah tahta oturur oturmaz;

-Kullarımın cümle bahşiş ve terakkileri makbulümdür verilsin derdi.

Bunlar neden dağıtılır?

Biliyorsunuz zaten ama ben bir kez daha yineleyeyim; oy karşılığı... Kuşkusuz oy alabilmek için rüşvetin daniskası...

Hani yasalarımızda rüşvet almak da vermekte suçtu?

Yerel seçimler yaklaştıkça bazı belediye başkanlarının ipleri pazara çıkıyor...

Yeniden partisince aday olamayacaklarını anlayanlar, büyük kahraman edalarıyla partilerinden istifade ediyorlar. Yeni partilerine yelken açıyorlar!..

İş yok, aş yok, ilaç yok ve de Kurban Bayramı kutlanıyor!.. Oysa bu kez kesilenler kurbanlıklar değil; toplumun büyük kesimi kurban... O nedenle kurban kesmeye de hiç gerek yok... Bu kurbanlıklar öte dünyada sırat köprüsünden başarı ile geçerler…

Yakınma bir yana; eski bayramları bir an için bile olsa anımsayalım. Eskiden gazetecilerin de tatil yapabilmesi için yalnızca Bayram Gazetesi çıkardı. Bayram öncesi ve bayram Gazetesinde de geçmiş bayramlarla ilgili anılar yazılır, onlara bir de bayram fıkraları eklenirdi. Bizde o günlerin yazarlarının rahle-i tedrisinden geçtiğimizden bu geleneği bozmayalım, yazımıza bir bayram fıkrası ile son verelim.

Bektaşi babası sıcak bir yaz günü, çarşıda bir aşağı bir yukarı dolaşırken, dükkân çırakları ve kalfaları onun bu haline gülerler ve kızdırmak isterler. İçlerinden biri;

-Bektaşi baba, Bektaşi baba! diye bağırarak saklanır...

Bektaşi arkasına bakan kimseyi göremez, yeniden oluna devam eder.

-Bektaşi baba, Bektaşi baba!..

Bu muzip bağırma birkaç kez devam edince Bektaşi babası dayanamaz, avazı çıktığı kadar;

-Ayı, ayııı!..

Bu gürültü üzerine bütün çarşı esnafı dükkânlarından dışarı fırlarlar;

-Ne var ne oluyoruz!..

Bektaşi babası çevresine hayretle bakar ve sonrada;

-Hayret yahu amma da ayı bolluğu varmış...

Kıssadan hisse bir Bektaşi fıkrası... Sakın kimse alınmasın... 



erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 8 Aralık 2008 Pazartesi 10:45:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmet ersindigil IP: 84.62.0.xxx Tarih : 8.12.2008 14:09:07

Allah sana sihhat dolu nice güzel bayramlar nasip eglesin hocam.Ellerine saglik tarih kitaplarina gececek bir yazi olmustur.Evet hocam Bayramlarida cikar ugruna kullanmaya basladik.Bu konuda beni üzen seyde budur.Dini alet edip Milleti kandirip soymak,Gösteris icin,de kurban kesmek,Insanlari kandirmak icin namaz kilmak.Uzun lafin kissasi Allah icin degil,de Bir cogu seytan icin calismaktadir.Bunun adi,da sözde müslümanliktir.Varmi islam dininde böyle seyleri yapmak icin müsaade.Ne yazik,ki Bektasi,de Ayiya hakaret etmis.Cünkü ayi dedigimiz hayvan egitiliyor ve oynatiliyor.Bu gün hayvanlarin cogu egitilerek istenilen terbiyeyi alip sahibine ihanet etmiyor.Bu konuda cogaltirarak cok sey yazilabilinir,Benden simdilik bu kadar.Insanlik icin ugras veren tüm insanlarin Kurban bayramlari kutlu olsun ve nice hayirli bayramlar dilerim saygilarimla.


Selim namer IP: 88.238.77.xxx Tarih : 11.12.2008 18:21:21

Yazılarınızı hayranlık/la takip ediyorum.Bizi bu hallere düşürenler her halde kurban peşinde koşuyor.Fakat seçimlerde kim kurban kim kurbanlık belli olacak sanırım. Teşekkürler


erdal geyikçi(köçek)...! IP: 78.186.14.xxx Tarih : 9.12.2008 20:31:26

merhaba erdem abi.köşenizi okudum.nerden başlasam diye düşünürken,bayram sabahı komşularla bayramlaşırken yolda babama rastladım,babamla bayramlaştıktan sonrada annemle ve kardeşlerimle bayramlaştım.daha sonra saat 14:00 da valilikte bayramlaşma vardı.bende a.k.p,den belkediye başkan daday adayı sn:av:halis biçer abimin yanında olduğum için,sn:halis biçer abimin sayesinde,kırıkkalemizin mülki amirleriyle ve millet vekillerimizle bayramlaşma şansını yakaladım.jandarma komutanlığına gidildi,askerlerimizle bayramlaşmalar yapıldı.mehmetciğin gözünde sevinçler görülmeye degerdi  .arkasından emniyete gidildi.hastaneler vs devam etti.bugünde ilde ve belediyede bayramlaşma vardı.belediye başkan aday adayımız sn:halis biçer,le beraber gittik.daha sonra bürada çay içtikten sonrada,hepimiz evimize dağıldık.sn.halis biçer abim 2 gündür siyasi bayramlaşmalardan dolayı,ailesiyle vede bayramlaşmaya gelen misafirleri evde bekliyormuş..demekki siyaset aşkı eve gelen misafirleri ve aileyi ikinçi pilana atıyor erdem abi:))ama ben sn:halis biçer abimin kırıkkale aşkı için yaptığını biliyorum.çünkü gerçekten kırıkkaleli birisi erdem abi.valilikte yaşanan bir olayda bana bir ata sözümüzü hatırlattı  "deliye hergün bayramdır"diye:))hani her köyün,mahallenin,ilin,vs vs yerlerin delisi vardır erdem abi.o sırada valilige kırıkkalemizin herkesin tanıdığı,allahahın gücüne gitmesin deli diye tabir ettiğimiz,özürlü bir arkadaş geldi.aslında akıl fazlalığından dolayı o halde olduğunu herkes biliyordu.onu görünce onun yerinde olmak istedim inanın erdem abi..nedenine gelince herkesle istediği gibi konuşuyordu vede şakalaşıyordu.inanın heryere onun gibi birisi lazım erdem abi;bazen öyle bir laf ediyorlarki,herkesi gülmek tutuyor erdem abi.yorumuma sonverirken dünyadaki islamaleminin ve kent haber çalışanlarınında mubarek kurban bayramını kutluyorum erdem abi.saygılarımla.erdal geyikçi(köçek)...!