22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Lisede Peruk Skandalı!..


Türkiye’nin gündeminde K.Irak’ta PKK yuvalarına yapılan operasyonlar bulunuyor. Türk pilotlarının gece karanlığında Kandil Dağı ve çevresindeki terör kamplarına yaptığı ve tek bir hedefin bile ıskalanmadığı hava akınlarının yanı sıra bordo berelilerin PKK’nın Türkiye sınırına yönelik girişimlerini önlendiğini basın ve görsel medyadan öğreniyoruz.

İç ve dış politikada böylesine önemli olaylar olurken eğitim kurumlarımızdan bir lisedeki peruk skandalı gündemin bir diğer yönünü oluşturdu.

Üniversitelere türbanlı öğrencilerin alınıp alınmayacağı tartışması yapılırken, yeniden hazırlanan Anayasa’da bu soruna nasıl bir çözüm bulunacağı! araştırılırken bir lisede patlak veren bu olay sözcüğün tam anlamıyla skandaldır.

İstanbul’da Gaziosmanpaşa’da Şefkat İlköğretim Okulu ve Lisesi kız öğrencilerinin türbanla derslere girdiği iddiası üzerine “Vatan Gazetesi” yeni bir gazetecilik olayını gerçekleştirdi. Sınıflara girerek türbanlı lise öğrencilerini görüntülemeyi başardı.

TÜBİTAK töreninde ödül alan türbanlı öğrencinin de okuduğu Şefkat Koleji’ndeki kız öğrencilerinin tamamının türbanlı olduğu, okulda çinilerle bezeli, paravanla ayrılmış bir mescit olmasına rağmen sınıflarda yere seccade yayılıp namaz kılındığı iddia ediliyor. Ayrıca okulda başı açık kız öğrenci bulmanın da zorluğundan söz ediliyor. Görüntüler de bu iddianın doğruluğuna açıklık kazandırıyor.

Eğitim ve din bir arada!...

Kıyafet yasağı ve konuya ilgili eğitim genelgeleri bir kenara atılmış...

Öğrencilere yol gösterici olması gereken öğretmenler de aynı durumda...

Ne denir balık baştan kokar!...

Okulun kurucusu ve yönetim kurulu üyelerinden birisi de eski Selamet Partili Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu...

Müftüoğlu, basında çıkan bu haberler üzerine, bir basın toplantısı düzenleyerek bir açıklama yaptı; “Okulumuzda türbanlı derse girilmesi asla mümkün değildir. Türban ya da peruk takanlar disipline verilir, gerekirse ihraç ederiz” diyerek okulunu savundu. Ardından da Vatan’ın yayınını bir komplo olarak niteledi.

Bu olayın ardından okulun yöneticileri, gazetecilere okulu gezdirdiler. Gazeteciler okulda bir tek türbanlı öğrenciyi göremedi. Ancak büyük bir aymazlık yaşanıyordu. Kız öğrencilerin hepsi perukluydu. Söylenenlere göre okul yönetimi gazetecilerin gelmesinden önce öğrencilere peruk dağıtmıştı.

Kız öğrencilerin hepsi birer manken veya sıradan şarkıcı , oyuncu görünümündeydi.
Uzun, röfleli, kabarık saçlı bir yığın kız öğrenci!..

Görüntülerin öğrencilikle uzaktan yakından ilgisi yoktu!..

Eğitim mi görüyorlardı, yoksa sahneye podyuma mı hazırlanıyorlardı?

Kısacası okulda acayip bir görünüm vardı.

Başta basın mensupları olmak üzere hemen herkes aptal, salak yerine konulmuştu. Belki de akıllarınca dalga geçiyorlardı.

İşin bir başka acı yönü de daha küçük yaşlarda bu öğrencilere doğruluk, dürüstlük öğretileceği yerde yalan, dolan, yutturmaca öğretiliyordu.

Buna bir zamanlar Adalet Bakanlığı yapmış kişi ile okul yöneticileri ve öğretmenler ön ayak oluyordu.

