Malatya’da füze kalkanı kurulmuş bile!..

NATO füze kalkanının Malatya’nın Kürecik ilçesinde kurulacağı haberi basınımızda tartışmalara, yöre halkında da tepkilere yol açmıştı. Bir süre sonra da tartışma ve tepkiler azalmış, daha doğrusu konu gündemden düşerek unutulmuştu!.. Kısa bir süre öncesinde, ABD Avrupa Ordusu ve 7.Ordu Komutanı Korgeneral Mark Herting’in Karadağ’ın başkenti Podgorica’daki askeri üssünde Associated Press muhabirine verdiği demece kadar…

General demecinde “Sadece karada bulunan hava savunma birimleriyle ilgili konuşabilirim. Ancak size şunu söyleyeyim; ABD donanma ve Hava kuvvetleriyle sürekli koordinasyon halindeyiz ve bence füze savunması konusunda doğru yolda ilerliyoruz. Malatya Kürecik ilçesinde bulunan füze kalkanı önümüzdeki on yılda Avrupa’nın çeşitli noktalarına yerleştirilecek.” Ardından da Kürecik’teki kalkanın İran’dan gelecek tehdide karşı kurulduğunu söylemiş…

Generalin bu sözlerinden Malatya’daki füze kalkanının bir süredir faaliyete geçtiği ve bizim de günlük tartışmalardan bu konuyu unuttuğumuz veya unutturulmak istendiği de ortaya çıkıyor. Anlaşılan ne hükümet ne de iç çekişmelerinden, kayıkçı kavgalarından başını alamayan muhalefet bu konuya bugüne kadar bir açıklama getirmemişti.

Belki de memleketin yüce menfaati (!) bunu gerektiriyordu!..

ABD askerleri çoktan Malatya’ya gelmiş, şehir merkezindeki otellerde kalıyorlarmış. Kürecik’teki üs merkezine ise hiç kimse yaklaştırılmıyormuş!.. Kısa bir süre sonra da Radar Sistemindeki güvenli bölgede askerler için lojman yapılacakmış!..

Füze kalkanı konusu şimdiye kadar defalarca yazılıp çizildi. Füze kalkanı İran’dan gelecek bir tehdide karşı kurulmuş!.. O zaman insan düşünüyor; İran ile alıp veremediğimiz bir sorun mu var? İran ile karşılıklı sorunlarımız olmadığı gibi çıkar ilişkilerimiz var. Füze kalkanı kuruluncaya kadar İran bizi tehdit etmiyordu.

O halde bu kalkanın Türkiye’ye ne gibi getirisi olabilir? Getirisi yok, ancak götürüsü var.

İran’ın sorunu ABD ve İsrail ile… Bizdeki füze kalkanının da İsrail’i koruma amaçlı olduğu söyleniyor. İran bu olaya tepkili.

Dış politikaya insanın aklı ermiyor. Hakan Şükür’ün tarihe geçen “Ben bilmem büyüklerim bilir” sözünün doğruluğu da bir kez daha ortaya çıkıyor. Bazı şeyleri büyüklerimiz bizlerden iyi biliyor, kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor, ne gibi kararlar alınıp, anlaşmalar yapıldığını bilmemiz olanaksız!.. Daha düne kadar canciğer kuzu sarması olduğumuz Suriye ile siyasette şimdi ters düşmedik mi?

Herhalde İran ile bilmediklerimiz vardır. Belki de İran bize saldırıya hazırlanıyordur da, batılı dostlarımız bizi korumak içen kalkanları yerleştirip faaliyete geçirmişlerdir!..

Ortada öylesine gariplikler var ki; bir yandan kalkanların İsrail’i koruma amaçlı olduğu söyleniyor, diğer yanda İsrail uçaklarının Türk hava sahasına girmesine izin verilmiyor!..

ABD generalinin demeci bizim Kenthaber’de manşette yer alınca Malatyalılardan pek çok şikâyet içeren yorumlar geldi. ABD askerinin memleketlerinde konuşlanmalarını istemiyorlardı…

II. Dünya Savaşının ardından, Sovyetlerin yıkılışından sonra dünya haritasını şöyle bir inceleyin; ABD demokrasi, barış adına girdiği yerlerden çekilebildi mi?

Adana İncilik’teki üsden onları çıkarabilecek bir babayiğit var mı? Türk askeri nereye kadar İncirlikte eğemendir? Benzeri olay Malatya’da ortaya çıkarsa ne olur?

Yabancı askerlerin bizim örf ve adetlerimize uymadıkları da bir gerçektir. Daha geçenlerde dost ülkenin askerleri diye bağrımıza bastığımız Libya askerlerinin ona buna sarkıntılık edip, kavga çıkardıkları Antalya’nın lüks otellerindeki olayları basına yansımadı mı?

Elin çöl arabını alıp Antalya gibi turizmin göz bebeği yere yerleştirirsen olacağı da buydu… Saldırganlaşan Libya askerlerine güle güle memleketinize diyebildik mi?

Sözün kısası memleketini dost görünen yabancılara açarsan onları bir daha zor çıkarırsın… Sonra bir bakarsın başına çuvalı geçirirler!..

erdemyucel2002@hotmail.com