16
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Milletvekilliğinin Dayanılmaz Nimetleri


İktidar partisinin cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ü seçemeyişinde ötürü Türkiye bir anda seçime odaklandı. Aday listeleri kesinleşti, parti başkanları çeşitli illerde meydanlara çıkmaya başladı, listelere giremeyenler ise küskünler grubunu oluşturdu. Bütün bu adaylar, insanın aklına elde olmadan bir soruyu getiriyor; bütün bu insanlar işlerin güçlerini bırakarak, listelere girebilmek için yığınla para harcıyor, parti merkezlerine doluşuyor, Genel Başkanla birkaç dakika konuşabilmek için bin bir uğraş veriyor. Acaba bunların hepsi memleket aşkıyla mı yanıp tutuşuyor? Oysa milletvekilliğin çok ulvi bir görev olması gerekir.Biz öyle bilir ve öyle olmasını isteriz. Başka bir değişle milletvekilliği bir geçim kapısı olmamalı, dokunulmazlık zırhına bürünüp bazı davaların rafa kaldırılmasın sağlayacak bir koruma olmamalıdır.

Milletvekilliğinin günümüzde dayanılmaz nimetleri olduğu da aklı selim sahibi pek çok kişi tarafından bilinmektedir. Bu nimetleri ne olduğunu peş peşe sıralamak isterim;

Milletvekili seçilen bir kişi ayda 7.500.000.000 TL maaş alacaktır. Sırası gelmişken memleketimizde işsizliğin büyük boyutlara eriştiği ve çoğu kişinin asgari ücretle veya sigortasız kaçak çalıştırıldığı da bilinmektedir. Yüksek eğitim görmüş pek çok genç iş bulamayışından ,rütbesiz polis olabilmek için sınavlara girdiği bazılarının taksi şoförlüğü veya pazarcılık yaptığı ortamda, milletvekilinin aldığı da doğrusu iyi sayılacak bir ücrettir.

Kaldı ki, milletvekilliğinde belirli bir eğitim de aranmıyor.

Milletvekili seçilecek olanlara TBMM’de özel bir oda veriliyor, ayrınca birer danışmanları ve sekreterleri de var.

Telefon ücretleri yıllık iki maaşı geçmeyecek oranda TBMM bütçesinden karşılanıyor.

Bu arada kıyak emeklilik olanağından da yararlanıyorlar. Milletvekili seçilen emekli ise hem emekli aylığını hem de milletvekili aylığını alabiliyor. Geçtiğimiz yıl Başbakanlığın bir kararına göre emekli olan bir üniversite öğretim üyesi başka bir devlet üniversitesinde ders vermesi engellenmişti. Her ilde yeni bir üniversite açma kararırdaki hükümetin böyle bir karar alınca nasıl öğretim üyesi bulacağı da tartışılacak ayrı bir konudur. Aynı şekilde emekli bir devlet memurunun da bu karara göre başka bir işte çalışması engellenmiştir. Böyle olunca da emeklinin çalışması toplumda yasak, milletvekilliğinde serbest gibi bir çelişki kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Milletvekili maaşı dışında yapacağı gezilerde harcırah alması da kanunun çerçevesi içerisindedir.

Milletvekiline sağlanan nimetlerden bir diğeri de hava alanlarındaki VİP ayrıcalığıdır.Bu arada zamanında havaalanına gelemeyen milletvekili veya bakanı içerisindeki yolculara rağmen uçağın beklediği de çok görülmüştür.

Milletvekili TBMM’deki komisyonlardan birine başkan olursa makam aracı da tahsis ediliyor. Bakan olursa da doğal olarak kırmızı plakalı araç emrinde...

Dokunulmazlık zırhı altında çok rahat bir yaşam sürmesi de olasıdır. Seçim öncesi suç işlemiş ise bu kez TBMM kararı olmadan yargılanamıyor.

Bir kez seçilen milletvekili ertesi dönem meclis dışı kalırsa aşağı yukarı aynı maaşının çok yakınını alabiliyor. Ölümünden sonra eşine ve çocuklarına yaşam boyu maaş bağlanabiliyor.

Milletvekili seçilse de seçilmese de en üst düzeyde kendisi ve ailesi ücretsiz en düzeyde sağlık kurumlarından yararlanabiliyor. Gereken tedavilerin bazılarının yurt dışında yapabilmeleri de mümkün...

Milletvekili olunca toplumda hava atmak, göstermelikte olsa saygı uyandırması gibi nimetlerde göz ardı edilmemelidir. Örneğin trafikte yanlış bir hareketi görülüp uyarılan milletvekili’nin ben sana gösteririm demesi de işin raconundan. Yakın tarihlerde uçakta hostesle dalaşan, karakol basan milletvekillerini görmedik mi? Milletvekilliği bitince bu havadan bir anda dağıldığını onlarda biliyorlar, çevrelerindeki insanların bir anda yok olacağını onlarda biliyorlarsa da yine de günlerini bu yönde gün etmek hoşlarına gidiyor.

Bu arada milletvekili iş takibi yapar mı, ihalelerde yakınlarına veya seçmenlerine yardımcı olur mu? Onu bilemeyiz. Biz sadece bir milletvekilinin seçilirse ne gibi nimetler edineceğinde söz ettik. Gerisini bilemeyiz, o tarafa bizim aklımız ermez...

Milletvekilliğinin böyle nimetleri olunca da taliplisinin de çok olacağı açıktır. Böyle olunca da listeleri düzenleyen Genel Başkanlar ile parti yönetiminde söz sahibi olanlarının işlerinin çok da zor olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Bütün bu uğraş vatan millet aşkından mı, yoksa bu nimetlerden yararlanmak istemekten mi kaynaklanıyor?

İşte bizim de bilemediğimiz,kafamızı kurcalayan soruda buradan kaynaklanıyor...

Türkiye’de milletvekili bunca zorluk ve nimetlere göre nasıl seçilir ? Dilerseniz bunu da, bu işin biraz içerisinde yaşamış bir kişi olarak önümüzdeki yazımızda açık açık irdeleyelim...



erdem@hotmail.com

Yayın Tarihi : 27 Haziran 2007 Çarşamba 11:24:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Nev Özbey IP: 85.103.138.xxx Tarih : 28.06.2007 23:45:52
Avrupa ülkelerinde milletvekillerinin bu kadar ayrıcalığı yok.Bizde millet çalışır vekil harcar, helal ediyor muyuz. Hayır. Biz üniversite mezunu olarak bir ev sahibi olabilmek için ömür boyu çalışıyoruz. Emekli olunca da 800-ytl ye talim. Yazıklar olsun.