Milli Eğitim Bakanı’na, Müsteşarına, İstanbul Milli Eğitim Müdürü’ne, İlçe Milli Eğitim Müdürü’ne sormak gerekir.

Şimdi ne yapacaksınız?

İstanbul Milli Eğitim Müdürü ile Gaziosmanpaşa Milli Eğitim Müdürü olayla ilgili iki müfettişi görevlendirmiş. Müfettişlerin vereceği rapora göre de hareket edilecekmiş!...

Müfettişlerin vereceği raporu doğrusu çok merak ediyoruz.

Ilımlı İslam adına öğrenciler mi kullanılıyor? Yoksa komik cezalarla bu skandal kapatılacak mı?

Yoksa tepeden gelecek telefonlarla üzülmeyin, biz arkanızdayız mı denecek?

Türkiye Cumhuriyeti din adına devlete, devrimlere karşı koyanlara sessiz mi kalacak?

Gerçekten merak ediyoruz...

erdemyucel2002@hotmail.com  

Yayın Tarihi : 26 Aralık 2007 Çarşamba 00:26:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
TeomanTörün IP: 88.241.177.xxx Tarih : 28.12.2007 11:58:46

Yazarın anlatmak istediği, dinbazlığın, en büyük ahlâk noksanı olan riyakârlığı pompalamaya çalışmasıdır. Baş bağlanma gereği Kuranda yer almadığı gibi; hanımların başını, beynini bağlatanların faiz başda gelmek üzere dinin asıl gereklerini hiç uygulamadıklarını görüyoruz. Yazıdaki olay ihtiyarî bir baş bağlama değil endoktrine edilen bir yobazlıktır; ve bu da peruk dağıtmak gibi bir sahtekârlıkla örtülmeye çalışılmaktadır. Baş bağlayanlar çoğalacak ve başını bağlamayıp, kul olmaya yanaşmayanlar Benazır Bhutto'nun akıbetine uğratılacaktır. Aman , yurttaşlarım; dikkatli olun. Din şeklen uygulanacaksa, kadınlara, ancak, ailesinin çok yakını yanında olmadan sokağa çıkma yasağı da vardır. Düşünün; barolar türbanlı hanım avukatları engelliyor diye bazı caniler Baro başkanlarını,Danıştay hakimlerini öldürdüler. Peki, bir müslüman kadının, yalnız başına bir sürü itle kopukla tepişmesine nasıl göz yumacaklardı;; bu yobazlar?


TeomanTörün IP: 85.107.1.xxx Tarih : 29.12.2007 15:41:04

Eyüb Gür evlâdım, Kuranda örtünme ile ilgili en açık kaziye "Nûr" Sûresinin 31. ayetidir. İlk hükmü aynen şöyledir: "ve kul lilmü'minâti yagdune min ebsârihinne ve yahfazne fürûcehünne, velâ yübdiyne ziynetehünne illâ mâ zahere minha..." ve ilâhare. Meâlini de (belki, Zekeriya Hoca gibi Türk müfessirlere güvenmezsin diye, Şeriatın egemen olduğu, dolayısiyle kan gölüne dönen Pakistandaki bir din bilgini Ahmed Ali'nin Karachi, Akrash Publishing yayınlarında çıkan) "Al-Qur'an'dan aynen alıyorum: "Mümin kadınlara söyleyin gözlerini yere eğsinler. Özel yerlerini korumaya alsınlar; zıynetlerini, görünen kısımlar müstesna teşhir etmesinler. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlaré" Bundan sonrası kimler yanınında rahat davranabilecekleri ile ilgili. Görüldüğü gibi örtme yükümlülüğü zıynetler (yani kadınlıklarına özgü süsler ya da beden farklılıkları. Bu ayeti, gereksiz yere genişleten yorumlar var.) Peygamber Hazretlerinin geniş tutmadığı, yoruma bıraktığı bir tanımın, Arap ülkelerinin çoüğunun prima ladylerinin başlarının açık gezdikleri dönemimizde, Atatürk devrimlerinin yapıldığı Türkiyede genişletilmesi hüzün vericidir. Benazır'ın suikasda kurban gittiği şeriat ülkesi Pakisdandaki hanımların boyunlarında "dupata" denilen eşarplar vardır. Bununla, sadece dua edilirken (o da yarı yarıya) başları örtülür. Biz de komik olan, başına sımsıkı türban geçirip de farlı, rastıklı gözler, kıpkızıl rujlu dudaklar, pahalı takılarla dolaşan hatunlar var; işte görünmesi yasak edilen zıynetler bunlar olsa gerek. Bunlar bir de fakir fukarayı tahrik ediyor. Batıl'a daldıkça nereye kadar gidileceğini El Kaide gösteriyor. Tanrıya şükür Zekeriya Beyaz gibi aydın hocalarımız var.


