Meclis’te cinsellik kavgası!

Eskilerin şaşkınlıklarını ifade eden bir sözü vardı; “Bir yaşıma daha girdim”!.. Gerçekten ben de bir yaşıma daha girdim!..

TBMM Genel Kurulunda 2014 yılı bütçe görüşmeleri sırasında; Türkiye’nin hızlı büyümesi doğru mu değil mi, ihracat gerçekten patladı mı, cari açık var mı, yok mu, üretimde dışa bağımlılık ne durumda gibi sorular yanıtlanacağına, tüm bu sorunlar bir yana itilmiş konu belden aşağı, uçkur tartışmalarına dönmüş.

Ne denir; tek kelime ile pes yahu!..

Bizim toplum Tanrının insanlara bahşettiği zevklerin başında gelen, üremeyi sağlayan cinselliği ayıp sayar ama yine de ondan bir türlü vazgeçemez. Küfürlerimiz bile koymaktan, geçirmekten, anaları halletmekten oluşuyor!.. Stadyumlara, spor salonlarına bakın; başta hakemler olmak üzere sporcuları eşcinsel ilan etmekten utanmıyoruz.

Meclisimizdeki cinsellik tartışmasının kahramanları Bülent Arınç ile Kamer Genç… Bir süre önce duygusal siyasetçi kimliğine bürünerek ağlaması ve “Şeyini şey ettiğim” demesiyle siyasi tarihimize geçen Bülent Arınç’ın Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı’nın düzenlediği toplantıda, TRT Genel Müdürüne, “Al İbrahim senin buna ihtiyacın var” diyerek mesir macunu vermesi, Kamer Genç tarafından meclis kürsüsüne taşındı. Ardından “Senin bununla ne ilişkin var ki, nereden biliyorsun buna ihtiyacı olup olmadığını? Böyle bir şey olur mu ?” demesiyle cinsellik bir anda gündeme oturdu!..

Babamın görevi nedeniyle iki yıla yakın bir süre Manisa’da yaşamış, lisesinde okumuş, biraz da top koşturmuştum. Bu nedenle de rahmetli milli futbolcumuz Gürsel’i, Göztepe’nin Göztepe olduğu yıllarda Güler’i, Yücel’i, sınıf arkadaşlarım Vefa’yı, Sayın’ı, Neriman’ı ve diğerlerini bu yazıyı yazarken anımsamamak olanaksızdı. Bu yazımı okur ve ararlarsa çok sevinirim.

Yeri gelmişken de Manisa’nın mesir macunundan biraz söz etmek isterim; Manisa Sultan Camisi şerefelerinden, Mesir Bayramında aşağıda toplanmış halka atılan mesir macunu eski bir geleneği yansıtır. Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan’ın yaptırdığı külliyenin darüşşifasında âlim, fazıl ve hekim Merkez Efendi, kırk bir çeşit baharat ve şifalı ottan Nevruziye denilen mesir macununu yapmıştı. Osmanlı Saray Eczanesi’nin müstahzarları arasında yer alan mesir macununun kabul ve merasim günlerinde başta padişah olmak üzere, devlet ricaline ve misafirlere verilmesi adettendi. Mesir Macununun vücuda kuvvet, kalbe ferahlık verdiğine, dimağı açtığına, kuvvetlendirdiğine, sinirleri sakinleştirdiğine, nefes darlığına, siyatiğe, romatizmaya iyi geldiğine, baş dönmesini önlediğine ve kanı temizlediğine inanılmıştır. Ayrıca bir özelliği de cinsel gücü arttırırmış; bu yüzden Osmanlı padişahları her derde deva bu macundan nasiplenirlermiş!.. Manisa’da bulunduğum yıllarda bu macundan ben de bol bol yemiştim.

Bülent Arınç’ın TRT Genel Müdürüne hangi yönden sana iyi gelir dediğini bilemeyiz. Demek ki, bir bildiği olmalı... Yalnızca mesir macununun viegra olmadığını da hatırlatmak isterim.

Bütçe görüşmelerinde tartışma mesir macunu ile sınırlı kalmadı. CHP Milletvekili Aylin Nazlıkaya kürtaja getirilen yasağı eleştirirken “vajina” sözcüğünü kullanmış, Bülent Arınç da kürsüden bir kadın milletvekilinin bu sözü kullanmasından utandığını söylemiş: “Öyle bir söz söylediniz ki benim yüzüm kıpkırmızı oldu. Evli çoluğu çocuğu olan bir bayan milletvekili kendisi ile ilgili bir organını nasıl böyle açıkça konuşabilir?”

Şaşmamak elde değil; milletvekili benim vajinam dememiş ki… Kürtajın yasaklanmasına karşı çıkmış. Merak ediyorum bu yasaya karşı çıkan siyasilerin eşleri veya yakınları hiç mi kürtaj olmadılar? Vajina sözcüğünden utanılacak ne var?

Yıllar öncesi bir hanım siyasetçimiz Erzurum’da yöresel anlamını bilmeden, cinsel organ anlamına gelen “Bıdık” sözcüğünü kullanmış ve “bıdığım sizlere helal olsun” dememiş miydi?

Mustafa Mutlu da köşesinde “Şeyini Şey ettiğimin şeyi” , “Kadın mıdır Kız mıdır bilemem” sözlerini kullananın “vajina” yanında hafif kaldığını yazdıktan sonra siyasetimizde öylesine utanılacak şeyler var ki, diyerek güzel bir sıralama yapmıştı.

Toplum olarak cinsel organları hem ayıp sayar hem de onlarla övünürüz. Bazı kesimlerde küçük erkek çocuğunun cinsel organıyla övünen ve “göster oğlum, amcana pipini” diyen babalar yok mu? Erkek çocuğun pipisi ile övünürüz ama “göster kızım teyzene kukunu” diyen analara nedense rastlamayız…

Her şey bir yana 2013 bütçesi meclisten kavgalar, tartışmalar içerisinde geçecek ama bence cinsellik hepsinin önünde hafızalarda!..

Havaalanlarında Hacılar rahatsız oluyor diye bazı afişleri kaldıran, cansız mankenlerin üzerini örten, mayo reklamlarına karşı çıkan davranışlardan başka bir şey beklemek zaten abes ile iştigalden öteye gidemez…

Nedense aklımız fikrimiz uçkurda!..
 

erdemyucel2002@hotmail.com