Miroslav Jankat IP: 193.200.150.xxx Tarih : 28.12.2007 02:07:32

Kendi bakış açımla ister başı açık ister başörtülü olsun insanların eğitim hakkından kılık kıyafetine bakılmaksızın yararlanması taraftarıyım.Bilimsel anlamda ülkenin ilerlemesine katkı sağlar.Demokratik toplumlarda her kesimin aynı haklardan yararlanması sonucu büyük verimlilik sağlanır.İnsanların birbirlerine karşı olan tutumları sevgi,saygı,hoşgörü gibi güzel unsurlarla kuşanır.Fikirlerin,düşüncelerin çokluğu zıtlığa değil çeşitliliğe ve ufkun genişlemesine neden olur....saygılarımla...


Gökhan IP: 85.103.141.xxx Tarih : 27.12.2007 20:50:20

Sayın hocam,değindiğiniz konu son derece önemli.Bakış açınızı da net görüyorum.Hemfikirim sizinle.Yorumcunun bu türban meselesine yaklaşımı biraz eksik gibi geldi.Çünkü sorun insanların sokakta evde başörtmesi değil.Resmi dairelere başörtüsü ile girerek sadece karşı olduklarını göstermeleri ve bunda ısrar etmeleri.Bu da pek masum olmadıklarını belgeler.


mam amedi IP: 85.98.147.xxx Tarih : 27.12.2007 00:44:23

Sayın yazarın eşi ya da kızının başaçık dolaşması ne kadar normal ve demokratik bir hak ise, bir başkasının örtülü dolaşması de bir o kadar normal ve hakkıdır. Esas olan insanların beyni iken, kafayı örtüyle bozmak, hatta sayın yazar gibi asaplarını tahrip etmek, insan olan bir insanın yüce şahsiyetine yakışmaz. Eğer örtü zararlı ise, çağırın bilim adamlarını, sosyolog ve tip uzmanlarını bunu halk nezdinde ispat etsin. Yok değilse, bırakın insanlar diledikleri şekilde giyinsinler.Yeter ki toplumsal normlara ve uluslar arası genelgeçer kurallara uygun olsun...


EYUP GÜR IP: 85.101.30.xxx Tarih : 29.12.2007 12:52:09

ÖNCELİKLE TEOMAN TÖRÜN KARDEŞİM:KURANI KERİM İ ELİNE AL ÖRTÜNME İLE ALAKALI BİR KAÇYERDE AYET VAR.DETAYA GİRMİYORUM YANİ FARZ.AMA BUNU KABUL ETMEYEN SOSYETE VAİZİ LAKAPLI BEYAZ HOCADA SENİN GİBİ DÜŞÜNYOR.BU FİKİRİ BENİMSEMİŞ OLABİLİRSİN.AMA KURAN DA YOK DERSEN ÇOK TERS OLUR.YAZARA GELİNCE:TAMAMEN CHP MANTIĞIYLA ÖRTÜŞEN BU YAZIYI İNSAN OLARAK KABULLENMEK ZOR.VE DÜNYANIN HİÇ BİR YERİNDE İNSANIN GİYİMİNE BAKILARAK DEĞERLENDŞİRİLMEZ.İÇİNE BAK DIŞINA BAKMA